|
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu
E. 1997/12-517
K. 1997/776
T. 08/10/1997
ÖZET : İcra takibine konulan kesinleşmiş ilam edayı ve yaptırımı
içermediği halde icra hakimliğinin hüküm fıkrasını kendiliğinden yoruma tabi
tutarak edayı kapsayan bir ilam olarak nitelendirilmesi isabetsizdir.
Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama
sonuda; Kartal I. İcra Tetkik Merciince davanın şikayetin süre yönünden
reddine dair verilen l0.l0.l996 gün ve E. l996/475, K. l996/768 sayılı
kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, yargıtay
l2. Hukuk Dairesinin 3.l2.l996 gün ve E. l996/l4904- K. l996/l5l52 sayılı
ilamı ile; (...İcra takibinin dayanağı Pendik 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin
l5.l2.l995 günlü ve l995/488-692 sayılı ilamıdır. Kararın hüküm fıkrasında
kamulaştırma bedelinin 205.04l.834 lira arttırıldığı belirtilmiş ve açıkça
".. tahsil talebi bulunmadığından talep gibi bununla yetinilmesine" şeklinde
hüküm kurulmuştur. İlamın infazı gereken bölüm hüküm fıkrasıdır. Somut olayda
dayanak ilamda sarahaten asıl alacak ve bunun faizine yönelik tahsile ilişkin
hüküm kurulmadığı belirtilmesine rağmen, mercice ve yorum yoluyla aksine
sonuca ulaşılması takip hukuku açısından mümkün görülmemiştir. İlama aykırı
olarak talepte bulunulması halinde icra emrine itiraz ve şikayet süreye tabi
değildir. Bu nedenle işin esası incelenerek yukarıda yazılı ilkeler ışığında
karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi isabetsizdir.")
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmeye yeniden yapılan yargılama
sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden :Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK.
2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. fıkrası hükmü gereğince duruşma
isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
Para ve teminat verilmesi hakkındaki ilamların icrası İİK.nun 32 ve
ardından gelen maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddede (Para borcuna veya
teminat verilmesine dair ilam icra dairesine verilince icra müdürü borçluya
bir icra emri tebliğ eder...) hükmüne yer verilmiştir. İİK.nun "ilam
mahiyetini haiz belgeler" başlığını taşıyan 38. maddesinde ise (Mahkeme
huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim
edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki
kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir...) denilmektedir.
Yine bazı özel kanunlarda, konuları ile ilgili birtakım belgelerin ilam
niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Örneğin, l58l s. Tarım Kredi
Kooperatifleri ve Birlikleri K. m. l2; Avukatlık K. m. l62, 64, 86; Noterler
K. m. l45/II, m. ll7/l, m. 20/5 gibi, görüldüğü üzere yasa koyucu hangi
belgelere dayanılarak ilamlı takip yapılabileceğini önemine binaen titizlikle
düzenlemiş, gerekli gördüğü hallerde bunu kanunla belirleyip sınırlandırmış,
anılanların dışında kalan kayıt ve belgelerin ilamlı takiple icraya
konulmasına üstünlük tanımamıştır. Hemen belirtelim ki az yukarıda sayılan
ilamlar edayı içeren ilamlardır. Buna karşılık tesbite ilişkin ilamlar,
"ilamlı icra" yolu ile takibe konulamaz. En önemlisi ilamların infaz edilecek
kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazı
zorunludur . O nedenle mahtud yetkili İcra Tetkik Mercii Hakimi ilamın infaz
edilecek kısmını yorum yoluyla belirleme yetkisine sahip değildir. Açıklanan
hukuk kurallarının ışığında somut olaya bakıldığında; icra takibinin dayanağı
Pendik 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin l5.l2.l995 günlü ve l995/488- 692 sayılı
ilamıdır. Kararın hüküm fıkrasında kamulaştırma bedelinin 205.04l.834 TL.
artırıldığı belirtilmiş ve açıkça özellikle "...tahsil talebi bulunmadığından
talep gibi bununla yetinilmesine..." şeklinde hüküm kurulmuş bu şekliyle
karar Yargıtay 5. Hukuk Dairesince ll.6.l996 gününde onanmıştır. Dahası onama
ilamında kararın hüküm bölümü düzeltilmemiş, böylece mevcut hali ile
kesinleşmiştir. Hal böyle olunca takibe konu mahkeme hükmünün edayı ve
yaptırımı içeren bir ilam niteliğinde olmadığı açıktır.
Bu kabul karşısında; icra hakimliğinin ilamın hüküm fıkrasını
kendiliğinden yoruma tabi tutması ve edayı içeren bir ilam gibi
nitelendirilip benimsemesi isabetsizdir. İİK.nun l6/2 uyarınca, bir hakkın
yerine getirilmemesinden, kaynaklanan şikayetler süre ile
sınırlandırılmamıştır. O nedenle olayda ilamlı takip yolunun seçilmesi ve bu
prosedür doğrultusunda borçluya icra emri gönderilmesi usul ve yasaya
özellikle takip konusu ilamın niteliğine aykırıdır. Açıklanan nedenler
altında, özel dairenin bozma kararına uyulması gerekirken direnmeye ilişkin
karar verilmesi, bozma nedenidir.
SONUÇ :Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme
kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun
429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri
verilmesine 8.l0.1997 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
Birinci
Başkanvekili 4.H.D.Bşk. 6.H.D.Bşk. 7.H.D.Bşk.
A.İsmet ARSLAN M.C.Keskin Ö.N.Doğan H.Örmeci
2.H.D.Bşk. 11.H.D.Bşk. 5.H.D.Bşk. l0.H.D.Bşk.
T.Alp G.Eriş A.C.Göğüş E.Aktekin
1.H.D.Bşk. 3.H.D.Bşk. 8.H.D.Bşk. K.Kadıoğlu
E.Özkaya N.Yavuz H.Özdemir
S.Tükenmez İ.P.Solak H.Seyrek K.Öge
M.Oskay M.Yıldız N.Akman M.H.Surlu
Onama
E.Ertürk Ö.Aksoy 9.H.D.Bşk.V. C.Koçak
O.G.Çankaya
E.Ertekin S.Öztuna İ.Erdemir A.Güneren
B.Sınmaz B.Özkaya H.Erdoğan A.Nazlıoğlu
İ.N.Erdal O.Oğuz Y.Yasun A.U.Turan
L.Gürün Y.Derme E.Ertürk A.Ekinci
Z.Akar C.Erbaş Ö.Koçak A.Alkan
|