Yarı yarıya ortak alınan taşınmaz mülk üzerinde tapu iptal davası

Merhaba;
Forumda biraz araştırmama rağmen, içinde bulunduğumuz konuya ilişkin herhangi bir örnek bulamadığım. Ve bu nedenle konu açmak istedim.

Benim sorunum şu şekilde;
2009 yılında, Babam yanlız yaşayan ve alt komşumuz olan bir kişi ile %50 - %50 ortak olmak üzere bir daire almışlar.

Daire 86.000 TL'ye alınmış ve 80.000 TL'si komşumuzun banka hesabından çekilerek ödenmiş.
Geri kalan miktarlar da aylık 700 lira taksitle daireyi kiraya vermek yoluyla ödenmiş.
Dairenin tüm elektrik su doğalgaz ve bilimum ikamet edilmeye olanak saylayacak özellikleri babam tarafından karşılanmış. Alt komşumuz yaşlı ve bakıma muhtaç bir insan olması nedeni ile, babama bakımını üstlendiği için dairenin hepsini vermek istemiş fakat babam kul hakkı geçer diye almamış.

Şimdi babam ve alt komşumuz vefat etti biz de mevcut daireyi ortalama 7 ay kadar aylık 500 TL karşılığında kiraya verdik. Daha sonrasında alt komşumuzun ablasının çocukları ortaya çıktı. Ve bizi, dayılarını kandırdığımızı, onun yaşlılığından istifade ederek malını haksız yoldan elinden aldığımızı beyan ederek bize tapu iptali ve kira bedellerinin tanzimi şeklinde dava açmışlardır.

Dava 3 sefer ön incelemeye girmiştir. İddialara cevaplar yazılmıştır fakat henüz mahkeme olmamıştır.
Alt komşumuz bu evi kendi rızası ile vermiştir. Bu konuda biz ne yapabiliriz. Böyle bir dava açılabiliyormu ? bilgilerinizden istifade etmek istiyorum.

Teşekür Ederim...

Medeni kanunumuza göre 1. zümre mirasçılar yani alt soy saklı paylı yasal mirasçılardır. Eğer bu saklı paylı mirasçıların saklı payları MK. m.565'de düzenlenen tasarruflarla ihlal edilmiş ise saklı paylı mirasçı saklı payını tenkis davası ile elde edebilir. Ölüm tarihini bilemediğim için 565'de sizi ilgilendiren iki tenkise tabi tasarrufu yazıyorum.
1-Ölüm tarihinden 1 yıl önceye kadar yapılan bağışlamalar.
2-Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar(Tarih önemli değil).

Murisin alt soyu(anladığım kadarıyla) murisin bağışlama tasarrufunda bulunurken iradesinin sakat(hile) olduğunu iddia etmiş ve tapu kaydının iptal ve tescili davası açmıştır. BK. m.39'a göre, yanılma ve aldatma öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde sözleşmeyle bağlı olduğu bildirilmez veya verilen şey geri istenmez ise sözleşme onanmış sayılır. Eğer bağışlama yapıldığı tarihten 1 yıl sonra kişi ölmüsse savunmanızı bu hükme dayandırmanız mümkün olacaktır(Zaten 1 yıllık süre hak düşürücü süre olduğundan hakim re'sen nazara alacaktır). Karşı tarafın söylemlerinden murisin söz konusu tasarrufu yaparken tasarruf ehliyetinin olmadığını iddia ettikleri sonucuna varılabilir. Bu halde murisin söz konusu bağışlama tasarrufunu yaptığı tarihte ayırtım gücüne sahip olup olmadığının tespiti hakim tarafından yapılacaktır.

Son olarak, ölüm tarihinden sonraki kira gelirlerine gelecek olursak: Dairenin yarısı murise ait olduğundan ve miras ölüm ile açılarak bir kül olarak mirasçılara geçtiğinden, ölüm ile dairenin murise ait olan yarısı mirasçılara geçer ve ölüm tarihinden sonraki kira gelirlerinin yarısını vekaltsiz işgörme(veya sebepsiz zenginleşme) hükümlerine göre sizden talep edebileceklerdir.

Mevcut daire 2009 yılında alınmıştır. alt komşumuz 2010 yılının 6. ayında babam ise 2011 yılının 1. ayında vefat etmiştir.

%50 hak sahibi oldukları için kira bedellerinin yarısını istemelerine bi sözümüz yok zaten.

alt komşumuz ile aramızda herhangi bir sözleşme söz konusu değildir. tamamen kendi aralarındaki sözlü iradeyle yapılmış bir işlemdir.

ek olarak, söylediğiniz gibi suçlamalarda, akli sağlığının yerinde olmadığını belirtmişlerdir. Tam olarak emin olmamakla beraber daha önce, Türk Silahlı Kuvvetlerinde Subay olarak görev almış ve bir operasyonda yanında Şehit düşen askeri sebebiyle belli bir müddet Hava değişimine gönderilmiş. Bakırköy Ruh Ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi görmüş Ve 17 yıl önce hastaneden taburcu edilmiş.