Kamu görevlisine hakaret suçundan 746 gün ceza aldım

sayın hukukçu arkadaşlar;
bir ambulansla girdiğim söz münakaşası ambulansın beni ve hasta eşimi karanlıkta bırakarak kaçması ve jandarmadan istediğim yardım sonucu aynı ambulansla hastaneye gitmekle sonuçlandı. arkasından aynı ambulans görevlilerinin başka hasta getirdiği dönemde tekrar tartışma ve ertesi gün il sağlık müdürlüğüne telefon artı jandarmaya suç duyurusu yaptım. ardından il sağlık müdürlüğüne şikayet dilekcesi verdim ama savcı takipsizlik vali de soruşturmaya gerek duymadığını belirten yazı yazmış. ama onların tuttuğu tutanak doğrultusunda başka savcılık hakkımda telefonla kamu görevlilerine hakaret etmekten dava açtı. daha üçüncü calsede ki 2. de hakim izinliydi ve şikayetçilerden telefondaki sekreter mahkemede ifade bile vermedi; hakim karar aldı. sekretere telefonda hakaretten 304 gün , ambulans görevlilerine alenen hakaretten 442 gün ceza verdi. paraya çevirdi 14.920 tl ceza..... ödemem mümkün değil çünkü çalışmıyorum itiraz edeceğim ama buna esastan mı yoksa usülden mi itiraz etmem lazım bilmiyorum. benim gösterdiğim şahit jandarma astsubay bile dinlenmedi.. mağdur olan ben ve yabancı uyruklu eşim, ceza yiyen ben... yardıma ihtiyacım var lütfen görüşleriniz yada yol göstermeniz ile yardım edin... tamamen hakim beyin tarafıma olan gıcıklığı sanırım bu olaylara sebep oldu... bana sen sanıksın dolayısıyla burada onları değil seni yargılıyoruz diyor. takipsizlik kararı için ağır cezada dava açarsın sende onları dava edersin; sen burada onların ceza almalarını isteyemezsin diyor sayın hakim. ama olaydan sonra 1 yıl 1 ay geçti. ne yapmam lazım???????????

kararı acilen iyi bir avukatla temyize gönderin. ordaki sonuçlada karar onaylanırsa artık cezayı ödemekten başka çareniz kalmamıştır. hakim bey genel olarak degerlendirmiş olayı anlattagınız kadarıyla ön yargılı olmuş görülüyor. çunku bu tür olaylarda genelde ambulans şöförlerine geç kaldıgı için v.s olaylarda devamlı hakretlere maruz kalınmış oldugu için sizin aleyhinize sonuçlanmıştır. dedigim gibi temyize acilen gönderin. tek taraflı dinleyince bu kadar yardıkcı olabılırım. büyük geçmiş olsun saygılarımla kalın...

sayın baygol
yardımınız için çok teşekkür ederim. süre tutum dilekcesi verip gerekceli kararın elime geçmesinden sonra temyiz gerekcelerimi açıklamayı planlıyorum. kişilerin kamu görevlisi olması, kendilerine kamu görevinden dolayı hakaret edildiği anlamına gelmiyor. dolayısıyla kendilerine hakaret ettiğimi ispat etme zorunluluğu var. hakaret ettiğimi reddederek eğer yargıtay hakaret ettiğime hükmederse kişilerin hakarete kamusal görevleri nedeniyle maruz kalmadıklarını gerekce göstererek savunma yazmayı planlamaktayım. ne düşünürsünüz? görüş bildirirseniz tekrar çok sevinirim.. saygılarımla...

- - - Updated - - -

- - - Updated - - -

aşağıdaki kanun maddesi açıklamalarını dikkate alarak savunma yapacağım
ilgilenenlerin faydalanması amacıyla yayınlıyorum

MADDE 125.– Madde metninde hakaret suçu tanımlanmıştır. Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukukî değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığıdır.
Bu düzenlemede 765 sayılı Türk Ceza Kanununda benimsenen hakaret ve sövme suçu ayırımı kaldırılmıştır.
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, kişiye somut bir fiil veya olgu isnat edilmelidir. Örneğin, kamu görevlisinin bir kişiden bir iş karşılığında belli bir miktar rüşvet aldığı yönünde isnatta bulunulması durumunda hakaret söz konusudur. Kişiye isnat olunan somut fiilin gerçek olup olmamasının, hakaret suçunun oluşması bakımından bir önemi yoktur. Ancak, iddia olunan hususun gerçek olduğunun ispat edildiği durumlarda, fail cezalandırılmayacaktır.
Keza, kişiye herhangi bir olayla irtibatlandırmadan, soyut olarak yakıştırmalarda bulunulması hâlinde de, hakaret suçu oluşur. Kötü bir niteliği veya huyu ifade eden sözler, somut bir fiil veya olguyla irtibatlandırılmadıkları hâlde, yine de hakaret suçunu oluştururlar. Örneğin, bir kimseye “serseri”, “alçak”, “hayvan” denmesi hâlinde, somut fiil isnadı söz konusu değildir. Aynı şekilde kişiye soyut olarak “hırsız”, “rüşvetçi”, “sahtekâr”, “fahişe” gibi yakıştırmalarda bulunulması hâlinde de hakaret suçu oluşmaktadır. Kişinin bedenî arızasını ifade etmekle veya kişiye bir hastalık izafe etmekle de hakaret suçu işlenmiş olur. Örneğin, kişiye “kör”, “şaşı”, “topal”, “kambur”, “kel” vs. demekle; kişiye “psikopat”, “frengili” veya “AİDS’li” demekle, hakaret suçu işlenmiş olur.
Dikkat edilmelidir ki; davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amacına yönelik olarak belli bir siyasî kanaatin isnat edilmesi hâlinde de hakaret suçu oluşur. Örneğin, bir kişiye “faşist”, “komünist” veya “mürteci” demekle, hakaret suçu işlenmiş olur. Bir kişiye izafeten söylenen sözün veya bulunulan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, toplumda hâkim olan telâkkileri, örf ve âdetleri göz önünde bulundurmak gerekir.
Hakaret suçu, kişi muhatap alınarak işlenebilir. Bu durumda huzurda hakaret söz konusudur.
Hakaret suçu, kişinin gıyabında da işlenebilir. Kişiye hazır bulunmadığı bir ortamda veya doğrudan muttali olamayacağı bir surette hakaret edilmesi durumunda, gıyapta hakaret söz konusudur. Ancak, gıyapta hakaretin cezalandırılabilmesi için, fiilin mağdurun gıyabında ve fakat en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. Bu kişilerin toplu veya dağınık olmalarının suçun oluşumu üzerinde bir etkisi yoktur. Bir veya iki kişiyle ihtilat ederek de mağdura hakaret edilebilir. Bu gibi durumlarda da esasında bir haksızlık gerçekleşmektedir. Ancak, izlenen suç siyaseti gereğince, gıyapta hakaretin cezalandırılabilmesi için, mağdurun gıyabında en az üç kişiyle ihtilat edilerek, yani en az üç kişi muhatap alınarak hakaretin yapılması şart olarak aranmıştır.
Maddenin ikinci fıkrasında, hakaretin mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir mesajla yapılması hâlinde, birinci fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmedileceği kabul edilmiştir. Buna göre, kişiyi muhatap alan mektup, telgraf, telefon ve benzerî araçlarla yapılan hakaret de, huzurda hakaret olarak cezalandırılmalıdır.
Maddenin üçüncü fıkrasında, hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi, bu suçun bir nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir. Keza, hakaret suçunun dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı ya da kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi hâlinde, verilecek cezanın bir yıldan az olamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Maddenin dördüncü fıkrası hakaret suçunun alenen işlenmesi, bu suçun bir nitelikli şekli olarak kabul edilmiştir. Aleniyet için aranan temel ölçüt, fiilin, gerçekleştiği koşullar itibarıyla belirli olmayan ve birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olmasıdır.
Keza, aleniyetin basın ve yayın yoluyla gerçekleşmesi durumunda artırma oranı ayrıca düzenlenmektedir.
Maddenin son fıkrasında, kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde, suçun kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
saygılarımla.....

[QUOTE=kbtoprak;469756]sayın baygol
yardımınız için çok teşekkür ederim. süre tutum dilekcesi verip gerekceli kararın elime geçmesinden sonra temyiz gerekcelerimi açıklamayı planlıyorum. kişilerin kamu görevlisi olması, kendilerine kamu görevinden dolayı hakaret edildiği anlamına gelmiyor. dolayısıyla kendilerine hakaret ettiğimi ispat etme zorunluluğu var. hakaret ettiğimi reddederek eğer yargıtay hakaret ettiğime hükmederse kişilerin hakarete kamusal görevleri nedeniyle maruz kalmadıklarını gerekce göstererek savunma yazmayı planlamaktayım. ne düşünürsünüz? görüş bildirirseniz tekrar çok sevinirim.. saygılarımla...

- - - Updated - - -
Öncelikle ifade etmek isterim ki bu siteye takılanların büyük bir çoğunluğu yasaları genel olarak bilir yardım ve görüş bekledikleriniz ise kesin bilir ayrıca yargıtay kararı onadığında bunu belirtmek için geç kalmış olmanız muhtemel.
Adamlar tutanak tutmuş tutanağı çürütmesi gereken sizsiniz diye düşünüyorum ayrıca gerekçede muhtemelen takipsizlik beratla özdeşleştirilmiş olabilir ikisi farklı şeydir içtahata aykırıdır, tanığın dinlenmemesi ise eksik inceleme olarak değerlendirilebilir eksik incelemede usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir ayrıca benim yazdıklarınızdan anladığım hakaret ettiğinizdir.

Sanırım davanın hakimiyle ve savcısı ile daha önceden bir husumetiniz var.Savcı sikayetimi dava konusu görmedi, hakim bana gıcıklık yaptı vali soruşturmaya gerek görmedi demişsiniz.Hiç bir şey yapmamışken ve üstüne ambulans tarafından mağdur edilmişken birde şikayet edilmişsiniz ve cezalar almışsınız.Ya tüm bu insanlar sizin düşmanınız ve organize bir şekilde üstünüze geliyor(Valisinden hakimine, ambulans görevlisinden savcısına) yada başka bir şeyler olmuş orada bizim bilmediğimiz.Anlattıklarınızdan bunlar çıkıyor.Ben avukat desteği alırsanız ihtimal cezanın düşmesi veya ertelenmesine dair bir şeyler yapılabileceğinin azda olsa ihtimal dahilinde olduğunu düşünüyorum.Ama çok bir şey değişeceğini beklemek hele ki yanlış hareket edilirse(sanık olunan davada karşı tarafın ceza almasını isteme gibi) bu ve buna benzer durumlarda bir şey elde edilemeyeceği açıktır görüşündeyim.Eğer para cezası kesinleşir ve ertelenmez ise ödenmemesi durumunda hesap olunan gün kadar ceza evinde yatma söz konusu olur.Bence burada alacağınız profesyonel olmayan yorum tarzı yazılar bu kritik süreçte size yarar sağlamayabilir.Sonuçta yorum yapanların(bir kaç avukat arkadaş hariç) hemen hiçbiri hukukçu değil.Genede faydalı fikirlerde çıkabilir tabi.Kolayliklar diliyorum.

Size tavsiyem yazdıklarımı bir avukata gösterin dosyayı görmediğim için daha fazla yorum yapmak istemiyorum ayrıca sizi suçluyor da değilim aslını isterseniz mağdur olduğunuzu düşünüyorum ancak yasal süresinde idare mahkemesine baş vurmadığınız için şikayetiniz takipsiz kalmış yine valiliğin kararı ile başlayamayan bir soruşturma berat anlamına gelmez tahrik unsurları ve içinde bulunduğunuz pisikoloji değerlendirilmeli idi diye düşünmekle belkide değerlendirildi o gece jandarmadan yardım istediğiniz belgeli olsa gerek kullanın. Dosyayı eklemenizi ve yasal süresi içinde doğru bir temyiz yapmanızı öneririm anlattıklarınızdan anladığım kadarı ile karar bozulabilir.

bakın sayın üye arkadaşlar;
ben yalovanın altınova ilçesinde oturuyorum. burası adli olarak izmitin karamürsel ilçesine bağlı. olayın olduğu gece jandarmanın tuttuğu tutanağa dayanarak kişilerden şikayetçi oldum. olayın ertesi günü jandarmaya şikayette bulunduktan sonra il sağlık müdürlüğünü aradım. telefondaki sekretere de saydırdım ama ispatlı bir şey yok ortada. telefon görüşmesi kayıtlı değil. karamürsel savcılığı şikayetime takipsizlik verdi ve sakarya ağır cezada dava hakkın var dedi. sayın savcıyla daha önceden husumetimiz olduğu doğrudur. olayı daha fazla büyütmemek babında sakarya ağır cezaya savcının takipsizlik kararını götürmedim. paramın olmaması ve çalışmıyor olmamda ayrı bir neden. il sağlık müdürlüğüne şikayet için gittiğimde siz dilekce verin biz onların cezasını veririz zaten paramediklere davranışla ilgili kurs vereceğiz falan diye pohpohlayıp yolladılar. şikayet dilekcesini 3 gün sonra verdim. yalova vali yardımcısından gizli ibareli bir mektup aldım. benim aşırı davrandığım kişilerin hastamı düşünerek sonradan geri dönüp hastayı hastaneye intikal ettirdikleri sonra benim başka bir hasta getirdiklerinde hastanenin acilinde kişilere tekrar saldırdığım falan yazıyordu. 155 polis kayıtları mevcut ambulansa el koyduğum polis çağırdığım doğrudur ama hastane polisi ve 155 imdat polisi olayın jandarma bölgesinde olduğu dolayısıyla ertesi gün jandarmaya şikayette bulunmam gerektiği söylendi. ayrıca bu kadar haksızdım da neden o gece sabaha kadar acilde beklediğim halde bir polis yollayıp tutuklamadılar beni. 112 kayıtlarında da 1 telefonum var kişileri tekrar buraya yollamamalarını görevden el çektirmelerini ertesi gün jandarma zaptıyla şikayetci olup dava edeceğimi söylemişim. hakim sekretere hakaretten 1 yıl 1/6 indirdi 304 gün diğer üç ambulans görevlilerine hakaretten indirimiyle 442 gün verdi. kişilerin devlet memuru olmaları onların da bana hakaret etmesini gerektirmeyeceğini, kişilerle küfürleşme olduysa karşılıklı olduğunu beyan etmiştim. sekreter hanım içinse hatırlamıyorum kendisini tanımam tanımadığım kişiye neden küfür edeyim dedim. süre tutum için dilekce vermeye gittiğimde hakime çok dürüst olmamam gerektiğini hatırlamıyorum yerine yapmadım demem gerektiğini söyledim. hakim bey güldü ve geçmiş olsun dedi. temyize vermen iyi olur senin için diyede ekledi. sanırsam çok konuşuyor ve aşırı muhalefet yapıyor ve birilerini rahatsız ediyorum ki kentte maalesef iyi bir ün salmış durumda değilim. üniversite mezunu olmam yabancı dilimin iyi olması devletimin beni işsiz gezdirmesi yetmiyor şimdide devletimin beni hakaretten 746 gün hapis yatırmaya çalışması sanırım birilerinin işine yarayacak. her şeye rağmen verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ediyorum. hepinize kucak dolusu sevgiler ve saygılarımı iletiyorum. kemal bülent toprak.....

Alıntı:

---

kbtoprak rumuzlu üyeden alıntı

...yalovanın altınova..... telefondaki sekretere de saydırdım ama ispatlı bir şey yok ortada. telefon görüşmesi kayıtlı değil......kemal bülent toprak.....

---

:alala :alala :alala :alala :alala

ACİL..... Bende ziraat bankasında görevli memuru şikayet için banka müdürünün odasına gittim ve kendisine şikayet ettim.Sonra ''çok biliyorsan yönet dedi ve lan'' diye hitap etti..tartışmaya başladık sonra araya girdiler....hakkımda şikayetçi oldu ve Hakaret ve basit tehditten dava açlıdı.Dün karar elime ulaştı.Karar 3 ay hakaretten hapis cezasına,Kamu görevlisine görevini yapmaya engel olmaktan 1 yıl hapis cezasına,tehditden 1 ay hapi cezası verip , hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına karar vermiş....hakarette tanıkları banka hörevlileri, sözde ben ona 'seni şikayet etmezsem şerefsiz herif demişim''. gerçekte ise ''seni şikayet etmezsem şerefsizim''demiştim...... 1 . banka görevlisi memur saylıyormu 2. Ceza agır değil mi 3. Ne yapmama gereki yor ?