Kapsam Dışı Personel İşsizlik Sigortası
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 18-11-2008 | Kategori: İçtihat | Not

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

E: 2008/10-228 K: 2008/232 T: 05.03.2008

Kapsam Dışı Personel • İşsizlik Sigortası

(4447 SY m.46/3, 51; 506 SY m 3)

Özet: KİT’lerde “kapsam dışı personel”

adı altında İş Kanunu’na tabi olarak çalıştırı-

lan ve sosyal güvenlik yönünden sigortalı kabul

edilerek SSK ile ilişkilendirilen personelin

ücretinden işsizlik sigortası primi kesilmesinde

yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

Taraşar arasındaki "İşsizlik sigortası prim iadesi" davasından dolayı

yapılan yargılama sonucunda; Ankara 10. İş Mahkemesi’nce davanın

reddine dair verilen 05.06.2006 gün ve 227-248 sayılı kararın incelenmesi taraf

vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin

14.11.2006 gün ve 11086-14432 sayılı ilamıyla;

("...Dava, kapsam dışı personel statüsünde çalışanların, Uyuşmazlık

Mahkemesinin 1995/1 Esas 1996/1 Karar sayılı kararı uyarınca Anayasanı

n 128. maddesinde sözü edilen "diğer kamu görevlileri" olduğu gibi iş

güvencesi bakımından kamu personeli sayılarak kamu görevlilerinin sahip

olduğu iş güvencesine sahip olmakla 4447 Sayılı Kanun 51. maddede sayı

lan haller nedeniyle işsiz kalmalarının ve dolayısıyla işsizlik sigortası hükümlerinden

yararlanmalarının mümkün bulunmadığı gerekçesi ile davacı-

nın ücretinden işsizlik sigortası primi kesilemeyeceğinin tespiti ve kesintilerin

şimdilik 500,00 YTL’Iik kısmının Kurumca tahsil edildiği tarihten itibaren

işleyecek faizi ile birlikte tahsiline ilişkindir.

Mahkemece; işsizlik sigortasının da bir sigorta türü olduğu, kapsam dı-

şı personel olarak çalışan davacının sosyal güvenlik açısından 506 Sayılı

Kanuna tabi olduğunun tespiti ile sigortalılık statüsünün zorunlu olup, sosyal

güvenlik hakkının vazgeçilemez ve devredilemez olduğu, dolayısıyla

davacının işsizlik sigortasından yararlanmak istememesinin mümkün olmadığı

ve 4447 Sayılı Kanunun 46/3.maddesi ile anılan kanun kapsamı

dışında bırakılanların sınırlı olarak sayıldığı ve davacının statüsü itibariyle

bu sayılanlar içinde bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Davacının özelleştirme kapsamında bulunan Karadeniz Bakır İşletmeleri

AŞ bünyesinde kapsam dışı personel statüsünde çalıştığı ve ücretinden

işsizlik sigortası primi kesildiği tartışmasıdır.

2552 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008

___________________________________________________

(*) Gönderen: Ali GÜNEREN, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanı

Anayasa'nın 128. maddesi uyarınca, "Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri

ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle

yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler,

memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür." Mevzuatımızda

kapsam dışı personelin tanımına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla

birlikte bu kavram; iş kanunu hükümlerine tabi olarak çalışmakla birlikte

toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayan çalışanları tanımlamak

amacıyla kullanılmaktadır.

Özelleştirme kapsamına alınan kamu kurumlarında çalışan personelin

statüleri hakkında çıkarılan 233, 399, 527 sayılı KHK'ler ile ek düzenlemeler

yapılmışsa da kimi KHK’lerin Anayasa Mahkemesince iptali sonucu, bu

konu 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine İlişkin Yasayla

belirginleştirilmiştir. Bu yasanın, amaç ve kapsam başlıklı 1. maddesinin

(A) bendinde, yasanın amacı belirlenmiş ve bu amaca yönelik olarak

(B) bendinin (e) fıkrasında da; yasanın kapsamının, özelleştirme kapsamı-

na alınan kuruluşlarda hizmet akdi ile çalışan personelden özelleştirme

uygulamaları sonucu işsiz kalacak olanlara mali ve sosyal haklar sağlanması,

(d) fıkrasında ise yine bu kuruluşlarda çalışan kamu personelinin özlük

ve sosyal haklarıyla ilgili hükümler olduğu belirtilmiştir. Nitekim 21.

maddesinde, özelleştirme kapsamına alının kuruluşlarda hizmet akdiyle

ücret karşılığı çalışanlar hakkında düzenlemelere yer verilmiştir. Kamu

personeli ile ilgili olarak da, kuruluşlardaki personelin nakli başlıklı 22.

maddesinde özelleştirme programına alınan, özelleştirilen, faaliyeti durdurulan,

küçültülen, kapatılan veya tasŞye edilen kuruluşlarda çalışan 657

sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personel ile sözleşmeli personelin

(kapsam dışı personel dahil) diğer kamu kurum veya kuruluşlarına 217 sayı

lı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde

Kararnamenin 8/f bendinde yer alan hükümler de dikkate alınarak

nakledilirler denilmekte, aynı maddenin (b) bendinde; ataması yapılan personelin

işe başlama sürelerine ve işe başlamama halinde yapılacak işlemlere

ilişkin olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 62 ve 63. maddeleri

hükümleri uygulanır, hükmü yer almaktadır. Geçici madde 9’da da

gerek sözleşmeli personel, gerekse de kapsam dışı personel, kamu personeli

olarak kabul edilmiştir.

Anılan hükümler uyarınca, özelleştirme kapsamındaki kuruluşlarda

çalışan, toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunmayan, mali ve sosyal hakları

kurumunca çıkarılan Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğinde düzenlenen,

iş kanunu hükümlerine göre işine son verilmesi mümkün olmayan ve

kuruluşun özelleştirilmesi nedeniyle diğer kamu kuruluşlarına nakli Devlet

Personel Başkanlığınca yapılan kapsam dışı personelin, Anayasa'nın 128.

maddesinde sözü edilen "diğer kamu görevlileri" olarak nitelendirilmeleri

gerektiği ve kamu personeli olduğu açıktır.

4447 Sayılı Kanunun 46/3. maddesinin 08.09.1999 tarihinde yayınlanan

ilk metninde; sadece, 506 Sayılı Kanunun 3. maddesinde sigortalı sa-

Yargıtay Kararları 2553

yılmayanlar ile sosyal güvenlik kuruluşlarından yaşlılık aylığı alıp da sosyal

güvenlik destek primi ödeyerek ya da ödemeksizin çalışanlar kapsam

dışı bırakılmış iken, 4571 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile işsizlik sigortası

kapsamında olmayanlar yönünden genişletici bir düzenlemeye gidilmiştir.

4571 Sayılı Kanun ile değişik 46/3. madde ile "506 Sayılı

Kanunu’nun 3. maddesinde sigortalı sayılmayanlar, .... 657 sayılı Devlet

Memurları Kanunu, ... 233 ve 399 sayılı KHK’ler ile 190 sayılı KHK’ye tabi

kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat kanunlarındaki hükümlerine-göre

sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ile 657 ayılı kanununa göre

geçici personel statüsünde çalıştırılanlar bu kanun kapsamına dahil değildir."

şeklinde hüküm yeniden düzenlenmiştir.

Ülkemizde yeni olan işsizlik sigortası uygulamasında yol gösterici olması

bakımından düzenlemelerin kanun koyucu tarafından açıklanan gerekçeleri

gözardı edilmemelidir. 4571 Sayılı Kanun ile 4447 Sayılı

Kanunun 46. maddesinde yapılan genişlemenin madde gerekçesinde;

"4447 sayılı İşsizlik sigortası kanununda; işsizlik ödeneğinin 506 Sayılı

Kanun kapsamındaki sigortalılara ödeneceği hükme bağlanmış, ancak kamu

kurum ve kuruluşlarında işçi statüsünde bulunmayan sözleşmeli personelden

işsizlik sigortası kesintisinin yapılıp yapılmayacağı hususunda

bir açıklık bulunmadığından, söz konusu personelden SSK'na tabi olanları

n, Emekli Sandığına tabi olanlara göre %2 oranında işsizlik sigortası kesintisi

nedeniyle mağduriyetlerinin önlenmesini teminen 4447 sk 46/3. fıkranı

n yeni düzenlemesi metne eklenmelidir" açıklaması yer almıştır.

Anılan hükümler ve kanun koyucunun açık iradesi karşısında, kapsam

dışı personel olarak çalışan davacının 4447 Sayılı Kanunun 46/3. fıkrası

nda sayılan kamu görevlisi olduğu ve işsizlik sigortasının kapsamı içinde

bulunmadığının kabulü gereklidir.

Açıklanan maddi ve hukuki nedenler gözetilmeksizin eksik araştırma,

inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulü yerine reddine karar

verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, taraşarın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli

ve hüküm bozulmalıdır...") gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri

çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda

direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Taraf vekilleri

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde

temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereğ

i görüşüldü:

1- Davalı vekilinin "davanın reddine" ilişkin hükmü temyizde hukuki

yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir.

2554 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008

2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Dava, K. Bakır İşletmeleri AŞ'de kapsam dışı personel olarak çalışan

davacının ücretinden "işsizlik sigortası primi" adı altında yapılan kesintilerin

iadesi istemine ilişkindir.

Yerel mahkemece; kapsam dışı personelden işsizlik sigortası primi

kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek "davanın reddine"

karar verilmiş, Özel Dairenin yukarıda yazılı bozma kararı üzerine önceki

hükümde direnilmiştir.

Uyuşmazlık; kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen "kapsam

dışı personel'ln İşsizlik Sigortası Kanunu’na tabi olup olmadığı noktası

nda toplanmaktadır.

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nda; sigortalılara işsiz kalmaları

halinde, Kanunda öngörülen ödemenin yapılması yanında, yeni bir iş

bulabilmeleri için mesleki geliştirme, yeni bir meslek edindirme ve yetiştirme

eğitimi verme hizmetleri de amaçlar arasında sayılmıştır.

İşsizlik sigortası zorunlu olup, işlevini yerine getirebilmesi, uygulamanı

n sistematik bir bütünlük içerisinde yapılmasına bağlıdır (m. 48).

İşsizlik sigortasının kişiler bakımından kapsamı 506 Sayılı Kanuna

paralel bir şekilde düzenlenmiştir (m. 47/I-d). 506 Sayılı Kanun anlamında

sigortalılık niteliğini kazanma açısından aranan koşullar, işsizlik sigortası

nın kapsamı içinde aynen geçerli olmaktadır.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. maddesinde belirtilen sigortalı

lar (Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından

çalıştırılanlar) ile aynı Kanunun Geçici 20. maddesinde açıklanan sandı

klara tabi sigortalılar ve mütekabiliyet esasına dayalı olarak yapılan anlaşmalara

göre çalışan yabancı işçiler, işsizlik sigortasının kapsamında

yer almaktadır (m. 46/2).

Kapsamda bulunmayanlar ise; 4447 Sayılı Kanunun 4571 Sayılı

Kanunla değişik 46. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilmektedir:

Buna göre, 506 Sayılı Kanunun 3. maddesinde "sigortalı sayılmayanlar"

işsizlik sigortasının da kapsamı dışında bulunmaktadırlar. Bunun dı-

şında, sosyal güvenlik kuruluşlarından yaşlılık aylığı alıp da sosyal güvenlik

destek primi ödeyerek ya da ödemeksizin çalışanlar ve 657 sayılı

Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu,

3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma

Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2547 sayılı Yüksek

Öğretim Kanunu, 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu, 233 ve

399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler ile 190 Sayılı Kanun Hükmünde

Kararnameye tabi kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat kanunları

ndaki hükümlerine göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ile

657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre geçici personel statüsünde

çalıştırılanlar bu Kanun kapsamına dahil değildir.

Yargıtay Kararları 2555

Anılan madde sınırlandırıcı nitelikte olup, kapsamının yorum yolu ile

genişletilmesi düşünülemez.

Maddede "kapsam dışı personel" ifadesi yer almamış olmakla birlikte

tam bir değerlendirme yapılabilmesi için tanımına ve içeriğinin belirlenmesine

gereksinim vardır.

Kapsam dışı personel iş hukuku ile ilgili bir kavramdır. Kapsam dışı

bırakılma, toplu iş sözleşmesinden yararlanmama sonucunu doğurur, işçiyle

işveren arasındaki bireysel iş ilişkisini, hizmet sözleşmesine dayanan

olguyu etkilemez. Kapsam dışı bırakılacak olanlar, iş sözleşmeleri veya

işyerinde uygulanan personel yönetmelikleri ile iş hukukunun güvencesi

altında bulunmaktadır.

İşçiler ya yasadan ötürü zorunlu olarak kapsam dışı kalmakta, ya da

toplu iş sözleşmesinin taraşarı serbest iradeleri ile bazı işçi gruplarını

kapsam dışı bırakmaktadırlar.

Bunlar hizmet akdiyle çalışan, İş Kanununa, sosyal güvenlikleri yönünden

ise 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi kişiler olup, kapsam

dışı bırakılmaları, bunların işçilik sıfatını, bir hizmet akdine dayanarak

bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılmaları olgusunu etkilememektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. maddesinde kamu hizmetlerinin;

memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle

gördürüleceği, 5.maddesinde ise; bu Kanuna tabi kurumların, dördüncü

maddede yazılı dört istihdam şekli dışında personel çalıştıramayacakları

kurala bağlanmıştır.

399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3/a maddesinde ise teşebbüs

ve bağlı ortaklıklarda hizmetlerin; memurlar, sözleşmeli personel

ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtilmiş, bu düzenlemede ayrıca bir "kapsam

dışı personel" ifadesine yer verilmemiş, (e) bendinde; İşçilerin bu Kanun

Hükmünde Kararnameye tabi olmadığı ifade edilmiştir. Yine aynı Kanun

Hükmünde Kararnamenin 25. maddesinin (c) fıkrasında sözleşmeli

personelin ücretinin nasıl saptanacağı, 25 ve devamı maddelerinde diğer

mali ve sosyal haklar düzenlenmesine karşın, bu düzenlemeler içinde de

kapsam dışı personele yer verilmemiştir.

Kapsam dışı personel mali ve sosyal haklar yönünden 233 ve 399

Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelere tabi tutulmamıştır.

Haklarında, statü hukukuna ilişkin hiçbir yasal düzenleme bulunmayan,

sadece KİT'lerce kendi durumlarına uygun yönetmelikler çıkartı-

lan kapsam dışı personelin Anayasanın 128. maddesinde sözü edilen "di-

ğer kamu görevlileri" tanımı içerisinde kabulüne yasaca olanak bulunmamaktadı

r.

Kapsam dışı personel kamu hukukunda iş gücünün istihdamını belirleyen

-statü hukukuna tabi- bir çalışma statüsü değildir. Kapsam dışı

2556 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008

bırakılan işçiler, işverenleri ile olan çalışma ilişkilerine hizmet akdi çerçevesinde

devam etmektedirler. Sınırlı olarak belirtilen istihdam türlerine

toplu sözleşmenin taraşarınca yeni bir statü eklenemez.

Kapsam dışı personelin, 4571 Sayılı Kanunun 3. maddesi ile işsizlik

sigortası kapsamında bulunmadıkları yönünde açıklık getirilen "sözleşmeli

personel"e benzer şekilde gibi değerlendirilmeleri gerektiği yönündeki

düşünceye gelince;

KİT personel rejimini düzenleyen 399 sayılı KHK ile de 657 Sayılı

Kanunda aynı adı taşımakla birlikte farklı bir sözleşmeli personel uygulaması

na gidildiği görülmektedir.

Sözleşmeli personel; Kalkınma planı, yıllık program ve iş programları

nda yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi

ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak

üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde,

kurumun tekliŞ üzerine Devlet Personel Dairesi ve Maliye Bakanlığı-

nın görüşleri alınarak Bakanlar Kurulunca geçici olarak sözleşme ile çalı

ştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri

olarak tanımlanmaktadır (657 sayılı Devlet Memurları Kanunu m.4/B).

Bunların dışında 399 sayılı KHK'nin istihdam şekillerinde sözleşmeli

personel ibaresi yer almış ve 3/C maddesinde; "...teşebbüs ve bağlı ortaklı

kların genel idare esasları dışında yürüttükleri hizmetlerinde bu KHK'de

belirtilen hukuki esaslar çerçevesinde akdedilecek bir sözleşme ile çalıştı-

rılan ve işçi statüsünde olmayan personel" olarak tanımlanmıştır.

Kamu İktisadi Teşebbüslerinde çalışan sözleşmeli personel, 399 sayı-

lı KHK hükümlerine tabi bulunmaktadır. Bu KHK'de hüküm bulunmayan

konularda ise 657 Sayılı Kanun Hükümleri uygulanmaktadır.

Görüldüğü gibi, işçi niteliğinde bulunan kapsam dışı personelin,

farklı esaslara ve statüye tabi tutulmuş olan sözleşmeli personel gibi ele

alınarak değerlendirilmeleri mümkün bulunmamaktadır.

4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Kanununun, özelleştirme

programına alınacak kuruluşlardan personel naklini düzenleyen 22.

maddesinde (kapsam dışı personel) ifadesine yer verilmiş olması, Yasanın

amaç ve kapsamıyla ilgilidir.

Anılan Yasa, özelleştirme uygulamalarını düzenlemeye, özelleştirmeye

tabi yerlerde çalışanların mali ve sosyal haklarını güvence altına almaya

yöneliktir.

Nitekim 1. maddesinde; özelleştirme uygulamaları kapsamında bulunanlara

mali ve sosyal haklar sağlanması amacından söz edilmektedir.

Özelleştirme uygulamalarına ilişkin bir yasa ile kamuda çalışanların istihdam

ilişkilerini düzenlenmesi beklenmemelidir. KİT'lerde çalışan ve

özelleştirme uygulamalarında nakle tabi tutulan kapsam dışı personelin,

Yargıtay Kararları 2557

sözleşmeli personel gibi (kamu personeli olarak) nitelendirilmeleri, Yasanı

n amacına da aykırı bulunacaktır.

Kaldı ki, 2005 yılında anılan maddede yapılan değişiklik ile (kapsam

dışı personel) ifadesi yerine; "iş kanunlarına tâbi olarak görev yapmakla

birlikte toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmayan genel müdür,

genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, kurul başkanı, daire başkanı,

müessese, bölge, fabrika, işletme ve şube müdürü, müfettiş ve müfettiş

yardımcısı, müşavir ve başuzman unvanlı kadrolara atanmak suretiyle

görev yapan personel" ifadesine yer verilerek, duruma açıklık getirilmeye

çalışılmaktadır.

Belirtilen düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde; KİTlerde

"kapsam dışı personel" adı altında, İş Kanununa tabi olarak çalıştırılan

ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre sosyal güvenlik yönünden

sigortalı kabul edilip bu kurumla ilişkilendirilen davacının ücretinden işsizlik

sigortası primi kesilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.10.2007 gün ve 2007/10-663 Esas,

770 Karar sayılı Kararında da bu hususlar vurgulanmaktadır.

Yukarıda belirtilen maddi ve yasal olgular karşısında mahkeme kararı

nda açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde

bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan

direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ: 1- Davalı vekilinin (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,

temyizde hukuki yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının (II) numaralı bentte açıklanan

nedenlerle reddi ile direnme kararının ONANMASINA, gerekli temyiz ilam

harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadı-

ğına, 05.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

2558 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008