Kamu Yararına Çalışan Derneklerde İhale Sorunu Hk.

Kısaca ifade etmek istiyorum.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 235 ve 236. maddelerde Kamu Yararına Çalışan Derneklerin cezai sorumluluğu düzenlemesinde ihale ve edimin ifasında fesat durumlarında Kamu görevlileri için öngörülen cezai müeyyideler söz konusu iken, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'nunda Kamu Yararına Çalışan Derneklerin ihalelerde tabi olacağı kurallar noktasında Kamu İhale Kanunu'na tabi olduklarına dair bir düzenleme yoktur. Bilakis Tebliğlerde istisnalar belirtilirken özellikle Kızılay vb kurumların Kamu İhale Kanunu'na tabi olmadıkları kaydedilmektedir.

Gözlemlediğim kadarıyla Kamu Yararına statüsündeki dernekler, cezai yaptırım kaygısı ile ihalelerini Kamu İhale Kanunu şartlarına göre yapmaktalar, fakat aslında ihalelerin Kamu İhale Kanunu'na göre yapılması yükümlülükleri yok. Dikkat ve özen noktasındaki hassasiyeti öne çıkarıcı Ceza Kanunu yaptırımı ile Kamu Yararına Çalışan Dernek statüsündeki derneklerin yaptıkları mal ve hizmet alım ihalelerini Kamu İhale Kanunu'na uyarlamaları bir zorunlulukmuş gibi algılanmakta ve kanaatimce yanlış ve gereksiz bir algı oluşmaktadır.

Görmediğim, vakıf olmadığım mevzuatta geçen aksi bir ifade yoksa bu böylece.

Konuya ilgi duyanların yorumunu istirham ediyorum.

Kanımca bu daha ciddi bir hava yaratmak, daha adil bir ihale düzenlemek amacıyla emsal olarak veya adet olarak yapılan bir uygulama. Ancak bir yasal zorunluluk değil...

- - - Updated - - -

Bu tip ihalelerde en çok gördüğüm hata ise mal veya hizmeti en düşük fiyatı verene vermektir. En ucuz fiyat demek en kalitesiz mal veya hizmet anlamına gelebileceğinden (bu büyük bir risk) ortalama fiyat uygulaması uygulamak, malı veya hizmeti makul fiyattan alabilmek sağlıklı ihalenin ana koşuludur.

Peki, sahibi kamu olan şirketler (BİT'ler gibi) KIK'e tabi midir? Yoksa buralarda tutarı ne olursa olsun ihale yapılmaksızın satın alma yapılabilir mi? Bir BİT'in satınalma müdürü, genel müdürü ve yönetim kurulu başkanı ihalelerde gerekli kurallara riayet etmemişse "ihaleye fesat karıştırmak" söz konusu olur mu yoksa ilaheye fesat larıştırmak sadece develet memuru için mi söz konusudur?

Alıntı:

---

senoleker rumuzlu üyeden alıntı

Peki, sahibi kamu olan şirketler (BİT'ler gibi) KIK'e tabi midir? Yoksa buralarda tutarı ne olursa olsun ihale yapılmaksızın satın alma yapılabilir mi? Bir BİT'in satınalma müdürü, genel müdürü ve yönetim kurulu başkanı ihalelerde gerekli kurallara riayet etmemişse "ihaleye fesat karıştırmak" söz konusu olur mu yoksa ilaheye fesat larıştırmak sadece develet memuru için mi söz konusudur?

---

KAMU İHALE KANUNU

Madde 1- Bu Kanunun amacı, kamu hukukuna tâbi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veyahut kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemektir.
Kapsam
Madde 2- Aşağıda belirtilen idarelerin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan karşılanan mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihaleleri bu Kanun hükümlerine göre yürütülür:
a) (Değişik: 1/6/2007-5680/1 md.) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı; döner sermayeli kuruluşlar, birlikler (meslekî kuruluş şeklinde faaliyet gösterenler ile bunların üst kuruluşları hariç), tüzel kişiler.
b) (Değişik: 30/7/2003-4964/1 md.) Kamu iktisadi kuruluşları ile iktisadi devlet teşekküllerinden oluşan kamu iktisadi teşebbüsleri.
c) (Değişik: 30/7/2003-4964/1 md.) Sosyal güvenlik kuruluşları, fonlar, özel kanunlarla kurulmuş ve kendilerine kamu görevi verilmiş tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar (meslekî kuruluşlar ve vakıf yüksek öğretim kurumları hariç) ile bağımsız bütçeli kuruluşlar.
d) (Değişik: 12/6/2002-4761/10 md.) (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilenlerin doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları her çeşit kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler.
e) (Değişik:13/2/2011-6111/176 md.) 4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar ile bu bankaların doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları şirketlerin yapım ihaleleri.
(Değişik ikinci fıkra: 13/2/2011-6111/176 md.) Ancak, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve bu Fonun hisselerine kısmen ya da tamamen sahip olduğu bankalar, 4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar ve bu bankaların doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları şirketler ( (e) bendinde belirtilen yapım ihaleleri hariç) 4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankaların 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa tabi gayrimenkul yatırım ortaklıkları ile enerji, su, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerinde faaliyet gösteren teşebbüs, işletme ve şirketler bu Kanun kapsamı dışındadır.

Alıntı:

---

litigation rumuzlu üyeden alıntı

Kanımca bu daha ciddi bir hava yaratmak, daha adil bir ihale düzenlemek amacıyla emsal olarak veya adet olarak yapılan bir uygulama. Ancak bir yasal zorunluluk değil...

- - - Updated - - -

Bu tip ihalelerde en çok gördüğüm hata ise mal veya hizmeti en düşük fiyatı verene vermektir. En ucuz fiyat demek en kalitesiz mal veya hizmet anlamına gelebileceğinden (bu büyük bir risk) ortalama fiyat uygulaması uygulamak, malı veya hizmeti makul fiyattan alabilmek sağlıklı ihalenin ana koşuludur.

---

Yanıt için teşekkür ediyorum.