Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2000/8540
Karar No: 2001/9789
Tarih : 31.05.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 

DAVA :

M.G.G. adına Avukat N.B.ile Türkiye Denizciler Sendikası adına Avukat Günfer Çelikmen ve C.B. aralarındaki dava hakkında İstanbul 3. İş Mahkemesinden verilen 26.4.2001 günlü ve 603/287 sayılı karar, davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :

Davalılardan C.B., Sendika şube yönetim kurulu üyesi ve şube mali sekreteri iken 10.6.1996 tarihinde Sendika Genel Merkezinden ücretsiz izin isteğinde bulunmuş, genel merkez de aynı gün süresi belirtilmeyen şekilde kendisine ücretsiz izin verildiği bildirilmiştir. Aynı gün evvelce çalıştığı işyerine çalışmak için başvurmuş ve işe girmesinden bir gün sonra da yani 11.6.1996 tarihinde emeklilik başvurusunda bulunmuştur. Aynı gün şirketten ayrılmıştır. Kendisine emeklilik nedeniyle şirket tarafından çalıştığı süreye göre kıdem tazminatı ödenmiştir. Bu gelişmelerden sonra aynı davalı gerçek kişi 18.6.1996 tarihinde Sendika Başkanlığına yaptığı müracaatla ücretsiz izin koşullarının sona erdiğinden söz ederek yönetim kurulu üyeliğine devam etmek istediğini bildirmiş ve olumlu cevap üzerine de sendikadaki görevine başlamıştır.

25.4.1999 tarihinde yönetim kurulu üyesi olduğu Sendika şubesi genel kurulu toplanmış ve yeniden aynı göreve seçimle getirilmiştir.

Davacı sendika üyesi adı geçen davalının üye ve yönetici olma niteliği bulunmayan davalının seçiminin iptaline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece son genel kurul aşamasında anılan yönetim kurulu üyesinin doğal, delegeliğine itiraz edilmediğini ve istemin dürüstlük kurallarına uygun düşmediği için davanın reddine karar verilmiştir. Yönetim kurulu üyeliği ve daha önemlisi sendika üyeliği koşulları ile ilgili bir uyuşmazlık söz konusudur. Seçimine itiraz yapılan kişinin somut olayda sendika şubesinin son genel kurulunun toplanmasından çok önce yani 1996 yılı Haziran ayında Yönetim kurulu üyeliği son bulduktan sonra emekli olması nedeniyle sendika üyeliğini kaybettiğinin kabulü gerekir.

 
Gerçekten söz konusu şube yönetim kurulu üyesi, yani davalı gerçek kişi 2821 Sayılı Sendika Kanununun 29. maddesi gereğince Sendika yöneticiliğinden kendi isteğiyle ayrıldığının düşünülmesi dosya içeriğine uygun düşer. Zira dosya içinde bulunan Sendika Genel Başkanlığının işverene yazdığı yazıda sendikadaki yöneticilik görevinden ayrıldığının bildirildiğine ve böylece yeniden eski işine dönüp çalışmaya başladığına ve sonrada emekli olmak suretiyle işten ayrıldığına göre; Bu davalının sendika yöneticiliğinden kendi isteği ile çekildiği konusunda tereddüt edilmemelidir. Bu itibarla Haziran 1996 da davalı gerçek kişi Sendika şubesi yönetim kurulu üyeliğinden ve sendika üyeliğinden çekilmiş emekli olmak suretiyle de faal işçilik hayatı son bulmuştur.Bunun sonucu davalı 25.4.1996 tarihinde yapılan Sendika şubesi son genel kuruluna üye yada delege olarak katılma niteliği bulunmamaktadır.Bu nedenle yönetim kurulu üyeliği seçimine karşı davacının iddiası yerinde olup bu istek doğrultusunda Yönetim kurulu üyeliği seçiminin iptaline karar verilmesi gerekirdi.Yazılı şekilde davanın reddi hatalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.5.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İçtihat: