-
İhtarname
Merhaba,
Eylül 2011'den beri özel bir şirketin insan kaynakları departmanlığında çalışmaktayım. Personel şefi ile aramda gecen mailleşmeleri müdürümüz görmüş görmüş ve şef ile bana ihtarname vermiş ve savunmalarımız alınmıştır. maillerin içeriğinde şef müdürden yakınmış bende müdür için beğenmiyorsa kendisi yapsın zaten yaptığımız iş ne kadar iyi olursa olsun beğenmeyecek ibaresi kullandım. bu mailleşmelerin üzerine verilen ihtarnameye savunma olarak yaptığım eylemin ( söylemlerin) hiç kimsenin şahsına yapılmadığını, iş akışını yavaşlatacak ya da engelleyecek bir davranış olmadığı eğer ki bu söylemim iş akışını yavaşlatıyor ise bir daha böyle bir davranışın tekrarlanmayacağını bildiren bir savunma yazdım.
Konu ile ilgili ilk sorum bu ihtarnameden sahsım adına herhangi bir addi ya da manevi bir zarar gelir mi? Şef ile aramızda gecen mailleşmeler ahlaka aykırı davranış olarak nitelendirilir mi? ilerleyen günlerde ya da aylarda İşeveren tarafından haklı fesih için aleyhime delil olarak kullanılabilir mi? kullanılır ise de kanuni hükmü nedir?
Konu ile ilgili yardımlarınızı rica eder, iyi çalışmalar dilerim.
-
Cevap: ihtarname
Şahsi kanaatimce, işverenin eğer sizi işten çıkartma gibi bir düşüncesi var ise kafasında, bu açığınızı aleyhinize kullanmak isteyip aşağıda vermiş olduğum maddelere istinaden işlem yapabilir. Bunun maddi bir yaptırımı olmasa bile uyarı cezası alıp sicilinize işletilmesi de olası...Eğer işveren bu konuşmaları şahsına saygısızlık ve hakaret olarak yorumlarsa haklı fesih sebebi sayabilir kendince. Bunun sonucunda sizde haklı fesih sebebi olmadığı gerekçesiyle işe iade davası açarsınız, haklı olup olmadığına mahkeme karar verir. Umarım sadece uyarı cezası vermekle yetinirler.
İŞVERENİN HAKLI NEDENLE DERHAL FESİH HAKKI
Madde 25 - Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
-
Cevap: ihtarname
öncelikle ilgi ve alaknız için teşekkür ederim. Sizin göndermiş olduğunuz maddelerde işeverinin şahsına, ailesine veya namusuna yapılmış herhangi bir söylem yok sadece " çok bilir ise kendisi yapsın ne kadar iyi yaparsan yap nasıl olsa beğenmeyecek" şeklindedir. bunlar gayet insani söylemler belki de herkesin günlük hayatta sürekli kurduğu cümleler bizimkinin farkı yakalanmamız oldu :)
-
Cevap: ihtarname
Tabiki. Ben zaten sarfettiğiniz cümlenin kanun maddeleriyle birebir uyuşması iddiasıyla koymadım sadece maddelerin içerisinde geçtiği için üzerinde oynamadan olduğu gibi koydum. Mesela bir maddedeki "işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması" durumuna bakarsak, işveren size yazdığınız cümlenin şeref ve haysiyetini kırdığını iddia edebilir. Siz kıramaz dersiniz o kırdı der. Yani herkes iddiada bulunmakta serbesttir asıl olan iddiasını kanıtlarken o kanıtın gerçekte esaslı bir şekilde bu eylemi gerçekleştirmeye yetip yetmeyeceği sorunudur. Bu hususta eğer dava açılırsa takdir mahkemenindir.