İntihar_Taksirle Öldürme?

İki kişi arasında gönül ilişkisi yaşanıyor. Fakat taraflardan biri daha sonra bu kişiye kendi hayatıyla alakalı ciddi gerçekleri anlatınca, diğer taraf kendisinin kandırıldığını düşünüyor, onuruna yediremiyor ve intihar ediyor. Bu durumda, intihara sebep olmak, taksirle öldürme suçuna girebilir mi? Kendisiyle alakalı gerçekleri daha sonra açıklaması (ilişki 2 sene sürüyor ve 2 sene boyunca gerçekler saklanıyor;kişinin medeni durumu, kimlik bilgileri gibi), ahlaka aykırı ya da eziyet gibi herhangi bir suç teşkil eder mi? Gerçekler 2 sene saklandığı ve kasıtlı olarak söylenmediği için...

İntihar kişinin kendi isteğiyle hayatına son vermesi eylemidir.Bu eylem de ekseriyetle yakınlarının ve etrafındaki insanların davranışları neticesinde gelişir.İntihar eyleminin vicdanen ve dinen(birinin intiharına sebep olma şeklinde)karşılığı olsa da bu eylemi hukukta taksirle adam öldürmeye eş olması düşünülemez.Zaten intihar olayı sağlıklı ruh hali olan bir insanın yapacağı bir şey değildir.Ve yaşadığımız her olayın her ayrıntısının hukuki bir karşılığı olmak zorunda değildir.Her intihar eden ya ailesi yüzünden ya eşi yüzünden ya kardeşi yüzünden etmiştir(yada mutlaka en yakınlarının en basitinden kişinin yanında olmaması veya hareketleriyle sıkıntıya sokması ve bu sona onu itmesi durumu görülür).Bundan şimdiye kadar sorumlu tutulan olmadığına göre bundan sonra da olacağı olması beklenilesi bir durum değildir.Zaten taksirle adam öldürmek TCK da tanımlanmıştır ve sınırları çizilmiştir.

Taksirli adam öldürme suçuna girme yalınızca karşı tarafı intihara doğrudan yönlendirme yoksa.

Bilgilendirme:

İntihar
MADDE 84. - (1) Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) İntiharın gerçekleşmesi durumunda, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu fiilin basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.

Yani bu maddelerdeki kasıt, kişiye ''intihar et'' deme ve kişiyi buna oturup ikna etme veya intihar etmesi için yardım etme(gazı açma, ipi boynuna geçirme vs.)den ibarettir.Doğruyu söylemedi, benden bir şeyi gizledi, geç söyledi gibi gerekçelerle kişi intihar ederse karşı taraf vicdanen sorumlu olsa dahi hukuken sorumlu tutulamaz.

Taksirle işlenen suçlar belirlidir. Kanunda aksi yazmıyorsa tüm suçlar taksirle işlenebilir. Kıyas yoluyla genişletilemez.

Türk Ceza Kanunu'nun 84. maddesinde "İntihara Yönlendirme" suçu düzenlenmiştir. Buna göre;

İntihar
MADDE 84. - (1) Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) İntiharın gerçekleşmesi durumunda, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu fiilin basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.

Bir kimsenin içinde bulunduğu ruhsal durum nedeniyle ve bu ruhsal durumun bir başkasının davranışlarından kaynaklanması; intihara yönlendirme suçunun oluşabilmesi için yeterli değildir. Bu suçun işlenebilmesi için, intihar fikrinin söz konusu kişinin zihninde ilk intihar düşüncesini yaratma ya da mevcut bir intihar düşüncesini açık bir şekilde kuvvetlendirme şeklinde olması gereklidir. Dolayısıyla bahsettiğiniz durumda, intihara azmettirme gibi bir durum olduğunu düşünmüyorum.

Ceza hukukunda kasıt kural; taksir ise istisnadır ve istisnalar dar yorumlanır. Kanunda bir suçun taksirli biçimi yer almıyorsa, bu durumda bu suçtan solayı taksirli sorumluluk söz konusu olmaz. İntihara yönlendirme suçunun da taksirli biçimi kanunda mevcut değildir. Dolayısıyla da bu suçun taksirle işlenmiş olması mümkün değildir.

Merhaba,

Başımdan bu konuya benzer talihsiz bir olay geçti yardımcı olursanız sevinirm.

Evlenme niyetiyle görüştüğüm bir bayan vardı. Bayan ile kısa bir birlikteliğin ardından(10 gün kadar) ailesi ile tanışmak istedim. Ailesi ile tanışma istediğimden sonra geçmişi hakkında daha önce sorduğum konular yalan söylediğini geçmişinde kötü şeyler olduğunu söyledi. Ben bunun üzerine ayrılmak istediğimi söyledim ve ayrıldım. Bayanın ertesi gün ölüm haberi geldi. Ailesi bana başlangıçta savcının ve başhekimin görüşü doğrultusunda kaza sonucu öldüğünü söyledi. Ancak henüz otopsi raporu çıkmadan ölüm sebebinin intihar mı kaza mı olduğunu kesin olarak söyleyemiyorlar. Savcılık tarafından herhangi bir ifademde henüz alınmadı. Bu konuda yapmam gereken herhangi bir şey var mıdır.