Reddi Miras Yapıldığında Doğmamış Çocuğuma Miras Kalır mı?

Değerli Hukukçu Arkadaşlar,

Geçtiğimiz Haziran ayında babamı kaybettim. Babamın yüklü miktarda 3. şahıslara kefil olmasından dolayı Tarım Kredi Kooperatifine borcu çıktı.
Mal varlığı bu borcu karşılamadığından mirasın reddi için dava açtım. Ancak avukatım 11 yaşında olan oğlum ve şu anda hamile olduğum ( doğmamış 6 aylık ) diğer çocuğum için ayrıca velayeten reddi miras davası açmam gerektiğini söyledi. Eğer açmaz isem icra yolu ile çocuğun ikamet ettiği adrese gelebileceklerini söyledi.

Bunun üzerine 2 ayrı avukata ( birbirini tanımayan 2 avukat ) konuyu anlattık ve ikiside çocuklar için dava açılmasına gerek olmadığını söyledi.

Bizde bununla ilgili ikilemde kaldığımız için bu konuyu açarak çözüm bulmaya çalışıyoruz.

Yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

Hukukçu değilim fakat bildiğim kadarıyla 11 yaşındaki oğlunuz için reddi miras davası açmanızda herhangi bir problem olmadığı gibi bence gereklidir de zira bu yaştaki çocuklar için de açılan davalar var. Fakat daha doğmamış bir çocuk henüz kişilik kazanmamış çocuktur zira anayasamıza göre kişilik tam ve sağ doğum ile başlar. Bu sebeple henüz kişilik kazanmamış bir çocuk dava konusu edilemez düşüncesindeyim. Takdir ustadların

Cevabınız için teşekkür ederim.

İkinci çocuğum doğduktan sonra yeni bir dava açmam gerekiyormuş bu durumda kendim için 1. çocuk ve 2. çocuk için toplam 3 dava mı açmam gerkiyor?

siz mirası reddetmeseniz bile açıkça kabul etmezseniz zaten reddetmiş sayılırsınız, çünkü babanızın borçları malvarlığından fazla. Ayrıca kefalet borçları için olan düzenlemede yalnızca babanızın malvarlığı için kefalet borcu söz konusu olur. Yani kefalet borcu mirasçılara geçmez. Çocuğunuz içinse onun velisi olduğunuzdan onun adına reddi miras yapabilirsiniz.

Babamın vefatından itibaren 3 aylık süre dolmadan açtım.

1. çocuğum ile benim adıma açacaktım ancak noter kabul etmedi. Mecburen kendi adıma açtım. Duruşma Aralık 2012 tarihine ertelendi. Avukatım erteleme istedi çünkü davanın sonucundan itibaren 2. 3 aylık dönemde her iki çocuğum adına da velayeten dava açabilmek için. Fakat Tarım Kredi Kooperatifinin alacağın peşine düştüğünün haberini aldık 2. çocuğun doğmasını beklmeyelim dedi.

dediğim gibi tarım kredi yalnızca babanızın üzerine olan taşınmazlardan/araba vs. den alacağını alabilir. Siz mirası reddettiğinizde bu miras hak ve borçlarla sizin çocuğunuza geçer (doğmamış çocuklar dahil) eğer henüz doğmamış bir çocuk varsada hakim kural olarak mirasın açılmasını doğuma kadar erteler.

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.

Torun mirasçı değilki onun içinde dava açılsın.
bence başka dava açmaya gerek yok...
medeni kanuna bakmak lazım.

not: hukukçu değilim

- - - Updated - - -

dedim ama mantıken birisi mirası reddederse belki alt mirasçı yani torun belki kabul edecek
gibimi düşünülüyor acaba...neyse ..
sizin durumunuzla ilgili medeni kanunun 612. maddesinde bir istisna varmış sanırım
bunu araştırın yanlış bir şey yapmayın...

Alıntı:

---

hukukçu85 rumuzlu üyeden alıntı

siz mirası reddetmeseniz bile açıkça kabul etmezseniz zaten reddetmiş sayılırsınız, çünkü babanızın borçları malvarlığından fazla. Ayrıca kefalet borçları için olan düzenlemede yalnızca babanızın malvarlığı için kefalet borcu söz konusu olur. Yani kefalet borcu mirasçılara geçmez. Çocuğunuz içinse onun velisi olduğunuzdan onun adına reddi miras yapabilirsiniz.

---

Aşağıdaki Yargıtay kararında kefalet borcunun mirasçılara geçeceği üzerine karar verilmiş.

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/5819
K. 2004/2544
T. 11.3.2004
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. Ayten Örenbaş gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacı vekili, müvekkili bankanın Arteks Ltd. Şti. ve Muammer İmal'in kefaletiyle Fehmi Arazlı'ya kredi kullandırdığını, kredi borcunun ödememesi üzerine hesabın katedilerek takibe geçildiğini, davalıların takip konusu alacağın 2.000.000.000.-TL.'lik kısmı haricindekilere itiraz ettiğini, borca ve ferilerine yapılan itirazın yerinde olmadığını, ileri sürerek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili cevabında, kredi sözleşmesinde müvekkillerinin murisinin borçlu olarak imzası bulunduğunu, kredinin müvekkilinin murisine kullandırılmadığı, bu nedenle davalıların sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalıların takibe itirazında kısmen haksız olduğu gerekçesiyle davalıların itirazının kısmen iptali ile takibin devamına, alacağın %40'ı tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

SONUÇ : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle kefilin mirasçılarının kefilin ölüm tarihindeki kefalet borcundan sorumlu bulunmasına, kefilin ölümünden önce mevcut 4.577.953.713.-TL. borç ve bunun ferilerinden davalıların sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik olmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 375.000.000.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 11.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Alıntı:

---

cagjackal rumuzlu üyeden alıntı

Aşağıdaki Yargıtay kararında kefalet borcunun mirasçılara geçeceği üzerine karar verilmiş.

---

3. Kefalet borçlarından sorumluluk

MADDE 630.- Mirasbırakanın kefaletten doğan borçları defterde ayrı bir yere yazılır ve mirasçılar, mirası kayıtsız ve şartsız kabul etmiş olsalar bile, bu borçlardan terekenin iflâs hükümlerine göre tasfiyesi hâlinde kefalet sebebiyle alacaklı olanlara ne düşecek idiyse ancak o miktarla sorumlu olurlar.