Hangi durumlarda bir memurun odasının amirleri tarafından kontrolü TCK 120 kapsamına girer. Teşekkürler
Printable View
Hangi durumlarda bir memurun odasının amirleri tarafından kontrolü TCK 120 kapsamına girer. Teşekkürler
Yukarıdaki soruya ek olarak:
Milli Savunma Bakanlığı veya TSK'da 657 sayılı kanuna tabi olarak görev yapan devlet memurunun odasının veya askeri alan içerisinde üzerinin "arama emri olmaksızın" aranması TCK 120 kapsamına girer mi? Teşekkürler
22/01/2004 kabul tarihli, 29/01/2004 tarih ve 25361 sayılı R.G.de yayımlanan 5078 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen madde metni: Madde 66 - Aramaya ve zapta karar vermek yetkisi askeri mahkemeye aittir. Ancak milli güvenlik veya kamu düzeni bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde askeri savcılar, nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirleri ve bunların verecekleri emir üzerine diğer askeri makamlar da arama yapabilirler. Askeri mahallerde yapılacak arama ve zapttan o yerdeki askeri birlik komutanı veya kurum amiri haberdar edilir. Askeri mahallerden başka yerlerde yapılan aramalara ve zaptlara karşı, icraattan itibaren üç gün içinde itiraz olunabilir. İtiraz, arama ve zapta askeri mahkemece karar verilmiş ise o mahkemeye yer itibariyle en yakın askeri mahkemeye, diğer hallerde ise, arama ve zaptı yaptıran veya buna emir veren kıta komutanı veya askeri kurum amirinin nezdindeki askeri mahkemeye yapılır.
Madde 68 - Bu kanunda aksi yazılı olmadıkça, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun arama ve zapt hakkındaki hükümleri askeri mahkemelerde de uygulanır.(*)
Sayın Jupiter_30, mesajınız için teşekkürler. Ancak bu kanunun uygulanmasında dikkat edilmesi gereken nokta, devlet memurları askeri ceza kanununa tabi değiller. Bu durumda MSB/TSK'daki sivil personelin aranması yasal dayanaktan yoksun mu oluyor?
Aslında benim sorum şuydu: Askeri alan olarak tabir edilen bölgede (kışla/karargah vs) herhangi bir mahkeme kararı olmadan, "sizi arayacağım, komutanın emri var" şeklinde bir dayatma karşısında nasıl tavır alınabilir? Bu şekilde usulsüz arama yapanlar hakkında TCK hükümleri kapsamında dava açılabilir mi? Bu arada, arama konusu suç unsurunun cep telefonu olduğunu belirtmekte de yarar var...
Arama yapılan alan, memurun görev yaptığı , amirin sorumluluğu altında bulunan ÇALIŞMA ODASI ise, bu arama herhangi bir yasal dayanağa ihtiyaç duyar mı?
Sonuçta üst amirde oluşan ŞÜPHE yeterli dayanak olmaz mı?
Eğer yapılan arama sadece şahsınıza yönelik bir arama ise ilgili suç unsurlarının oluştuğunu düşünüyorum ama bir önleme aramasından bahsediliyorsa bunun için herhangi bir mahkeme kararı alınmasında gerek yok.Askeri Yargıtay içtihatları sayfasında bununla ilgili bir içtihat okumuştum(Askeri mahkeme davayı kabul etmiş ancak görevsizlik kararı verildiği için davalı taraf temyiz etmişti.)Eğer bulabilirsem kararın içeriğini size PM yoluyla gönderirim.
Sadece şüphe olarak kalacaksa yasal dayanağa gerek yok bence de. Fiiliyata geçmesi için var diye düşünüyorum. Amirlere astları hakkında sınırsız tasarruf hakkı vermiyor kanunlar bildiğim kadarıyla. Personelin üstünün aranması farklı bir konu. Eğer cep telefonu bulundurmak suç ise, idarenin cep telefonlarının kurum içine girişini daha kapıda engelleme sorumluluğu yok mudur? X-ray cihazı, detektör vs donanımla bu yapılabilir. Personelin üzerinin tezyif edici tarzda aranması uygun gelmiyor bana.
Cevaplar için teşekkürler
- - - Updated - - -
teşekkürler
Benim zamanımda da bu cep telefonu meselesi vardı, ancak biz askerlere yasaktı sadece, komutanlar asker olmuyor heralde :(
- - - Updated - - -
Benim zamanımda da bu cep telefonu meselesi vardı, ancak biz askerlere yasaktı sadece, komutanlar asker olmuyor heralde :(