Hayret bir şey, Boşanma Davasında Yargıtay Kadını Kusurlu Buldu
Aşağıdaki haberi bugünkü gazetelerde çıktı...
Kadının biri kocasına üçyüz erkekle aldatıyor... Birde utanmadan kitap yazıyor... Gerçi yargıtay tazminatı onuyor ama, adamın kadına ödediği yoksulluk nafakası anladığım kadarıyla yerinde duruyor.
Oh ne ala.....
------------------------------------------------------------------------------
'Şebnem Berrak A.' takma ismiyle kaleme aldığı 'Çıplak tenimin hafızası' kitabında askerdeki eşini 300 erkekle aldattığını iddia eden İngilizce öğretmeni Y.Ç.'nin temyiz ettiği boşanma davası Yargıtay tarafından onandı.
Mahkemece 15 bin TL tazminat ödemesine karar verilen Y.Ç., kocasından izin almadan kitap yazmasının 'sadakatsiz davranış' olarak kabul edilemeyeceğini belirterek karara itiraz etmişti.
'Çıplak Teminim Hafızası' isimli kitabında eşini 300 erkekle aldattığını anlatan Şebnem Berrak A.'nın Sarıyer'deki bir ilköğretim okulunda İngilizce öğretmenliği yapan Y.Ç. olduğunun ortaya çıkmasının ardından, askerdeki eşi A.Ç.Y., avukatı aracılığıyla mahkemeye başvuruda bulunarak boşanma davası açmıştı.
"Tanıştığımızda türbanlıydı"
Elektronik mühendisi A.Ç.Y., mahkemeye yaptığı başvuruda 2002 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nde okurken tanıştıklarını belirterek, o dönem cemaat evlerinden birinde kalan türbanlı eşinin evlendikten sonra çok değiştiğini kaydetmişti. Sık sık internetten erkeklerle 'chat' yapan eşiyle bu konuda tartıştıklarını belirten A.Ç.Y., sık sık bu nedenle kavga ettiklerini bir kavgalarında ise bıçak ve şişe ile üzerine yürüdüğünü öne sürmüştü. A.Ç.Y., açtığı davada 20 bin TL maddi, 100 bin TL manevi tazminat ile oğlu M.Y.'nin velayetinin de kendisine verilmesini talep etmişti.
"Sabahlara kadar bilgisayar oynuyordu"
İsminin deşifre olmasının ardından Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hakkında soruşturma başlatılarak açığa alınan ancak daha sonra görevine iade edilen İngilizce öğretmeni Y.Ç. ise eşinin bu atağına 130 bin TL tazminat talepli karşı dava ile yanıt vermişti. Genç kadın, asıl kusurlu olan kişinin kendisi ve çocuğuyla ilgilenmeyerek sabahlara kadar bilgisayarda oyun oynayan kocası olduğunu iddia etmişti. Y.Ç., ayrıca o dönemde askere giden kocasından kalan borçları ödemek için böyle bir yönteme başvurduğunu belirterek, kitabın gereğinden fazla abartıldığını, zaten böyle bir tepki almaktan korktuğu için takma isim kullandığını belirtmişti.
Kitap yazan eş 'ağır' kusurlu
İkilinin boşanma davasının karar duruşması 2010 yılında sonuçlandı. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda her iki tarafı da kusurlu buldu. Ancak karşı davalı olan Y.Ç.'nin 'kitap yazması' nedeniyle daha 'ağır kusurlu' bulan mahkeme kocasına 15 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti. Mahkeme, tarafların boşanmasına, oğulları M.Y.'nin velayetinin anneye verilmesine ve davacı A.Ç.Y.'nin ayda 600 TL yoksulluk nafakası ödemesine karar verdi.
Yargıtay, kocayı haklı buldu
Sonuçtan memnun kalmayan Y.Ç., avukatı Atilla Karahan aracılığıyla kararı temyiz etti. Y.Ç., sırf kitap yazmış olması nedeniyle 15 bin TL tazminat ödemesine karar verildiğini "Davacı, eşini defalarca darp eden, sürekli küfreden, evine bakmayıp, gece gündüz bilgisayar oynarken, geçimine katkı sağlamak için sadece kitap yazmamın daha ağır kusurlu sayılması anlaşılamaz. Kitap yazılması ancak 3'üncü dünya ülkelerinde kusur sayılabilir. Avrupa'da kitap yazan insanlar ayrıcalıklı özel insanlardır." diyerek tazminat yönünden kararın bozulmasını talep etti. Ancak Yargıtay Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını onayarak davalı Y.Ç.'nin davacı kocasına 15 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti.
HT Gazete
Cevap: Hayret bir şey, Boşanma Davasında Yargıtay Kadını Kusurlu Buldu
15bin tl tazminat kitap yazdığı için kabul edilmiş,yani kadının 300 erkekle kocasını aldatmasının hiçbir önemi yok,kitap yazılmamış olsa adam aldatıldığıyla kalacak
Cevap: Hayret bir şey, Boşanma Davasında Yargıtay Kadını Kusurlu Buldu
Sadece ülkemizde olur denen bir karar, askerdeki bir insanı 300 erkekle aldatmak suç değil birde bunu cümle aleme ifşa etmek açıkcası adamın durumunu düşünemiyorum. çok çok enteresan ve her fikre açık bir olay herkesin düşüncesi farklıdır ancak bluesky'ın dediği gibi aldatılması suç değil yanına kar kalmış anlaşılan.
Cevap: Hayret bir şey, Boşanma Davasında Yargıtay Kadını Kusurlu Buldu
Bunun üzerine bir de mizah kitabı da yazar şimdi.
Bu nasıl bir karar metnidir. Yani o kadar çok yoruma açık bir yazı ki bu.
Bu hanımefendi'ye öğretmenlikten kazandığıyla nasıl evini geçindiremiyormuş hayret. Askerlik döneminden sonra yaşadıkları süreç içerisinde erkeğin evine zarar verecek şekilde hayat sürmüşse orası tartışılır tabi.
Kadının avukatı kitap yazmanın Avrupa'da erdem olduğunu söylemiş. Bu avukat, mesleğini çok aşmış, haksızı nasıl savunacağını şaşırmış bir karakter. Bu anlaşılıyor.
Avrupa da bile bu kadar erdemli(!!!) insan kalmadı. En erdemlileri bizde değil mi?
Cevap: Hayret bir şey, Boşanma Davasında Yargıtay Kadını Kusurlu Buldu
Alıntı:
bekirtas rumuzlu üyeden alıntı
Bunun üzerine bir de mizah kitabı da yazar şimdi.
Bu nasıl bir karar metnidir. Yani o kadar çok yoruma açık bir yazı ki bu.
Bu hanımefendi'ye öğretmenlikten kazandığıyla nasıl evini geçindiremiyormuş hayret. Askerlik döneminden sonra yaşadıkları süreç içerisinde erkeğin evine zarar verecek şekilde hayat sürmüşse orası tartışılır tabi.
Kadının avukatı kitap yazmanın Avrupa'da erdem olduğunu söylemiş. Bu avukat, mesleğini çok aşmış, haksızı nasıl savunacağını şaşırmış bir karakter. Bu anlaşılıyor.
Avrupa da bile bu kadar erdemli(!!!) insan kalmadı. En erdemlileri bizde değil mi?
Bu kadar bariz bir şekilde ayrım yapacaklar, yargılamaya ne gerek var? Tam bir soytarılık. Yani ben sıradan bir vatandaş olarak dosyaya bakmadan davanın nasıl sonuclanacagını yüzde yüz biliyorsam bu kadar masrafa ne gerek var. Birilerinin hukukçuluk oynadığını zannetmesi için mi tüm bunlar. Milletin sırtından oynanan çok pahalı bir oyun.
Cevap: Hayret bir şey, Boşanma Davasında Yargıtay Kadını Kusurlu Buldu
Kitabı yazan kişi, mahkemede evlilik birliği dahilinde sadakatsizliğini ikrar etmiş mi? Haber metninden bu anlaşılmıyor. Yazdığı kitap ile sadakatsizlik delillendiriliyor ise bu hukuka aykırı bir değerlendirmedir. İnsanlar kitap yazıyor, peygamber olduklarını söylüyorlar. Yazdıkları kitap peygamber olduklarının delili midir?
Ne? Nasıl? Neden? Niçin? Ne zaman? Ne kadar? Ne ile? Nerede? vb. sorular muhayyileyi tahrik eder ve muhakeme işler. Tez, antitez sonrası sentez. Sormadan, cevaplar almadan yapılan yargılama, ancak kişideki egoyu kabartır ve kibri artırır, kırmızıya sarı diyeceksin dedirten de budur.
Hukuk siyaset kaldırmaz. Demogoji bulaştıramazsınız. Teknik bir hadisedir. Boşluk kabul etmez.
Esenlik dilerim.