Re: Öğretmenim canım benim
"Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır." (1923)
"Öğretmenler her fırsattan yararlanarak halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutan bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır." (1927)
"Milli eğitimde süratle yüksek bir seviyeye çıkacak olan bir milletin, hayat mücadelesinde maddi ve manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır." (1928)
"Milli eğitim ışığının memleketin en derin köşelerine kadar ulaşmasına, yayılmasına özellikle dikkat ediyoruz." (1924)
"En önemli ve verimli vazifelerimiz milli eğitim işleridir.
Milli eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu şekilde olur. Bu zaferin sağlanması için hepimizin tek vücut ve tek düşünce olarak bir program üzerinde çalışması lazımdır. Bence, bu programın iki esaslı noktası vardır:
(a) Sosyal hayatımızın ihtiyaçlarına uygun olması
(b) Çağın gereklerine uymasıdır." (1922)
"Milli Eğitim programımızın, Milli Eğitim siyasetimizin temel taşı, cahilliğin yok edilmesidir.
Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz... Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor, demektir. Bir taraftan genel olan cahilliği yok etmeye çalışmakla beraber, diğer taraftan toplumsal yaşamda bizzat faal ve faydalı, verimli elemanlar yetiştirmek lazımdır. Bu da ilk ve orta öğretimin uygulamalı bir şekilde olmasıyla mümkündür. Ancak bu sayede toplumlar iş adamlarına, sanatkarlarına sahip olur. Elbette milli dehamızı geliştirmek, hislerimizi layık olduğu dereceye çıkarmak için yüksek meslek sahiplerini de yetiştireceğiz. Çocuklarımızı da ayni öğretim derecelerinden geçirerek yetiştireceğiz." (1922)
"Gelecek için yetiştirilen vatan çocuklarına, hiçbir güçlük karşısında baş eğmeyerek tam sabır ve dayanıklılık ile çalışmalarını ve öğrenimdeki çocuklarımızın anne ve babalarına da yavrularının öğrenimlerini tamamlaması için her fedakarlığı göze almaktan çekinmemelerini tavsiye ederim. Büyük tehlikeler önünde, uyanan milletlerin kararlarında ne kadar ısrarlı olduklarını tarih doğrulamaktadır. Silahı ile olduğu gibi kafasıyla da mücadele mecburiyetinde olan milletimizin, birincisinde gösterdiği kudreti ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur." (1921)
"İlk ve orta öğretim mutlaka insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi ve fenni versin, fakat o kadar pratik bir şekilde versin ki, çocuk okuldan çıktığı zaman aç kalmaya mahkûm olmadığına emin olsun." (1922)
"Milli Eğitimin gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlaklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı,olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir." (1923)
"Okullarda öğretim vazifesinin güvenilebilir ellere teslimini, memleket evladının, o vazifeyi kendine hem bir meslek, hem bir ideal sayacak üstün ve saygıdeğer öğretmenler tarafından yetitirilmesini sağlamak için öğretmenlik, diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, derece ilerlemeye ve her halde refah sağlamaya uygun bir meslek haline getirilmelidir. Dünyanın her tarafında öğretmenler insan toplumunun en fedakar ve saygıdeğer unsurlarıdır." (1923)
"Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır." (1925)
"Yeni nesil, en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır." (1924)
"Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askeri, siyasi, idari inkılâplar sizin, sayın öğretmenler, sizin sosyal ve fikri inkılâptaki başarılarınızla pekiştirilecektir. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller ister." (1924)
"(Öğretmenler) Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı...gerçek zaferi siz kazanacak ve devam ettireceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız. Ben ve sarsılmaz imanla bütün arkadaşlarım, sizi takip edeceğiz ve sizin karşılaşacağınız engelleri kıracağız." (1922)
"Öğretmenler; yeni nesli Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır.Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir...Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır." (1924)
"Hedefe yalnız çocukları yetiştirmekle ulaşamayız! Çocuklar geleceğindir. Çocuklar geleceği yapacak adamlardır. Fakat geleceği yapacak olan bu çocukları yetiştirecek analar, babalar, kardeşler hepsi şimdiden az çok aydınlatılmalıdır ki, yetiştirecekleri çocukları bu millet ve memlekete hizmet edebilecek, yararlı ve faydalı olabilecek şekilde yetiştirsinler! Hiç olmazsa yetiştirmek lüzumuna inansınlar! Okullardan başka gazeteler, küçük dergiler köylere kadar yayınlanıp dağıtılmalıdır. Bizim köylümüz ne gazete ne dergi v.s. okumaz. Bilenler bilmeyenleri toplayıp, okutmayı, onlara okumayı anlatmayı bir vazife bilmelidir." (1923)
BAŞÖĞRETMEN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Cumhuriyetimizin öğretmenlerinin günü kutlu olsun...
Re: Öğretmenim canım benim
Öğrencilerine okulda öğretmen, dışarıda anne olma yüceliğini gösteren emekli Matematik Öğretmeni Feride Elegeçmez başta olmak üzere bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü canı gönülden kutluyorum...
Re: Öğretmenim canım benim
Ah benim canım öğretmenim ah...
Türkiye'de bir öğretmen yılda ortalama 1832 saat çalışıyor. İspanya'da 1425, Portekiz'de 1440, Çek Cumhuriyeti'nde ise öğretmenler 1652 saat çalışıyor.
35 üyeli OECD'nin çalışma saati ortalaması ise 1662 saat. Öte yandan en düşük öğretmen maaşı veren ülkeler sıralamasında Türkiye ve Macaristan başı çekiyor.
OECD'nin istatistikleriyle bakıldığında, göreve yeni başlayan bir ilkokul öğretmeni yılda brüt olarak Avusturya'da 27 bin 649 dolar, Çek Cumhuriyeti'nde 18 bin 591 dolar, İspanya'da 33 bin 24 dolar, Fransa'da 23 bin 317 dolar, İskoçya'da 29 bin 498 dolar, Portekiz'de 20 bin 72 dolar, İtalya'da 21 bin 211 dolar maaş alıyor. Bu ücret Türkiye'de ise yılda 12 bin 670 dolar.
İlköğretimde göreveyeni başlamış öğretmenin 1300 YTL tutarındaki bir buzdolabını satın alabilmesi için Avusturya'da 64.5, İspanya'da 43, Yunanistan'da 67, Portekiz'de 71 saat çalışması yeterliyken, Türkiye'de 143 saat çalışması gerekiyor. OECD ülkeleri arasında en üst derecede olan bir ilköğretim okulu öğretmeninin yıllık toplam geliri 54 bin 914 dolar, Çek Cumhuriyeti'nde 28 bin 974 dolar, İspanya'da 47 bin 695 dolar, Fransa'da 46 bin 280 dolar. OECD ülkeleri ortalaması 46 bin 290 dolarken, Türkiye'de ise en üst derecedeki öğretmenin yıllık maaşı 15 bin 780 dolar.
Re: Öğretmenim canım benim
24 Kasım
Öğretmen sevgisi
DÜNLER için sevilmez onlar, çünkü dünler biter ama onların sevgisi asla, onların öğrettikleri asla... Bir ateş kıvılcımına benzer bilgi, zaten onlar da bir mum gibi aydınlatır bizleri, başkalarına ışık verirken tükenirler.
Ama bir sevgi var ya hani düşlere daldığımız gecelerde uyandırır bizi, o öğretmen mi geldi deriz kendi kendimize; hayallerimizde, kalbimizde onu istediğimiz gibi düşünürken yağmur damlacıkları vurur penceremize, bitiverir hemen hepsi. Hayaller bize uyumayı unutturmuştur ama bu hayat, o hayalleri kime yaşatır bilinemez ki. Bir öğrenci bu duyguyu bilir, bilmelidir de... Bilmelidir ışığında aydınlandığı sevginin ismini anne, baba, abla veya abi nasıl hissediyorsa içinde. Sıcağı nasıl sıcak, soğuğu da nasıl yaşıyorsa iliklerine dek, sevginin gerçeğini de öyle hisseder kalbinin en derininde bütün içtenliği ve güzelliğiyle...
İşte bu yüzden öğretmen demek sınıfa girip çıkmak değildir. Bu yüzden adı abla, abi veya başka şeydir. Ve tanıdığımız her biri bize bir sözcük öğretse dahi gökyüzünden yeryüzüne bir ağaç için yağan bir damla su misali gelir. Ağacın suya ihtiyacı vardır. Su ise bir başka canlıya kendini vererek onunla beraber farklı bir sesle merhaba der hayata. Sevgi o ağaç gibi, onu yaşatan su gibi her bir öğrencinin içindedir.
Hayat da o ağaçlarla doludur. Emek verilir, yol gösterilir, bir kalp bir başka kalbin içinde yeşerir.
Ve yeşillerle dolu bir dünya düşlenir. Sevginin gerçekliğiyle samimiyeti ve büyüklüğüyle evet o sensin öğretmenim!
Dilek GÜLERMuş Anadolu Lisesi-1. Sınıf
23 Kasım 2008
Yalçın BAYER ybayer@hurriyet.com.tr
Re: Öğretmenim canım benim
Atatürk Okulu
En güzeli, en yiğidi, en canlısı
Bir millet kurtaran adam
Ağır ağır Kocatepe’ye çıkıyor.
Bu resim çok güzel, insanı alıp götürüyor,
Başında kalpağı, parmaklarında cigarası.
Bir de sabahın erken saatlerinde
Bozkır tirim tirim titreşirken
Yol üzeri ak kerpiçler önünde
Atatürk köylüler arasında
Milli mücadele günlerinde.
Arkadaş Ali, uyanık Ali, halk Ali,
Seçti resimler içinden birini,
Giyinmiş tertemiz, baş açık güneş gibi
Karatahtaya ak bahtını milletin
Yeni yazıyla yazıyor.
“O bizim öğretmenimiz “diyor, Ali
O bütün öğretmenlerin öğretmeni.
İnsanca yaşamanın en kısa yolunu
Beyaz tebeşirle çiziyor tahtaya,
Bir güneş halinde geçirip
Anadolu’nun içinden…
Ceyhun Atuf KANSU