Düşünce Özgürlüğü-Ali Nesin

Merhaba
Ali Nesin'in babasına ait olduğunu söyleyerek röportajda kullandığı Cümlelerden "Başörtüsünü yasaklamaya çalışmak aptallıktır " Sözleri

"...Cumhuriyetin laiklik niteliğinin değiştirilmesi amacını güdemeyecekleri gibi bu amaca yönelik faaliyetlerde, beyanlarda bulunamayacakları, bu kuralı göz ardı etmenin laiklik ilkesinin korunmasını imkansız kılacağını keyfiliğe yol açacağı...

..Yüce milletimiz ve ülke ile milletin koruyucusu olan yasalar önünde sorumluluğun anayasa ve yasalar gereği bu yönde beyan ve faaliyetlerde bulunan siyasi partilere ait olacağı gözden kaçırılmamalıdır...

...Anayasa'da yer alan hak ve hürriyetlerin devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacağı, Anayasa ve yasalarda hüküm altına alınmış, ayrıca yaptırımları gösterilmiştir.''

Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın yukarıdaki Açıklamasına göre Suç teşkil eder mi?
Laiklik aleyhtarlığı Düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilir mi?
Herşeyden önce Sözler Ali Nesin'e ait olsaydı Bu sözlerinden dolayı Yasalarda var olan bir konuyu Aptallıktır sözleri ile eleştirmek,fikir beyan etmek(Türkiye Cumhuriyetinin Hukuk'un üstünlüğünü kabul edersek-ki öyledir;en azından bu amaçtadır...) Hukuk'a yasa yapıcılarına anayasa ve Laiklik elkesine muhalif Düşüncede değerlendirilebilir mi?

Saygılarımla S.Nur

Aslında Ali Nesin'in aktardığı anektoddan bir cümle alınınca dediğiniz gibi bir anlam çıkıyor ancak rahmetli Aziz Nesin'in bu konudaki düşüncelerini :
"Başörtüsünü yasaklamaya çalışmak aptallıktır. Başörtülü kızların okullara alınmamasına karşıyım. Başlarını örtmesinler demek demokrasi veya laiklik demek değildir. Neden? Çünkü, ilkokuldan beri aldığı eğitim sonucu o ister istemez birgün başını örtecektir. Ama, okullardaki din derslerinin kaldırılması lazım. Veya o dersi gerçekten din dersi yapsınlar."

bir bütün olarak değerlendirince, ".....şunu şunu yapmamışsın, şunu şunu ihmal etmişsin, şu şu sorumluluklarını yerine getirmemişsin sonra da böyle bir yasaklamaya gidiyorsun, o zaman sen aptalsın" anlamı çıkıyor.

İnsanların farklı düşünceleri olabilir ve hatta iki kardeş (Ali ve Ahmet Nesin) aynı konuda farklı düşüncelere sahip olabilir. Ali Nesin'in türban konusundaki düşüncelerine katılmıyorum ancak , sadece bir fikir beyan etti diye buna suç isnat etmek de amacı aşan bir yorum olur kanaatindeyim.

Ha, Anayasa Mahkemesi: "yeni anayasal düzenleme laiklik ilkesine aykırıdır" derse, bu durumda düzenlemeyi Meclis'ten geçirenler açısından nasıl algılanır, suçu ve suçluyu övmeye girer mi , o da başka...:)

Selamlar,

Sayın Harun GÜR

Avukatlara prestij kazandıran yada onlara anlam yükleyen Yasalardan referans noktaları sağlayarak Sonucu elde etmeleri yani bir bakıma yorumlamaları diye düşünen birisiyim

Yanlış düşünüyorsam lütfen bu konudaki cahilliğime veriniz

Düşüncemi açıklayacak olursak ,Örneğin" Türbanı yasaklamaya çalışmak aptallıktır " sözlerini ele alalım

Bu sözleri Ali NESİN söylemiş olsaydı ve Ve Türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasını ifade edip Bildiriye imzasını attığını hesaba katarsak ;

Anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez yasalarından biri olan Türkiye Cumhuriyeti Laik ilkesi'nin , Ben sadece Değiştirilmesi teklif dahi edilemez sözlerine bakarak incelerdim

Daha sonra ise Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal'in kemalist sistemine yön veren ilkeleri (atatürkçülük-6 temel ilke) 'nin Türkiye Cumhuriyetini bağlayan ilkeler olarak düşünür ve Herhangi bir ilkenin kaldırılmasının yada laikliğin tehdit edilmesinin Mustafa Kemal'in cumhuriyeti yani Diğer cumhuriyetlerden Farkı konulmuş olan sistemimizin egale edilmesi olarak algılardım

Bilmiyorum bu konuda ki düşünceleriniz nelerdir ama Şu kendine 2.Cumhuriyetçi diyenlerin 1.Cumhuriyet olarak Mustafa Kemal'i anladıkları düşünülürse Bunu dahi incelemeye alırdım

Türkiye cumhuriyetinde hukuk..

Evet haklı olabilirsiniz yada bazıları çıkıp yok artık diyebilir..Ama Anayasamızda değiştirilmesi teklif dahi edilemez , aleyhte fikir belirtilemez suçları zaten Bu konudaki Düşünce özgürlüğü husularını devre dışı bırakmış olmaz mı?

**
Bunlar benim düşüncelerim bu dayanakları referans alarak Suç teşkil eder yada düşük bir ihtimalde olsa inceleme başlatma hakkı verir düşüncesindeyim

Peki bu düşünce yanlışmı? Bu ifade özgürlüğü müdür? Ama her aydınım diyenin halk üzerinde bıraktığı etki düşünülürse bunun Kitleleri şöyle yada böyle etkileyeceği ve halkın anayasal çizgiyi tartışmaya açacağı;2.Cumhuriyetçilerin sayısal olarak artacağı gözetilemez midir Sayın Gür?

Menderes Zamanında "siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz " diyerek halka göz kırptığında halk etkileniyordu;Nitekim inönü bile çıkıp sizi ben bile kurtaramam demiş ve asılmışlardı vatana ihanetten

bugünde pek farklı bir durum yok ortada (AKP'nin çizgisi belli değil miydi? Refah kapatılırken bu ve bunun türevlerini kapatmıştı..ama ne oldu fazilet kuruldu -onlar anayasayı istedikleri gibi genişletebiliyorlar Bizde aynı şekilde Daraltamaz mıyız?

türban yasaktır,Başörtüsüde yasaktır,Devlet kurumlarında Muslumanlık,hristıyanlık,musevilik,şamanlık,ateist likle ilgili konular konuşmak yasaktır
diyerek daraltmak yada ne denirse radikallesştirmek Toplumun özgürlüğünü kısıtlamak değil,hem dini korumak hemde laikliği korumak olmaz mı?

Saygılar

Sayın Tt

Yaşınız kaç bilemiyorum, öğrenciymişsiniz, genç, en fazla 25-26 olduğunuzu varsayıyorum ama yazınızdan anladığım kadarıyla oldukça baskıcı, tutucu ve statükocu bir yapınızın olduğunu görmek bir öğrenci adına gerçekten çok üzücü.

Yazınızı neresinden düzeltmem gerektiğini inanın kestiremiyorum.

Ali Nesin'in sözünü ve bildiriye imza atmasını NEDEN Anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez yasalarından biri olan Türkiye Cumhuriyeti Laiklik İlkesi'nin Değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddesiyle ilişkilendirdiniz? Laiklik ilkesinin değiştirilmesini teklif mi etmiş oluyor o sözüyle? Yani bir inceleme gereği hissetmenize neden olan durum nedir? Neden o sözü laiklikle karşıt olarak düşünüyorsunuz? Laikliğin doğduğu ve en katı şekliyle uygulandığı Fransa'da bile bu yasak yokken sizin böyle düşünce içine girmeniz ne derece doğru? Siz gerçekten laiklik nedir biliyor musunuz? Hem başörtüsüne(onun sadece bir bağlama biçimi olan türbana) siyasi bir simge denilecek hem de laiklikle ilişkilendirilecek!? Siyasi bir simge ise bunun laikliğe karşıt olarak görülmesi zaten başlı başına komedi demek. Yok eğer dini bir simge ise neden 80'lerden önce bu problem yoktu? Atatürk çarşaf ve peçeyi kaldırdı, başörtüsünü değil. O zaman laiklikle çelişir bir durum olmamışsa şimdi NEDEN oluyor?

Kimse kendine 2. Cumhuriyetçi demedi. 2. Cumhuriyetçi kulpunu bu hükümete iri gazetenin başyazarının taktığını hatırlatırım.

Ülkemizde kabaca %80 başörtüsü yasağına karşı ve bu yasağın anlamsızca, hatta birazda Ali Nesin'in deyimiyle aptalca bir yasak olduğu görüşünde. 70 milyonun %80'i bu da kabaca 55 milyon eder. İnceleme isteğinizin aynı zamanda 55 milyon için bir inceleme başlatmak anlamına geleceğini düşünebiliyor musunuz? Anketlerde yasağın kalkması yönünde oy veren kitleyi ya da 55 milyonu laiklik ilkesine aykırı hareket eden bir kitle olarak gördüğünüzün farkında mısınız? Biraz insaf diyorum, biraz sağduyu diyorum, biraz hoşgörü diyorum. Gözünüzü karatmayın bu memleketin insanına karşı.

Menderes ve arkadaşları vatana ihanet etmediler, hizmet ettiler. Bu millet bugün onları rahmetle anıyorken, İnönü'yü, paralardan Atatürk'ün resmini kaldırtıp kendi resmini koyan İnönü'yü acaba rahmetle anıyor mu? (Eğer bir ihanet davası görülmesi gerekse idi bence sanık sandalyesinde Girit, Rodos dahil 12 Adalar'ın Yunan'a bırakılmasına göz yuman, hatta konferanslara delege dahi gönderme ihtiyacı hissetmeyen İnönü oturtulmalı ve vatana ihanetle suçlanmalıydı). Kaldı ki sonradan Menderes ve arkadaşlarına iade-i itibar yapıldı. Meclis'in iade-i itibar verdiği bir kişi için hala vatana ihanet ettiğini düşünüyor ve söyleyebiliyorsanız acaba hakkınızda bir inceleme başlatılabilir, suç duyurusunda bulunulabilir mi diyede kendime sormadan edemiyorum bu arada.

Bugün farklı bir durum var ortada. Akp'nin çizgisi Refah ya da Fazilet gibi değil. Olsaydı zaten değil %47, onun yarısı hatta yarının yarısı bir oy almaları mümkün değildi. Ama Akp'yi illa da o çizgide göstermek isteyenler var.

Dinle alakalı şeyleri toplumda yasaklayacaksınız ama bunun adıda dini korumak olacak, üstelikte adı toplumun özgürlüğünü kısıtlamak olmayacak. Kusura bakmayın ama kargalar bile güler buna.

Hoşçakalın

Sayın Ereğlili Öncelikle İnönü'nün Başbakan iken yaptıkları gözönüne alınırsa Bende sanık sandalyesine oturturdum;Herzaman için inönüyü tembellikle suçlamış Mustafa Kemal'i anlamadığını beyan etmişimdir

akp refah çizgisinde değil diyorsunuz
Efendim bakınız AKP şeriat felan istemiyor bunu bende biliyorum;Sorun şu ki Akp Bu zihniyettekilere ses çıkarmıyor..kadıköy'de restoranlar bombalandı kim tutuklandı?
Fethiyede(muğlada )içki veren yerler ortak bir yere taşıtılıyor
Tarsus belediyesi Bar açılmasına izin vermiyor,Cafe olarak işletmeye izin veriyor,içki ruhsatı sağlamıyor

Bu sayede AKP'yi ben neden refah çizgisine oturtamayayım ki?Düşünebilen herkes bu sonucu çıkartabilir

***
Menderes hizmet etmiştir dediniz..Menderes'in ne gibi hizmeti vardır? Bu ülkenin rejimini tehdit eder falliyetlerde bulunmasaydı Darbeye gerek olur muydu?

***
%80 demişsiniz turbanı kabul etmeye hazır

Doğru;çoğunluğun benimsediği anlayıştan Çoğu kez uzaktır Sayın Ereğlili
%80'si oluşturan kesim cahil-yobaz-ve cebini düşünenler oluşturmakta

Siz bunlara bakarak kemalizm'in taraftarı azınlıktır o halde laikliğin bu şekilde gündem oluşturması gereksizdir diyorsunuz

Efendim bakınız daha öncede söylediğim bu günlerde bu örneği çok veriyorum

***Muhammed "diniz zorlaştırmayın-yorumlamayın " demiştir
Noldu peki?
Yorumladık yorumladık..tartıştık,tartıştıkça yorumladık(türban gibi ,ziynet yerlerinizi örtünüz örneğindeki gibi)
***M.Akif Ersoy "Biz dini bu halde getirdik;Dinde bizi bu hale"

görüyorsunuz ya..Demekki bu dini koruyan bir amaç oluyor..tartışmaya açmamak

Zaten Siz kuran-ı kerimi tanrının sözleri olarak kabul ediyorsanız(muhammed'in hayal urunu kabul etmiyorsanız) pekala Bu olguların mutlak ve mutlaklığın tartışılamayacağından,sorgulanamayacağından geliyor olduğunu görmeniz gerekir

Bende bu öneriyi atıyorum ortaya..Herkes'in dini ,ilahı kendine..Bunu toplum huzurunda tartışırsanız adına din siyaseti derler-ki böyle birşey olamaz

***
Ali Nesin'in sözlerine neden takıyorum

Bakınız yukarıda da yazdım..Bu halk cahil! Siz cahil olupta kendisi fikir üretebilen yada düşünebilen birilerini gördünüz mü? Babalarının okuduğu yazarları okurlar,onların sözlerini dinlerler..ne bilim baba mesleğini yürütürler..babalarına özenirler

Demirel Babamız değil mi? Bana kalırsa Demirel'i de sanık kürsüsüne oturtmak gerekir

Toplum etkileniyor..bu şekilde demeçler vererk insanların kafasına acaba sorusunu çakıyorlar..Ve bu insanlar Bunları dinlediği için birgünden birgüne ellerine Cumhuriyet alıp okumadıkları için yada bunun gibi herhangi birörnek..karşıt fikirleri dinleme zahmetine girmedikleri için bu buyuk tehlike oluşturuyor

***
Mustafa Kemal devrimlerini yaparken sanıyor musunuz ki görünüşle ;fesi şalvarı tesetturu kaldırırak çağdaş olacağımızı düşündü?

Sanıyor musunuz ki Mustafa Kemal Arapçayı Yazım zorluğu yüzünden kaldırdı?

Alakası yok;Bunlara halka aktarılan varyasyonları işin
Mustafa Kemal bu halkın hala daha cahil ve bu süre zarfında buyuk bir revizyon geçirmesini düşünerek devrşmlerini yaptı

Tesetturu kaldırdı ki bir daha osmanlı hayali kurmasın,fesi kaldırdı ki bir daha halife hayali kurmasın
Arapçayı kaldırdı ki Bir kez daha Arap emperyalizm'ine maruz kalmasın,Arap ozentisi duyma gereği hissetmesin

Laikliği koydu ki Vatana ihanet edenler Yönetici olduklarında Bu gibi adımları Atamasın

Değiştirilemez madde olarak yaratıldı ki "Akp gibiler kalkıpta yada %80 iktidara gelip oy TBMM'i ele geçirirp o yasayı ortadan kaldıramasın"

Bir kez daha Mustafa Kemal'in ileri görüşlülüğüne tanık oluyorsunuz...

***
Sayın Ereğlili yaşım 21 hukuki bilgimin olmasının yaşımla herhangi bir bağlantısı yok diğer konularda ise tartışmayı yürütebilirim

Ben sadece Konuştuklarım hukuki olarak referans noktaları oluşturmaz mı bunu merak ediyorum

Yoksa Ali nesin ve onun gibilerin Laikliğe ne gözle baktıklarını tartışmıyorum ve bu gereksiz tartışmayıda yapmam

**
Son olarak Demişsiniz ki 2.Cumhuriyetçi lafını bir gazetenin başYazarı ortaya atmış..Bundan kastınız Cumhuriyette olabilir başka bir gazetede..Taha Akyol CnnTurkte yaptıgı konusmada benzer Cümleyi kullanmış resmen zırvalamıstır

Türkiyede 2.Cumhuriyetçi diye birşey var ve Bu rakam 10-20 ile sınırlı değil ;Size bakılırsa bu rakam %80

Saygılar

Sn. Kdz. Ereğlili,

Yazdıklarınızı okudum ,tarih ve kavramlar bu kadar çarpıtılabilir mi veya çarpıtılmış tarih ve kavramlara bu denli inanılır mı diye düşünmeden edemedim.

Laiklik ilkesi ile kılık kıyafet arasında nasıl bir bağ olduğunu forumlarımızda kısa bir araştırma yaparak öğrenebilirsiniz. Türban konusunda Fransa'da yasak olmadığını söylerken ciddi değildiniz herhalde...

2. Cumhuriyet deyimi dediğiniz gibi iri gazetenin başyazarının taktığı bir kulp değildir. Bu deyim şimdi anlaşıldığı anlamda olmasa bile ilk kez 1960'da kullanılmış, ancak şu anda anladığımız liberal demokrat?!!! yaklaşıma bizzat Mehmet ALTAN tarafından kendi ve kendi gibi düşünenlere yakıştırılmıştır.

Çoğunluğun dediği ve istediği her zaman doğru demek değildir. Bir örnek ; vergi vermek de cebimizden ekstra para çıkması demek, hadi halkoyuna sunalım halkın % kaçı vergi vermek ister diye, çoğunluk vergi vermek istemiyor çıkarsa Devletin en önemli gelir kalemi vergileri kaldıracak mıyız?

İade-i itibar kavramı hukuki değil, siyasidir. Bu nedenle itibarı iade edilmiş kişinin geçmişte işlediği suçlar yok olmaz. Menderes ve İnönü hakkında yazdıklarınız tarihsel olayları ve gerçekleri saptırmadan ibarettir.

AKP ile Fazilet Partisi'nin farklı olduğu görüşünüze katılıyorum. Fazilet Partisi gerici, milli görüş çizgisinde ve ABD karşıtıydı. AKP'nin Fazilet Partisi'nden tek farkı ABD karşıtı değil ,yandaşı olmasıdır.

Bu ülkede hiçbir zaman din ile alakalı şeyler yasaklanmamıştır, dini kullanarak çıkar elde etmek isteyenlerin oyuncakları ellerinden alınmıştır. Din ve vicdan duyguları , özgür bireyler ancak böyle korunabilir, din bezirganları ve tarikatlerin emellerine alet olunarak değil...

Selamlar,

Dincilerin en büyük silahıdır bu halkın yüzde sekseni bunu istiyor ( Türban ). Ama büyük bir yalandır aslında. Sözcük oyunlarıyla yapılmış...
Spiker türbanlı kıza soruyor
- Türban yasağı hakkında ne düşünüyorsun? ( Sözcük oyunu )
Türbanlı kız yanıtlıyor
- Türban yasağını kınıyorum isteyen takabilmeli.... ( Kızım başında ki ne ?)
Anahtar sözcükler TÜRBAN ve YASAK. İyide bir kişi bile çıkıp neden demiyor Türban yasaksa bu ülkede bu kadar kadının kızın başında ki ne ? Türban maalesef serbest bu ülkede. Hamde siyasi islamın simgesi olduğu apaçıkken daha ötesi itiraf edilmişken.
Aslında bir bakıma Türban LAİKLİĞE AYKIRI FİLAN DEĞİL. Çünkü Türban DİNİ BİR DEĞER DEĞİL. İslam da dinde olmayan bir uygulama eski Türk gelenekleriyle arap geleneklerinin ve islamın çarpışmasının bir sonucudur baş örtüsü tülbent çarşaf ve en son moda Türban. Çarşaf Araplardan galat ( gene dinle ilgisi yok ) Başörtüsü yemeni gibi örtüler ise eski Türklerden ( Gene dinle ilgisi yok.) Dede Korkut hikayelerinde bile başörtüsü olduğuna göre halen daha bunun dinle ilgisi olduğunu söylemek akillikle ne kadar ilgilidir bilemem... Türban ise ZORLA SİYASİ BİR DİNİ SİMGE YAPILMIŞ bir başa takılan örtüdür. Kendine has bağlama şeklinden dolayı türban adını almıştır. Bağlama şekli ve türü tarikatlara ve o tarikatlardaki değere görede değişir işin ilginci... Yani aslında siyasi bir partinin aymazlığı sonucu türban dini bir simgeye dönüşmüş ve oradan laiklik karşıtı olmuştur. Garip ama böyle.
Yasak bölümüne gelirsek yasakta yok hiç bir kanunda yasak yok. Sadece devlet daireleriyle kamusal alanlarda simge olduğundan kullanılmasına izin verilmiyor. Olsa olsa üniversite de türban yasağı denilebilir ki o zaman soruyuda adam gibi sormakta yarar vardır.
Değerli hocam Ersin Kalaycıoğlu nun araştırması çok ilginç . Türban yüzünden Üniversitede okuyamadığı tespit edilen kızların oranı zorlamayla yuvarlamayla anca yüzde bir olmuş rakamla %1 . Buna patırtı kopuyor. Yüzde yirmi sekizi kazanamadığından okuyamıyor. Yüzde ondördüne ailesi izin vermiyor. Yüzde altısı parasızlıktan okuyamıyor. Ve sıkı durun yüzde onbeşi evlenip okulu bırakıyor. Ülkenin altı üstüne yüzde biri için getiriliyor. Aslında ÇAĞDAŞ BİR ÜLKEDE ÇAĞDAŞ BİR PARTİ YÜZDE BİRDEN ÖNCE PARASIZLIKTAN DOĞAN YÜZDE ALTIYI AİLE BASKISINDAN DOĞAN YÜZDE ONDÖRDÜ VE OKURKEN EVLENİP BIRAKAN YÜZDE ONBEŞİ ÇÖZMEYE ÇALIŞIR. Ama burada oy yok... Kıyamet kopacak ve o yada bu şekilde rant sağlaacaksın . Kaldıki Ak partinin beslendiği ana damarlardan ikisi büyük oran öyle kalması gerekir üçüncüsünüde kendisi kaşıyacak...

Ak partinin oylarının yüzde 47-50 arası olması kendileri dahil kimseyi aldatmasın kendileride biliyorlar bu yüzde 47-50 nin yaklaşık yüzde 36-39 unun kaypak olduğunu. ABD desteği sıcak para sadaka kömür dincilik oyunu aldatma fakirleştirme dilenci konumu kafa karıştırma...Yükselen ses ABD yi sardığı anda ABD oradaki büyük ağabeyi susturacak kendiside çekiliverecek büyük kriz sadakanın sonu ve kömür olmayınca gerçek anlamdaki yüzde 10 oya düşecek ki budur gerçek taban bunu bilmeyende...

Merhaba,

Ülkemin aydın insanları bile Türban-Laiklik tartışmasına o kadar hevesli iken, 339 AKP'li daha pekçok AB-D talimatlı yasayı TBMM'den usulca geçirecektir.

Türban krizi çıkarılğı tarihten (başbakanın İspanya gezisi) duruluncaya kadar geçen süre içerisinde Vakıflar Yasası başta olmak üzere - bence ASLA! geçmemesi gereken yasaların başında yer aloyordu- pekçok yasa,khk, kararname, yönetmelik vs. meclis çatısı altında görüşüldü ve aşama kaydetti...

Bari siz aydınlar bu ' sunî ' gündemlere kanmayın ve gerçek gündemden kaçırılanları takip edin.

Saygılar,

Erkal Şekerzade