Büyükbaba kelimesi ile tüm düzenimizin bozulması
Merhabalar;
Konum biraz farklı olduğu için forumda durumumla ilgili ne yapabileceğimi bulamadığım için siz üstatların fikirlerinizi almak istiyorum.
Yaklaşık 10 yıllık bir evliliğimiz ve 5 yaşında bir oğlumuz var,
2 ay önce eşimle "büyükbaba" kelimesi için tartıştık, ben oğlumuza kendi babama "büyükbaba" diyebileceğini söylemiştim, eşim "büyükbaba" yı oğlumuza kullandırmayacağını ısrarla "dede" demesi gerektiğini, çünkü "büyükbaba" kelimesinin kötü ve ahlaksız (!) bir kelime olduğunu söyleyerek ve oğlumuza; "kesinlikler demeyeceksin, Türkler büyükbaba demez, çünkü büyükbaba kelimesi p.çliktir" demiştir, evet 5 yaşındaki bir çocuğa denen sözler bunlar, ben oğlumuza dede yada büyükbaba diyebileceğini, hangisini demek istiyorsa onu diyebileceğini söylediğimde, annesi doldurduğu için; "büyükbaba kötü kelime baba, biz Türküz, Türkler büyükbaba demez vs." şeklinde söylemlerde bulundu, bende her ikisinide diyebileceğini, nasıl olsa büyüdüğünde kime ne diyeceğini bileceğinden ısrarcı olmadım,
Ertesi gün kreşe gittiğinde çocuk o kadar etkilenmiş öğretmenine sormuş, sorusu "öğretmenim siz dedenize ne diyorsunuz" doğal olarak ta öğretmeni dedeme dede derim demiş, oğlum akşam geldiğinde bana kızar şekilde "baba ben öğretmenime sordum dede denirmiş" dedi, öğretmeniyle konuştuğumda bu şekilde sorduğundan ve olaylardan haberi olmadığından böyle cevap verdiğini söyledi, (zaten bakanlık onaylı kreşte gördükleri eğitim kitaplarında aile tanımlarında da "büyükbaba" geçmektedir)
Kreşte öğretmeni (özellikle psikolojisine daha fazla zarar vermemek için yanında konuşmadık, beni görmedi öğretmeni oyunla anlattı) "büyükbaba" yada dede diyebileceğini söyledi, akşam eve geldiğimizde bu sefer annesine "sen yanlış biliyormuşsun her ikisini de diyebilirmişim" dediğinde annesi; aileme bana hakeret/iftira ve küfürler etti, (ortak yaşam alanımızda bunların hepsini telefonuma kaydettim)
Oğlum bana bazen soruyor babama ne diyeceğini, bende her ikisinden hangisi kolayına gelirse onu söyle diyorum. Bu olay olalı yaklaşık 2ay oldu o günden beri eşim benimle konuşmuyor, çalışmadığı için sorumlulukları olması gereken yemek, çamaşır gibi işlerin hiçbirini yapmamakta, her akşam eve gittiğimde bekar hayatı yaşar gibi yemek hazırlıyor, ütümü kendim yapıyor, hatta ve hatta hemen hemen her akşam oğluma ben yemek hazırlıyor onu ben yatırıyorum, tuvalete ben götürüyorum, sabah kreşe bırakıp akşam ben alıyorum, onun evde çocuk için yaptığı tek yemek çorba ve makarna, (çocuğa karşı ilgisiz değil) bütün gün telefonuyla saatlerce ailesiyle konuşuyor (sıradan muhabbetler)
Şimdi benim sorum; ben en azından oğlum biraz daha büyüyene kadar boşanmayı düşünmüyorum, (çünkü forumda okuduklarımdan çocuğun yaş durumundan dolayı velayeti ona verilecektir ve kendisi de vazgeçmeyecektir) fakat annenin yaptıklarının da yanına kar kalmamasını istiyorum, çünkü bu tartışmalar yaşanırken bana "sen beni tehditmi ediyorsun" (ses kayıtlarında böyle birşey olmadığı açıktır) gibi abuk subuk iftiralar attı, bana el kol hareketleri yaparak beni kendine karşı kışkırtmaya çalıştı, fakat bu sefer oyununa gelmedim, bu sefer diyorum çünkü 2009 yılında da aynı oyunu denedi ve ben kendimi kontrol edemeyerek bir tokat atmıştım, mahkemeye verdi mahkemede de şikayeti geri aldı kamu davası oldu ve hüküm 5 yıl ertelendi vs.
Ben istiyorum ki bilirkişi ile evde tutanak tutturabilirmiyim? ben aile birliğinin sağlanması yönünde üzerime düşen vazifeleri yapmaya çalışıyorum, kendisi yapmadığı için; evin market ve pazar alışverişleri kendim yapmama rağmen onada para bırakıyorum fakat o bütün gün hiçbir şey yapmadan bazen gece yarılarına kadar telefonda konuşuyor (kimlerle ve neler konuşulduğunu biliyorum sadece ailesi ile konuşuyor.)
Adliyede aile pedagogları olduğu duyup adliyeye gittim, onlarda sadece boşanma davası açarsam yardımcı olabileceklerini söylediler.
Şimdi ben nasıl bir yol izlemeliyim bu iş yarın öbür gün dahada kötü bir hal alabilir, kendisi belki boşanma açabilir, iftiralarla karşılaşabilirim, aile birliğinin gerekliliği için görev paylaşımlarını yapmadığını nasıl ispatlayabilirim, bilirkişimi tutmalıyım? bilirkişi mahkeme açarak mı tutulur? ortak yaşam alanında benim ve oğlumuzun psikolojisini bozacak sözleri söylediğinde kaydettiğim ses delil olurmu? oğlum annesinin baba ve büyükbaba için söylediği tüm kötü argo kelimeleri şuan hatırlarken psikolog eşliğinde, oyun oynayarak psikologun sorduğu (asla sorgu şeklinde değil) sorulacak sorulara vereceği cevaplar delil olurmu? çocuğa büyükbaba kötü kelime kullanamazsın kullanırsan seni sevmem gibi sözler söyleyerek çocuğu benim aileme karşı da bir taraftan soğutmaktadır, gün boyu telefonla yaptığı arama listesi mevcut, mahkeme olursa gelen giden aramalar operatörden çıkarıldığında günde saatlerce telefonda konuşmasına rağmen evin işlerine vakit ayırmaması artı sağlarmı?
konuyu daha iyi anlatabilmek için konuyu uzun tutup sizleri yorduğum için şimdiden özür diler, yardımlarınızı rica ederim. Hepinize Teşekkürler.
Cevap: Büyükbaba kelimesi ile tüm düzenimizin bozulması
Cevap verebilecek olan varmı?
Cevap: Büyükbaba kelimesi ile tüm düzenimizin bozulması
Turşu limon suyu ile mi yapılır sirke mi diye boşanmanın filimlerde olacağını bilirdik, "büyükbaba mı denir dede mi" diye boşanma eşiğine gelmek gerçekten enteresan. "İncir çekirdeğini doldurmaz" sözüne çok güzel bir örnek.
Bana öyle geliyor ki, mesele "büyükbaba" değil. Eşiniz boşanmak istiyor ve kendine göre bir sebebi var. Bunun ne olacağını ne yazık ki biz bilemeyiz. Çünkü olayı sadece sizden dinledik.
Eğer siz de bilmiyorsanız bunu açık açık eşinizle konuşsanıza. Belki sizden anlamanızı beklediği ama sizin fark edemediğiniz bir şey vardır.
Cevap: Büyükbaba kelimesi ile tüm düzenimizin bozulması
Her şeyin yolunda olduğu bir evlilikte böyle komik bir nedenle işler bu noktaya gelmez.Ama şartlar tamam olmuşsa büyükbaba kelimesiyle değil b harfinin sapından da kavga edilir.Elbette sebep kelimeler değildir.Daha önce kadına şiddet kapsamında bir hagb almışsınız.O yüzden eğer eşiniz boşanmayı düşünüyor ve akşama kadar telefonda akıl alıyorsa sizi ihtimal şiddete teşvik etmeye çalışabilir(sizin deyiminizle).Boşanma davalarında kadın 3-0 önde başlar.Şiddet varsa(ki daha önce raporlanmış) bu durum 5-0 olur.Bir bilir kişinin sizin normal hayatınız içinde evin içinde bulunarak kimin ne iş yaptığını tespiti pratikte mümkün değil.Ama hakim kabul ederse telefon kayıtlarından günde 5 saatten fazla görüşme yaptığı ortaya çıkarsa ihtimal lehinize bir durum olabilir.Onun dışında toplamaya çalıştığınız donelerin net ve subjektif olmasına özen gösterin(belgelenmiş kanıtlanmış ve evlilikte kusur oranını değiştirebilecek şeyler).Bir mahkeme durumu olursa kısıtlı bir zamanda kendinizi savunacaksınız.En büyük yanlışlardan biri o az zamanda şöyle olduydu böyle olduydu bana pis pis baktıydı, beni tahrik etmek için sürekli yemeği şöyle yaptıydı vs. gibi ispatı olamayan kişiden kişiye değişebilecek şubjektif ve hukuki bir anlam ifade etmeyen şeyleri öne sürmek(tabi hakim hikaye anlatma deyip o kısıtlı söz hakkını da kesmezse).Sakin ve dikkatli olmanızı öneririm.Kolay gelsin.
Cevap: Büyükbaba kelimesi ile tüm düzenimizin bozulması
Alıntı:
Bill187 rumuzlu üyeden alıntı
Her şeyin yolunda olduğu bir evlilikte böyle komik bir nedenle işler bu noktaya gelmez.Ama şartlar tamam olmuşsa büyükbaba kelimesiyle değil b harfinin sapından da kavga edilir.Elbette sebep kelimeler değildir.Daha önce kadına şiddet kapsamında bir hagb almışsınız.O yüzden eğer eşiniz boşanmayı düşünüyor ve akşama kadar telefonda akıl alıyorsa sizi ihtimal şiddete teşvik etmeye çalışabilir(sizin deyiminizle).Boşanma davalarında kadın 3-0 önde başlar.Şiddet varsa(ki daha önce raporlanmış) bu durum 5-0 olur.Bir bilir kişinin sizin normal hayatınız içinde evin içinde bulunarak kimin ne iş yaptığını tespiti pratikte mümkün değil.Ama hakim kabul ederse telefon kayıtlarından günde 5 saatten fazla görüşme yaptığı ortaya çıkarsa ihtimal lehinize bir durum olabilir.Onun dışında toplamaya çalıştığınız donelerin net ve subjektif olmasına özen gösterin(belgelenmiş kanıtlanmış ve evlilikte kusur oranını değiştirebilecek şeyler).Bir mahkeme durumu olursa kısıtlı bir zamanda kendinizi savunacaksınız.En büyük yanlışlardan biri o az zamanda şöyle olduydu böyle olduydu bana pis pis baktıydı, beni tahrik etmek için sürekli yemeği şöyle yaptıydı vs. gibi ispatı olamayan kişiden kişiye değişebilecek şubjektif ve hukuki bir anlam ifade etmeyen şeyleri öne sürmek(tabi hakim hikaye anlatma deyip o kısıtlı söz hakkını da kesmezse).Sakin ve dikkatli olmanızı öneririm.Kolay gelsin.
Cevaplarınız için öncelikle çok teşekkürler,
Öncelikle yukarıdaki yazınızda "belgelenmiş kanıtlanmış ve evlilikte kusur oranını değiştirebilecek şeyler" bu benim için ne olabilir mesela? gün boyu evde, gayri-ahlaki bir durum yok, tek sorun olması gerektiğini düşündüğüm sorumluluklarını yerine getirmemesi, ben bu anlamda hangi ve nasıl delil toplayabilirim? bilirkişi ile olmaz ise nasıl yapabilirim, yarın öbürgün dava açarsa hangi deliller (hukuken ne şekilde elde etmem lazım) beni söylediklerimin doğru olduğuna hakime inandırır.
Aynı zamanda "günde 5 saatten fazla görüşme yaptığı ortaya çıkarsa" bu ne anlamda benim lehime olur, günde 5 saat gibi bir kıstası nasıl anlamalıyım?
Birde ortak alanda kaydettiğim ses kayıtları delil olabilirmi? Mahkemede kabul edilebilirmi, forumda bu konuda farklı görüşler mevcut ama?
Cevap: Büyükbaba kelimesi ile tüm düzenimizin bozulması
mesleginiz nedir bilmiyorum ama evlilik sevgiye saygıya dayalı bir müessese olmalı böyle olunca o evde huzur olur mutluluk olur ileriki zamanda ayrılacaksınız diye delil toplamak , ses kaydı yapmak yerine bu evliliği nasıl kurtarmanın yoluna bakmak gerek diye düşünüyorum zira çocuğunuzla geçirdiğiniz zamanın ona faydadan çok zarar vereceğini düşünüyorum ayrıca nerde ne yazarsa yazsın dedeye dede nineye nine denir