Davalar Neden Uzar Av. Ali Şenoğlu
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 18-11-2008 | Kategori: Makale | Not

Davalar Neden Uzar   Av. Ali Şenoğlu

Yasalardaki boşluktan ötürü davaların uzadığı genel bir kanıdır.

Halk, yasalarda boşluklar bulunduğu inancıyla, davaların uzadığına

inanmaktadır ki, bu inanç doğru değildir.

Genel inancın aksine; davalar, yasalardaki boşluklardan ötürü değil,

yasaları uygulayanların ve uygulayanlara yardım edenlerin bilgi ve beceri

eksikliğinden uzamaktadır.

Prensip olarak, dava dilekçesinin kayda geçirilmesi ile birlikte, Yargıç

hukuki çekişmeye el koyar. Bu safhadan itibaren, hakimin, dava dosyası

na giren her türlü bilgi ve belgeleri okuyup-incelemesi gerekir.

Hakim, davanın açılması ile birlikte, hukuki çekişmeye el koyduğuna

göre; öncelikle dava dilekçesini okuması- incelemesi gerekir ki, davacının

yarattığı hukuki çekişme hakkında bilgi sahibi olabilsin.

Davayı Uzatan İşlemler

Genellikle, dava dilekçesi, yargılamanın ilerlemiş safhasında okunup,

incelenmektedir. Bunun için hakim, dava hakkında “zamanında” bilgi sahibi

olamamakta; ve taraşarın neler yapması gerektiği hakkında hiçbir

karar verememektedir.

Hakim, cevap dilekçesini de, oturuma çıkmadan önce okuması gerekir

ki, davalının, davacının ileri sürdüğü hangi olayları kabul ettiğini,

hangi olayları inkar ettiğini, hangi olgulara yönelik itiraz veya def'iler ileri

sürdüğünü öğrenebilsin. Hakim, cevap dilekçesini okuyup, inceleyerek,

ancak taraşar arasındaki hukuki çekişme hakkında bilgi sahibi olabilir.

Genellikle, dava dilekçesinde olduğu gibi cevap dilekçesi de, yargılamanı

n ilerlemiş safhasında okunup, incelendiğinden; dava hakkında “zamanı

nda” bilgi sahibi olunamamakta ve delillerin “zamanında” ibrazı sağ-

lanamamakta ve ilgililere tebliği yapılmamaktadır.

Replik dilekçesi, hukuki çekişmeyi belirlemez; ancak cevap dilekçesine

yönelik itiraz ve def'ileri gösterir.

Düplik dilekçesi de hukuki çekişmeyi belirlemez; ancak replik dilekçesindeki

itiraz ve def'ileri gösterir.

2294 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 5 • Yıl 2008

Hakim, dava ve cevap dilekçesi gibi replik ve düplik dilekçesini de duruşmadan

önce okuyup- incelemesi gerekir ki, görevli olup olmadığını,

yetkili olup olmadığını işin başında öğrenebilsin. Dahası, ispat külfetinin

hangi tarafta olduğunu ve davanın hangi delillerle kanıtlanabileceğini bilebilsin.

Dava şartlarının bulunup, bulunmadığını öğrenebilsin.

Genelde, dava malzemesi okunup-incelenmediğinden, yetkisizliğe ve

görevsizliğe, yargılamanın ilerlemiş safhasında karar verilmekte; yargılama

yeni baştan yetkili veya görevli mahkemede görülmektedir. Bu durumda,

yasaların boşluğu söz konusu edilemez; bilgi ve beceri eksikliği

var demektir.

Dava malzemeleri okunup-incelenmediğinden ve dahası, konu hakkı

nda hukuki bilgi sahibi olunmadığından; davanın res'en araştırma ilkesine

tabi olup-olmadığı tespit edilmeden; res'en araştırma yapılmakta, ispat

külfeti olmayan tarafa da delillerin ibraz külfeti yükletilmekte, ispat

külfeti altında olmayanın da delilleri incelenmekte, davanın takdiri delillerle

mi yoksa kesin delillerle mi? ispat edilip-edilmeyeceği sorunu halledilmeden;

kesin delillerle halli gereken bir davanın takdiri delillerle çözümü

cihetine gidilmekte, dava koşul bulunmamasına rağmen davalar görülmektedir.

Dilekçeler teati edilmeden önce duruşma gününün verilmemesi gerekir.

Çünkü genelde cevap, replik ve düplik dilekçeleri ibraz edilmeden duruşma

günü verilmekte, taraşar ilk oturumda ve ikinci oturumda ayakta

durup-beklemenin dışında hiçbir yargılama veya taraf işlemine iştirak etmemektedirler.

Taraşar, duruşmalara katılmakta, davacı, dava dilekçesini,

davalı da, cevap dilekçesini tekrar etmenin dışında hiçbir işe yaramamaktadı

r.

Yargılama yapmak bilgi ve beceri işidir. Hem bilgi sahibi olacaksın

hem de bildiğini uygulama becerisine sahip olacaksın. Yasalar çerçevesinde,

yargılamanın ucuzluğu ve çabukluğu ilkesini uygulayacaksın. Genellikle

uygulamada bilgi ve beceri eksikliğinden, davaların uzadığına tanı

k olmuşumdur. Bunlardan birkaçını paylaşmak istiyorum.

Davalı, sigortadan aldığı parayı, almamış gibi davacı hakkında icra

takibine geçmiştir. Davacı da, sigortadan tahsil edilen tarihten, takip tarihine

kadar işlemiş yasal faiziyle birlikte, sigortadan alınan para miktarı

kadar borçlu olunmadığına ilişkin menŞ tespit davası açmıştır. Mahkeme

üç ay sonraya gün vermiştir. Davacı, davalının, dava dilekçesinde

gösterilen adresten ayrıldığını haricen tespit etmiştir. Bunun için, davalı-

nın adresinin zabıtaca tespitini ve zabıtaca tespit edilecek adrese ve yine

tebligatın dönmesi halinde, tebligatta yeni adres belirtilmiş ise bu adrese

de dava dilekçesinin tebliğini ve yine faiz hesabının duruşmadan önce yapı

lmasını, raporunda tespit edilecek yeni adrese tebliğini talep etmiştir.

Davacının amacı, ilk oturuma kadar taraf teşkilini oluşturmak ve bilirkişi

raporuna karşı davalının itirazları var ise itirazları doğrultusunda ye-

Karatahta 2295

niden bilirkişi incelemesi yaptırtarak itirazları giderip, ilk oturumda yargı

lamayı sonuçlandırtmaktır.

Hakim, tebligat parçası dönmediğinden ve taraf ta teşkil edilmediğinden

talebi reddetmiştir. Oysa, ilk oturuma kadar zabıtaca adres tespitinin

yapılmasını ve taraf teşkilinin sağlanmasını ve faiz hesabı yönünden

bilirkişi incelemesi yapılmamasını yasaklayan bir hüküm yoktur.

Diğer bir anı, dosya Yargıtay’dan bozularak geldi. Bozma kararı, Tebligat

Yasası’nın 35. maddesine göre davalıya tebliğ edildi ve hakim, ilk duruşmada,

bozmaya uydu. Fakat davalının adresinin, zabita marifeti ile

tespiti cihetine gitti. Ara kararının kaldırılması talep edildi. Talep iki kez

reddedildi. Dört celsedir, davalının adresi zabitaca aranmaktadır.

Diğer bir anım da, davacı, tazminat davasını davalı şirkete, menŞ tespit

davasını da davalı şirkete ve başka bir davalıya karşı açtı. Mahkeme

iki davayı birleştirdi. Birleşmeye itiraz ettik. İtirazımız da, “menŞ tespit

davası ile tazminat davasındaki davalı şirketin müşterek olduğu” fakat

davalı şahsın her iki dosyada taraf olmadığı ve sadece menŞ tespit davası

nda taraf olduğu, her iki davanın konuları da farklı olduğu bildirilmesine

karşın talebimiz reddeldi. Dört yıl sonra iki davanın ayrılmasına karar

verildi.

Donanımlı Yargıç

Hukuk Usulu Muhakemeler Yasası, davacının dava dilekçesinde bildirdiğ

i delilleriin, her zaman celbine karar verileceğini düzenlemiştir. Dava

dilekçesinin tebliğ edilmediğine ilişkin tebliğat parçasının dönmeden,

zabıta araştırması yapılamayacağını, hele hele, taraf teşkil edilmeden, faiz

hesabının bilirkişi marifeti ile hasaplanamayacağını da yasaklamamıştı

r. Kanunda yasaklanmayan bu taleplerin yerine getirilmesi, yargılamanı

n çabukluğu ilkesine de uygun düşmektedir.

Davacı, menŞ tespit davasına ilişkin tüm delillerini dosyaya sunmuş,

sadece faizin hesabını yapmamıştır. İlk oturumdan önce faizin hesap

edilmiş olması halinde, karar verilebilecek, bir durumda ilk oturumun

beklenilmesi ve bundan sonra bilirkişi incelemesinin yapılması yargılamayı

gereksiz yerde uzatmış olacaktır.

Hukuki bilgi ve yargılama yapma becerisine sahip olan donanımlı bir

yargıç, dosyaya giren bilgi ve belgeleri zamanında okuyup incelemesi halinde

yargılamayı en kısı süre içinde bitirebilir.