Yeni anayasa diktatörlük kapısını açarsa ne yapılabilir?
AKP'nin yapmak istediği yeni anayasa çağdaş hukuka uygun değilse, referandumda halk oyunu alırsa ne olur? Ben çağdaş hukuka aykırı bir anayasa istemiyorsam ama referandumda halk kabul ederse bu demokrasiye aykırı olmaz mı? Böyle bir durumda itirazlarımızı nereye yapabiliriz?
Cevap: Yeni anayasa diktatörlük kapısını açarsa ne yapılabilir?
Anayasa'nın 175/6 maddesi gereği, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması halinde yeni Anayasa metni yürürlüğe girer.
Sorunuzun ikinci kısmı açısından; burada demokrasiye değil hukuka aykırılık ifadesini kullanmak doğru olur ve bu aşamda Anayasa değişikliğinin yargısal denetimi devreye girer.Bu konuda benim de Anayasa Hukuku hocam olan Sayın Prof.Dr. Erdal ONAR'a ait yayından yararlanabilirsiniz.
http://auhf.ankara.edu.tr/auhf-yayin...bin-tamami.pdf
Cevap: Yeni anayasa diktatörlük kapısını açarsa ne yapılabilir?
1961 Anayasası döneminde Anayasa Mahkemesi Anayasa değişikliklerini esas yönünden denetleme yetkisini kendisinde bulmuştur. Fakat; 1971 değişikliği ile Anayasa Mahkemesi'nin sadece şekil yönünden denetim yapılabileceği hükmü getirilmiştir. Halk oylamasıyla kesinleşen anayasa değişikliği TBMM'de cereyan eden işlemler açısından, Anayasa Mahkemesi'nin denetimine de tabi tutulmaktadır.
Cevap: Yeni anayasa diktatörlük kapısını açarsa ne yapılabilir?
Yani demokrasiye ve insan haklarına aykırı bir anayasa yaparlarsa anayasa mahkemesi bu değişikliği iptal edebilir mi?
Yeni anayasa diktatörlük kapısını açarsa ne yapılabilir?
AKP'nin yapmak istediği yeni Anayasa çağdaş hukuka uygun değilse, referandumda halk oyunu alırsa ne olur? Ben çağdaş hukuka aykırı bir anayasa istemiyorsam ama referandumda halk kabul ederse bu demokrasiye aykırı olmaz mı?
Cevap: Demokrasi çoğunluğun azınlığa karşı egemenliğidir. Demokrasi demek alabildiğine özgürlük değildir, demokrasi halk iradesine bağlı yönetim şekli olmakla beraber, özgürlükçüsünden-sosyalına, katılımcısından-çoğunluğun dilediğini yapmasına kadar... bir çok şekilde değerlendirile bilir.
Yasama meclisin olduğu halde referanduma gitmek ise; güven oyu almak, yapılacak yasanın katılımcı olarak teyit edilmesi içindir, yoksa yeterli sayıda olan oyla (meclis iç tüzüğüne göre) zamanın şartalarında halkın ihtiyaçlarına cevap vermeyen her yasa (Anayasanın ülkeyi kuranlar tarafından garanti altına alınan ilk üç maddesi hariç) vekiller tarafından değiştirebilir. Bu ilk üç maddesi de; devletin şekli ve rejimi değiştirildiğin de, değiştirile bilir.
Demokrasinin çağdaşı olur, fakat hukukun çağdaşı olmaz, hukuk hukuktur, çağdaş hukuk denildiği zaman bundan başka hukuklar yok demektir! Hukuka saygı göstermek; çağdaş hukuk diye tanımlanabilir, hukuka saygı duymamak ise bağnazlıktır "gerici hukuk" değil!
Hukuk; Canlı cansız her nesnenin, maddi ve manevi olarak taşıdığı değerlerinin hakkını ele alıp, haklarını korumaya yönelik, değerler bütünüdür. Bu değerlerin sahiblerine dağılımına; Hak. Bu hakların sahiblerine iade edilmesi yöntemini ele almaya; Kanun. Hakların çiğnetilmeden sahiblerine eşit dağılımına da; adalet denir. Hukuka dayalı olmayan kanun, kanuna dayalı olmayan dağılım, adaletsizliktir.
Hukuk yasama tarafından yapılan kanunlara göre savunulsa da, hukuka uymayan kanunlar hukuki değidir, böyle olursa; köre göz, görene de körlük yasak olur! Bu tezatlıktan dolayı birçok hukukçu, hukuk için; "Hukuk, yargıcın yaptığıdır" demektedir.
Böyle bir durumda itirazlarımızı nereye yapabiliriz?
Cevap: Şimdi anayasa mahkemesine yapabilirsiniz, 1961 den önce buda imkansızdı: Çünkü; Ülkemizi kuranlar 27 yıl kesintisiz şeflikle tek parti olarak iş başında kaldığından, 1924 Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'na) göre Meclis, milletin iradesini temsil eden tek kuruluş olduğundan onun iradesi, anayasaya aykırı olamaz olarak görülüyordu. Bunun için anayasa mahkemesi yoktu.
1950 ile 1960 yılları arasında Anayasa kısmen uygulansa da 27 Mayıs askeri darbesi ile tamamen kaldırılarak, 1961 de kurulan Milli Birlik Komitesi tarafından hazırlanan anayasa referanduma gidilerek halka kabul ettirildi, kabul ettirildi diyorum çünkü; 1962 ve 1963 yıllarında giriştiği darbelerde başarısız olan Albay Talat Aydemir Mamak Yargılamaları esnasın da; "Ne kadar ilgi çekicidir ki, 1961 de, Giresun da vatandaşların göğsünde sigara söndürterek, zorla kabul ettirdiğim anayasayı ihlal suçlamasıyla yargılanıyorum." dedi.
İşte bu dönemde (1961'de) kurulan Anayasa Mahkemesi, Meclise güvenilmediğinden olacak ki; meclisin yaptığı yasaları denetlemek için kurulmuş ve tüm üyeleri de Cumhurbaşkanı tarafından seçilmektedir.
Çetin Doğan'ın söylediği iddia edilen, hukuka aykırı olduğu halde "paşa paşa imzalattık" dediği EMASYA protokolü gibi; sizde Demokrasinin cilvesi olarak hukuka aykırı olsa bile paşa paşa referandumdan geçen yasaları kabul edeceksiniz.
Beşeri kanunlar kişilerin akıllarına göre şekillendiğinden, sizin evvel ve ahir hacetlerinize hitap etmesi düşünülemez, hitap etmiş olsaydı, sonra gelenler önce gelenleri zalimlikle suçlamaz bir görüş diğer bir görüşe ters düşmez di!
Cevap: Yeni anayasa diktatörlük kapısını açarsa ne yapılabilir?
Alıntı:
Derman Bey rumuzlu üyeden alıntı
AKP'nin yapmak istediği yeni Anayasa çağdaş hukuka uygun değilse, referandumda halk oyunu alırsa ne olur? Ben çağdaş hukuka aykırı bir anayasa istemiyorsam ama referandumda halk kabul ederse bu demokrasiye aykırı olmaz mı?
Cevap: Demokrasi çoğunluğun azınlığa karşı egemenliğidir. Demokrasi demek alabildiğine özgürlük değildir, demokrasi halk iradesine bağlı yönetim şekli olmakla beraber, özgürlükçüsünden-sosyalına, katılımcısından-çoğunluğun dilediğini yapmasına kadar... bir çok şekilde değerlendirile bilir.
Yasama meclisin olduğu halde referanduma gitmek ise; güven oyu almak, yapılacak yasanın katılımcı olarak teyit edilmesi içindir, yoksa yeterli sayıda olan oyla (meclis iç tüzüğüne göre) zamanın şartalarında halkın ihtiyaçlarına cevap vermeyen her yasa (Anayasanın ülkeyi kuranlar tarafından garanti altına alınan ilk üç maddesi hariç) vekiller tarafından değiştirebilir. Bu ilk üç maddesi de; devletin şekli ve rejimi değiştirildiğin de, değiştirile bilir.
Demokrasinin çağdaşı olur, fakat hukukun çağdaşı olmaz, hukuk hukuktur, çağdaş hukuk denildiği zaman bundan başka hukuklar yok demektir! Hukuka saygı göstermek; çağdaş hukuk diye tanımlanabilir, hukuka saygı duymamak ise bağnazlıktır "gerici hukuk" değil!
Hukuk; Canlı cansız her nesnenin, maddi ve manevi olarak taşıdığı değerlerinin hakkını ele alıp, haklarını korumaya yönelik, değerler bütünüdür. Bu değerlerin sahiblerine dağılımına; Hak. Bu hakların sahiblerine iade edilmesi yöntemini ele almaya; Kanun. Hakların çiğnetilmeden sahiblerine eşit dağılımına da; adalet denir. Hukuka dayalı olmayan kanun, kanuna dayalı olmayan dağılım, adaletsizliktir.
Hukuk yasama tarafından yapılan kanunlara göre savunulsa da, hukuka uymayan kanunlar hukuki değidir, böyle olursa; köre göz, görene de körlük yasak olur! Bu tezatlıktan dolayı birçok hukukçu, hukuk için; "Hukuk, yargıcın yaptığıdır" demektedir.
Böyle bir durumda itirazlarımızı nereye yapabiliriz?
Cevap: Şimdi anayasa mahkemesine yapabilirsiniz, 1961 den önce buda imkansızdı: Çünkü; Ülkemizi kuranlar 27 yıl kesintisiz şeflikle tek parti olarak iş başında kaldığından, 1924 Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'na) göre Meclis, milletin iradesini temsil eden tek kuruluş olduğundan onun iradesi, anayasaya aykırı olamaz olarak görülüyordu. Bunun için anayasa mahkemesi yoktu.
1950 ile 1960 yılları arasında Anayasa kısmen uygulansa da 27 Mayıs askeri darbesi ile tamamen kaldırılarak, 1961 de kurulan Milli Birlik Komitesi tarafından hazırlanan anayasa referanduma gidilerek halka kabul ettirildi, kabul ettirildi diyorum çünkü; 1962 ve 1963 yıllarında giriştiği darbelerde başarısız olan Albay Talat Aydemir Mamak Yargılamaları esnasın da; "Ne kadar ilgi çekicidir ki, 1961 de, Giresun da vatandaşların göğsünde sigara söndürterek, zorla kabul ettirdiğim anayasayı ihlal suçlamasıyla yargılanıyorum." dedi.
İşte bu dönemde (1961'de) kurulan Anayasa Mahkemesi, Meclise güvenilmediğinden olacak ki; meclisin yaptığı yasaları denetlemek için kurulmuş ve tüm üyeleri de Cumhurbaşkanı tarafından seçilmektedir.
Çetin Doğan'ın söylediği iddia edilen, hukuka aykırı olduğu halde "paşa paşa imzalattık" dediği EMASYA protokolü gibi; sizde Demokrasinin cilvesi olarak hukuka aykırı olsa bile paşa paşa referandumdan geçen yasaları kabul edeceksiniz.
Beşeri kanunlar kişilerin akıllarına göre şekillendiğinden, sizin evvel ve ahir hacetlerinize hitap etmesi düşünülemez, hitap etmiş olsaydı, sonra gelenler önce gelenleri zalimlikle suçlamaz bir görüş diğer bir görüşe ters düşmez di!
Bence düşünceleriniz ne hukuka sığıyor ne mantığa ne de etik değerlere. Siz sadece kendi kendinizi kandırıyorsunuz. Halkın oyu demek hak ve adalet demek değildir. Hak ve adalet seçim sandığında değil tarafsız ve bağımsız mahkmelerde dağıtılır.
Cevap: Yeni anayasa diktatörlük kapısını açarsa ne yapılabilir?
anayasada hala şekil yönünden denetim esas fakat; değiştirilmesi söz konusu olan anayasa taslağını anayasa mahkemesi esastan incelediğini açıkladı. yani referandumdan sonra anyasaya mahkemesine giderse metin, üyelerin anayasaya sıkı sıkı bağlı kalıp sadece şekil yönünden denetleyeceğini düşünmüyorum ki bir çok kez üyelerin anyasaya aykırı karar verdiğine şahit olduk. umarım bu anyasa yeni anyasamız olmaz. eksik ama yinede hayır.
Cevap: Yeni anayasa diktatörlük kapısını açarsa ne yapılabilir?
Yeni Anayasa nın dikdatörlük kapısını aralayacağını düşünmek ,kusura bakmasın kimse paranoyadan başka bişey değildir.
Cevap: Yeni anayasa diktatörlük kapısını açarsa ne yapılabilir?
Demokrasilerde halkın dediği olur.Bunu isteseniz de istemeseniz de kabullenmek zorundasınız.Eğer evet çıkacaksa bu anayasa ve siz bunu hukuka aykırı bulacak ve istemiyorum diyecekseniz,o zaman bu ülkede yaşamayıp başka bi ülkeye vatandaşlık talebinde bulunacaksınız ,ya da kudura kudura çoğunluğun dediğine boyun eğeceksiniz.
Cevap: Yeni anayasa diktatörlük kapısını açarsa ne yapılabilir?
Bu halk hangi partiye oy vereceğini bilmiyor.Zaten Cumhur başkanınıda halk sececek,pardon onlara göre cahiller seçemez.Tabi biliyorlar ki,Halk sol zihniyetli birini seçmez.Tek güvenceleri yargıdakiler kaldı.Yahu hala bu ülkede yargıdan bahsediliyor.O kadar saçma sapan kararlar verdiler ki afedersiniz insanın neresi ile güldüğü belli değil.Dua ediyorum inşallah yüce divan üstü bir mahkeme kurarlar şu ne bilim meymenette yok halkın karşısına çıkıp alay edenler ekstra yargılanmalı.5-10 senelik hapis cezaları kurtarmaz bu kişileri ve acil bunlar için kanun yapılmalı.Valla soracak çok soru ve yazacak çok şey var.Her doğru heryerde söylenmez.