Van'da hakimli savcılı uyuşturucu sevkiyatı

Van'dan Ankara'ya götürülen uyuşturucuya hakim ve savcı eşlik ederken yakalandı: Uyuşturucuyu laboratuvara götürüyoruz.

Van-Ankara hattında akıllara durgunluk veren bir uyuşturucu skandalı yaşandı. Van Başkale'de görevli hakim E.B ile savcı V.Ç.'nin içinde bulunduğu araçtan uyuşturucu çıktı. E.B ile V.Ç. 'laboratuvara götürüyoruz' iddiasında bulunurken, Başkale Savcılığı, "hakim ve savcı araçta olmamalıydı" dedi. 56 kilo beyan edilen uyuşturucunun ise 76 kilo olduğu görüldü.

VAN - ANKARA HATTINDA, HAKİMLİ SAVCILI UYUŞTURUCU SEVKİYATI
Yeni Şafak gazetesinden Ali Kuş'un haberine göre, Kırşehir-Kayseri Karayolu üzerinde 9 Ocak günü, 1996'daki Susurluk'ta meydana gelen kazayı andıran bir olay yaşandı. Van'ın Başkale İlçesi'nde görevli bir hakim, bir savcı ve il jandarma alay komutanın da adının karıştığı olay, yine bir trafik kazası sayesinde deşifre oldu. 8 Ocak'ta Van'ın Başkale İlçesi'nden Ankara'ya uyuşturucu numunesi götürmek üzere yola çıkan Ford Transit marka bir araç, Malatya'da 9 Ocak sabahı saat 04.00 sularında, havanın yağışlı ve yolun kaygan olması nedeniyle yoldan çıkarak kaza yaptı. Kazada aracın arka stop lambası ve kapı camı kırıldı. Ancak araçtakiler kırık camı naylon ile kapatarak hasarlı vaziyette yola devam ettiler. 65 BB 470 plakalı Ford Transit araç aynı Kayseri Karayolu üzerinde bulunan Ford yetkili servisi Er Motor'a tamir için götürüldü. Olaydaki ilginçlikler de aracın yetkili servise götürülmesi ile başladı. Araçtaki kendilerini Hâkim ve Cumhuriyet Savcısı olarak tanıtan şahıslar, servis görevlilerinden, aracın bagaj kapağını güvenlik sebebiyle açmamalarını istedi.

"BİZ HAKİMİZ POLİS BEY"
'Biz hakim ve savcıyız' diyen kişilerden şüphelenen servis görevlileri, 155'i aradı. Olay yerine gelen polis, örneği belki hiçbir zaman görülmemiş bir manzara ile karşılaştı. Araçtaki kişiler kimliklerini gösterince, olay yerine gelen polis, şaşkınlık geçirdi. Başkale Adliyesi'nde Hakim E. B., Başkale Cumhuriyet Savcısı V. Ç. kimliklerini göstererek yanlarında bulunan Başkale Adliyesi Yazı İşleri Müdürü M.D., Van İl Jandarma Komutanlığından Jandarma Uzman Çavuş N.A. ve araç sürücüsü F.M. ile birlikte Başkale Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yazılı talimatı ile araç içerisinde bulunan 56 kilo uyuşturucu numunesini Ankara Jandarma Kriminal Laboratuarı'na götürdüklerini beyan etti.

HAKİM-SAVCININ ARABADA İŞİ NE?
Normalde uyuşturucu sevkinde bulunmaması gereken hakim ve savcının araçta olduğunu gören polis, konuyu Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirdi. Kırşehir Cumhuriyet Savcısı Hakan Bilgin, İl Jandarma Komutanlığına böyle bir sevkten haberleri olup olmadığını sordu. Çünkü herhangi bir sevkiyatta, ilgili kolluk kuvvetinin güzergahtaki tüm illerin güvenlik birimlerine araç ve içindeki yükle ilgili bilgi vermesi gerekiyordu. Kırşehir Jandarması, Başsavcıya sevkiyattan haberinin olmadığını bildirdi. Durumdan iyice şüphelenen Başsavcı, hemen aracın geldiği Başkale Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştü. Başkale Cumhuriyet Başsavcısı sadece Yazı İşleri Müdürü M.D., Uzman Çavuş N.A. ve araç sürücüsü F.M.'nin görevlendirildiğini, Hakim E.İ. ve Cumhuriyet Savcısı V. Ç.'nin ise böyle bir görevlerinin olmadığını ifade etti.

ALBAY DEŞİFRE OLUNCA...
Kırşehir Cumhuriyet Savcısı Hakan Bilgin, soruşturma sonucunda, uyuşturucu sevki için Başkale Cumhuriyet Savcısı'nın 31 Aralık 2013'te sevk detaylarını Başkale İlçe Jandarma Komutanlığı'na bildirdiğini öğrendi. İlçe Jandarma Komutanlığı da bu talimatı Van İl Jandarma Komutanlığı'na 8 Ocak 2013 saat 14:00'da bildirdi. Buna rağmen Van İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Albay N. A.'nın sevkiyatı gizleyerek güzergah üzerinde bulunan 10 İl Jandarma birimine bildirmediği, ancak 7 ili geçtikten sonra Kırşehir'de şüphe üzerine araçta arama yapıldığını öğrendikten sonra 9 Ocak 2013 saat 20.45'te nöbetçi amire hazırlattığı mesajı güzergah üzerindeki illere yollattığı belgelerle ortaya çıktı.

'56' kİLO DEDİLER, 20 KİLO FAZLA ÇIKTI
Kırşehir'de kaza ile ortaya çıkan skandalda, birçok soru işareti bulunuyor. Hakim ve savcının uyuşturucu nakil aracında bulunması, kriminal laboratuvarına sadece numune gönderilmesi gerekirken yüklü miktarda uyuşturucunun gönderilmesi, jandarmanın güzergahtaki illere sevkiyatla ilgili bildirimi olay deşifre olunca yapması gibi hususlar şüphelere neden oluyor. Bunun dışında belki en önemli soru işareti ise uyuşturucu miktarının eksik bildirilmiş olması. Hakim ve savcının da aralarında bulunduğu araçtaki kişilerin, yanlarında 56 kilo uyuşturucu bulunduğunu belirtmesine rağmen tartıda 76 kilo çıkması, '20 kilo uyuşturucuyu ne yapacaklardı?' sorusunu akıllara getirdi.

SKANDALA YARGI EL KOYDU
Yaşanan bu olaylar üzerine Başkale Cumhuriyet Başsavcılığı, aracı Kırşehir'den geri çağırdı. Görevli Cumhuriyet Savcısının bilgisi ve talimatı dışında bir Hakim ve Savcı'nın araca refakat ederek aratmak istememesi, aynı zamanda İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay N.'A.'nın sevkle ilgili bilgilendirme yapmaması ve durumun ortaya çıkmasından sonra adı olaya da karışan Hakim ve Cumhuriyet Savcısını korur tarzda bir mesaj hazırlatması Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nda şüphe uyandırdı. Savcılığın olayda adı geçen kamu görevlilerinin arasında bir bağlantı olup olmadığının ve daha önceden bu tarz sevk yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi ve olayın ayrıntılarının ortaya çıkartılması için soruşturma başlatarak dosyayı Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ne gönderdiği öğrenildi.

KOMUTANDAN HAKİME DEVRİYE GÖREVİ
Skandalla ilgili garipliklerin ardı arkası kesilmedi. Talimatta hakim ve savcının uyuşturucu sevkiyle ilgili görevlendirilmediği açık olmasına rağmen Van İl Jandarma Komutanı Albay N.A.'nın acele bir şekilde sonradan hazırlattığı mesajda Hakim E.B. ve Cumhuriyet Savcısı V.Ç.'nin eroin nakli için araçta bulunmasını 'Başkale Cumhuriyet Savcısının talimatı gibiymiş gibi göstererek' güzergahtaki İl Jandarma Komutanlıklarına bildirdiği görüldü. Kırşehir Cumhuriyet Savcılığı'nın işlemlerinin ardından Hâkim E. B. İle Başkale Cumhuriyet Savcısı V. Ç., 9 Ocak günü saat 23.50'de başka bir araçla Ankara'ya hareket etti. Araçta bulunan diğer memurlar ise ertesi gün Başkale'ye geri gönderildi.