İdarenin keyfi soruşturma açması
Bir bir kamu kurumunda memurum idare hakkımda hiçbir şikayet olmadan sürekli soruşturma açmaktadır. Soruşturma açma nedeni ise dilekçemde beğenmediği uslubum ve amirlere soru sormam bununla ilgili ne yapılabilir.
Dilekçemdeki uslubum gayet düzgündür.
Cevap: İdarenin keyfi soruşturma açması
İdare; hakkınızda hiç şikayet olmadığı halde (Bende,Öğrenci, öğretmen, veli ve iki okul yöneticileri de dahil) çeşitli suçlar icat ederek, hakkınızda soruşturma başlatabilir.İddia makamıdır yani.Siz savunmanızı verirsiniz "Hiçbiri doğru değil." dersiniz.İdare "Savunmanızı bile almadan" soruşturmayı bitirir ve "Suçlu olduğunuza" karar verir.Mahkemedir yani...Savunma alınmadan, soruşturma bitirilir ve "Soruşturma sonucu raporu" düzenlenir.Bu rapora dayanılarak, sürülürsünüz.Yani "İnfaz kurumu"durlar.
Derdinizi, burası "Hukuk Devleti" ya, mahkemeye anlatmaya çalışırsınız.Mahkeme kapısında da "Gözleri bağlı, eli terazi tutan bayan" heykeli de bulunur.
Mahkeme;
a-Savunma alınmadan ya da "Savunma Hakkı"nın kullanılmasından vazgeçildiği ortaya konmadan, soruşturma nasıl sonçlandırılp, "Soruşturma sonucu raporu" düzenlenir?
b-Soruşturmadaki iddiaların dayanağı nedir, görelim,
c-Kişiyi memur eşinden 180 km öteye göndermek; Anayasadaki "Aile hayatının korunması hakkı"nın ihlâli midir? gibi şeyleri, sormaz ve düşünmez.
Altı yıl sonra; bu atamanın "Hukuki" olduğuna dair YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA karar verildiğini görürsünüz.
Altı yılın sonunda "Bilgi edinme hakkı" çerçevesinde; soruşturmaya esas iddiaların dayanaklarını ve soruşturma sonucu raporunu istersiniz.Bunlarla ilgili bir belge gönderemezler.Soruşturma sonucu "Bulunduğu yerde görev yapnası sakıncalıdır" diyen, rapor da gönderilmez.Ama şöyle bir yazının fotokopisini gönderirler: Kaymakamlığın, falan tarih ve filan sayılı, Valiliğe hitaben yazılmış ve sakar'ın başka yere gönderilmesini isteyen yazısını!...
Böylece, siz; suç işlediğiniz için değil, kaymakamın validen ricasının yerine getirilebilmesi için hakkınızda suç uydurulduğunu, soruşturma açıldığını ve bu konuda yönetmeliğin ilgili maddesi gereğince sürüldüğünüzü anlarsınız.
Müesses nizam; "Hukuk" talebinde bulunanları sevmez.Gücünüz de yetmez.Ondan sonra "Adalet" arayacağım diye, el kapılarında yıllarca beklersiniz.
İyi günler...
Cevap: İdarenin keyfi soruşturma açması
sakar hoca bu kadar da abartma veya genelleme hukuk o kadar yerlerde değil,senin ki bir uç örnek olabilir ama bu ülkede bir bakana karşı 11 kere dava kazanıp ayrıcı yüz binlirada tazminat almayı başaran ve görevini sürdürmeye devam eden bir milli eğitim müdürü de oldu,hukuk son günlerde bence iyi işlemeye başladı,daha da güzel olcak inşallah..
Cevap: İdarenin keyfi soruşturma açması
İstisnalar kaideyi bozmaz. Bu sürecin benzerini yaşadım, yaşıyorum. Geçen öğretim yılının başından beri yedi kez görev yerim değişti. İftiralar, yalanlar gırla gidiyor. Onlarca açtığım dava, onlarca suç duyurusu ve hakkınızda açılan soruşturmalar.
Mahkeme Kararı : Her ne kadar .... olsa da yapılan işlem hukuka uygundur.
Kıytırıktan bazı davaları kazanıyorsun. Sicil gibi. Suç duyurusu da ise ilgili zata soruşturma izni verilmiyor. Çünkü o bir apak partili. Soruşturma izni verilmeme sebebi : Her ne kadar mahkemeye belge sunulmamışsa da şahıs hakkında doldurulan sicil raporu objektiftir.
Diğer belgeli suç duyuralırımda: Tek kelime var; İddialarınız subuta ermemiştir.
Sizinle alakası olmayan hatta başkalarının yaptıklarını siz yapmışsınız gibi soruşturma açarlar ....
Neler, neler, neler,...
Hala bazı şeylere inanan varsa beri gelsin.
Ben bunlarla sonuna kadar mücadele edecem. Biliyorum yenileceğim ama son damlasına kadar devam. Ancak kafamı koparabilirler.
Cevap: İdarenin keyfi soruşturma açması
matv'nin dediği gibi "Klasik idari davalar" kazanılır.İdare; bir yıl önce takdirname verdiği beni, niye sürmek istesin ki?
Sebep gayet basit:Böyle kamu görevlileri olursa, işleri bildikleri gibi idare etmeleri zorlaşıyor da, ondan!...
Nasıl mı? Memurları beş gün süreyle ilçe merkezinde seminere çağır.Adamlar kilometrelerce yoldan gelsinler, gitsinler.Harcırah?Ne gerek var canım!
Memura de ki; "Hem görev yerinde, hem de haftada iki gün komşu kasaba okulunda göreve git." Aylarca git-gel.Harcırah?Yine; ne gerek var canım!
Ver bunları mahkemeye; kazan.Gayet kolay.Üstelik; bir memuru "Yasadışı işlem yapmaya" zorla, beyin kanaması geçirerek ölmesine sebep ol.Hakkında şikayet dilekçesi yazılsın.Eeeee, memurun bu kadarı da fazlalık, üstelik; kötü örnek!
Sonrası: "Başı vurula!"
Neyse, konu bu değil.Yurdum hukukundan başka bir örnek vereyim.
Bazılarına göre; eşi menendi görülmemiş devlet adamı Özal zamanında bir uygulama başlar:"Aile Yardımı" Adı böyle olsa da; maksat "aileye" değil, memurun çalışmayan eşinden dolayı, memura verilen ek ödemedir.Bence, eşini kafes arkasında tutmaya çalışan memurlara ek mali destek.Her ne ise...
Aradan yıllar geçer, bu tuhaflık kafama takılır ve dava açayım derim.İyi de; uygulama başlayalı yıllar geçmiş.Ne yapmalı?Bu konuda idarenin hakkımda yeni bir işlem yapmasını sağlamalı.Yaptım: İdareye yazdım ve dedim ki;"Ben bir aileyim ve devlet bana şu kadar süreden beri hakkım olan, bu kadar lirayı ödememiştir."
Cevap: "657 s.Kanunun falan ve filan maddeleri gereğince....ödeme yapılması mümkün olmadığından...."
Hemen bu cevap işlemine karşı dava.Dava dilekçemde diyorum ki; 657 nin ilgili maddeleri, Anayasanın falan maddesindeki "Eşitlik, imtiyaz tanınamaz ilkesine", filan maddesindeki "Ailenin korunması" ilkesine, feşmekan maddesindeki "Devlet çalışanı korur,çalışmayı teşvik edici tedbirleri alır" anlayışına, ayrıca eşit işe eşit ücret ilkesine de aykırıdır.Bu sebepten, idarenin ret cevabının iptaline...
Mahkeme ne dedi biliyor musunuz; "657 s.K.nun falan ve filan maddeleri gereğince, idarenin işleminde hukuka aykırılık olmadığından..."
Ne mi yaptım?Bu muhteşem cevap üzerine; kararı temyiz bile edemedim...
Mahkeme bunun sayılan ilkelere aykırı olduğunu bilmiyor mu? Elbette biliyor.Öyleyse niye böyle cevap verdi? Bana hak verseydi, benim gibi onbinlerce eşi çalışan kişi geçmişe yönelik dava açıp kazanacaklardı.Devlet dünya para ödemek zorunda kalacaktı.Bu durumda "kamu yararı" gözetilerek karar verildi demek durumundayız."Hukuk" mu?...
Bugün bile; aynı gün doğan, aynı cinsiyette,aynı eğitimi almış, aynı branşta,aynı gün işe başlayan, aynı yerde çalışan, çocuk sayıları bile aynı olan evli iki kişiden, eşi çalışmayan, eşi çalışandan fazla maaş alır.
Yurdum insanlarına, iyi günler...
Cevap: İdarenin keyfi soruşturma açması
Ben sınıf öğretmeniyim.14 ay sonra idare Mahkemesi kararıyla eski okulumda göreve başladığımın ertesi günü Müdürün odasında veli elinde SOPAYLA üzerime yürüyerek bana hakaret etti ve saldırmaya kalkıştı.odadaki arkadaşlar araya girerek bizi ayırdılar.O sırada bana sana bu okulda öğretmenlik yaptırmayacağını her gün okula geleceğini vs. diye tehtitler savurdu.Bende namusuzluk yapma benı git İlçe Milli Eğitime şikayet et dedim.Karakola gidip veliden şikayetçi oldum.Bana salıdıran velide İlçe Milli Eğitim Müdürüne Öğretmenin sana namuzsuz şerfsiz dedi diyerek dilekçe vermiş.
:k İlçe Milli Eğitim Müdürüde bana SALDIRAN VELİDEN ve beni DERSTEN odasına çağıran, CAN GÜVENLİĞİMİ SAĞLAYAMAYAN müdürden değilde benden şikayetçi oldu.:k
Okul müdürüyle aramızda kişisel husumet vardı.Ben onu 2 kez oda beni 4 kez şikayet etmişti.Okul müdürü ve müdür yardımcısı veliden taraf olmuş söylediğimi ifade etmişler.Yani anlayacağınız kurulmuş tezgaha düştüm.
Okul müdürünün ifadesi geçerli sayılır mı ben nasıl bir ceza alabilirim.Nasıl itiraz edebilirim.teşekkürler[/QUOTE]
Cevap: İdarenin keyfi soruşturma açması
"İdare mahkemesi kararıyla göreve döndüm" dediğinize göre; idareyle aranızda bir savaş var.Ve genelde yurdumda kural şudur: Memurlar vatandaşa, amirler memurlara karşı daha çok haklı çıkarlar.Karakola yaptığınız müracaatı, keşke C.Savcılığına yapsaydınız.Verilecek ceanın ne placağı şimdiden kestirilemez.Herşeyi gözönüne alabilirler.Cezanın verilmesinden sonra; nasıl itiraz edebileceğinize bakarız.Umarım karakola verdiğiniz yazının bir örneği elindedir.Kumpas kurulması her zaman mümkündür.
Bu fırsattan istifade; başımdan geçen bir " kumpas" hikâyesi anlatayım:
İdare nazarında "uslu durmayan, idareye verdiği rahatsızlıktan özür dilemeyen" beni,müfettişler, ikinci dönem branşım dışında ücretli girdiğim bir dersten teftiş etmeye kalktılar.Bunu yapamayacaklarını onlar da, ben de biliyordum.Derse girmelerine izin verdim.40 dakika hiçbirşey yapmadan oturduk.Plânları tutmadı.Direnmemi, bu dersten teftiş edemeyecekleriyle ilgili itiraz etmemi, itişip kakışma beklediler.Bekleneni yapsaydım: "Memurun görev yapmasını engelleme, memura mukavemet ve belki de darp" tan hem idari, hem de adli soruşturma geçir, doğru cezaevi...Ben 12 Eylül öncesi yetişmeyim, "provakasyon" nedir bilirim.Yine de bildiklerini yaptılar ama; cezaevi olmadı bari...
İyi günler...
Cevap: İdarenin keyfi soruşturma açması
Alıntı:
sakar rumuzlu üyeden alıntı
"İdare mahkemesi kararıyla göreve döndüm" dediğinize göre; idareyle aranızda bir savaş var.Ve genelde yurdumda kural şudur: Memurlar vatandaşa, amirler memurlara karşı daha çok haklı çıkarlar.Karakola yaptığınız müracaatı, keşke C.Savcılığına yapsaydınız.Verilecek ceanın ne placağı şimdiden kestirilemez.Herşeyi gözönüne alabilirler.Cezanın verilmesinden sonra; nasıl itiraz edebileceğinize bakarız.Umarım karakola verdiğiniz yazının bir örneği elindedir.Kumpas kurulması her zaman mümkündür.
Bu fırsattan istifade; başımdan geçen bir " kumpas" hikâyesi anlatayım:
İdare nazarında "uslu durmayan, idareye verdiği rahatsızlıktan özür dilemeyen" beni,müfettişler, ikinci dönem branşım dışında ücretli girdiğim bir dersten teftiş etmeye kalktılar.Bunu yapamayacaklarını onlar da, ben de biliyordum.Derse girmelerine izin verdim.40 dakika hiçbirşey yapmadan oturduk.Plânları tutmadı.Direnmemi, bu dersten teftiş edemeyecekleriyle ilgili itiraz etmemi, itişip kakışma beklediler.Bekleneni yapsaydım: "Memurun görev yapmasını engelleme, memura mukavemet ve belki de darp" tan hem idari, hem de adli soruşturma geçir, doğru cezaevi...Ben 12 Eylül öncesi yetişmeyim, "provakasyon" nedir bilirim.Yine de bildiklerini yaptılar ama; cezaevi olmadı bari...
İyi günler...
cevabınız için teşekkür ederim
Soru: belediyede çalışan şirket elamanını imza atabilirmi
Belediyede çalışan şirket elamanı belediyede yürütülen ruhsat işlemlerinde herhangi bir yere görevlendilip imza yetkisi verilebilirmii.
Cevap: Soru: belediyede çalışan şirket elamanını imza atabilirmi
Anayasa'da konu şu şekilde düzenlenmiştir.
MADDE 128.– Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.