Zilliyetliği bizde olan tapulu miras için hangi davalar açılmalı ?

Değerli Üyeler Merhabalar,

Resmi kayıtlara göre dedemden arsa ve arsa üzerinde 2 adet daire (bina bulunmaktadır) Mirasçılar olarak, babam rahmetli olduğu için ve tek çocuk olduğumdan dolayı (bana, halama ve amcama) elbirliği mülkiyeti ile intikal etmiştir. Buraya kadar bir problem yok. Problem bundan sonra başlıyor, şöyle ki; Buralar esasen 2B arazisi olarak gözükmekteydi, 1999 yılında dedem (babamın babası) anneme, binanın 2. katını kaba inşaat olarak, o zamanlar tapu olmadığından, muhtarlık sözleşmesi ve şahitler huzurunda devir etti. (Elimizde delil olarak o dönemki muhtarın; imzası, kaşesi, tarihi, şahitlerin imzaları ve devir eden-alanın imzaları sözleşmede bulunmaktadır. Devir ettiği günden bu güne kadar da annem dairenin tüm emlak vergisini ödemektedir. Yaklaşık 21 yıldır bu daire bizim zilliyetliğimizde bulunmakta olup, tapularımız 2 sene önce çıktı ve tapularımızı aldık. Ancak, tapu'da annemin adı ve hissesi bulunmamaktadır. Oysa, 2. kat'ın zilliyetliği 21 yıldır bizde ve dairenin kullanımı tamamen bizde olup, elimizde devir sözleşmesi bulunmaktadır. Kadastro çalışması sanıyorum ki 2017 yılında yapılmış. (Emin değilim, yarın tapuya gidip tam tarihini öğreneceğim) Bizde o dönemde burada olmadığımız için ilgilenemedik ve kadastro çalışması yapıldığında tüm mülk dedemin üzerine yazılmış, dedem öldüğünden dolayı da miras olarak bana, amcama ve halama intikal etti ancak dediğim gibi 2. kat annemin adınadır. Arsanın yarısının anneme intikali ayrıca 2. kat dairenin tamamının annemin üzerine olması için bu durumda nasıl bir yol izlemeliyiz ? Sırasıyla hangi davaları açmalıyız ? Avukatlardan bazıları muhtarlıktan yapılan devir sözleşmesinin geçerliliği yok demekle birlikte, bazıları da tam tersini söylemekte ve geçerliliği var demektedir. Benimde araştırdığım kadarıyla eğer kadastro 2017 yılında geçtiyse kadastro mahkemesine dava açıp, ayrıca tapu iptal davası da açmak suretiyle davaları kazanırsak annemin üzerine tapu çıkabilir diye düşünmekteyim. Siz, Gayrimenkul hukuki ile ilgilenen değerli avukatlar olarak ne düşünürsünüz ? Bu davaları açarsak kazanma şansımız yüksek midir ? Ayrıca sırasıyla hangi davaları açmak gerekir ? Son olarak, mirasçılardan birisi benim iznim ve rızam olmadan gayrimenkulun birisini 2 yıldır kiraya vermiş olup, bize buradan bir hak/pay vermemektedir ayrıca hem kiraya verenle hem de kiracıyla da şahsi husumetim vardır, bu nedenle kiracının tahliyesini talep edebilir miyim ? Bunun için ecrimisil davası açarsak, o da zilliyetliği annemin üzerinde bulunan daire için bize ecrimisil davası açabilir mi ? Açarsa kazanır mı ? Sizlerden ricam, gayrimenkul hukuku alanında uzman bir avukattan ''doğru'' bilgiler alabilirsem çok sevinirim, ayrıca maddi açıdan bize yardımcı olabilirse avukat da tutmak isterim. İstanbul Anadolu yakasında ikamet etmekteyim. Sorularımın cevabını alabilirsem çok mutlu olurum, şimdiden çok teşekkür ederim zaman ayırıp okuyan ve yardımcı olan tüm hukukçulara.

Gerek kiracı ile sıkıntılarımız olduğundan ve gerekse diğer hissedarlar ile satış/ücret konusunda anlaşamadığımızdan, dava açma gereği doğmuştur. Ayrıca bahsi geçen mülk toprak tapuludur, kat tapusu yoktur. Bizim onlara şöyle bir talebimiz oldu; Resmi olarak 3 hissedarız evet ama toplam hissedar olarak 3 ortak değil de 4 ortak olarak düşünün ve mirası sattığımızda paylar 4'e bölünsün. Ancak onlar bunu tahmin ettiğiniz gibi kabul etmediler ve bu nedenle dava açıp annemin hakkını almak istiyoruz.

Delillerimiz; Muhtarlık devir sözleşmesi, Emlak Beyannamesi, Tanık beyanları, Şahitler ve diğer tüm yasal deliller.

Dedeniz ne zaman vefat etti ve babanız dedenizin büyük oğlu mu?............

Dedemin vefatı tam tarihini hatırlamıyorum ancak 2015, 2016 yada 2017 olması lazım... Bu üçünden birisi. Babam evet, dedemin büyük oğlu, en büyükleri babam, sonra halam ve amcam. Bu soruların konumuzla ilgisi nedir acaba ? Bu arada, babam da 2007 yılında vefat etti.

- - - Güncellendi - - -

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Dedeniz ne zaman vefat etti ve babanız dedenizin büyük oğlu mu?............

---

Dedemin vefatı tam tarihini hatırlamıyorum ancak 2015, 2016 yada 2017 olması lazım... Bu üçünden birisi. Babam evet, dedemin büyük oğlu, en büyükleri babam, sonra halam ve amcam. Bu soruların konumuzla ilgisi nedir acaba ? Ayrıca babam da 2007 yılında vefat etti.

Bu arada tüm bunlara ek olarak; bizim, zilliyetliği elimizde bulunan daireden başka bir dairemiz bulunmamaktadır. Diğer hissedarların kendilerine ait tapulu evleri vardır ancak benim bu evden başka bir evim yoktur. Ayrıca binayı komple ön alım hakkım var ancak ona da maddi nedenlerle yanaşamıyorum. Yani komple benim almam gibi bir şansım yok. Benim de diğer hissedarlar gibi başka bir evim olsaydı yada burayı komple alacak param olsaydı alırdım, davalarla falan da uğraşmazdım.

Sonuç olarak; Bizim 4 pay olsun istemimizdeki asıl neden; Bizim başka bir evimiz yok, başka bir ev alacak kadar paramız da yok. Dolayısıyla 4 pay'a bölünmesini kabul etmedikleri için bizde elimizdeki delillerle dava açıp, (2. katın) dairenin tamamını, arsanın da yarısını annemin üstüne tapuda kaydedilmesi için ne gerekiyorsa yapacağız/yapmak zorundayız. Şimdi konu daha anlaşılabilir olmuştur umarım.

Bugün kadastro müdürlüğüne gittim ve kadastro geçeli tam 10 yıl olmuş. 08.11.2010 yılında kadastro geçmiş. Dava açamayacağım heralde, konu hakkında yardımcı olabilecek bir avukat yok mu ?

Dedeniz hayatta iken ona ait olan binada ikamet etmişsiniz vefat edince de mirasçıları olan babanızın mirasçısı olarak siz, amcanız ve halanız eşit oranlarda mirasçısı olmuşsunuz.Dedenizin daha babanız hayatta iken anneniz adına o daireyi devretmesine de mirastan mal kaçırma deniyor zaten. Diğer mirasçılar da, 2. katı resmi olarak annenize devretmiş ve tapuda annenizin adı yazıyor olsaydı dahi dava açarak bu işlemi iptal ettirme hakları olurdu. Şu anda da zaten elinizdeki muhtar senedine bağlı olarak haki iddia etmeye kalksanız da, son kadastro değişikliği üzerinden uzun zaman geçmiş olması nedeniyle herhangi bir iptal de sağlayamazsınız. Halanız sizden ve amcanızdan , dedenizin vefat tarihinden itibaren hak sahibi olarak ecrimisil talep etme hakkına sahip. Ortak mülkten faydalanan siz ve amcanızın boyle bir hakkı bulunmamaktadır.

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Dedeniz hayatta iken ona ait olan binada ikamet etmişsiniz vefat edince de mirasçıları olan babanızın mirasçısı olarak siz, amcanız ve halanız eşit oranlarda mirasçısı olmuşsunuz.Dedenizin daha babanız hayatta iken anneniz adına o daireyi devretmesine de mirastan mal kaçırma deniyor zaten. Diğer mirasçılar da, 2. katı resmi olarak annenize devretmiş ve tapuda annenizin adı yazıyor olsaydı dahi dava açarak bu işlemi iptal ettirme hakları olurdu. Şu anda da zaten elinizdeki muhtar senedine bağlı olarak haki iddia etmeye kalksanız da, son kadastro değişikliği üzerinden uzun zaman geçmiş olması nedeniyle herhangi bir iptal de sağlayamazsınız. Halanız sizden ve amcanızdan , dedenizin vefat tarihinden itibaren hak sahibi olarak ecrimisil talep etme hakkına sahip. Ortak mülkten faydalanan siz ve amcanızın boyle bir hakkı bulunmamaktadır.

---

Öncelikle Avukat mısınız önce bunu sorayım ? Avukat cevap versin demiştim. Gerçi avukat olup olamamanız önemli değil zira sizin yazdığınız bu yazının ''tümünü'' bende biliyorum. Hatta sizden daha iyi biliyorum. Lakin tabii konuyu tam olarak bilmediğinizden ''mal kaçırma'' demişsiniz ancak o öyle değil. Arsayı ''bile'' dedem ve annem ortak aldılar. Yani arsa bile ortak! Daha sonra arsa üzerine bina yapım aşaması da ortak (!) Annem, babam ve dedem üçü birden çalışarak bu arsa alınmış ve bu bina yapılmış. Esasen halamın ve amcamın arsa ve bina üzerinde hiç bir maddi katkıları bulunmuyor. Tabii bunlar neticede benim sadece bir ''iddiam'' olarak görünüyor. Mahkeme açabilseydik somut delillerle bu iddiamı kanıtlardım, gerisi de mahkemenin bileceği iş olurdu. Bize kalkıp da kimse ''al yavrum bu senin dayalı döşeli evin, güle güle otur'' demedi. Annem 35 yıldır çalışıyor. Ortada mal kaçırma gibi bir durum söz konusu değil. Böyle bişey varsa bile malımızı onlar kaçırıyor bizden. Biz değil yani! Burada mağdur olan onlar değil, biziz. Ayrıca, ecrimisille ilgili yanlış tespitleriniz var, onun da ayrıntılarına girmeyeyim şimdilik. Şimdiki son durum ise şu; Annemin zamanında gidip ilgilenmemesinden dolayı, boşvermesinden kaynaklı olarak hakkımızı mahkemede arayamıyoruz zaman aşımı nedeniyle. Arsada ve binada maddi olarak katlısı ve ortaklığı bulunanlar pay alamazken, maddi/manevi hiç bir katkısı bulunmayanlar hak sahibi oldular. Mal kaçıran da biz oluyoruz, haklısınız erdoğan bey (!)

Ecrimisil konusundaki yanlış tesbitlerimi ve doğru olan şeklini de söylerseniz, en azından aramızdan biri doğru bilgiye sahip olmuş olacaktır.

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Ecrimisil konusundaki yanlış tesbitlerimi ve doğru olan şeklini de söylerseniz, en azından aramızdan biri doğru bilgiye sahip olmuş olacaktır.

---

Halam da buranın anneme ait olduğunu bildiği için kanunen açma hakkı olsa da vicdanen ecrimisil açamaz! Amcam da buranın anneme ait olduğunu biliyor ama o vicdansızdır. Onun vicdanına kefil olamam ama halamın vicdanına kefil olurum. Yetim hakkı yemez halam (en azından öyle tahmin ediyorum) ancak amcam için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Eğer zamanaşımı muhabbeti olmasaydı ve davayı kazansaydım amcam değil, ben amcamdan ecrimisil talep ederdim. Zira diğer gayrimenkulde kanunen benimde hakkım bulunuyor. Ama şuanki duruma bakacak olursak amcam bana ecrimisil açabilir kanunen, bende ona açabilirim kanunen!

Allah uzun ömürler versin,halanız vefat etmiş olsa mirasçıları da açamaz değil mi? Siz vicdandan bahsediyorsunuz ben yasal haktan.

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Allah uzun ömürler versin,halanız vefat etmiş olsa mirasçıları da açamaz değil mi? Siz vicdandan bahsediyorsunuz ben yasal haktan.

---

Detay vermek istemedikçe detay vermeye zorluyorsunuz :) Hayır mirasçıları da açamaz. Zira, halamın eşi annemin öz kuzeni, dolayısıyla mirasçıları da dava açamaz. (Vicdanen açamaz) Kanunen elbette hakkı var. Kanun ve vicdan ikilisi önemlidir vicdani kanaati kanundan çıkaramazsınız. Zira hakimler de kanunlar çerçevesinde vicdanen karar verirler. Dolayısıyla vicdan, hukuk sisteminde önemli bir konudur. O yüzden vicdan'ı vurguluyorum.