Evlada Yapılan Şeklen Satış Gibi Görünen Bağış
Merhabalar, kayinpederim üzerine olan arsa paylarini eşime vermek istedi, diğer mirasçılara da ev vereceğini söyledi, fakat biz bu ön alim davasından haberdar olmadığımiz için Raiç bedelinden satış olarak aldik bildirim vs yapmadik. Bu arsalarda son dönemde oldukça değerlendi. Şu an tarafımıza ön alim davası açılmasından tedirgin oluyoruz. Çünkü arsaların gerçek değeri Raiç bedelinin 30 katı. Üstelik kayınpederim insanlar gereksiz yorum yapmasin diye akrabalara arsaları bize sattığını söylemiş. Bu durumda ne yapmamızı önerir siniz? Hemde şu durumda kayınpederin ölümünden sonra muris muvazzasi ile karşı karşıya kalacağı. Arsaları tekrar bağış olarak kayınpederime versek öncelikle şufa ve muris muvazzasi açısından bu durumdan kurtulur muyuz? Yada nasıl bir yol izlememizi önerirsiniz? Lütfen kıymetli yorumlarınızı esirgemeyiniz. Şimdiden çok teşekkür ederim.
Cevap: Evlada Yapılan Şeklen Satış Gibi Görünen Bağış
Kayınpederiniz henuz sağ anladığım kadarıyla.
Ön alım davası konusu nerden çıktı? Kayınpederiniz diğer kardeşleriyle vs ortak hissedar olduğu bir yeri mi eşinize satmış gibi yaptı ve diğer hissedarlar mı ön alım hakkından bahsediyorlar?
Cevap: Evlada Yapılan Şeklen Satış Gibi Görünen Bağış
Ön alim davasının kayınpederim ile bir alakası yok ki, ön alim hakkı üzerimize aldığımız arsalarda ki diğer paydaşlara tanınan bir hak.
Cevap: Evlada Yapılan Şeklen Satış Gibi Görünen Bağış
TMK md. 732 gereğince “Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler.”
Önalım hakkı taşınmazın satılması halinde kullanılabilir. Bağış yahut mal değişimi (trampa) söz konusu ise önalım hakkı kullanılamaz.
Önalım hakkı sadece üçüncü kişilere gerçekleşen satışlarda söz konusu olabilir. Eğer taşınmaz zaten hissedarlardan birisine satılmış ise diğer hissedarların önalım hakkından söz edilemez.
Önalım hakkı nasıl engellenir?
Önalım hakkı 1-Hak sahibinin Feragati , 2-Cebri icra, 3-Satış Dışı Gerçekleşen Devir ve 4- Fiili taksim yolu ile önlenebilir.
Sizin olayınızda “eylemli paylaşma” da denilen fiili taksimin varlığı halinde şuf’a hakkı kullanılamaz. Bu durumlarda mahkeme eğer fiili taksimin varlığına kanaat getirirse davayı reddeder. Fiili taksim iddiasını kanıtlama sorumluluğu davalıya aittir. Bu iddia şahit de dahil olmak üzere her türlü delil ile kanıtlanabilir. Müşterek mülkiyete konu bir taşınmaz hissedarların tamamının katılımı ile sağlanan bir uzlaşma sonucunda fiilen taksim edilmiş, bu kısımlar birbirlerinden kesin olarak ayrılmış ve hissedarlar tarafından bağımsız olarak kullanılmakta ise fiili taksim mevcut demektir.
Türk Medeni kanununa göre; “Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer.” (TMK madde 733/IV). Yani yasaya göre bildirim yapılmasa bile 2 yıllık hak düşürücü süre (zamanaşımı değil) içinde şufa davası açılmazsa, diğer ortakların dava açma hakkı düşer.