Zimmet Suçu İnanılmaz Ceza
Merhaba. Başımıza üzücü bir durum geldi bunu paylaşmak ve fikrinizi almak istiyorum.
Babam Belediyede Emlak Şefi görevini yapmaktadır. Belediye Bilgisayar sistemini büyütünce Firmadan gelen Makine Emlak bölümüne kurulmuştur. Ve bu makina emlak bölümüne kurulduğu için babamın üstüne kalmıştır. Belediyece bilgi işlem şefi olarak verilmiş bir yetkilendirmede yoktur. 2004 yılında Su tahsilat bölümünde bir zimmet olayı oluyor. ve yıllar sonra bu dava gündeme geliyor.
Durumla ilgili bilirkişi raporu alınıyor. bilirkişi raporunda bilgisayar şifresinin babamda oldugu vezne acıp kapama yetkisi oldugu yazıyor. buna istinaden babam sanık oluyor.
Zimmeti işleyen tahsildar belli. ama bunu tek başına yapamayacağı kanaati ile babam da sanık durumuna düşüyor. Su servisinin Kendi şefi bulunmakta ve babamda olan bütün yetkiler o kişidede bulunmaktadır. ayrıca mahkemeye tanık olarak gelmiş ve hiçbir yetkisinin olmadığını söylemiştir. Lakin bizim elimizde Firmadan alınan o kişininde yetkisinin olduguna dair belge vardır. bunu ibraz etmemize ramen hakım kişinin beyanı ile tamam deyip göndermiştir.
Hakim İstediğimiz bütün talepleri reddetmiştir. bu talepler kanıt niteliğindedir. Mesela babamın o dönemde toplam 3 aylık izin kullanmışlığı var. Biz bu izin döneminde şifrenin kime verildiğinin belirlenmesini talep ediyoruz. Hakim redediyor. Şifrenin sadece kendisinde olmadığı başkasında da olduguna dair bilginin belediyeden istenmesini talep ediyruz bunuda red ediyor.
Bilirkişi raporuna gelecek olursak suç 2004 de işlenmiş. o tarihde farklı bir makina varmış. şuan farklı bir makina var. bilirkişi edindiği bilgilerin tümü şuandaki makina ile ilgili. aslında suç eski sistemde işlendiği için eski makinanın incelenmesi ve o makinayı bilen kişilerden bilgi alınması gerekiyordu. bu yapılmadı bizde bilirkişi raporuna itiraz ettik yeniden bilirkişi istenmesini talep ettik buda reddedildi.
Sonra biz bu taleplerimizi kendimiz temin ettik resmi makamlardan delil olarak sunduk bu sunduklarımızıda hakim reddetti.
toplamda 4 davada hakim kararı verdi. Elinde sadece bilirkişi raporu var. buna ramen sadece savcının mütealası ile Zimmet suçuna soktu babamı. ve suçu işleyenle babama 18er yıl ve cok yüksek miktarda para cezası verdi. ama Tutuklama yapmadı. Bizde Yargıtaya gidiyoruz haliyle.
2 Sorum olarak
Bu durumda sizce yargıtaydaki Sonuç ne olur.
Bir ikinciside 3.yargı paketinde Ağır ceza mahkemelerinde görülecek davalar da zimmet suçu davasını göremedim. Bu nedenle yargıtayda bu davanın ağır cezada değilde şuanki yeri nereyse burada tekrar görüşmesini talep edebilirmiyiz.
Yada yargıtay kararı bozarsa bu davanın tekrar görüleceği yer 3.madde kapsamında yine ağır cezamı olur yoksa başda yermi
- - - Updated - - -
Hakim bizi Zimmet Suçundan yargıladı ama zimmet suçunu işlediğimize dair hiçbir belge kanit bişi yok. babamın tek suçu Sistemin şifresini bilmekti.
Ayrıca babamın hiç sabıkası yok hiç hakim önüne çıkmışlığı yok. Emekliliği gelmiş olmasına ramen Halen belediyede görevine devam ediyor. Bu suçu işleyenler günü birlik emekli olmuştur. ama babam hala çalışıyor. bunlara ramen 2 kez %50 arttırarak ceza verdi hakim. hiç sabıkası olmadığından dolayı 4de1 indirim yapmadı iyi halinden falan hiçbişiden indirim yapmadı. babamın tek suçu doğruları bildiklerini anlatmak oldu. Bu adalet bu kadar insafsız mı. bi insanın suda sabunda alakası yokken 18 yıl cok ağır bir ceza. Yargıtayda durum ne olur değerli avukat arkadaslar fikirlerini yazarsa cok sevinirim.
Cevap: Zimmet Suçu İnanılmaz Ceza
Zimmet
MADDE 247. - (1) Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Muhakeme sonucunda fiilin subut görüldüğü hususunda mahkemede bir tereddüt oluşmadığı açık. Mahkemenin suçun subutuna dair kanaati, mikyaslarınız ile algılanamaz. Öyleki ilgi kanunun 2. fıkrası da somut olayda değerlendirilmiş ve yer bulmuş. Dosyanın ciddi bir suçlamayı haiz olduğu ve teferruatlı olduğu kanaati ile bu gibi davalarda uzmanlaşmış avukatlara dosyanın sunulmasında fayda büyüktür.
Yargılamada bilirkişi raporları muhakeme için bağlayıcı değildir, kanaatin oluşmasında etkili olabilir. Bilirkişi görüşüne itiraz etme hakkınız olmasına rağmen, itirazın bazı teknik detaylar gözetilerek yapılması önemlidir. Avukatınız bu incelikleri biliyordur kanaatindeyim.
Suçlama ciddi ve hüküm evet ağır. Yargıtay safhasında sunduğunuz temyiz dilekçesinin mahiyeti de önemli. Lakin aleyhinize bir karar çıkarsa kanun yolları tükenmiş değil.
Sözün özü, sıkı bir avukat desteği almanızı önemle tavsiye ederim. Bazen bir olgunun analizinde körlük oluşur. İnanç her zaman doğru sonuç doğurmaz. Avukatınızın savunma yöntemini, argümanlarını, başka bir hukuk insanına danışarak sağlamasını yaptırın.
Babanızın suçsuzluğuna inancınız tam ise, ceza indirimi vb. kurumlarının çalıştırılması savunması iyi analiz edilmeli. Bazen kanaati etkileyebilecek savunma hataları yapılabiliyor.
Cevap: Zimmet Suçu İnanılmaz Ceza
Teşekkürler ismail bey. kanaatimce avukatımız cok güzel savunma yaptı. ama sonuç kötü oldu. babamın suçsuz olduğuna inancım tabiki tam. zimmet suçunda yardım etmiş deniyor. ama zimmeti işleyenle ne bir telefon görüşmesi nede dışarda bi yerde oturmuşluğu var. Bu suça eğilimi olsa zaten kendi servisinde yapardı sonuçta kendi servisindeki personelleri ile ailecek bile görüşüyoruz. Birde suçu işleyenin öncedende zimmet suçundan dolayı cezası var. Benim anlamadığım nokta ikisininde aynı cezaya çaptırılması.
Peki yargıtay bu kararı bozmazsa ne tür kanun yollarımız var acaba
Cevap: Zimmet Suçu İnanılmaz Ceza
Mahkemede suçun subutu değerlendirme ölçeğinize uymayan bir biçimde saptanmış görünüyor. Ancak unutmayınız ki hüküm, sanık ya da savcının öngördüğü üzere değil, yargıçların muhakemesi sonucu verilir. Yargıçlar ise yasalara bağlı kalarak özgür iradeleri ile vicdanlarına göre hükme ulaşırlar.
Temyiz sonrası onama verilirse verilen hükme itiraz hakkınız vardır. Sonrasında şartları oluşmuş ise yargılamanın iadesini talep hakkınız vardır. İç hukuk yollarının sonuncusu Anayasa Mahkemesine biseysel müracaat ve daha olmadı AİHM nezdinde hak arama söz konusudur.
Bütün bunlar bir yana, hükme esas olan kanun maddesini okuyunuz. Özellikle 2. fıkraya dikkatinizi yoğunlaştırınız.
Yazınızda
'Hakim bizi Zimmet Suçundan yargıladı ama zimmet suçunu işlediğimize dair hiçbir belge kanit bişi yok. babamın tek suçu Sistemin şifresini bilmekti.
Ayrıca babamın hiç sabıkası yok hiç hakim önüne çıkmışlığı yok. Emekliliği gelmiş olmasına ramen Halen belediyede görevine devam ediyor. Bu suçu işleyenler günü birlik emekli olmuştur. ama babam hala çalışıyor. bunlara ramen 2 kez %50 arttırarak ceza verdi hakim. hiç sabıkası olmadığından dolayı 4de1 indirim yapmadı iyi halinden falan hiçbişiden indirim yapmadı. babamın tek suçu doğruları bildiklerini anlatmak oldu. Bu adalet bu kadar insafsız mı. bi insanın suda sabunda alakası yokken 18 yıl cok ağır bir ceza. Yargıtayda durum ne olur değerli avukat arkadaslar fikirlerini yazarsa cok sevinirim.'
diyorsunuz.
Bu cümleler hukuk nosyonu sahibi birisi tarafından değerlendirildiğinde onda sizin beklediğiniz etkiyi oluşturmayabilir.
Fakat konu hakkında size bu hatırlatmaları yapmaktan maada yazmam da sizce doğru algılanmayabilir.
Fayda bulmanız amacı ile kanaatimi paylaştım. Esenlik dilerim.