YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E: 2008/10-228 K: 2008/232 T: 05.03.2008
Kapsam Dışı Personel • İşsizlik Sigortası
(4447 SY m.46/3, 51; 506 SY m 3)
Özet: KİT’lerde “kapsam dışı personel”
adı altında İş Kanunu’na tabi olarak çalıştırı-
lan ve sosyal güvenlik yönünden sigortalı kabul
edilerek SSK ile ilişkilendirilen personelin
ücretinden işsizlik sigortası primi kesilmesinde
yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Taraşar arasındaki "İşsizlik sigortası prim iadesi" davasından dolayı
yapılan yargılama sonucunda; Ankara 10. İş Mahkemesi’nce davanın
reddine dair verilen 05.06.2006 gün ve 227-248 sayılı kararın incelenmesi taraf
vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin
14.11.2006 gün ve 11086-14432 sayılı ilamıyla;
("...Dava, kapsam dışı personel statüsünde çalışanların, Uyuşmazlık
Mahkemesinin 1995/1 Esas 1996/1 Karar sayılı kararı uyarınca Anayasanı
n 128. maddesinde sözü edilen "diğer kamu görevlileri" olduğu gibi iş
güvencesi bakımından kamu personeli sayılarak kamu görevlilerinin sahip
olduğu iş güvencesine sahip olmakla 4447 Sayılı Kanun 51. maddede sayı
lan haller nedeniyle işsiz kalmalarının ve dolayısıyla işsizlik sigortası hükümlerinden
yararlanmalarının mümkün bulunmadığı gerekçesi ile davacı-
nın ücretinden işsizlik sigortası primi kesilemeyeceğinin tespiti ve kesintilerin
şimdilik 500,00 YTL’Iik kısmının Kurumca tahsil edildiği tarihten itibaren
işleyecek faizi ile birlikte tahsiline ilişkindir.
Mahkemece; işsizlik sigortasının da bir sigorta türü olduğu, kapsam dı-
şı personel olarak çalışan davacının sosyal güvenlik açısından 506 Sayılı
Kanuna tabi olduğunun tespiti ile sigortalılık statüsünün zorunlu olup, sosyal
güvenlik hakkının vazgeçilemez ve devredilemez olduğu, dolayısıyla
davacının işsizlik sigortasından yararlanmak istememesinin mümkün olmadığı
ve 4447 Sayılı Kanunun 46/3.maddesi ile anılan kanun kapsamı
dışında bırakılanların sınırlı olarak sayıldığı ve davacının statüsü itibariyle
bu sayılanlar içinde bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının özelleştirme kapsamında bulunan Karadeniz Bakır İşletmeleri
AŞ bünyesinde kapsam dışı personel statüsünde çalıştığı ve ücretinden
işsizlik sigortası primi kesildiği tartışmasıdır.
2552 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008
___________________________________________________
(*) Gönderen: Ali GÜNEREN, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanı
Anayasa'nın 128. maddesi uyarınca, "Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri
ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle
yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler,
memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür." Mevzuatımızda
kapsam dışı personelin tanımına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla
birlikte bu kavram; iş kanunu hükümlerine tabi olarak çalışmakla birlikte
toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayan çalışanları tanımlamak
amacıyla kullanılmaktadır.
Özelleştirme kapsamına alınan kamu kurumlarında çalışan personelin
statüleri hakkında çıkarılan 233, 399, 527 sayılı KHK'ler ile ek düzenlemeler
yapılmışsa da kimi KHK’lerin Anayasa Mahkemesince iptali sonucu, bu
konu 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine İlişkin Yasayla
belirginleştirilmiştir. Bu yasanın, amaç ve kapsam başlıklı 1. maddesinin
(A) bendinde, yasanın amacı belirlenmiş ve bu amaca yönelik olarak
(B) bendinin (e) fıkrasında da; yasanın kapsamının, özelleştirme kapsamı-
na alınan kuruluşlarda hizmet akdi ile çalışan personelden özelleştirme
uygulamaları sonucu işsiz kalacak olanlara mali ve sosyal haklar sağlanması,
(d) fıkrasında ise yine bu kuruluşlarda çalışan kamu personelinin özlük
ve sosyal haklarıyla ilgili hükümler olduğu belirtilmiştir. Nitekim 21.
maddesinde, özelleştirme kapsamına alının kuruluşlarda hizmet akdiyle
ücret karşılığı çalışanlar hakkında düzenlemelere yer verilmiştir. Kamu
personeli ile ilgili olarak da, kuruluşlardaki personelin nakli başlıklı 22.
maddesinde özelleştirme programına alınan, özelleştirilen, faaliyeti durdurulan,
küçültülen, kapatılan veya tasŞye edilen kuruluşlarda çalışan 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personel ile sözleşmeli personelin
(kapsam dışı personel dahil) diğer kamu kurum veya kuruluşlarına 217 sayı
lı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 8/f bendinde yer alan hükümler de dikkate alınarak
nakledilirler denilmekte, aynı maddenin (b) bendinde; ataması yapılan personelin
işe başlama sürelerine ve işe başlamama halinde yapılacak işlemlere
ilişkin olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 62 ve 63. maddeleri
hükümleri uygulanır, hükmü yer almaktadır. Geçici madde 9’da da
gerek sözleşmeli personel, gerekse de kapsam dışı personel, kamu personeli
olarak kabul edilmiştir.
Anılan hükümler uyarınca, özelleştirme kapsamındaki kuruluşlarda
çalışan, toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunmayan, mali ve sosyal hakları
kurumunca çıkarılan Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğinde düzenlenen,
iş kanunu hükümlerine göre işine son verilmesi mümkün olmayan ve
kuruluşun özelleştirilmesi nedeniyle diğer kamu kuruluşlarına nakli Devlet
Personel Başkanlığınca yapılan kapsam dışı personelin, Anayasa'nın 128.
maddesinde sözü edilen "diğer kamu görevlileri" olarak nitelendirilmeleri
gerektiği ve kamu personeli olduğu açıktır.
4447 Sayılı Kanunun 46/3. maddesinin 08.09.1999 tarihinde yayınlanan
ilk metninde; sadece, 506 Sayılı Kanunun 3. maddesinde sigortalı sa-
Yargıtay Kararları 2553
yılmayanlar ile sosyal güvenlik kuruluşlarından yaşlılık aylığı alıp da sosyal
güvenlik destek primi ödeyerek ya da ödemeksizin çalışanlar kapsam
dışı bırakılmış iken, 4571 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile işsizlik sigortası
kapsamında olmayanlar yönünden genişletici bir düzenlemeye gidilmiştir.
4571 Sayılı Kanun ile değişik 46/3. madde ile "506 Sayılı
Kanunu’nun 3. maddesinde sigortalı sayılmayanlar, .... 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu, ... 233 ve 399 sayılı KHK’ler ile 190 sayılı KHK’ye tabi
kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat kanunlarındaki hükümlerine-göre
sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ile 657 ayılı kanununa göre
geçici personel statüsünde çalıştırılanlar bu kanun kapsamına dahil değildir."
şeklinde hüküm yeniden düzenlenmiştir.
Ülkemizde yeni olan işsizlik sigortası uygulamasında yol gösterici olması
bakımından düzenlemelerin kanun koyucu tarafından açıklanan gerekçeleri
gözardı edilmemelidir. 4571 Sayılı Kanun ile 4447 Sayılı
Kanunun 46. maddesinde yapılan genişlemenin madde gerekçesinde;
"4447 sayılı İşsizlik sigortası kanununda; işsizlik ödeneğinin 506 Sayılı
Kanun kapsamındaki sigortalılara ödeneceği hükme bağlanmış, ancak kamu
kurum ve kuruluşlarında işçi statüsünde bulunmayan sözleşmeli personelden
işsizlik sigortası kesintisinin yapılıp yapılmayacağı hususunda
bir açıklık bulunmadığından, söz konusu personelden SSK'na tabi olanları
n, Emekli Sandığına tabi olanlara göre %2 oranında işsizlik sigortası kesintisi
nedeniyle mağduriyetlerinin önlenmesini teminen 4447 sk 46/3. fıkranı
n yeni düzenlemesi metne eklenmelidir" açıklaması yer almıştır.
Anılan hükümler ve kanun koyucunun açık iradesi karşısında, kapsam
dışı personel olarak çalışan davacının 4447 Sayılı Kanunun 46/3. fıkrası
nda sayılan kamu görevlisi olduğu ve işsizlik sigortasının kapsamı içinde
bulunmadığının kabulü gereklidir.
Açıklanan maddi ve hukuki nedenler gözetilmeksizin eksik araştırma,
inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulü yerine reddine karar
verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraşarın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli
ve hüküm bozulmalıdır...") gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri
çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda
direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Taraf vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde
temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereğ
i görüşüldü:
1- Davalı vekilinin "davanın reddine" ilişkin hükmü temyizde hukuki
yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
2554 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, K. Bakır İşletmeleri AŞ'de kapsam dışı personel olarak çalışan
davacının ücretinden "işsizlik sigortası primi" adı altında yapılan kesintilerin
iadesi istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece; kapsam dışı personelden işsizlik sigortası primi
kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek "davanın reddine"
karar verilmiş, Özel Dairenin yukarıda yazılı bozma kararı üzerine önceki
hükümde direnilmiştir.
Uyuşmazlık; kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen "kapsam
dışı personel'ln İşsizlik Sigortası Kanunu’na tabi olup olmadığı noktası
nda toplanmaktadır.
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nda; sigortalılara işsiz kalmaları
halinde, Kanunda öngörülen ödemenin yapılması yanında, yeni bir iş
bulabilmeleri için mesleki geliştirme, yeni bir meslek edindirme ve yetiştirme
eğitimi verme hizmetleri de amaçlar arasında sayılmıştır.
İşsizlik sigortası zorunlu olup, işlevini yerine getirebilmesi, uygulamanı
n sistematik bir bütünlük içerisinde yapılmasına bağlıdır (m. 48).
İşsizlik sigortasının kişiler bakımından kapsamı 506 Sayılı Kanuna
paralel bir şekilde düzenlenmiştir (m. 47/I-d). 506 Sayılı Kanun anlamında
sigortalılık niteliğini kazanma açısından aranan koşullar, işsizlik sigortası
nın kapsamı içinde aynen geçerli olmaktadır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. maddesinde belirtilen sigortalı
lar (Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından
çalıştırılanlar) ile aynı Kanunun Geçici 20. maddesinde açıklanan sandı
klara tabi sigortalılar ve mütekabiliyet esasına dayalı olarak yapılan anlaşmalara
göre çalışan yabancı işçiler, işsizlik sigortasının kapsamında
yer almaktadır (m. 46/2).
Kapsamda bulunmayanlar ise; 4447 Sayılı Kanunun 4571 Sayılı
Kanunla değişik 46. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilmektedir:
Buna göre, 506 Sayılı Kanunun 3. maddesinde "sigortalı sayılmayanlar"
işsizlik sigortasının da kapsamı dışında bulunmaktadırlar. Bunun dı-
şında, sosyal güvenlik kuruluşlarından yaşlılık aylığı alıp da sosyal güvenlik
destek primi ödeyerek ya da ödemeksizin çalışanlar ve 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu,
3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma
Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2547 sayılı Yüksek
Öğretim Kanunu, 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu, 233 ve
399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler ile 190 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye tabi kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat kanunları
ndaki hükümlerine göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ile
657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre geçici personel statüsünde
çalıştırılanlar bu Kanun kapsamına dahil değildir.
Yargıtay Kararları 2555
Anılan madde sınırlandırıcı nitelikte olup, kapsamının yorum yolu ile
genişletilmesi düşünülemez.
Maddede "kapsam dışı personel" ifadesi yer almamış olmakla birlikte
tam bir değerlendirme yapılabilmesi için tanımına ve içeriğinin belirlenmesine
gereksinim vardır.
Kapsam dışı personel iş hukuku ile ilgili bir kavramdır. Kapsam dışı
bırakılma, toplu iş sözleşmesinden yararlanmama sonucunu doğurur, işçiyle
işveren arasındaki bireysel iş ilişkisini, hizmet sözleşmesine dayanan
olguyu etkilemez. Kapsam dışı bırakılacak olanlar, iş sözleşmeleri veya
işyerinde uygulanan personel yönetmelikleri ile iş hukukunun güvencesi
altında bulunmaktadır.
İşçiler ya yasadan ötürü zorunlu olarak kapsam dışı kalmakta, ya da
toplu iş sözleşmesinin taraşarı serbest iradeleri ile bazı işçi gruplarını
kapsam dışı bırakmaktadırlar.
Bunlar hizmet akdiyle çalışan, İş Kanununa, sosyal güvenlikleri yönünden
ise 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi kişiler olup, kapsam
dışı bırakılmaları, bunların işçilik sıfatını, bir hizmet akdine dayanarak
bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılmaları olgusunu etkilememektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. maddesinde kamu hizmetlerinin;
memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle
gördürüleceği, 5.maddesinde ise; bu Kanuna tabi kurumların, dördüncü
maddede yazılı dört istihdam şekli dışında personel çalıştıramayacakları
kurala bağlanmıştır.
399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3/a maddesinde ise teşebbüs
ve bağlı ortaklıklarda hizmetlerin; memurlar, sözleşmeli personel
ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtilmiş, bu düzenlemede ayrıca bir "kapsam
dışı personel" ifadesine yer verilmemiş, (e) bendinde; İşçilerin bu Kanun
Hükmünde Kararnameye tabi olmadığı ifade edilmiştir. Yine aynı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 25. maddesinin (c) fıkrasında sözleşmeli
personelin ücretinin nasıl saptanacağı, 25 ve devamı maddelerinde diğer
mali ve sosyal haklar düzenlenmesine karşın, bu düzenlemeler içinde de
kapsam dışı personele yer verilmemiştir.
Kapsam dışı personel mali ve sosyal haklar yönünden 233 ve 399
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelere tabi tutulmamıştır.
Haklarında, statü hukukuna ilişkin hiçbir yasal düzenleme bulunmayan,
sadece KİT'lerce kendi durumlarına uygun yönetmelikler çıkartı-
lan kapsam dışı personelin Anayasanın 128. maddesinde sözü edilen "di-
ğer kamu görevlileri" tanımı içerisinde kabulüne yasaca olanak bulunmamaktadı
r.
Kapsam dışı personel kamu hukukunda iş gücünün istihdamını belirleyen
-statü hukukuna tabi- bir çalışma statüsü değildir. Kapsam dışı
2556 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008
bırakılan işçiler, işverenleri ile olan çalışma ilişkilerine hizmet akdi çerçevesinde
devam etmektedirler. Sınırlı olarak belirtilen istihdam türlerine
toplu sözleşmenin taraşarınca yeni bir statü eklenemez.
Kapsam dışı personelin, 4571 Sayılı Kanunun 3. maddesi ile işsizlik
sigortası kapsamında bulunmadıkları yönünde açıklık getirilen "sözleşmeli
personel"e benzer şekilde gibi değerlendirilmeleri gerektiği yönündeki
düşünceye gelince;
KİT personel rejimini düzenleyen 399 sayılı KHK ile de 657 Sayılı
Kanunda aynı adı taşımakla birlikte farklı bir sözleşmeli personel uygulaması
na gidildiği görülmektedir.
Sözleşmeli personel; Kalkınma planı, yıllık program ve iş programları
nda yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi
ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak
üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde,
kurumun tekliŞ üzerine Devlet Personel Dairesi ve Maliye Bakanlığı-
nın görüşleri alınarak Bakanlar Kurulunca geçici olarak sözleşme ile çalı
ştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri
olarak tanımlanmaktadır (657 sayılı Devlet Memurları Kanunu m.4/B).
Bunların dışında 399 sayılı KHK'nin istihdam şekillerinde sözleşmeli
personel ibaresi yer almış ve 3/C maddesinde; "...teşebbüs ve bağlı ortaklı
kların genel idare esasları dışında yürüttükleri hizmetlerinde bu KHK'de
belirtilen hukuki esaslar çerçevesinde akdedilecek bir sözleşme ile çalıştı-
rılan ve işçi statüsünde olmayan personel" olarak tanımlanmıştır.
Kamu İktisadi Teşebbüslerinde çalışan sözleşmeli personel, 399 sayı-
lı KHK hükümlerine tabi bulunmaktadır. Bu KHK'de hüküm bulunmayan
konularda ise 657 Sayılı Kanun Hükümleri uygulanmaktadır.
Görüldüğü gibi, işçi niteliğinde bulunan kapsam dışı personelin,
farklı esaslara ve statüye tabi tutulmuş olan sözleşmeli personel gibi ele
alınarak değerlendirilmeleri mümkün bulunmamaktadır.
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Kanununun, özelleştirme
programına alınacak kuruluşlardan personel naklini düzenleyen 22.
maddesinde (kapsam dışı personel) ifadesine yer verilmiş olması, Yasanın
amaç ve kapsamıyla ilgilidir.
Anılan Yasa, özelleştirme uygulamalarını düzenlemeye, özelleştirmeye
tabi yerlerde çalışanların mali ve sosyal haklarını güvence altına almaya
yöneliktir.
Nitekim 1. maddesinde; özelleştirme uygulamaları kapsamında bulunanlara
mali ve sosyal haklar sağlanması amacından söz edilmektedir.
Özelleştirme uygulamalarına ilişkin bir yasa ile kamuda çalışanların istihdam
ilişkilerini düzenlenmesi beklenmemelidir. KİT'lerde çalışan ve
özelleştirme uygulamalarında nakle tabi tutulan kapsam dışı personelin,
Yargıtay Kararları 2557
sözleşmeli personel gibi (kamu personeli olarak) nitelendirilmeleri, Yasanı
n amacına da aykırı bulunacaktır.
Kaldı ki, 2005 yılında anılan maddede yapılan değişiklik ile (kapsam
dışı personel) ifadesi yerine; "iş kanunlarına tâbi olarak görev yapmakla
birlikte toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmayan genel müdür,
genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, kurul başkanı, daire başkanı,
müessese, bölge, fabrika, işletme ve şube müdürü, müfettiş ve müfettiş
yardımcısı, müşavir ve başuzman unvanlı kadrolara atanmak suretiyle
görev yapan personel" ifadesine yer verilerek, duruma açıklık getirilmeye
çalışılmaktadır.
Belirtilen düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde; KİTlerde
"kapsam dışı personel" adı altında, İş Kanununa tabi olarak çalıştırılan
ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre sosyal güvenlik yönünden
sigortalı kabul edilip bu kurumla ilişkilendirilen davacının ücretinden işsizlik
sigortası primi kesilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.10.2007 gün ve 2007/10-663 Esas,
770 Karar sayılı Kararında da bu hususlar vurgulanmaktadır.
Yukarıda belirtilen maddi ve yasal olgular karşısında mahkeme kararı
nda açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde
bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan
direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ: 1- Davalı vekilinin (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,
temyizde hukuki yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının (II) numaralı bentte açıklanan
nedenlerle reddi ile direnme kararının ONANMASINA, gerekli temyiz ilam
harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadı-
ğına, 05.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
2558 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008