-
İhale ile alım
Arkadaşlar merhabalar.
Bir sorum olacak yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Geçen günlerde bir satış memurluğundan 1/2 hissem bulunan gayrimenkulü ihale yoluyla satın aldım şimdi tescil için itiraz süresinin (7) gün geçmesini bekliyorum.
1/2 hissesine sahip olduğum gayrimenkul için kardeşimin banka borcu nedeni ile banka tarafından haciz koyularak ortaklığın giderilmesi davası açıldı ve 1 yıl önce sonuçlandı. Bu zamana kadar alacaklı banka tarafından satış için başvurulmadığı gibi mahkeme sonucu bile karara çıkarılmadı. Ben hissedar olarak karara çıkardım ve ilgililere tebliğ ettirdikten sonra 6 ay önce satış için memurluğa başvurdum keşif ve değer tespitleri yapıldıktan sonra tebliğler yapıldı.Ve ihaleye kimse girmedi sonuçta hissedar olarak ben tek başına girdim ve 2. ihalede gayrimenkulü aldım.
Ancak bugün öğrendiğimde banka alacağını 1 yıl önce varlık yönetim şirketine devretmiş. Biz bu devirden haberimiz olmadığından (tapuda varlık yönetimin şerhi yok sadece bankanın eski haciz şerhi var) tebligatları hissedarlara ve mahkemeyi açan ve sonuçlandıran bankanın avukatına mahkeme kararını,kıymet değerini vede satış (ihale)tarihini tebliğ ettik onlarda tebligatı aldılar ve ihale tarihine kadar satış memurluğuna da (ne banka nede Varlık yönetim şirketi) taraf olarak başvurmadılar.
Sonuçta biz yasal tebligatları yaptık ve gazete ilanına çıktık ve yasal süreleri de bekledik.Varlık yönetim şirketi tapuya şerh düşmemiş olmakla birlikte alacaklı sıfatına girip asıl alacaklı benim diyerek bana tebliğ etmediniz diyerek ihalenin feshini istiyebilirmi ? (İİK 134 ve BK 126 ya göre)
-
Cevap: İhale ile alım
Arkadaşlar tekrardan merhabalar.
Buraya yazılanlara kimsenin cevap vermesi gibi bir zorunluluğu yok onu biliyor ve saygı duyuyorum. Ancak bir konuda yardım alabilmek ve yardımda bulunup cevap vermek mutluluk verici bir şey olduğu kanaatindeyim.
Konu hakkında bilgisi olacak ve beni yönlendirecek arkdaşlar varsa sevinirim. Sealmlar.
-
Cevap: İhale ile alım
Anlatımlarınızdan yola çıkarak ihalenin İzale-i Şuyu (ortaklığın giderilmesi) ihalesi olduğu anlaşılıyor. Bazı şekil farklılıklarına rağmen icra (haciz) ihalesi ile izale-i şuyu ihaleleri benzerlik gösterir. Sizin sorununuz sonradan varlığından haberdar olduğunuz bir alacaklının itirazı sonucu aleyhinize ihalenin feshi davası açılmış olması. Bilmelisiniz ki ihalenin feshi davasını ancak ilgililer açabilir. Peki kimdir bu ilgililer? Mülk sahibi, hissedarlar, sıra cetvelinde kayıtlı alacaklılar, borçlu, ihale alıcısı, intifa, şufa v.b. şerh sahipleri. İhalenin feshi davasını açan davacının haklarının halel görmüş olması da dava şartları arasındadır. Bu durumda davacı varlık yönetim şirketi satıştan usulüne uygun tebligatla haberdar edilmediğinden bahisle aleyhinize dava açmış ve ihalenin feshini talep etmiştir. Eğer davacı sıra cetveilinde kayıtlı değil ise bir usulsüz tebligattan bahsedilebilir mi? Sanmıyorum. Çünkü ihale ilanında, ilanda yer verilmeyen bütün ''ilgililere de'' bu duyurunun yapılmış sayılacağı, ilanın imkansızlık ve başka sebeplerle tebligat yapılamayan taraflara tebilagat yerine kaim olduğu açıkça beyan edilmektedir. Sizin karşı görüş olarak ileri sürebileceğiniz hukuki dayanak bu olabilir. Ancak siz söz konusu taşınmazın diğer hissesini ihale yolu ile alırken satışa konu hisse üzerinde haciz v.b. kısıtlamaların olmadığından emin misiniz? Yani mülkün ihale ile satın aldığınız kısmını haciz yükümlülükleri ile almış olmayasınız? Bir malın üzerinde ki kıstlamalardan ari olrak almanın tek yolu malı icra ihalesi almış olmak gerekir. Oysa siz mülkün satışa konu payını İzale-i şuyu satışı ile aldığınızı söylüyorsunuz. yukarıda da belirttiğim gibi iki ihale şekli birbirine çok benzese bile çok farklı sonuçlar ortaya çıkarabilir. Tıpkı sizin durumunuzda olduğu gibi. Bir avukattan hukuki destek almanız yararınıza olacaktır.
- - - Updated - - -
Anlatımlarınızdan yola çıkarak ihalenin İzale-i Şuyu (ortaklığın giderilmesi) ihalesi olduğu anlaşılıyor. Bazı şekil farklılıklarına rağmen icra (haciz) ihalesi ile izale-i şuyu ihaleleri benzerlik gösterir. Sizin sorununuz sonradan varlığından haberdar olduğunuz bir alacaklının itirazı sonucu aleyhinize ihalenin feshi davası açılmış olması. Bilmelisiniz ki ihalenin feshi davasını ancak ilgililer açabilir. Peki kimdir bu ilgililer? Mülk sahibi, hissedarlar, sıra cetvelinde kayıtlı alacaklılar, borçlu, ihale alıcısı, intifa, şufa v.b. şerh sahipleri. İhalenin feshi davasını açan davacının haklarının halel görmüş olması da dava şartları arasındadır. Bu durumda davacı varlık yönetim şirketi satıştan usulüne uygun tebligatla haberdar edilmediğinden bahisle aleyhinize dava açmış ve ihalenin feshini talep etmiştir. Eğer davacı sıra cetveilinde kayıtlı değil ise bir usulsüz tebligattan bahsedilebilir mi? Sanmıyorum. Çünkü ihale ilanında, ilanda yer verilmeyen bütün ''ilgililere de'' bu duyurunun yapılmış sayılacağı, ilanın imkansızlık ve başka sebeplerle tebligat yapılamayan taraflara tebilagat yerine kaim olduğu açıkça beyan edilmektedir. Sizin karşı görüş olarak ileri sürebileceğiniz hukuki dayanak bu olabilir. Ancak siz söz konusu taşınmazın diğer hissesini ihale yolu ile alırken satışa konu hisse üzerinde haciz v.b. kısıtlamaların olmadığından emin misiniz? Yani mülkün ihale ile satın aldığınız kısmını haciz yükümlülükleri ile almış olmayasınız? Bir malın üzerinde ki kıstlamalardan ari olrak almanın tek yolu malı icra ihalesi almış olmak gerekir. Oysa siz mülkün satışa konu payını İzale-i şuyu satışı ile aldığınızı söylüyorsunuz. yukarıda da belirttiğim gibi iki ihale şekli birbirine çok benzese bile çok farklı sonuçlar ortaya çıkarabilir. Tıpkı sizin durumunuzda olduğu gibi. Bir avukattan hukuki destek almanız yararınıza olacaktır.