İhtiyaç nedeniyle tahliye davası - Ev sahibinin aynı muhitte farklı bir evinin olması

Merhaba, Ev sahibim 1 sene önce kiraladığım evden oğlunun evlenecek olması ve burada oturmak istemesi sebebiyle beni evden çıkarmak istiyor, ev sahibimin aynı apartmanda bir üst katta daha büyük bir dairesi var.
Ben evimi kiralarken orayı sorduğumda ve başkaları da kiralamak istediğinde oğluna vereceği için kiralamadığını söylemişti. Ancak 1 ay önce üst kattaki daireyi başka birine kiraladı ve ardından benim evden çıkmamı istedi.

Bildiğim kadarıyla ihtiyaç sebebiyle tahliye davalarında ev sahibinin aynı muhitte farklı bir dairesinin olup olmaması samimiyet açısından önemli bir etken. Üst kattaki daireyi daha yeni kiraya vermiş olması, oturacak ev ihtiyacı durumunda bütün evlerinin kiracılı olması gibi bir durum oluşturduğundan, samimiyet açısından nasıl bir durum teşkil eder?
Diğer evin de artık kiracılı olması sebebiyle ev sahibi ihtiyacında samimi bulunabilir mi? Yoksa dairenin kiracılı olup olmamasına bakılmaksızın ihtiyaçta samimiyetini zayıflatan bir durum mudur? Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.

Bu şartlarda sizi çıkarması imkansıza yakın(bence imkansız).Doğruluğu yanlışlığı tartışılır ama hukuken de işleyiş olarak da bu şekilde.Dava açarsa da tüm masraf, avukat ücretleri de kaybettiği taktirde karşı tarafa kalacaktır.

Ev sahibinizin aynı sokakta , aynı binada çok daha fazla sayıda kirada dairesi de olabilir , hiç fark etmez. Hangisinde kendi yada yakının oturacağının takdiri kendine aittir, hayır senin kirada olan başka evin var burada değiş şurada otur / otursun demez hiç bir hakim

Açılacak bir tahliye davasında isteğinde samimiyeti bir düğün salonu sözleşmesi yada bir düğün davetiyesi ispatlamaya yeterli olur, buna da ikna olması gereken hakimdir.

Eğer ev sahibinizin bir eve ihtiyacı olacak ,evlenmek üzere olan bir oğlu varsa , tahliyeniz kaçınılmaz olacaktır o mahkeme sonunda. O nedenle eğer öyle ise en doğrusu sözleşme süresi sonunda evi tahliye etmeniz olacaktır herkes için en doğrusu.
Yok ben çıkmayacağım derseniz, dava süresi mahkeme yoğunluguna göre 1 yılı bulabilir de, o sürede normal kira artışınızı yaparak oturmaya devam da edebilirsiniz. Sonunda davayı kaybederseniz tüm dava masrafları ve karşı tarafın avukatına mahkemece belirlenen yasal vekalet ücretini ödemek ve zamansız bir şekilde evden çıkmak zorunda kalırsınız.
Davayı kazanırsanız elbette bunların hiç birni ödemeniz gerekmez, sizin de bir avukatınız varsa onunla anlaştığınız vekalet ücretini ödersiniz sadece.
Davayı kazandı ev sahibiniz ve evi tahliye ettiniz , bir başkasına kiraya verirse takip edip tazminat talep edebilirsiniz elbette. Mahkeme kararı olmadan çıkarsanız bu talep hakkınız olmaz.
Mahkemeyi kazandı ev sahibiniz ve çıktınız mahkeme kararıyla, ev sahibiniz de oğlunu oturtmadı sattı daireyi diyelim, hiç bir şey diyemez, yapamazsınız.

Ben tecrübeme binayen yazdım.2019 yılında bir daire satın aldım kiracılı.Adamın benle sözleşmesi yok ve eve ihtiyacım olduğunu ihtarla gerekli sürede bildirdim ve tüm süreci avukatımla takip ettim.Mahkeme 2 sene sürdü.Adli tatil, hakim raporlu, şahit(!) evet şahit çağırılması, düşünün tahliye davasında bu adamın gerçekten ihtiyacı var diyecek birilerini aradılar tahliye davasında, tapudan eşimin ve benim üzerime varsa mal mülk sorgulanması(arsa vs. buldular bence eğer bir daire dahi olsaydı bence mümkün değildi hakim kılı kırk yardı) ertelendi.3 ay sonra gel 5 ay sonra gel diyerek.Şu anda bu davalarda öyle bir yığılma varki ne kadar sürer Allah bilir.Tüm hukuki şartlar tamam olsa dahi o süreci yaşayan olarak çok iyi biliyorum.Ben şunu gördüm özellikle son dönemde sayısız kiracının evlerinden çıkarılmaması ve büyük bir toplumsan infial olmaması düşüncesiyle bu davalar daha da kiracı lehine dönecek.Ki adam üst katı kiraya verdikten hemen sonra size bunu söylemiş.Ben tecrübeme dayanarak tahliye kararı çıkacağına inanmıyorum.Ancak Erdoğan beyin düşüncesini ve fikirlerini de mutlaka dikkate almanız gerektiğinin de altını çiziyorum.Karar sizin.Bu konuda tecrübeli bir avukatla görüşmek faydanıza olacaktır.Yazdıklarım kişisel tecrübelerimdir.

İki çok değerli hukuk insanı cevaplamış ben de daha halk görüşü ile bir öneride bulunayım.
siz 1 yıl önce yani bu çılgın enflasyon furyası daha başında iken çok şanslı bir dönemde evi kiralamışsınız.
Haliyle şu anda ev sahibi rayiçlere bakıyor.
Asgari ücrete gelen ekstra zamlara bakıyor.
Olasılıkla sizin de gelirinize eklenecek (para basılarak ve enflasyon daha da artarak) parayı düşünüyor.
Ve kendi reel gelirinin kuşa dönmesini de görüyor.
-
Bu durumda ben ogul mevzusunun bahane oldugunu düşünüyorum.
Siz evden memnunsanız, taşınmaydı, mahkemeydi, huzursuzluktu (sonuçta halen karşı karşıyasınız sosyal ilişkiniz sürecek) uğraşmak istemiyorsanız bence bir evsahibine 'abicim gerçekten oğlunun o kadar ihtiyacı mı var gel şu kirayı makul bir oranda güncelleyelim ne ben yerimden olayım ne sen rahatsız ol' deseniz sanki işler yoluna girer..

Burada önemli olan sizi çıkardıktan sonra oğlunu o evde oturtup oturtmayacağı.
Mülkiyet hakkı hangi taşınmazını kullanacağı konusunda malike tercih hakkı verir.
Mesela bir apartmanda 10 dairede de kiracı olsa, ihtiyacı olan malik ne yapacak?
İçlerinden birini seçmesi lazım. Dava açıldığında davalı kiracının diğer 9 daire de ona ait savunması yeterli değil. Çünkü bu savunma haklı olsa diğer dokuz kiracı da aynı savunmayı yapacak.

"Üstteki daireyi oğlu için bekletiyordum. Yakın zamanda ihtiyacı olmadığı düşüncesiyle ve maddi olarak gelir sağlamak için kiraya verdim.
Şimdi oğlumun ev ihtiyacı tekrar doğdu ve bunu seçtim." der ve bunu ispatlarsa tahliye kararı çıkar.