3.yargı paketi lüzümlu eşya satışı
(ilk önce belirteyim ki forumlarda aramama rağmen tam bu sorumun karşılığını alamadığım için yeni konu açtım)
Şimdi hepimiz biliyorduk ki 3.yargı paketiyle evde lüzumlu görülen eşyalar haczedilemeyecek. Ama "GEÇİCİ MADDE 10 – Bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir" maddesi nedeniyle kafamız karıştı..
Şimdi benim ev eşyalarım(lüzumlu) haciz edilmişti ve eşime yediemin olarak teslim edilmişti. (3.yargı paketinden önce)
Bizde 3.yargı paketine güvenerek mal kaldırılamaz diye düşündük.
Şimdi eşime ve bana ..... tarihinde mallarınızı icra dairesi kapısında bulundurunuz bulundurmadığınız takdirde hapis cezası ..... yazılı bir kağıt geldi..
Şimdi birçok kişi bunun 3.yargı paketiyle yapılamayacağını bunun mümkün olmadığını yukarıdaki maddedeki olayın takip işlemleri ile alakalı olduğunu
lüzümlu malların satışının yapılamayacağını söylüyor. Bu konuda Adalet Bakanlığına'da bir yazı yazdım ama cevap gelmedi.
Ben şimdi bu görüşe bağlı olarak itiraz edeceğim. Etmelimiyim acaba ? Birşey çıkarmı yoksa malları götürüp sattırmalımıyım.
Aile krizi yaşıyoruz lütfen yardımcı olunuz
Cevap: 3.yargı paketi lüzümlu eşya satışı
Geçici madde 10'u alıntılamışsınız, çok açık değil mi bu?
Takip işleminin BAŞLATILDIĞI tarihe bakınız. Anlattıklarınıza göre 3. yargı paketinden önceye rastlıyor. O halde önceki hükümlere tabisiniz.
Cevap: 3.yargı paketi lüzümlu eşya satışı
Dostum bu konuda uzman bir avukat değilim ancak sık sık bende bu duruma düştüğüm için araştırdım ve danıştım.Genelde hakim olan kanı her ne kadar takip işlemi 3.yargı paketinden öncede olsa haciz ve satış işlemide icra takip işleminin aşamalarndandır.Dolayısıyla eşyaların satışı 3.yargı paketinden sonra istenmişse bu yeni bir işem olacağı için yeni yasaya tabidir.Satışın yapılmaması gerekir diye düşünüyorum...
Cevap: 3.yargı paketi lüzümlu eşya satışı
Arkadaşlar uzun zamandır tartışılan konuda bilgi vermek için yazıyorum. Çünkü ben bunu savunurken bütün avukatlar bana karşı çıkmıştı.
3.Yargı paketinin geçici 10.maddesinde ""Bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir""" ibaresiyle ilgili olarak takip işlemlerinin ev haczi, satış yapmak gibi şeyleri kapsayıp kapsamadığını Adalet Bakanlığına bilgi edinme kanununa göre sordum. Gelen cevapta bunun bilgi edinme kanununa göre cevap verilemeyeceğini ama .... sitesindeki görüşümüze bakabilirsiniz demişler.. İşte görüş;
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü
Sayı : B.03.0.HİG.0.00.00.03-622.01-268-MAİL-2012/4497/24195 31/10/2012
Konu : Talebiniz
Sayın …………………………………
Bakanlığımıza göndermiş olduğunuz 30/07/2012 tarihli elektronik posta iletiniz incelendi.
Başvurunuz içeriğinden, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun'un yayımı tarihinde yürürlüğe giren 38 inci maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen Geçici 10 uncu madde ile "Bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir." hükmünün getirildiği, icra müdürlüklerinin farklı uygulamaları olduğunu belirterek görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.
Doktrinde icra takip işlemleri, icra organları olan icra dairesi, icra mahkemesi ve mahkemeler tarafından borçluya karşı yapılan, borçlunun hukukî durumuna zarar vermeye elverişli olan ve cebri icranın alacaklı yararına ilerlemesi amacına yönelmiş bulunan işlemler olarak tanımlanmaktadır. İcra organları tarafından yapılan işlemlerin tamamı icra takip işlemi olmadığı gibi alacaklı, borçlu ve üçüncü kişilerin icra takibine ilişkin olarak yapmış oldukları işlemler de icra takip işlemi değildir.
İcra takip işlemleri; ödeme emri ve icra emri tebliği, itirazın kaldırılması, bütün haciz işlemleri, bütün paraya çevirme işlemleri, borçluya süre verilmesi ve depo kararı gibi işlemlerdir.
Buna karşılık, alacaklının takip talebinde, haciz talebinde veya satış talebinde bulunması ve icra dairesinin bu talepleri alması, ödeme emrine itiraz, istihkak iddiası, paraların paylaştırılması gibi işlemler icra takip işlemleri değildir.
Yasanın amacı göz önünde bulundurulduğunda, kanun koyucunun maddedeki “takip işlemleri” ibaresiyle, icra takibini değil, icra takip işlemlerini kastettiiği değerlendirilmektedir.
Bu bağlamda, 2004 sayılı Kanuna eklenen geçici 10 uncu maddenin uygulanmasıyla ilgili olarak, icra takip işleminin, ilgili maddenin yürürlük tarihinden önce başlaması halinde, icra takibinin başladığı tarih dikkate alınmaksızın, bu takip işlemi hakkında değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilmesi, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlatılan icra takip işlemlerinde ise icra takibinin kanundan önce başlatılmış olup olmamasına bakılmaksızın yürürlükte olan yeni hükümlerin uygulanması gerektiği düşünülmektedir.
Dolayısıyla, 6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış bir icra takibinde, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan bir haciz işleminde artık yeni hükümler uygulanacaktır.
Öte yandan icra ve iflas dairelerinin yaptığı işlemin kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı ilgililerin şikayet konusu işlemleri öğrenmelerinden itibaren yedi gün içerisinde İcra ve İflas Kanununun 16. maddesi uyarınca icra mahkemesine müracaat edebilmeleri imkanı dışında Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/01/2003 tarihli ve Esas:2003/12-17, Karar: 2003/29 sayılı kararıyla kamu düzenini korumak için konulan amir hükme aykırılık durumunda süresiz bir şekilde mahkemeye başvurulabileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Netice olarak, icra müdürlüklerince re'sen dikkate alınması gereken, ihlali durumunda süreli ya da süresiz şikayet yoluna başvurulduğunda yargıya intikal edebilecek, icra hakimliğince değerlendirme yapılıp karar verilebilecek ve dolayısıyla yargı yetkisine giren bu konuda Bakanlığımızca idari yönden yapılacak başkaca bir işlem bulunmamaktadır.
Bilgilerinizi rica ederim.
Nazım KARA
Hâkim
Bakan a.
Genel Müdür Yardımcısı
İcra takip işlemleri; ödeme emri ve icra emri tebliği, itirazın kaldırılması, bütün haciz işlemleri, bütün paraya çevirme işlemleri, borçluya süre verilmesi ve depo kararı gibi işlemlerdir.
Buna karşılık, alacaklının takip talebinde, haciz talebinde veya satış talebinde bulunması ve icra dairesinin bu talepleri alması, ödeme emrine itiraz, istihkak iddiası, paraların paylaştırılması gibi işlemler icra takip işlemleri değildir.
Yasanın amacı göz önünde bulundurulduğunda, kanun koyucunun maddedeki “takip işlemleri” ibaresiyle, icra takibini değil, icra takip işlemlerini kastettiiği değerlendirilmektedir.
BÜTÜN AVUKAT ARKADAŞLARA DUYURULUR...