YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ
E: 2007/14691 K: 2008/2771 T: 10.03.2008
Taşınmaz Hukuku • Tebligat Hukuku • Ortaklığın Giderilmesi Davası • Taraf Teşkili • Tebligat Kuralları
(Teb. K. m. 10, 35/1-2-son)
Özet: Dava, bir adet taşınmaz ve bir
adet taşınır üzerindeki ortaklığın giderilmesi
istemine ilişkin olup davalıya yapılan tebligat,
Tebligat Kanunu’nun 35/1, 2, son hükümlerine
aykırı olduğundan geçersizdir.
Mahkemece yöntemine uygun bir şekilde dava
dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek işin
esası hakkında karar verilmesi gerekir.
Mahalli mahkemesinden verilmış bulunan yukarıda tarih ve numarası
yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar bir kısım davalılar tarafı
ndan süresi içinde temyiz edilmış olmakla dosyadaki bütün kağıtlar
okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, bir adet taşınmaz, bir adet taşınır üzerindeki ortaklığın
giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine
karar verilmesi üzerine hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak
şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
Tebligat Kanunu’nun 35/1. fıkrası ile kendisine veya adresine kanunun
gösterdiği usullere göre tebliğ yapılan kimseye, adresini değiştirdiği
takdirde yeni adresini hemen tebliğ yaptıran kaza merciine bildirme yükümlülüğ
ü getirilmış, bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese
yapılacağı öngörülmüştür.
Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ
memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir
nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi
sayılır. (TK m. 35/2)
Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan imzası
resmi merciiler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adres
ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
na, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en
son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanı
r. (TK m. 35/son)
Yargıtay Kararları 2621
Tebligat Kanunu’nun 35/2 ve Tüzüğün 55. maddelerine göre tebliğin
usulüne uygun olarak yapılabilmesi için daha önce aynı adrese kanunun
gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmış olması gerekmektedir. Evvelce
yapılan tebligat usulsüz ise 35. maddeye göre tebligat yapılması mümkün
değildir.
Tebligat Kanunu’nun 35/son fıkrasında ise muhatabın daha önce
tebliğ yapılan adresinin değiştirilmesi değil, değiştirildiği için tebliğ yapı-
lamayıp, tebliğ evrakının iade edilmesine yol açan adres sebebiyle Tebligat
Kanunu’nun 35/2-3. fıkralarının uygulanması öngörülmüştür. Bu
durumda; dava dilekçesinde gösterilen adres, 35/son maddede belirtilen
kurum ve kuruluşlardan birine verilen adres ile aynı olduğu takdirde ve
bu adrese çıkarılan tebligatın tebliğ edilemeden dönmesi halinde tebligat
Tebligat Kanunu’nun 35/son fıkrası uyarınca Tebligat Kanunu’nun
35/2-3 maddeleri hükümlerine göre yapılır.
Olayımıza gelince; davalı Murat'a dava dilekçesi ve duruşma gününün
tebliğine ilişkin yapılan tebligat yukarıda açıklanan esaslara uygun
bulunmadığından geçersiz olup, davada taraf teşkilinin sağlandığından
söz edilemez. Mahkemece yöntemine uygun bir şekilde dava dilekçesinin
davalıya tebliğ edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken
yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazları
nın kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan
temyiz harcının temyiz edene iadesine 10.3.2008 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.