Sigorta Ettirenin Prim Borcu Ve Sigorta Şirketlerinin Günümüzde Prim Miktarının Belirlenmesi Bakımından Serbestliği Üzerine Denetim Sorunları Av. İsmet Demirağ
Öncelikle bu konuyu irdelememe neden olan sorun, sigorta flirketleri ile
sağlık sigortası yaptırmış olan bir sigortalının yafladığı sorunlar olmuştur.
Sigorta sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup
sigorta ettirenin prim borcu sigortacının riziko üstlenmesinin karşı
edimidir.
Sigortacının riziko taşımasına ilişkin sorumluluğu, prensip itibarı ile
primin ya da ilk taksidinin ödenmesinden itibaren başlar TTK 1295/f.3.
haliyle sözleşmede primin belirlenmesi veya belirlenebilir olması mümkün
değilse bir sigorta sözleşmesinden söz etmek mümkün olmayacaktır.
Prim borcunu TL. olarak kararlaştırmak mümkün olduğu gibi yabancı
bir para birimi üzerinden de kararlaştırmak mümkündür.
Sigorta flirketlerinin kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden
veya hesaben aldıkları paraların banka ve sigorta muameleleri vergisine
tabi olduğu hükme bağlanmıştır, dolayısı ile sigorta flirketlerinin tahsil
ettikleri primler de bu vergiye tabiidir, vergi oranı %5 olup net prim
üzerinden hesaplanmaktadır. Bu oran da uygulamada sigorta ettirenlerce
ödenmesi gereken prim tutarlarına yansıtılmaktadır, bunu devlete aktarma
görevi sigorta flirketine aittir. Sigorta işletmesi tekniğine göre bir ayırıma
tabi tutulduğunda sigorta priminin net prim ve brüt prim olmak üzere ikiye
ayrıldığını görmekteyiz, net prim sigortacı tarafından teminat altına alınan
rizikonun gerçekleşme olasılığına göre hesaplanan ve riziko gerçekleştiği
takdirde zarar miktarının karşılanmasına hizmet eden, sigorta ettiren
tarafından sigortacıya ödenen hiç masraf yüklenmemış net tutardır.Üretim,
yönetim, sürüm giderlerinin net prime eklenmesi sureti ile bulunan ve
sigorta ettirenden tahsili gereken toplam ödeme miktarına brüt prim
denilmektedir. Primle ilgili yasal düzenlemeler brüt primden yola çıkılarak
yapılmaktadır.
Mevcut bir sigorta sözleşmesi değiştirildiği veya yenilendiğinde, yeni bir
sigorta sözleşmesinden bahsedilebilmesi için tarafların karşılıklı iradelerinin
dikkate alınması gerekir. Taraflar başlangıçtaki sigorta sözleşmesinin
varlığını koruyarak süresi biten sözleşmelerde sadece değişiklik ya da yenileme
yapmak istemişlerse, bu durumda kural olarak yeni bir sözleşme
oluşmuş olmaz. Tecdit kavramı kural olarak, borçlar hukuku anlamında
eski borcun yerine yeni bir borç koyarak, eski borcu sona erdiren ve bu
suretle ortadan kaldıran yenileme niteliğinde değildir (BK114. madde).
Nitekim yenileme borç ilişkisini sona erdiren hallerden biri olup, tarafların
açık olarak anlaflmak sureti ile eski borcun yerine yeni borcun geçmesi
şeklinde tanımlanmaktadır. Sigortacılık uygulamasında tecditname olarak
adlandırılan yöntemle sigortacının eski borcu yerine yeni bir borcun ihdas
edildiği değil, bilakis tecditnamelerin kural olarak eski borcun devamının
teyidi amacıyla düzenlendiği kabul edilmektedir, sigorta sözleşmesinin
esaslı noktalarında örneğin, rizikoda, sigorta konusunda, sözleşmenin
taraflarında, süresinde, primde ve toplam sigorta bedelinde değişiklikler
yapılması halinde yeni bir sigorta sözleşmesinin varlığından söz edilebilinir.
Nitekim Yargıtay yerleflik içtihatlarında bu hususu teyit etmektedir. Y. 11.
H.D. 13.11.1975 T. ve EK 1975.3675.6202 31.12.1976 TEK 1976/4390,
5786 sayılı kararlarında sigorta akdi yapıldıktan sonra ve ondan sonraki
dönemler için düzenlenen tecditnameler yeni birer sigorta mukavelesi değil,
ilk defa kurulan sigorta akdinin teyidi mahiyetinde olan belgelerdir.
Tecditname kavramından yukarıda geniş bir şekilde bahsetmemden
maksat uygulamada siz flayet 60 ve üzeri bir yaflta iseniz sağlık poliçesi
yaptırma flansı bakımından ve mevcut poliçede size ömür boyu yenileme
garantisi verilmesi bakımından ciddi sorunlar yaflanmasından kaynaklıdır.
Sigorta Hukukunda Prime Egemen Olan ilkeler:
a) Primin Rizikoya Uygun Olması; prim tutarı sigorta edilen rizikonun
özellikleri dikkate alınarak belirlenmeli, yani prim rizikoya uygun hale getirilmelidir.
Bu denge gerek sözleşmenin kuruluşunda ve gerekse sözleşme
süresince korunmalı ve özellikle gerçekleşme ve ortaya çıkaracağı zarar
olasılığı fazla olan rizikolar için prim miktarı daha yüksek, gerçekleşme ve
ortaya çıkaracağı zarar olasılığı da daha az olan rizikolar için prim miktarı
daha düşük tutulmalıdır. Bu noktada sözleşmeler hukukuna egemen olan
ahde vefa ilkesi ve MK 2 göz ardı edilmemelidir. Sözleşmenin kuruluşunda
dikkate alınmış olan primi etkileyen değişken nitelikteki faktörler,
sözleşmenin devamında değişirse bu durum rizikoyu etkiler, riziko
ağırlaflabilir, hafişeyebilir veya tamamen ortadan kalkar kalkma halinde bu
halde sözleşme sone erecektir
Rizikonun hafişemesi primin indirilmesi veya geri verilmesi başlığı
altında TTK 1298’de düzenlenmıştir.
b) Diğer primi belirleyen ilkeler ise primin yeterliliği, adil ve ekonomik
ölçülerde olması ile güvenliği teşvik edici olmasına ilişkindir.
3168 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010
PRiM MiKTARININ BELiRLENMESi için yöntemler nelerdir; bir başka
deyişle günümüzde sigorta flirketleri, prim miktarının belirlenmesi
bakımından serbestmidirler, yoksa primin miktarı yukarıdaki ilkeler
çerçevesinde belirli bir resmi makam tarafından mı tayin edilmelidir, gerek
sigortacılar gerekse sigorta ettirenler, sigorta primini diledikleri gibi belirleyemezler,
primin yüksek belirlenmesinden dolayı sigorta ettiren, düşük
tespitinden dolayı ise özellikle haksız rekabetten dolayı diğer sigorta
flirketleri ve sektör zarar görebilir.
Primin tespitinde bütün Dünyada belirli esaslar vardır bu esasları
getiren kurallara tarife adı verilir, günümüz uygulamasında üç tarife rejimi
mevcuttur.
1. Serbest Tarife Rejimi.
2. Tasdik Edilmış Tarife Rejimi.
3. Tanzim Edilmiş Tarife Rejimi.
Serbest Tarife Rejimi’ne göre, tarifelerin belirlenmesinde devleti n
herhangi bir müdahalesi yoktur, bu sistemde tarifeler doğrudan doğruya
sigorta flirketleri tarafından serbestçe belirlenir, sigortacılar istatistikî
bilgiler ıflığında yaptıkları ihtimal hesaplarına göre prim hesaplar. Ancak bu
noktada sigortacı kendisine tanınan inisiyatİŞ amaca uygun olarak
kullanmalıdır, aksi takdirde prim ödemek sigorta ettirenler ve ilgili kişiler
bakımından bir külfet haline gelir, bu durumda sigorta kurumunun amacı
ile çelişir.
Tasdik Edilmış Rejim’de ise; tarifeler ilgili sigorta flirketi tarafından
belirlenmekte ancak resmi sigorta denetleme kurullarının onayına
sunulmaktadır.
Tanzim edilmiş Tarife Rejimi’nde ise; tarifeler doğrudan doğruya
devlerin ilgili organları tarafından tespit edilir ve denetlenir, sigorta
flirketleri devlerin organlarınca belirlenen bu tarifelere uymak ve bunları
kullanmak zorundadırlar.
Hukukumuzda 1989 yılına kadar tanzim sistemi uygulanmakla
birlikte, serbest rekabet sistemine uyum sürecinde bundan vazgeçilerek
1990 yılından itibaren birçok sigorta kolunda ilke olarak serbest tarife
sistemine geçilmeye çalişılmıştır.
TTK 1294/f.1 hükmü vekâletçe tasdik edilmış olan tarifeler gereğince
tayin olunur demekte iken bu hükmün uygulanma olanağı kaldırılmıştır.
Ancak 16.06.1994 ve KHK 539 ile değişik SMK m.26 ile getirilen “ Hayat
sigortaları ve süresi bir yılı aflan sağlık sigortaları ile zorunlu sigortalar
dişında kalan sigorta sözleşmelerinde uygulanacak tarifeler sigorta
flirketleri tarafından serbestçe belirlenir” ve devamında Bakanlık sigorta
tarife ve talimatlarını ve aracılık komisyon hadlerini tespit ve ilana, sigorta
Sigorta Ettirenin Prim Borcu ve Denetim Sorunları • Av. ismet Demirağ 3169
tarifelerini tasdike tabi tutmaya, zorunlu sigortaların tarifelerini serbest
bırakmaya ve bu hususlarla ilgili tüm tedbirleri almaya yetkilidir, Bu
kanuna ve diğer kanunlara göre yapılması zorunlu kılınan sigortaların
primleri ile bunların tarife ve talimatları Bakanlıkça tespit olunur ve Resmi
Gazetede yayımlanır. Hayat sigortası ile süresi 1 yılı aflan sağlık sigortasının
tarifeleri ile prim, formül ve cetvellerinin uygulamaya konulabilmesi
Müsteflarlığın onayına bağlıdır hükmü 7397 sayılı SM Kanunu’nun mülga
olması ile geçerliliğini yitirmiştir.
Kaldı ki 26. madde ülkemizde sigorta primlerinin belirlenmesi
hususunda hiçbir rejimi tek başına kullanılır hale getirmemıştir, karma bir
yol izlenmıştir.
SMK 26 hukuk tekniği bakımından dağınık ve oldukça kötü
hazırlanmış olup maddenin ikinci fıkrasında ise Bakanlığın 1. fıkrada
öngörülen hususların tamamen aksini öngören işlemler yapmaya yetkili
kılındığı görülmektedir.
Özet olarak günümüz mevzuatı bakımından 5684 Sayılı Yasanın 12.
maddesi “Sigorta tarifeleri, sigortacılık esasına ve genel kabul görmüş
aktüeryal tekniklere uygun olarak sigorta flirketleri tarafından serbestçe
belirlenir. Ancak bu kanuna ve diğer kanunlara göre ihdas edilen zorunlu
sigortaların teminat tutarları ile tarife ve talimatları Bakan tarafından tespit
olunur ve Resmi Gazete’de yayımlanır. 2. Bakan, gerek görülen hallerde
hayat, bir yıldan uzun süreli ferdi kaza, sağlık, hastalık ve ihtiyari deprem
sigortaları tarifeleri ile prim, formül ve cetvellerinin uygulamaya
konulabilmesini Müsteflarlığın onayına tabi kılabilir veya özel kanunlardaki
hükümler saklı kalmak kaydıyla gerekli görülen hallerde, tespit ve ilan ettiği
aracılık komisyonlarını, tasdike tabi kıldığı veya tespit ettiği her türlü
tarifeyi serbest bırakabilir” hükmünü öngörmektedir. Böylece hayat
sigortaları ve süresi 1 yılı aflan sağlık sigortalarına ait primlere ilişkin
tarifeler serbestçe tespit edilecektir ancak aynı maddenin 2. bendinde özetle
“Bakan, gerek görülen hallerde hayat, bir yıldan uzun süreli ferdi kaza,
sağlık, hastalık ve ihtiyari deprem sigortaları tarifeleri ile prim, formül ve
cetvellerinin uygulamaya konulabilmesini Müsteflarlığın onayına tabi
kılabilir veya özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydı ile gerekli
görülen hallerde, tespit ve ilan ettiği aracılık komisyonlarını, tasdike tabi
kıldığı veya tespit ettiği her türlü tarifeyi serbest bırakabilir” hükmünü
öngörmüştür
Daha önce belirttiğimiz üzere poliçe genel şartları genel işlem
şartlarıdır, gerek ekonomik ve sosyal bakımdan, gerekse entelektüel açıdan
üstün bulunan girişimcinin müşterisini sözleşmeyi ya genel işlem şartları
3170 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010
ile beraber kurmaya ya da hiç kurmama şeklinde bir tercihe zorlamanın,
sigortalıyı adeta sigortacının hiç söz hakkı tanımaması bilgisiz, tecrübesiz,
güçsüz insanların hukuk kılıfı içinde sömürülmesi anlamı taşımaktadır.
isviçre Hukukunda MERZ tarafından ortaya atılan bir görüşe göre,
ekonomik ya da entelektüel açıdan sahip bulunulan üstün durumun
kötüye kullanılması (gabin BK 21) anlamında değerlendirilebilinir. Gabin
sözleşmede tarafların karşılıklı edimleri arasında açık bir oransızlık
bulunması (objektif unsur), bu oransızlığın karşı tarafın özel durumundan
yararlanarak meydana getirilmış olması (sübjektif unsur) durumunda söz
konusu olur.
Genel işlem fiartları ve Sakıncaları
Diğer yandan genel şartları yürürlüğe koymak isteyen girişimci, bunları
sakin bir kafa, büyük özen ve uzmanların yardımı ile hazırlamakta, ancak
tüketici, sigortalı kendisine verilen kısıtlı zaman dilimi ve psikolojik baskı
altında dayatmacı genel şartları imza altına almaktadır.
Yine Türk Hukukunda genel işlem şartlarının içreğinin denetlenmesi ve
geçersizlik sebebi Prof. Serozan tarafından 1961 Anayasası’na dayandı-
rılmıştır. Anayasa’nın demokrasi, sosyal devlet ve eflitlik ilkeleri, yargıcın
korunmaya muhtaç astları, üstlerine karşı korunmasını zorunlu kılar.
Avrupa Birliği tarafından kabul edilen Direktif Tasarı’ya göre adil
olmayan sözleşme şartlarının geçersizliği, bir kısım üye ülkelerde ulusal
düzeyde kabul edilmış yasalarla yürürlüktedir.
Klasik sözleşme hukuk gereğince, okunmadan imzalanan sözleşme
metinleri, sanki iki tarafça hazırlanmış gibi işlem görürler, hal böyle iken bir
belgeyi okumadan imzalayan kişi o belgeyi kayıtsız şartsız kendi irade
beyanının muhtevası olarak kabul etmiş ve benimsemış demektir.
Diğer yandan yargıç bir sözleşme koşulunun, haksız olup olmadığını
değerlendirirken, sözleşme konusu olan mal veya hizmetin niteliğini, sözleşme
yapıldığı andaki ve sözleşmenin yapılmasını sağlayan tüm şartlar ve
sözleşmenin veya onun bağlı olduğu başka sözleşmeler varsa bunların diğer
tüm koşullarını bir bütün olarak göz önünde tutmalıdır.
Sigorta genel şartları genel anlamda bağlayıcılıkları olmayan ve sadece
taraflarca sözleşme içeriğine dâhil edildiklerinde anlam kazanan sözleşme
hükümleridir, bununla birlikte sözleşme içeriğine dâhil bulunmaları
durumunda dahi, bu genel şartların geçersiz olduğu hallere rastlanabilir.
Bunlar, her fleyden evvel, hukuk düzeninin emredici düzenlemesine
aykırılık söz konusu olduğunda geçersizdirler, doğrudan doğruya devlerin
ilgili birimi tarafından düzenlenerek veya onaylanarak yürürlüğe konmuş
olmaları bu sonucu değiştirmez.
Sigorta Ettirenin Prim Borcu ve Denetim Sorunları • Av. ismet Demirağ 3171
Öte yandan, sigorta genel şartlarının genel işlem şartları alanında kabul
edilen ilkelere aykırılık sebebiyle geçersizliği de söz konusu olabilmektedir.
Alman hukukunda sigorta genel şartları hakkında mahkemeler şu
yorum kurallarını benimsemışlerdir:
• Sigorta genel şartları tıpkı kanunlar gibi objektif şekilde yorumlanmalı
ve somut olay özellikle nazara alınamamalıdır.
• Bir klozun yorumlanmasında hukuki-teknik anlamlar veya sigorta
genel şartlarında kullanılan deyimler nazara alınmamalı ve teknik uzman,
hukukçu veya sigortacı formasyonuna sahip olmayan ortalama bir sigorta
ettirenin günlük hayatta kullanılan ifadeler doğrultusunda o klozu nasıl
anlayacağına bakılmalıdır.
• Sigortacı ve sigorta ettirenin çıkarları eflit biçimde değerlendirilmelidir.
Tüm yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde serbest tarife rejimi
geçerli olmakla birlikte sigorta ettirenlerin sigorta flirketleri tarafından
kendilerinden talep edilen fahiş, aflırı yüksek primler karşısında gabine
dayalı menfi tespit davası açmalarının mümkün olacağı kanısındayım.
Somut bir örnek ile anlatacak olursak, uzun süredir sağlık poliçesi
yaptırmış olan sigortalı, ömür boyu yenileme garantisi almış olduğundan
bu imkânı kaybetmemek adına fahiş prim miktarını ödemek zorunda
kalabilecektir bu bağlamda fiili olarak halen uygulanmakta olan tarife
rejiminin ve bunun denetim koşullarının tekrar gözden geçirilerek gerek
sigorta sektörünün gerekse sigorta ettirenlerin mağduriyetlerinin önlenmesi
bakımından ihtiyaçlarına cevap verecek yasal düzenlemeye ihtiyaç olacağı
aşikardır.
3172 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010