İhbar süresine uymama

Öncelikler merhaba formunuza yeni katıldım ve gayet başarılı bulduğumu söylemeden geçmek istemiyorum.Benim sorum şöyle,bir kamu kuruluşunda taşeron firmada calışmaktayım 4 yıl süredir,bu süre zarfında 01.12.2008 sözleşme başlangıç,31.12.2009 bitiş,01.01.2010 sözleşme başlangıç 31.12.2010 bitiş son olarak ta 01.01.2011 sözleşme başlangıç 31.12.2012 bitiş tarihli olmak üzere toplamda 4 yıl süreyle kamuda taşeron bir özel güvenlik firmasında çalıştım.31.12.2012 tarihinden itibaren personel sayısının düşmesinden dolayı yeni sözleşmemin şirket tarafından tek taraflı fesihi söz konusu,fakat calıştığım iş yeri bana 8 hafta süre öncesinden şahsıma ihbar etmemesi durumu söz konusu olmasına rağmen ihbar süresine uymayıp işin bitimine bir kaç gün kala bana sözlü olarak işime son verildiğini söyleyerek yeni sözleşmede benimle çalışmama kararı aldı.şu durumda 4 yıllık calışma süremin sonucunda bana ihbar tazminatı ödenmesi gerekmiyor mu?Ödenmeme gibi bir durum söz konusu olabilir mi?sizden ricam bu konu hakkında bana detaylı bilgi verirseniz memnun olacağım.Sizin bilgileriniz doğrultusunda hakkım olan alacaklarım varsa eğer gerekli yollarla alacaklarımı tahsil edeceğim.Şimdiden teşekkürlerimi sunarım.

kıdem tazminatı alamazsanız belirli iş sözleşmelerinde ancak çalışmanız kesintisiz olarak yapılmış. yaptığınız iş nedir? kamu kurumu ve taşeron kurumdan bahsettiniz bunlar hangi kurumlar?

Belirli süreli sözleşmelerin bitiş tarihi daha başlangıçta belli oldugundan,ihbar süresi yoktur bu tür sözleşmelerde. Yani sözleşme türünüze göre,uygulama dogru. Ancak zincirleme yapılan bu tür sözleşmelerin başından itibaren belirsiz süreli sayılması gerektiği yönünde mahkeme / yargıtay kararları mevcut. Dava acarak sözleşmenize konu işin belirli süreli sözleşme yapılması şartlarını taşımadığını iddia ve ıspat ederseniz, ihbar + kıdem tazminatlarınız ve hak kazanacağınız izin ücret haklarınızı alabilmeniz mümkün olabilecektir.

Özellikle kamu kurumları bu uygulamayı hep yapıyorlar. Senelerce çalıştırdıkları işçilere, her yıl başka müteahhitte olduğu için tazminat v.s. alamayacaklarını söylüyorlar ve bunu uyguluyorlar. Çoğunlukla da işçi buna rıza gösteriyor. Çünkü dava açmaya kalksa ödemesi gereken masraflar, elde edeceği kazanımdan fazla. Kendi takip etmeye kalksa bu sefer de kamu kurumunun avukatlarına karşı olmayan hukuk bilgisi ile mücadele etmek zorunda ve muhakkak bir usul hatasına düşüp kaybediyor. Bu da "diğer" lerine örnek oluyor.
Böyle uygulamalarda işçiye hakkının verilmesi dışında, kurumun yetkililerinin de caydırıcı cezalara muhatap olması gerek.