-
Boşanma - Velayet
Tuna Zavalli Yavrum. Bu Boşanma Denen Virüs Aslinda Bir Toplumun Yokolmasina Yol Açan Kimyasal Nükleer Ve Ya Biyolojik Silahlardan Bile Daha Tehlikeli Ve Tahribati Daha Da Yüksek Bir Hastalik Bence. Direndim ...denedim.. Mağlup Oldum. Eşimin Ve De Ailesinin Iftira Yalan Ve Kişkirtmalarina Fazla Dayanamadim Geleceğe Yönelik Bu Yikim Kararina Boyun Eğdim. şimdi Ne Olacaklar Safhasindayiz. Velayet Ben Demi Yoksa Annesindemi Kalacak Nafaka Kime Nasil Verilecek Safhasinda Yani ölüyü Toprağa Gömerken Uygulanan Prosedürler Nasil Uygulanacağin Peşindeyiz şimdi. Neyse
Ben Ve Oğlum Bu Güne Kadar Bir çok Mağduriyet Ve De Sikinti Yaşadik. Ilk Mahkemem De Boşanmayi Reddetmem Doğrultusunda Eşim Gizli Oturum Isteyip. Bana şu Suçlamalari Yöneltti (gerçekle Uzaktan Yakindan Alakasi Olmayan Delilsiz Ispatsiz Mesnetsiz Ahlaki Yönden Düşük Seviyeli) Evlilik Hayatimiz Boyunca Ablasina Karşi Birtakim Tacizkar Tavirlar Sapikça şeyler Yani, Diğer Suçlama Ise Aile Mahremiyetimizin çarpitilmiş Hali (cinsellikle Alakali Iğrenç şeyler), Söz Hakki Bana Geçtiğinde: Ben Eşimi Taniyamadiğimi Boşanma Uğruna Bu Iftiralara Ve De Ithamlara Siğinmasini Benim Vicdanimin Rahat Olduğunu Allah şahidimdir Diyerek. Bu Durumda Boşanmaktan Başka çaremin Kalmadiğini Ifade Ettim. Tabi Eşim Bunlari Sözyler Ken Kekeledi Sikildi şekilden şekile Girdi O An Ona Acidim Ama Elden Ne Gelir 6 Yillik Kader Arkadaşim çocuğumun Annesi Bana Ailesinin Kişkirtmasi Ve De Nefretini Sürüklemesi Neticesinde Bu Yakişiksiz Iftira Ve De Ahlaki Açidan Iğrenç Suçlamalari Yöneltti. Ben De Boşanmaya Razi Oldum. çünkü Bu Olay Bitmiş Ve De Diretmenin Anlami Yoktu. Eşim Iki Tanik Getirmişti Biri Ablasi Diğeri Babasi Belliki Defalarca Provasini Yaptiklari Oyunu Oynayacaklardi Kötü Adam Bendim Ablasi Beni Ahlaksizlikla Suçlayacak Babasi Destekçi Konumda Olacakti Ve Allah Bilir Neler Söyleyeceklerdi. Dava 20 Temmuza Ertelendi. Benden De Eşimden De Taniklar Istendi.velayeti Ve Nafakayi Karşilikli Istedik (çocuk 5 Yaşinda Erkek). Parantez: Ablasinin Başindan Iki Evlilik Geçmiş Bir çocuğu Ve De Düzensiz Larç Bir Hayati Mevcut, Ilişkileri Sağliksiz çocuğu Ile Genelde Annesi Ilgileniyor. Portre Kabaca Bu , Eşimde öğretmen Ablasina Ayak Uydurmuş Tam Anlamiyla Değişmiş Fiziki Ve Fikri. Annesi Kaba Ve Kesinlikle Yapici Değil . Babsi Ise Etkisiz Eleman Tam Anlamiyla Anne Otoritesi Olan Sağliksiz Bir Aile Ortami. Benden De Beklentileri Bu Idi. Etkisiz Olmam Ve Her Denileni Yapmam. 6 Yilin Sonunda Ortaya çikan Resim Bu.elimde Eşimin Hakaret Küfür Ve Aşşağilama Dolu Sözler Içeren Cep Tel Ve Mail Kayitlari Var. Eşimde Ise Mesnetsiz Iddialar Yalanci Taniklar Ve Kişkirtmalarindan Dolayi Cevaplarim ,ilk Gün Ses Kaydimi Alip Mahkemeye Sunduğu Ses Cd Si Mevcut. Bu Durumda Ne Yapabilirim. Lütfen Yardimlarinizi Esirgemeyin. Bu Sağliksiz Aile Ortamina çocuğumu Birakmaya Ne Vicdanim Ne De Gönlüm Razi. Bu Yaptiklari Ayak Oyunlari Onlarin Yanina Kar Kalmamali....!
-
Çocuğunuz 5yaşında. Yaş itibariyle anne bakım ve sevgisine muhtaç olduğundan, velayetin anneye verilmesi ihtimali daha yüksek olabilir. Ancak, eşiniz ve ailesinin, iddia ettiğiniz gibi, düzensiz ve sağlıksız bir yaşantılarının sözkonusu olduğunu tanık vs. delillerle ispat etmeniz durumunda velayetin tarafınıza verilmesi sözkonusu olabilir.
Tarafınıza yöneltilen haksız iddialar konusunda ise, hakimin delilleri inceledikten ve tanıkları dinledikten sonraki kanaati önemlidir. Zira, son karar hakimin takdirindedir.
Nafaka konusunda ise, tarafların ekonomik durumları dikkate alınarak bir karara bağlanacaktır. SAYGILARIMLA..
-
Ses Kaydindan Bahsetmiştim Bir önceki Iletimde, Bu Ses Kaydi Içeriğinde Barindirdiği Benim Sarfettiğim( Kişkirtma Neticesinde Bu Kayitta Yok) Sözler Ve Sinir Anindaki Yüksek Sesle Cevap Verdiğim Konu Itibariyle Hakaret Diye Adlandirilabilecek Sadece -ablanin Ve Sülanenin Psikolojisi Bozuk. Diye Geçen Bağrişmalarim Var.
Kisacasi Bu Ses Kaydi Ailemin Sonunu Hazirlama Ve Beni Mağdur Durumda Birakma Amaci Güttüğü Açiktir. Ayrica Haberim Olmaksizin Yapilmiştir.
Sorum şu: Bu Durumda Evliliğim Dağilmiş, Mağduriyet Içersinde (maddi Manevi) Kalmiş,aşağilanmiş Biri Olarak Hukuki Haklarim Doğrultusunda Bu Konuyla Alakali Eski Eşimi Ve Ailesini Dava Edebilirmiyim. şu Anda Delil Olarak Eşim Boşanmak Için Cd Kaydini Yapip Mahkemeye Sunmuş Bulunmakta! Dava Açarsam Boşami Kürek Sallamiş Olurum. Bunu Yipratmak Veya Intikam Almak Için Değil. Kişilik Haklarima Saldirinin Kanuni Olarak Bir Bedelinin Olup Olmadiğini öğrenmek Için Istiyorum. şimdiden Teşekkür Eder. Saygilar Sunarim. Bu Konuyu örnek Davalrla Açiklayabilirseniz Sevinirim.
-
İlgimi çektiği için soruyorum. Gizli oturum ne demektir? Kimler katılır? Hangi durumlarda istenir? Bu oturumdaki bilgilere ait tutanaklarda gizli mi kalır?
-
fulya1212 ya yanıt
GİZLİ OTURUM TARAFLARDAN BİRİNİN BOŞANMA DAVASINDA YAŞADIĞIM KADARIYLA AİLEVİ ÖZEL MESELELERİN (CİNSELLİK,AHLAKİ HUSUSLAR,SAPKINLIK) AÇIKLANACAĞI ZAMAN DAVAYI İZLEYENLERDEN ARINDIRINDIRMAK ANLAMINA GELİYOR. TABİKİ BU HASAS GERÇEKLE ALAKASI OLMAYAN SUÇLAMALARA ZEMİN HAZIRLAMAK İÇİNDE OLABİLİYOR AYNI BENİM DAVAMDA OLDUĞU GİBİ. BU OTURUM BİR TARAF İSTERSE KANUNA GÖRE YERİNE GETİRİLMEK ZORUNDA OLAN BİR TALEP.
TUTANAKTA GİZLİ KALIR. HAKİMİN İSTEĞİ DOĞRULTUSUNDA TUTANAĞA GİZLİ İBARESİ KONULUR
-
Tuna Bey, aşağıda ilgili kanun maddelerini yazıyorum. Duruşmada, bu ses kayıtlarının bilginiz ve rızanız dışında alındığını beyan etmenizi, delil olarak kabul edilmemesini talep etmenizi ve bu beyanlarınızı zabta geçirtmenizi öneriyorum.
Dava açmanız halinde ise sonuç alıp alamayacağınızı öngörmek mümkün değil.
Haberleşmenin gizliliğini ihlal
MADDE 132 - (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur......
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
MADDE 133 - (1) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerden biri işlenerek elde edildiği bilinen bilgilerden yarar sağlayan veya bunları başkalarına veren veya diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu konuşmaların basın ve yayın yoluyla yayınlanması halinde de, aynı cezaya hükmolunur.
Özel hayatın gizliliğini ihlal
MADDE 134 - (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır.
Kişisel verilerin kaydedilmesi
MADDE 135 - (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
MADDE 136 - (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
-
Tuna Bey, ayrıca sizden iletilerinizi küçük harflerle yazmanızı rica ediyorum. Büyük harf kullanımı iletilerin okunmasını güçleştirmektedir.
-
Sayın Tuna2002 öncelikle, iletilerniz küçük harfle yazın. Bu hem site kuralarına hem de internet kurallarına aykırıdır.
İkinci olarak, kendinizi haklı çıkarmamızı sağlayacak şekillde olayı anlatmaktan vazgeçip, lütfen tüm ayrıntıları ile sorunu açın. Siz, kendi açınızdan olayları anlatıyorsunuz. Elbette ki karşı taraf da başka iddialarda bulunuyordur.Olayı tam olarak kavramadan yardımcı olma şansımız ne yazık ki yok. Biz size hak verebiliriz ya da anlattıklarınıza göre, değerlendirme yapabiliriz. Ancak hakimin elindeki dosyada tüm kanıtlar ve tarafların iddiası mevcut. Siz iyinietli olabilirsiniz ama şöyle bir örnek vereyim. Hekime gidip öksürdüğünüz söylüyorsunuz ama sigara içtiğinizi saklıyorsunuz. Sağlıklı bir teşhis bekleyebilir misiniz
-
Kusura bakmayın yazılarımın boyutunun bu kadar yer kaplayacağını tahmin edemedim. Tabiki bütün bu olanları kendi açımdan anlattığım için objektif olamadım, şunuda açıkça söyleyeyim hiç bir objektiflik bariz ve de somut bir iftirayı haklı gösteremez. Olayı kendi açımdan değerlendirmemdeki sebeplerin en başında karşı tarafın aksettirdikleri dışında bana karşı kapalı bir kutu olmasından kaynaklanıyor. Kısacası ayrılığın ilk gününden bu güne ne bana ne de aracı olmak isteyen kişilere hiç bir gerekçe göstermeden uzak durmaları (bu arada dava açan eşimi yaklaşık 4 aydır göremiyorum abartısız) konuşma isteklerini geri çevirmeleri bildikleri yoldan ilerleyip zaman zaman tansiyonu arttırıp söz düellosuna girmeleri (bu rada özeleştiri yapmak gerekirse buna ayak uydurmamam gerekiyordu) ne kadar kararlı olduklarını ve içeri dönük olduklarını ortaya koyuyor. yanıtlarınızdan ve de ilginizden dolayı teşekkür ederim.
Not : İlk haftalar olabildiğince uzak kalıp durumun gergin bir ortama sürüklenmesi safhasında bir araya gelip diyalog kuramayacağımızı anladığımdan aile mahkemesi kanalı ile eve geri dön çağrısı yaptım tabiki reddedildi. çocuğumun kreş hayatı devam etsin ve de eşim mağdur olmasın diye akrabaları kanalı ile kapalı bir zarfta elimde ne varsa yolladım, geri çevrildi. defalarca gerek cepten gerekse bana karşı kaba oldukları dönem bile konuşmamız ve kendi aramızda çözmemiz gerektiğini ifade ettim ama nafile, kapılmış bir rüzgara gidiyordu. Son 2 aydır tahammül sınırlarım o kadar zorlandı ki onlara ayak uydurdum üzgünüm! iki dilekçemdede davayı redettim ama mahkemede ilk defa karşımda duruyor ve hiç bir birlikteliğimiz yada ortak bir noktamız, yaşanmışlığımız olmamış gibi elinde notlar olabildiğince yabancı ve bi o kadar acımasız savruluyordu cümleler... o anda yenilgimi kabul ettim..
-
Sayın Forum Katılımcıları,
Sayın baba 1968..
Sizle çok benzer bir sürecin içindeyim. Ben de 6 ve 7 yaşlarında olan çocuklarımın velayetini alma mücadelesi veriyorum. Benim davam hala devam ediyor.
Ayrıldığınız eşinizin başka birine aşık olduğunu ve bu nedenle ayrılmak istediğini belirtmişsiniz. Bundan kastettiğiniz evlilik sürecinde bir sadakatsizlikmi ve eğer öyle ise bunu bir şekilde mahkemede delillendirebilme imkanınız oldumu? Ne tür delilleriniz vardı?
Lütfen sayın hukukçulardan ricam, bir başkasıyla yapılmış aylarca gece gündüz süren, 100 lerce tel+mesaj trafiği, birlikte çekilmiş resimler (arabada, vapurda vs.).
1-Bu durum, boşanma gerekçesi olarak Zinamıdır, yoksa Şiddetli Geçimsizlik! mi? Yani zina delilleri yetersiz olunca, boşanma gerekçesi olarak, hakim Şiddetli Geçimsizlik mi der, yoksa Sadakatsizlik mi?
2- Sadakatsizlik boşanmada hukuksal sonuçları itibariyle, Zina ile aynımıdır. (Çocuklar ve mal paylaşımı yönünden)
Cevaplar için şimdiden çok teşekkür ederim.