Elektrik hırsızlığı - 6352 - iade-i mahkeme - kanun yararına bozma - tazminat..
Kaçak elektrik konusunda yeni düzenlemeler getiren 6352 de düşünüldüğünde aşağıda anlattığım dava içeriğinin benzer problemi yaşayan kimseleri de ilgilendireceğini düşünüyor ve fikirlerinizi önemsiyorum..
2003 yılında, üniversite ikinci sınıfta iken kiracı olarak bir yıldır ikamet ettiğim eve gelen elektrik dağıtım şirketi teknisyenleri tarafından “kaçak elektrik görgü ve tespit tutanağı” düzenlendi. O esnada evdeydim ve “Elektrik bağlantılarınızda bir sorun var, kurum ile görüşmelisiniz” dendi. İlgili tutanağı imzaladım. Kurum (elektrik dağıtım firması) ile görüşmeye gittiğimde ise söz konusu evde 1999 yılından beri kaçak elektrik kullanıldığı söylendi. Gelen faturaları ödediğimizi ve bilgimiz olmadığını söylediğimde, sayaçta yapılan bu değişiklik nedeniyle olması gerekenden daha az miktarın fatura edildiği ve aradaki farkı ödemem gerektiği bildirildi. Bu tutarı ödedim.
2007 yılında şehirlerarası seyahat halindeyken İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı birimlerce yapılan kontrol esnasında alıkonuldum ve konunun davaya dönüştüğünü, “elektrik hırsızlığı” suçundan arandığımı öğrendim; o geceyi İlçe Jnd. Karakolu’nda geçirip ertesi sabah savcıya ifade verdim.
Davanın görüldüğü mahkemede katıldığım ilk duruşmada, savcılıktaki ifademi tekrarlayıp mahkemeye kira kontratını ve ulaşabildiğim elektrik faturaları ile dekont örneklerini sundum. Karar duruşması olan bir sonraki duruşmaya katılamadım ve karar adresime tebliğ edildi: 180TL adli para cezası ve erteleme.. (Nisan-2008)
Karar tarafıma tebliğ edildikten sonra temyiz dilekçesi düzenledim ve evde ikamet etmediğim bir tarihte sayaçta yapılan bir değişiklikten ötürü cezaya hükmolunmasının hukuksuz olacağından hareketle kararın temyizen bozulmasını talep ettim. Ancak temyiz başvurum Yargıtay’a gönderilmeden mahkeme tarafından CMK 296/1 gerekçe gösterilerek reddedildi.
O dönem üniversiteyi bitirmiş ve atama bekliyor olmamdan ötürü süreç benim açımdan kritikti.. Görüştüğüm hemen her avukat durumun memuriyetimi engellemeyeceğini belirtince ve zaten verilen adli para cezasının da ertelenmesine karar verilince temyizin reddine itiraz etmedim. Karar kesinleşti ve müdahil elektrik dağıtım şirketinin vekalet ücretini ödedim.
Mart-2010’da bu kez başka bir kurumdan tebligat aldım: Yedek Subay aday adayı statüsünde olan askerliğimin mezkur karardan ötürü 15 ay er olarak tadil edildiği tarafıma bildirildi. (Yüksek Lisans’tan ötürü henüz askere gitmiş değilim.)
Bilindiği gibi konuyla ilgili üçüncü yargı paketinde (6352 sayılı Kanun’da) yeni bir uygulamaya gidildi ve zararın tazmini halinde verilen cezanın tüm sonuçlarıyla ortadan kalkması düzenlendi. Birkaç hafta önce bu kanun doğrultusunda, ilgili asliye ceza mahkemesine, zaten zararı da tazmin ettiğimden hareketle başvuruda bulundum.
Fikir almaya çalıştığım konu ise şöyle: 6352 sayılı kanun “tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar” dese de, hakkımda böyle bir karar verilmiş ve bu kanun sayesinde ortadan kalkmış olacağından, iade-i itibarımı elde etmek adına davanın yeniden görüşülmesini sağlamamın bir yolu olabilir mi? Kanun yararına bozma bunun bir yolu mudur? Hukuk mahkemelerinde galiba bir iade-i mahkeme yolu var, ceza davalarında benzer bir yol var mı?
Diğer taraftan dosyada yer alan problemleri dayanak göstererek, her ne kadar süresi içerisinde temyiz gerçekleşememiş olsa da, hukuksuz olduğunu iddia ettiğim davanın menfi sonuçlarından ötürü manevi tazminat talebinde bulunmam hukuken mümkün mü? (Dosyada herhangi bir bilirkişi raporu bile yok. Evi kiralamamdan önce işlenmiş bir suç söz konusu vs.).
Suçun ve cezanın şahsiliği ilkesi, gereksiz yere alıkonulma (öğrenci olmam ve ikamet adresim belirli olmasına rağmen herhangi bir tebligat yapılmaksızın yakalama çıkartılması ve seyahat esnasında alıkonulup geceyi gözaltında geçirmem) gibi nedenler düşünüldüğünde, bu konuda yurt içindeki hukuk yollarını tüketmenin ötesinde bir mecrada hukuk aramak yersiz bir düşünce mi olur?
Cevap: Elektrik hırsızlığı - 6352 - iade-i mahkeme - kanun yararına bozma - tazminat..
Kesinleşen dava tekrar görüşülmez. Görülen davada suçlu görünmüşün ceza almışın ve kesinleşmesi yapılmış. Manevi tazminat davaları, kazanılan davaların sonucunda açılır.Duyulan elem ve ızdırabı bir nebzede olsa karşılamaktır amaç.Ceza vermek değildir.