ULUSLAR ARASI FAKTORİNG
Stj. Av. Sefa KARCIOĞLU*
Factoring’in Tanımı
Ticari ilişkilerde tacirler müşterilerine sattıkları mal veya icra ettikleri hizmetlerin bedellerini ödeme bakımından belli bir süre tanırlar. Bu şekilde süre tanınması ticaret hayatında öyle geleneksel hale gelmiştir ki, süre tanımayıp, peşin olarak işlem yapan işletmelerin pazarda faaliyette bulunmaları güçleşmektedir. Bu şekilde süre tanınmasından, iki önemli hukuki sonuç ortaya çıkar. Alacaklının, borçlulara karşı para alacakları söz konusu olur, daha da önemlisi alacaklı böylelikle borçlulara karşı aslında kredi açmış olmaktadır. Ancak böyle borçlulara kredi açılması, bunu açan (bilhassa orta büyüklükte işletme niteliğindeki) müşteri firma bakımından sakıncalıdır. Çünkü bu kredi işlemi, müşteri firmanın işletmesinin likiditesi ve karlılığını azaltmaktadır. Kaldı ki bu ödeme için vade tanınan ara dönemde, borçluların bazılarının ödeme yeteneğini yitirmesi ve aciz haline düşmeleri de söz konusu olabilir. İşte factoring işlemi, alacaklı bakımından bu sakıncalı sonuçları ortadan kaldıran bir olanak tanımaktadır1.
Bu işlemde müşteri firma, halihazırdaki ve gelecekteki müşterilerine (borçlulara) karşı, işletme faaliyetlerinden ortaya çıkan veya çıkacak (kural olarak bütün) alacaklarını, önceden ve global olarak factor' a devretmektedir. Yani factoring işleminin zorunlu bir unsuru olarak (global) bir alacak temliki söz konusu olmaktadır3. Buradaki alacaklar, müşteri firmanın gerçekleştirdiği işlemlerden kaynaklanan para alacaklarıdır ve -kural olarak- kısa sürelidirler. Bu şekilde alacakları temlik alan factor, yeni alacaklı olarak alacakları tahsil etmekte ve buna karşılık temlik edilen alacakların karşı değerlerini, belli bir komisyon (factoring komisyonu) indirdikten sonra, müşteri firmanın hesabına, kendisine işleme ilişkin fatura suretinin ve diğer evrakların gönderilmesiyle (alacakların daha vadesi gelmemesine rağmen) alacak olarak kaydetmektedir2.
Milletlerarası Faktoring sözleşmesinin temel konusunu milletlerarası mal satımı veya hizmet arzı sözleşmelerinden doğan veya doğacak olan alacakların factora temliki teşkil etmektedir3. Factor müşterisinin kendisine devrettiği alacaklarla ilgili olarak her bir borçlu için ayrı bir kredi limiti tayin eder ve bu limitlere göre ön ödemelerde bulunur. Factorun ön ödeme yapması factoring sözleşmesinin kredi fonksiyonunu oluşturmaktadır. Ancak bu fonksiyon factoring sözleşmesinin zorunlu bir unsuru değildir. Anlaşmaya bağlı bir unsurdur. Factor ile müşterisi, aralarında anlaşma yaparak factorun temellük ettiği alacaklar karşılığında ön ödemede bulunacağını kararlaştırabilirler. Taraflar arasında böyle bir anlaşmanın varlığı durumunda factoring sözleşmesi kredi fonksiyonuna sahip olacaktır4.
Factoring işlemi, borçlunun müşteriye yaptığı sözleşme teklifinin müşteri tarafından factoring şirketine (factor) sunulması ile başlar. Bunun üzerine factoring şirketi müşterinin borçlusunun kendi kabiliyetini (kredibilitesini) araştırır ve bu araştırma sonucunda borçluya, muhtemel alacak devirleri için bir kredi limiti tanır. Factoring şirketi müşteriye, borçluya tanınan limit çerçevesinde alacakların karşılığını avans olarak ödemeye hazır olduğunu belirten yazılı bir sorumluluk vaadi ile bildirir5. Faktor’un yapmış olduğu bu işlemler, faktoring sözleşmesinin iş görme fonksiyonunu oluşturmakta ve fonksiyonun faktoring sözleşmesinin zorunlu unsurlarından birini teşkil ettiği kabul edilmektedir6. Her ne kadar doktrinde bu görüşlere yer verilse de Uluslar arası Faktoring’e İlişkin Konvansiyonda7 iş görme fonksiyonu faktoringin zorunlu unsuru olarak belirtilmemiştir. Konvansiyonda dört bend halinde sayılan işlerden en az ikisinin factor tarafından üstlenilmesi factoring sözleşmesinin meydana gelmesi için yeterli sayılmıştır. Konvansiyonda dört bend olarak belirtilen işler şunlardır:
- Satıcıya ödemede bulunma,
- Devraldığı alacaklarla ilgili muhasebe işlemlerini yapma,
- Alacakları tahsil etme,
- Tahsil edemediği alacaklar için müşteriye rücu edememe.
O halde Konvansiyona göre, tarafların anlaşmasına bağlı olarak sadece teminat ve kredi fonksiyonlarını içeren bir factoring sözleşmesinin yapılması da mümkündür. Çünkü factorun devraldığı alacaklarla ilgili muhasebe işlemlerini yapması ve alacakları tahsil etmesi yani factoring sözleşmesinin iş görme fonksiyonu tarafların anlaşmaları ile bertaraf edilebilir.
Factora devredilen alacakların takibinin borçlunun aczi sebebiyle tahsil edilememesi halinde riskin factora ait olacağının belirlendiği hallerde factoring sözleşmesinin teminat fonksiyonunun varlığından söz edilir8. Genellikle, tahsil edilemeyen alacaklarla karşı %100 koruma vaad edilmektedir. Eğer factoringe konu olan alacakların tahsil edilememesi riski temlik eden satıcı tarafından üstlenilirse bu muamele "account receivable financing" olarak adlandırılır. Bu muamele factoring sözleşmesinin bir türü olup gerçek olmayan factoring sözleşmesi olarak da isimlendirilmektedir9. Uluslararası Factoring Konvansiyonunda, factoring kavramı “account receivable financing”i de kapsayacak şekilde düzenlenmiştir10.
ULUSLAR ARASI FACTORİNG KONVANSİYONU
Uluslararası factoring, işyerleri farklı ülkelerde bulunan kişiler arasında yapılan ihracatın finansmanını sağlar. 1988 yılında UNIDROIT tarafından Uluslararası Factoringe İlişkin Konvansiyon hazırlanmıştır11. Konvansiyonun amacı factoringin milletlerarası alanda kullanılmasını engelleyen milli hukuk sistemlerinden kaynaklanan farklılıkları gidermektir. Belirtmek gerekir ki Konvansiyon yalnızca milletlerarası nitelikli factoring sözleşmelerine uygulanır12.
Konvansiyonun uygulama alanına giren factoring sözleşmelerine milletlerarası nitelik veren unsur factoring sözleşmesine göre değil, bu sözleşmeye konu teşkil eden alacakların doğduğu satım sözleşmesine göre tespit edilmiştir. Konvansiyonun 2. maddesine göre satım sözleşmesinin tarafları olan satıcı ile alıcının işyerlerinin farklı ülkelerde olması durumunda Konvansiyondaki hükümler uygulama alanı bulacaktır.
Ancak satıcı ile alıcının işyerleri ile factorun işyerinin de Konvansiyona taraf devletlerden birinde bulunması gerekir. Aynı zamanda hem satım aktine hem de factoring sözleşmesine uygulanacak hukukun Konvansiyona taraf devletlerden birinin hukuku olması zorunludur13.
Konvansiyonun Uygulama Alanı
Factoring Konvansiyonun uygulanabilirliği sübjektif ve objektif şartlara tabi tutulmuştur: Konvansiyon bir taraftan maddi, coğrafi ve zamansal uygulama alanına ilişkin hükümler içermektedir, diğer taraftan taraflar Konvansiyonun uygulanabilirliğine müdahale edebilirler.
Uygulanabilirliğin hukuki sonucu, Factoring Konvansiyonunun uygulama alanı içerisinde münhasıran uygulanmasıdır. Sadece bu hüküm alanı dışında uygulanacak olan milli hukuka ikincil statü olarak el atılabilir. Md. 3 fıkra 2 uyarınca, Factoring Konvansiyonu ya bütünüyle ve değiştirilmeksizin geçerlidir, ya da hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır. Yani Konvansiyonun temel prensiplerinden biri, Viyana Konvansiyonundan farklı olarak, hükümlerinin emredici olmasıdır. Konvansiyon hükümlerini bertaraf eden şartlar hiçbir şekilde dikkate alınmamaktadır.
Factoring Konvansiyonunun 1. ve 2. maddeleri, factoring sözleşmesini ve ürünü (mal) tanımlamaya, Konvansiyonun uygulanabilirlik şartlarını ve maddi, kişisel ve coğrafi uygulama alanını belirlemeye yardımcı olmaktadır. Belirtmek gerekir ki, Konvansiyonun 1. ve 2. maddeleri factorun yükümlülüklerini ve karşılıklı edimlerini düzenleyen hükümlerdir.
Konvansiyondaki factoring sözleşmesinin tanımı (md. 1, 2, a, b) aynı zamanda kişisel uygulama alanını da belirlemektedir. Buna göre, factoring sözleşmesinin tarafları müşteri ve factordur. Md.1 (2) b uyarınca, factorung karakteristik edimi, finansman, defter tutma, alacağın tahsili ve delkredere riskinin üstlenilmesine ilişkin hizmet edimleri arasından en az ikisinin yerine getirilmesine göre belirlenmektedir. Buna göre factor tarafından delkredere fonksiyonunun üstlenilmediği gerçek olmayan factoring dahi Konvansiyonun kapsamındadır.
Borçluya bildirim yapılmadan gerçekleşen alacağın temliki (örülü factoring; non-notification-factoring) ise Konvansiyonun açıkça uygulama alanı dışında tutulmuştur [Md. 1 (2) c]. Bu durumda örtülü factoring ilgili milli hukukuna tabidir.
Ürün satımından doğan alacaklarını factora temlik etmek zorunda olan veya isteyen müşterinin karakteristik edimini ise, mal satım sözleşmesinden doğan alacakların factora temliki oluşturmaktadır. Factorun edimi defter tutma ve alacağın tahsili ile sınırlı ise, müşteri bu durumda alacağı temlik etmek zorunda değildir. Belirtmek gerekir ki, factoringin bu çeşidi milletlerarası factoring uygulamasında çok ender uygulama alanı bulmaktadır.
Factoring sözleşmesi, factora özgü edimler, temlik edilecek alacakların niteliği ve temlik ilanı unsurları dikkate alınarak vasıflandırılmaya çalışılmaktadır (Md.1).
Factora özgü edimler Md. 1 (2) b uyarınca finansman, borçlu defterinin tutulması, alacakların tahsili ve borçlunun ödememe riskinin üstlenilmesidir. Taraflar arasındaki factoring sözleşmesinin Konvansiyonunun uygulama alanına dâhil olabilmesi yukarıda sayılan edimlerden en az ikisinin factor tarafından ifa edilmesi gerekmektedir [Md. 1 (2) b]. Yani delkredere riskinin üstlenilmediği, diğer bir ifadeyle gerçek ve gerçek olmayan factoring sözleşmeleri de Konvansiyonunun uygulama alanına girecektir.
Temlik edilecek alacaklar, mal satım sözleşmesinden kaynaklanabileceği gibi, hizmet edimi sözleşmesinden de kaynaklanabilir (Md. 1 fıkra 3).
Bir edimin Konvansiyon anlamında hizmet sayılabilmesi için en az üç unsurun dikkate alınması gerekmektedir:
1. Sözleşme milletlerarası karaktere sahip olmalıdır;
2. Alacak ticari bir temele dayanmalıdır ve nihayet
3. Alacaklar factoring sözleşmesi çerçevesinde finanse edilmeye uygun olmalıdır. Böylece sigorta, taşıma ve danışma hizmet edimleri gibi pazarlama, reklâm ve diğer iletişim hizmetleri ve inşaat hizmetleri de madde 1 fıkra 3 anlamında hizmet olarak kabul edilmiştir.Bu hizmetler arasında “banka hizmetleri” Konvansiyonun kapsamına dâhil edilmek istenmemiştir.Konvansiyon, kişisel ve aile içerisinde kullanıma ve müşterinin ev işlerinde kullanımına yarayacak ürünlere ilişkin mal-satım sözleşmesinden doğan alacakları da kapsamamaktadır. Diğer taraftan madde 1. fıkra 2’ye göre, Konvansiyonun uygulama alanındaki factoring sözleşmeleri uyarınca vuku bulan alacak temlikleri borçluya bildirilmelidir. Bildirimin herhangi bir şekle uyularak yapılması gerekmemektedir14.
Uluslararası Factoring Sözleşmesinin Tarafları
Uluslararası factoring sözleşmesi iki taraflı bir sözleşmedir15. Sözleşmenin taraflarından birini factor olarak adlandırılan bir banka veya finans kurumu (finance house) oluşturmaktadır. Factor, ihracatçını ülkesinde bulunuyorsa export factor; ithalatçının ülkesinde bulunuyorsa import factor olarak isimlendirilmektedir. Sözleşmenin diğer tarafı hizmet arz eden veya mal satan ihracatçıdır (exporter, seller).
Hizmet talep eden veya mal satın alan (buyer, importer) kişi factoring sözleşmesinin tarafı olmamakla beraber factoring işlemi ile ilgilidir. Çünkü factor devralmış olduğu alacakların ödenmesini mal satın alan veya hizmet talep eden şahıstan isteyecektir16.
Uluslararası Faktoringin İşleyişi
- İthalatçı ihracatçıya mal sipariş edince ihracatçı bu siparişi kendi ülkesinde bulunan export factora iletir ve ithalatçı için bir kredi limiti tespit etmesini ister.
- Export factor ithalatçının ülkesinde bulunan import factora başvurarak ithalatçının mali durumunu araştırmasını ister. Bunun üzerine import factor ithalatçının ödeme gücünü ve piyasadaki durumunu inceler ve elde ettiği sonuçları export factora bildirir. Eğer import factorun ithalatçı için yaptığı araştırma olumlu sonuçlanırsa ihracatçı export factorden ithalatçıdan olan alacaklarını tahsil edene kadar kendisini finanse etmesini ister. Export factor bu teklifi kabul veya reddeder.
- İhracatçı malları açık hesap (open account) usulüne göre gönderir ve ithalatçıya göndereceği faturaların üzerine ödemenin import factora yapılması gerektiği kaydını koyar. Bu faturaların bir nüshasını aynı zamanda export factora gönderilir.
- Export factor, satılan malların bedelinin %80-90'nı kendi ülkesinde bulunan ihracatçıya öder. Daha sonra satım sözleşmesi uyarınca ithalatçı vade geldiğinde mal bedelini kendi ülkesinde bulunan import factora öder. Import factor, kendi komisyon ve masraflarını düştükten sonra geri kalan kısmı export factora gönderir17.
Görüldüğü gibi, uluslararası factoringte zorunlu ya da sözleşmeye dahil edilen diğer fonksiyonların yerine getirilebilmesi için ilişkiye ikinci bir factorun dahil edilmesi gerekmektedir. Yani ulusal factoringde bir üçgen görünümünde bulunan ilişkiler uluslararası factoringde ikinci factorun katılmasıyla şekil değiştirmekte dörtlü bir ilişki haline gelmektedir18.
Uluslar arası Faktoringe Uygulanacak Hükümler
Uluslararası factoring sözleşmelerinden doğan ihtilaflara öncellikle Konvansiyonda yer alan hükümler uygulanacaktır. Konvansiyonun açıkça çözüm getiremediği konularda ortaya çıkan sorunlar Konvansiyona temel teşkil eden genel prensipler çerçevesinde çözümlenecektir. Bu prensiplerin tespit edilemediği durumlarda kanunlar ihtilafı kurallarının gösterdiği hukuk uygulama alanı bulacaktır (Konvansiyon md. 4). Hangi ülkenin kanunlar ihtilafı kurallarının uygulanacağı Konvansiyonda belirtilmemiştir. Ancak, lex forinin yani davaya bakan mahkemenin kanunlar ihtilafı kuralları uygulanarak uluslararası factoring sözleşmesine hangi hukukun uygulanacağının tespit edileceğinin kabul edilmesi gerekir19.
Türkiye, Uluslararası Factoring Konvansiyonuna taraf değildir20. Bununla beraber, taraflar yapmış oldukları factoring sözleşmesine bir hüküm koyarak Konvansiyonun uygulanacağını kararlaştırabilirler veya Konvansiyonda yer alan hükümleri aynen kendi sözleşmelerine yazabilirler. Her iki durumda da Konvansiyonda yer alan kurallar sözleşmenin birer hükmü haline gelir.
Taraflarca böyle bir düzenleme yapılmamışsa uluslararası factoring sözleşmesinden doğan ihtilaflara hangi hukukun uygulanacağı Milletlerarası Özel
Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 24. maddesine göre tayin edilecektir. Bu maddeye göre:
"Sözleşmeden doğan borç ilişkileri tarafların açık olarak seçtikler: kanuna tabidir. Tarafların bir kanun seçmemiş olmaları halinde borcun ifa yeri hukuku, borcun ifa yerinin birden fazla olması halinde borç ilişkisinin ağırlığını teşkil eden edimin ifa yeri hukuku bu yerin de tespit edilemediği hallerde ise, sözleşmenin en yakın irtibat halinde bulunduğu yer hukuku uygulanır".
Factoring sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğundan birden fazla ifa yeri vardır. Bu nedenle ağırlıklı edimin ifa yeri hukuku' taraflarca hukuk seçiminin açıkça yapılmadığı durumlarda uygulanacaktır. Factoring sözleşmesinde, factorun edimi ağırlıklı edimi oluşturduğundan bu edimin ifa edileceği yer, hangi ülke ise bu ülkenin hukuku uygulanacaktır.
Factoring’in Avantajları ve Dezavantajları21
Avantajları
* İhracatı arttırır.
* Müşteriye “açık kredi” şeklinde 90 güne kadar kredi imkanı sağlar, akreditif açma zorunluluğunu kaldırır.
* Senet tahsili, defter tutulması, ödemelerin takibi gibi bürokratik işlerden müşteriler kurtulur ve factoring şirketinin sahip olduğu pazarlama imkanlarından yararlanabilir.
* Optimum kaynak kullanımı ve stok düzeyi sağlanabilir.
* Büyüme dış kaynaklar yerine satışlarla finanse edilir.
* Rekabet artar.
* Satış yönetimi ve personeli doğrudan satış ve satış teknikleri üzerinde yoğunlaştırabilir.
* İşletme cari işlem düzeyi ile bağlantılı olarak finansman imkanı elde eder. İşletmenin finansman dengesi bilanço oranlarında belirlenir.
* Fatura temliki ile fon temin edebilme kolaylığı işletmeleri bankaların kredilendirme sırasında talep ettiği birçok detay işlemden kurtarmaktadır.
* Alacağını devreden işletmenin muhasebe kayıtları factor tarafından tutulmaktadır.
* Factorun verdiği ön ödeme işletmeye nakit girdisi sağladığı için diğer işletmelere oranla rekabet etme gücü artar.
* Alacaklar, borçlar, stoklar azalır ve bilanço likit hale gelir. İşletmenin kredi değerliliği artar.
* Factor, genel olarak müşterisinin tüm kredili satışlarını belli bir süreyi kapsayacak şekilde anlaşma yapar. Bu her iki tarafında yararınadır. Factor satıcıyı ve ihtiyaçlarını yakından öğrenmiş olur ve satışlarda artış olduğunda daha küçük komisyon oranları uygulayabilir.
* İhracatçı firma, malın bedelinin %80’ini peşin olarak alabilir ve bu peşin parayı, hammadde veya diğer ihtiyaçlarını karşılamada ( yüksek faizli diğer borçların ödenmesi gibi ) kullandığında maliyetlerini düşürebilir.
* İhracatçı lehine akreditif açma zorunluluğunu ortadan kaldırarak ithalatın maliyetini düşürür.
* Satıcı firma ve factor arasında bir factoring sözleşmesi yapıldığında, satıcı firma ve müşteri arasında devamlı olarak mal ve fon akışı olur.
* Alacak veya müşteriye gönderilecek faturalar firmanın alacağı borç için teminat oluşturur.
* Factor, dış piyasalara ait bilgileri toplamaktadır. Dış satışlardaki ticari, politik, transfer ve kur riskleri factor kuruluşa yüklendiğinden satıcı firmaya kolaylık sağlanmaktadır.
* Orta ve küçük çaplı dış ticaret firmalarının dış pazarlara girmesi kolaylaşır.
Dezavantajları
* Her bir müşteriye yapılan satışların değeri küçük ve fatura sayısı fazla ise maliyet yüksek olabilir.
* Factoring bazı firmalar tarafından tehlikeli bir finansman yöntemi olarak görüldüğünde, bazı firmalar factoring’e başvurmuş firmalara vadeli mal satmamaktadırlar.
* Factoring kurumu riskleri üstlendiğinden faize ek olarak komisyon da almaktadır. Bu nedenle firmaya maliyeti fazla olabilir.
DEĞERLENDİRME :
Ticari alandan en büyük zorlukların yaşandığı borcun tahsili hususunda, tacirin başvurabileceği bir yol olan faktoring. Orta büyüklükteki işletmelerin ticaret yaptıkları alan ve işlem hacimlerinin genişlemesinde önemli bir paya da sahiptir. Factoring, uluslar arası ticari işlerde de sıkça kullanılan bir yöntemdir.
Satıcı adına borun tahsili görevini üstlenen, genelde borçlunun borcu ödememe riskini de üstlenen factoring şirketleri, alacaklı tacirin nakit sıkıntısını çözerek ödeme gününden önce satış işlemi tutarını alacaklı satıcıya ödeme yaparlar. Factoring şirketi satıcı tacire yaptığı bu hizmet karşılığında komisyonunu almakta bunun yanında borcun ödenmeme riskini de üstlenmektedir.
KAYNAKÇA
KÜÇÜKKOCAOĞLU Güray, Makaleler Ankara 2002,
http://www.baskent.edu.tr/~gurayk/finpazcuma8.doc
ÖZAKMAN Cumhur, Faktoring Sözleşmeleri, İstanbul 1989
ŞANLI Cemal/ EKŞİ Nuray, Uluslar arası Ticaret Hukuku, İstanbul 2006
ŞENER, Oruç Hami, Faktoring’de Borçlunun Hukuki Durumu ve Özellikle Temlikin
Sözleşmeyle Yasaklanması, Ankara 2005
UYANIK ÇAVUŞOĞLU Ayfer, E-Akademi, Şubat 2006 Sayı 48.,
http://www.e-akademi.org/icerik.asp?kategori=Makale&kid=1&git=9
YARDIMCI Adnan, Faktoring ve Tarihi Gelişimi, İGEME Bülteni ,Ankara 1986
* Kadir Has Ünv. SBE. Özel
Hukuk Yüksek Lisans Ögrencisi
1 ŞENER, Oruç Hami, Faktoring’de Borçlunun Hukuki Durumu ve Özellikle Temlikin Sözleşmeyle Yasaklanması, Ankara 2005. s. 4.
2 ŞENER, s.5
3 ÖZAKMAN Cumhur, Faktoring Sözleşmeleri, İstanbul 1989, s.15
4 ŞANLI Cemal/ EKŞİ Nuray, Uluslar arası Ticaret Hukuku, İstanbul 2006, s. 140.
5 KÜÇÜKKOCAOĞLU Güray, http://www.baskent.edu.tr/~gurayk/finpazcuma8.doc , Son Ziyaret 12.05.2007
6 ŞANLI/NURAY, s.140, ÖZAKMAN,s.29.
7 Milletlerarası Faktoring Konvansiyonu Hakkında ayrıntılı bilgi için Bkz., UYANIK ÇAVUŞOĞLU Ayfer, E-Akademi, Şubat 2006 Sayı 48. http://www.e-akademi.org/icerik.asp?kategori=Makale&kid=1&git=9 son Ziyaret 12.05.2007
8 ÖZAKMAN, 29
9 ÖZAKMAN, 31
10 ŞANLI/EKŞİ, s. 141
11 Konvansiyonu imzalayan ve onaylayan ülkelerin tam listesi için bkz. www.unidroit.org .
12 ŞANLI/EKŞİ, s. 142
13 ŞANLI/EKŞİ, s. 142
14 ÇAVUŞOĞLU, Prag. 23.
15 Uluslararası factoring’de dört ilgili taraf vardır. 1-Müşteri (ihracatçı) , 2- İhracatçı factor, 3 -İthalatçı factor,
4-borçlu (ithalatçı), KÜÇÜKKOCAOĞLU, s.43.
16 ŞANLI/EKŞİ, s. 143
17 YARDIMCI Adnan, Faktoring ve Tarihi Gelişimi, İGEME Bülteni ,Ankara 1986, s.13-14
18 ŞANLI/EKŞİ, s. 144
19 ŞANLI/EKŞİ, s. 144
20 Bkz. www.unidroit.org, Son Ziyaret 12.05.2007
21 http://www.baskent.edu.tr/~gurayk/finpazpazartesi8.doc , Son Ziyaret 12.05.2007