MOTORLU TAŞITLAR SEKTÖRÜNDE
DİKEY ANLAŞMA, UYUMLU EYLEMLERE
İLİŞKİN GRUP MUAFİYETİ TEBLİĞİ VE
DAĞITIM SİSTEMİNE ETKİLERİ
Av. ÖZGÜR KAYA
1998/3 Sayılı Motorlu Taşıtlar Dağıtım ve Servis Anlaşmalarına İlişkin
Grup Muafiyeti Tebliği dağıtım sistemi olarak Münhasır ve Seçici Dağıtım
Sistemi’nin birleşiminden oluşan tek bir model benimsemişti. Bu iki dikey
kısıtlama tipinin birleştirilmesi sayesinde de, üreticiler, bayilere uymaları
gereken yüksek kalite ölçütleri getirebilirken, bu ölçütlere uyan
sistem dışı bir dağıtıcıya ürün vermekle yükümlülükleri bulunmamaktaydı.
Bununla beraber üreticiler, bayilerine bölge sınırlaması getirmekle
birlikte, satışları bağımsız yeniden satıcılarla sınırlayabilmekteydiler.
2005/4 Sayılı Motorlu Taşıtlar Sektöründeki Dikey Anlaşmalar ve
Uyumlu Eylemlere İlişkin Grup MuaŞyeti Tebliği, dağıtım sistemi bakımınran
köklü değişiklikler yapmıştır. Tebliğ, sağlayıcı açısından dağıtım sistemi
olarak Münhasır ya da Seçici Dağıtım Sistemi arasında bir seçim yapma
zorunluluğu getirmiştir. Dolayısıyla bir bayi ile bu dağıtım modellerinden
ancak biri akit kapsamına alınabilecektir. Ancak her ne kadar
sağlayıcıların tek bir bayi için münhasır bölge ile seçici dağıtım sistemini
bir arada kullanma olanağını ortadan kaldırılmış olsa da, sağlayıcıların
bir bölgede münhasır dağıtımı diğerinde ise seçici dağıtımı kullanmaları-
na herhangi bir engel bulunmamaktadır.
MÜNHASIR DAĞITIM SİSTEMİ
Münhasır Dağıtım Sistemi’nde, herbir bayiye coğraŞ sınırları çizilmiş
belli bölgeler veya belli müşteri gruplarının tahsis edilmesi söz konusudur.
Örneğin sağlayıcı konumundaki distribütör teşebbüs ürünlerini
Türkiye’nin her bir iline atadığı bayiler aracılığı ile dağıtabilir ve bayilere
bölgesel koruma sağlayabilir. Bu sistemde bayiler birbirlerinin bölgelerine/
müşteri gruplarına satış yapamazlar ve böylece her bayi kendi bölgesine
odaklanarak bu bölgede distribütörün satışlarını arttırır. Sağlayıcı
dağıtım ağını oluştururken bölgeleri dilediği gibi belirlemekte serbesttir.
Bölgeler il bazında oluşturulabileceği gibi, ilçe gibi daha küçük birimler
esas alınabilir ya da birkaç ili kapsayacak şekilde daha geniş de tanımlanabilir.
Sağlayıcı, dağıtım ağını oluştururken sadece münhasır bölge veya sadece
münhasır müşteri grubu uygulamasına gidebileceği gibi, bu iki uygulamayı
birleştirmesi yani belli bir bölgedeki belli müşteri grubu için tek
bir bayi ataması da mümkündür. Örneğin Ankara ilinde kamu ihalelerine
katılacak tek bir bayi atayabilir.
Ancak sağlayıcının kendisine ya da onun tarafından başka bir alıcı-
ya tahsis edilmiş bir münhasır bölge veya müşteri grubundan bahsedebilmek
için, bu bölgeye veya müşteri grubuna yalnızca tek bir alıcının
veya sağlayıcının kendisinin aktif olarak satış yapması gerekir. Başka
bir deyişle, bir bölgeye veya müşteri grubuna aktif satış yapan teşebbüs
sayısı iki veya daha fazla ise, o bölge veya müşteri grubu artık münhası
r değildir.
Buradan hareketle aktif satış yasağının münhasırlığın önemli bir
unsuru olduğu söylenebilir. Münhasır Dağıtım Si s t e m inde, sistem üyelerine
getirilebilen aktif satış yasağı tebliğin 5. maddesinin (b) bendinde
düzenlenmiştir. Maddeye göre; “dağıtıcı ya da yetkili servisin müşterilerince
yapılacak satışları kapsamaması kaydıyla, sağlayıcı tarafından
kendisine ya da başka bir dağıtıcıya tahsis edilmiş münhasır bir bölgeye
ya da müşteri grubuna yapılacak aktif satışların kısıtlanması” m u a f i y e t
kapsamında yer alır.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, teşebbüslere münhasır
bir bölge veya müşteri grubu vermek suretiyle tanınan korumanın mutlak
olmadığıdır. Bu sebeple alıcının kendine ait münhasır bölgesi olması
durumunda, bu münhasır bölge dışında kalan ve sağlayıcı tarafından
kendisine veya başka bir alıcıya tahsis edilmiş bölgelere aktif satışlarının
yasaklanmasına izin verilmesine karşın, bu bölgelere yapılacak pasif satı
şların kısıtlanması tebliğ muaŞyetinden yararlanamaz. Bir başka deyiş-
le, sağlayıcı teşebbüs, kendisine veya bir alıcıya tahsis edilmiş münhasır
bölgeye ya da müşteri grubuna yapılacak aktif satışları kısıtlayabilir fakat
bu bölgeye veya müşteri grubuna yapılacak pasif satışları kısıtlaması,
anlaşmayı grup muaŞyetinden çıkaracaktır. Nitekim Rekabet Kurulu
bir kararında(1) ürünleri pazarlama ve dağıtma, müşteri arama, şube açma
ve dağıtım deposu kurma konusunda dolaylı olarak yapılan faaliyet-
556 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 81 • Sayı: 2 • Yıl 2007
___________________________________________________
(1) Rekabet Kurulu’nun 14.08.2003 Tarih ve 03-56/651-299 Sayılı Kararı. ‘Numil Gıda’
lere getirilen yasaklamaların pasif satışların engellenmesi sonucunu do-
ğuracağını belirtmiştir.
Bu noktada aktif ve pasif satış ayrımını belirtmek gerekir.
Başka bir alıcının münhasır bölgesindeki veya münhasır müşteri
grubundaki münferit müşterilere mektup veya ziyaret gibi doğrudan pazarlama
yöntemleriyle gerçekleştirilen satışlar aktif satış olarak değerlendirilmektedir.
Diğer yandan başka bir alıcının bölgesindeki veya müş-
teri grubundaki müşterilerden gelen ve alıcının aktif çabası sonucu olmayan
taleplerin karşılanması pasif satış olarak değerlendirilmektedir.
Alıcının ürünün teslimatını müşterinin adresinde yapması bile durumu
değiştirmez.
Münhasır Dağıtım Sistemi’nin önemli bir unsuru olan aktif satış yasa
ğında iki nokta dikkate alınmalıdır. Birincisi, aktif satış yasağında
önemli olan alıcı konumundaki teşebbüsün münhasır bir bölgeye sahip
olup olmaması değil, teşebbüsün satış yapacağı bölgenin niteliğidir. Bir
başka deyişle, satış yapılacak bölge başka bir teşebbüse münhasır olarak
atanmışsa bu bölgeye aktif satışın yasaklanması mümkündür ve tebliğ
muaŞyetinden yararlanılır. Ancak alıcının kendine ait münhasır bir bölgesi
olsa dahi, bu münhasır bölge dışında kalan ve sağlayıcı tarafından
kendisine veya başka bir alıcıya tahsis edilmemiş bölgelere (serbest bölgelere)
aktif satış yapabilme serbestisine sahip olması gerekir. Seçici da-
ğıtım ile münhasırlık aynı anda uygulandığı taktirde, seçici dağıtıma ayrı
lmış olan bölgeler belirli bir dağıtıcıya tahsis edilemeyeceğinden münhası
r bölgedeki dağıtıcının seçici dağıtıma ayrılmış olan bölgelerde de aktif
ve pasif satış yapması engellenemez.
İkinci olarak, bölge ya da müşteri konusunda getirilen aktif satış yasa
ğı, müşterilerce yapılacak satışları kapsamamalıdır. Bu husus tebliğin
5inci maddesinde “dağıtıcı ya da yetkili servisin müşterilerince yapılacak
satışları kapsamaması kaydıyla…” ifadesiyle belirtilmiştir. Bu sebeple
sağlayıcı teşebbüs ancak dağıtıcı ya da yetkili servisler tarafından gerçekleştirilen
aktif satışları engelleyebilir. Buna karşın, sağlayıcı ile alıcı arası
ndaki anlaşmaya taraf olmayan ancak anlaşmaya taraf olan bayiden
mal ya da hizmet almış müşteriler, sözkonusu mal ve hizmetleri, aktif/
pasif satış ayrımı olmaksızın dilediklerine satabilirler. Örneğin, yetkili
satıcının kendi bölgesi içinde bulunan bir galeriye motorlu taşıt satması
yasaklanamayacağı gibi onun da başka dağıtıcılara tahsis edilmiş bölgelere
satış yapması yasaklanamaz.
Yukarıda verilen bilgiler ışığında, münhasır dağıtım sistemini kısaca
şöyle özetlemek mümkündür; Münhasır Dağıtım Sistemi’nde münhasır
bayi veya servis istasyonu kendi bölgesi içindeki nihai tüketicilere, aracı-
lara, galeri vb. yeniden satıcılara aktif ve pasif satış yapabiliyorken, kendi
bölgesi dışındaki münhasır bölgelere aktif satış faliyetinde bulunamamaktadı
r. Ancak kendi bölgesi dışındaki diğer alanlarda (örneğin seçici
Motorlu Taşıtlar Dağıtım ve Servis Anlaşmaları • Av. Özgür Kaya 557
dağıtıma ayrılmış bölgelerde) aktif/pasif her türlü satış faaliyetinde bulunabilmektedir.
Ayrıca münhasır dağıtım sisteminin ayırt edici unsurları
ndan biri olan aktif satış yasağının sadece sistem üyesi dağıtıcı ya da
yetkili servisler için mümkün olduğu, buna karşın anlaşmanın tarafı olmayan
ve bayiden mal ya da hizmet almış müşterilere böyle bir yasağın
getirilemeyeceği unutulmamalıdır.
Seçici Dağıtım Sistemi
2005/4 Sayılı Motorlu Taşıtlar Sektöründeki Dikey Anlaşmalar ve
Uyumlu Eylemlere İlişkin Grup MuaŞyeti Tebliği’nde Seçici Dağıtım Sistemi
3. maddede tanımlanmıştır. Buna göre;
“f) Seçici dağıtım sistemi, sağlayıcının, anlaşma konusu malları veya
hizmetleri sadece belirlenmiş ölçütlere dayanarak seçtiği dağıtıcılara veya
yetkili servislere doğrudan veya dolaylı olarak satmayı taahhüt ettiği, bu
dağıtıcıların veya yetkili servislerin de söz konusu malları veya hizmetleri
yetkilendirilmemiş dağıtıcılara veya servislere satmamayı taahhüt ettiği bir
dağıtım sistemi anlamına gelir.”
Tanıma göre, Seçici Dağıtım Sistemi’nin ayırt edici unsuru, sağlayıcı-
nın sadece belirli ölçütleri tutturan dağıtıcılara mal ve hizmet vermesi,
dağıtıcıların da anlaşma konusu mal ve hizmetleri yetkilendirilmemiş da-
ğıtıcılara veya servislere satamamasıdır. Böylece sağlayıcının mal ve hizmetleri,
sadece belirli ölçütlere göre seçilmiş dağıtıcılarda bulunacak, bu
ölçütleri tutturamamış ve dağıtım ağı dışında yer alan yetkisiz dağıtıcılarda
bulunmayacaktır. Dolayısıyla Seçici Dağıtım Sistemi üyesinin, anlaşma
konusu malları kendi bölgesi içinde bir yetkisiz dağıtıcıya satması durumu
bir sözleşme ihlali sayılacak ve grup muaŞyetinden yararlanamayacaktı
r.
Seçici sistemin genel özelliği bu olmakla birlikte Tebliğ’in adı geçen
maddesinin (f) bendi iki istisnaya yer vermektedir. Buna göre seçici dağı-
tım sisteminde;
“- yetkili servislerin bağımsız teşebbüslere yedek parça satma hakkı,
- sağlayıcının, bağımsız teşebbüslerden gelen, motorlu taşıtların bakım
ve onarımının yapılması için gereken ya da çevre koruma mevzuatının öngördü
ğü teknik bilgiye, teşhis cihazına ve diğer ekipmana, gerekli yazılıma
ya da eğitime erişim taleplerini karşılaması yükümlülüğü saklıdır.”
Aynı maddede yetkili servis ve bağımsız teşebbüs kavramları tanımlanmı
ştır. Buna göre;
“k) Yetkili servis, sağlayıcı tarafından kurulan bir dağıtım sistemi içerisinde,
motorlu araçlar için bakım ve onarım hizmetleri sağlayan teşebbüstür.
v) Bağımsız teşebbüs, doğrudan ya da dolaylı olarak araçların bakı-
mı ve onarımı ile iştigal eden teşebbüsleri, özel servisleri, onarım aracı ve
ekipmanı üreticilerini, bağımsız yedek parça üretici ve dağıtıcılarını, tek-
558 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 81 • Sayı: 2 • Yıl 2007
nik bilgi yayımcılarını, otomobil klüplerini, yol yardımı veren teşebbüsleri,
test hizmeti veren teşebbüsleri ve servisler için eğitim veren teşebbüsleri
ifade eder.”
Yeni düzenlemenin amaçlarından biri de satış sonrası rekabeti arttırmak
olduğundan getirilen bu iki istisna ile bağımsız teşebbüsler, yedek
parçalar ve dolayısıyla yedek parça üreticileri rekabete dahil edilerek sektör
daha da rekabetçi bir yapıya kavuşturulmuştur. Aksi halde, bağımsız
teşebbüslerin yedek parça bulması, gerekli bilgi ve ekipmana ulaşması zorlaşaca
ğından, yetkili servislerle rekabet etmeleri mümkün olmayacaktı.
Yeni düzenlemede Seçici Dağıtım Sistemi niteliksel ve niceliksel olmak
üzere ikiye ayırmıştır. Böylece sağlayıcı bayilerini niceliksel veya niteliksel
ölçütlerden oluşan bir dizi şart ve koşula bağlı olarak seçebilecektir.
Niteliksel ve Niceliksel Seçici Dağıtım Sistemleri Tebliğ’in 3. maddesinde
tanımlamaktadır. Buna göre;
“g) Niceliksel seçici dağıtım sistemi, sağlayıcının, dağıtıcılarını veya
yetkili servislerini seçerken onların sayılarını doğrudan sınırlandıracak ölçütler
kullandığı seçici dağıtım sistemidir.
h) Niteliksel seçici dağıtım sistemi, sağlayıcının, dağıtıcılar veya yetkili
servisler için sadece niteliksel olan, anlaşma konusu mal veya hizmetlerin
niteliğinin gerektirdiği, dağıtım sistemine katılmak için başvuran tüm
aday teşebbüsler için aynı olacak şekilde belirlenen ve ortaya konan, ayrı
mcı bir biçimde uygulanmayan ve dağıtıcıların veya yetkili servislerin sayı
sını doğrudan sınırlamayan ölçütler kullandığı bir sistemdir.”
Maddenin (g) bendindeki tanıma göre sağlayıcının, dağıtıcı veya yetkili
servislerinin sayısını doğrudan sınırlandırmaya yönelik ölçütler getirmesi
halinde, Niceliksel Seçici Dağıtım Sistemi sözkonusu olacaktır. Sağ-
layıcının bu sınırlaması, dağıtıcı sayısının açıkça belirtilmesi şeklinde
olabileceği gibi, belli ölçütler getirerek de mümkün olabilir. Örneğin Türkiye
çapındaki dağıtım ağını kırkbeş bayi ile oluşturmak isteyen sağlayı-
cı, Niceliksel Seçici Dağıtım Sistemi’ni benimsemiş olur. Aynı şekilde
showroom’u 1000 metrekare olan bayilerden oluşan bir dağıtım ağı kurmak
da Niceliksel Seçici Dağıtım Sistemi’ni gösterir. Ancak son örnekte
dikkat edilmesi gereken nokta şudur; sağlayıcı tarafından getirilen
ölçütin -showroom’un 1000 metrekare olması- mal veya hizmetin niteli-
ğinden kaynaklanması gerekmez. Bu sebeple Niceliksel Seçici Dağıtım Sistemi’nde
sağlayıcı, bayi sayısını sınırlandırmak için koymuş olduğu ölçütlerin
mal veya hizmetin niteliğinden kaynaklandığını göstermek zorunda
değildir.
Niteliksel Seçici Dağıtım Sistemi’nde ise sağlayıcının, dağıtım ağını
oluşturmak için niteliksel ölçütler getirmesi sözkonusudur. Niteliksel
ölçüt, anlaşma konusu mal ve hizmetin, diğer mal ve hizmetlerden ayrıldı
ğı özellikleri ortaya koyan ölçüt anlamına gelir. Sağlayıcı, dağıtım ağını
oluştururken öngördüğü ölçütün, anlaşma konusu mal veya hizmetin
Motorlu Taşıtlar Dağıtım ve Servis Anlaşmaları • Av. Özgür Kaya 559
hangi özelliğinden kaynaklandığını belirtmek zorundadır. Bir başka deyişle,
anlaşma konusu motorlu taşıt, servis veya yedek parçanın sahip oldu
ğu nitelik ile sağlayıcının bu malların satışına yönelik getirdiği ölçüt
arasında bir bağ olmalı ve sağlayıcı bu bağı açıklamalıdır.
Sağlayıcının getirebileceği niteliksel ölçütlere örnek olarak, eğitimli
personel, showroom düzenlemeleri vb. verilebilir. Anlaşma konusu aracın
karışık bir bilgisayar programı içermesi, bu aracın satışında eğitimli personel
gerektirir. Bu sebeple sağlayıcı, otomobilin satışı sırasında tüketiciye
sözkonusu bilgisayar sistemi hakkında bilgi verecek eğitimli personel
bulundurulmasını isterse, bu istek niteliksel ölçüt olarak kabul edilir.
Çünkü malın niteliği ile –otomobilin karışık bir bilgisayar sistemine sahip
olması- bu malın satışına yönelik olarak getirilen ölçüt –eğitimli personelarası
nda bir bağ vardır. Böyle bir bağ olmadan getirilen ölçütler ise niteliksel
ölçüt değil, dağıtıcı veya servisin etkisini doğrudan azaltıcı etkisi sebebiyle
niceliksel ölçütler olarak kabul edilecektir.
Niteliksel dağıtım sisteminde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus,
yetkili dağıtıcılık/servis faaliyeti ile mütenasip niteliklerin zorunlu tutulması,
konu ile ilgisi bulunmayan veya yetkili dağıtıcı/servisi zora sokacak
özelliklerin talep edilerek yetkili dağıtıcı/servis sayısının kısıtlanması
dır. Örneğin sağlayıcıların yetkili tamircilere verebilecekleri en yüksek
düzeydeki yükümlülük belirli bir kalitede ve belirli bir zamanda bakım
onarım hizmetlerinin yapılmasıdır. Bu sebeple sağlayıcı yetkili tamircisine
bakım onarım gören araçların yıkanarak temiz bir biçimde teslim edilmesini
zorunlu kılabilir. Fakat yetkili tamirciye, otomatik yıkama istasyonu
bulundurma yükümlülüğü niteliksel ölçüt ile bağdaşmayacaktır. Zira,
istenen sonuç, aracın temiz bir şekilde teslim edilmesidir. Bu sebeple tamirci,
yakınındaki bir yıkama servisinde bile aracı temizleterek müşteriye
teslim edebilir.
Tebliğin niteliksel seçici dağıtım sistemini tanımlayan 3. maddesinde,
“dağıtım sistemine katılmak için başvuran tüm aday teşebbüsler için aynı
olacak şekilde belirlenen ve ortaya konan, ayrımcı bir biçimde uygulanmayan”
ifadesi yer almaktadır. Bu ifade, sağlayıcı tarafından getirilen ölçütlerin
dağıtım/servis ağındaki tüm adaylara eşit şekilde uygulanması gerekti
ğini belirtmektedir. Bu nedenle sağlayıcı niteliksel ölçütler getirirken,
şebeke içinde yer alan ve eşit hak/edim/yükümlülüklere sahip olan
dağıtıcı/servisler arasında farklı uygulamalar yapmaktan kaçınmalıdır.
Gerçekten de karışık bir bilgisayar programına sahip olan otomobilin satı
şı için, hangi bölgede olursa olsun, eğitimli bir personelin varlığı gerekir.
Bu sebeple aynı niteliğe sahip otomobilin Ankara bayisi için ‘eğitimli
personel’ ölçütü getirilmesi, Tokat bayisi için böyle bir ölçüt konmaması,
rekabete aykırı olacaktır.
560 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 81 • Sayı: 2 • Yıl 2007