İsim düzeltme
Ekleyen: Kaval | Tarih: 3-10-2005 | Kategori: İçtihat | Not
Medeni Kanunun 26. maddesine göre haklı nedenin varlığı halinde ismin ve soyadın değiştirilmesi mümkündür. Kişinin dilediği ismi ve soyadı taşımasının mahkeme kararında açıklandığı gibi genelde kamu düzeni ile ilgili değil ise de haklı neden yasa hükmü ile öngörülmüş olduğundan bunun isim değişikliği davasında ileri sürülmüş olması ve mahkemece onun haklı olduğuna kanaat getirmesi gerekir.
T.C. Y A R G I T A Y 18.HUKUK DAİRESİ
ESAS: 1997/8141 KARAR: 1997/8859
K A R A R I N Ö Z E T İ
Medeni Kanunun 26. maddesine göre haklı nedenin varlığı halinde ismin ve soyadın değiştirilmesi mümkündür. Kişinin dilediği ismi ve soyadı taşımasının mahkeme kararında açıklandığı gibi genelde kamu düzeni ile ilgili değil ise de haklı neden yasa hükmü ile öngörülmüş olduğundan bunun isim değişikliği davasında ileri sürülmüş olması ve mahkemece onun haklı olduğuna kanaat getirmesi gerekir.
Y A R G I T A Y İ L A M I
Dava dilekçesinde Başoğlu olan soyadının Genç olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Medeni Kanunun 26. maddesine göre haklı nedenin varlığı halinde ismin ve soyadın değiştirilmesi mümkündür. Kişinin dilediği ismi ve soyadı taşımasının mahkeme kararında açıklandığı gibi genelde kamu düzeni ile ilgili değil ise de haklı neden yasa hükmü ile öngörülmüş olduğundan bunun isim değişikliği davasında ileri sürülmüş olması ve mahkemece onun haklı olduğuna kanaat getirmesi gerekir.Davacı ve şahitler, davacının eşinin ailesine kendisini daha yakın hissetiğini onların oturduğu köye taşındığını, bu sebeple eşinin soyadını almak istediğini bildirmişlerdir. Davacı, soyadlarını taşımasa da karısı ve onun ailesine yakın olabilir. Yakınlık sevgi ve saygı mutlaka aynı soyadın taşınmasını gerektirmez. O nedenle haklı nedenin bu davada mevcut olmadığı sonucuna varılmalıdır.Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi Gereğince BOZULMASINA, 7.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.