18 Mayıs 2007 CUMA
Resmî Gazete Sayı : 26526TEBLİĞ
Maliye Bakanlığından:
TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ
SERİ NO: 443
Bilindiği gibi, 30.12.2006 tarihli ve 26392 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 5569 sayılı
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanunun,
"Finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları" başlıklı 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile Finansal
Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında düzenlenece k finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini
imzalayan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ), Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan ve 21/7/1953
tarihli 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
1 hükümlerine göre takip edilen borçlarınınteciline yönelik düzenlemeler yapılmıştır.
Diğer taraftan, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının onaylanması, kabulü ve uygulanmasına
ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurum unca çıkarılan "Finansal
Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında
Yönetmelik" 31/1/2007 tarihli ve 26420 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu Tebliğde, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının, "Finansal yeniden yapılandırma
sözleşmesi imzalayan KOBİ’lerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları" açısından uygulanmasına
yönelik açıklamalar yapılmaktadır.
I - KANUN HÜKMÜ
Söz konusu Kanun hükmü aşağıda yer almaktadır.
"Finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları
MADDE 3- ...
(3) Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden
yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ’lerin, 31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan;
elektrik, doğalgaz, telefon veya su kullanımından kaynaklanan borçları ile Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri ile
sosyal güvenlik kurumlarına olan ve 21/7/1953 tarihli ve 6 183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
veya tâbi oldukları mevzuat hükümlerine göre takip edilen borçları, ilgililerin sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde
başvurmaları halinde, teminat aranmaksızın kanunî faiz oranı uygulanmak sur etiyle yirmidört aya kadar tecil edilebilir.
Bu kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış hacizler, yapılan ödemelere paralel olarak kaldırılır."
II - YÖNETMELİK DÜZENLEMESİ
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının uygulama sına yönelik olarak Finansal Yeniden
Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında
Yönetmelikte yer alan düzenleme aşağıdaki şekildedir.
"Borçların tecili
MADDE 11- (1) Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış ve Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü
fıkrası kapsamında borçları bulunan KOBİ’ler, sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde, sözleşmenin bir örneği ile
birlikte borçlarının tecili için ilgili kurumlara başvurabilirler."
III - UYGULAMAYA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
A - KAPSAM
1- Madde Hükmünden Yararlanabilecek Borçlular
Kanunun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (e) bendinde KOBİ; iki yüz elli kişiden az
yıllık çalışan istihdam eden veya yıllık net satış h asılatı ya da bilanço aktif toplamı yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını
aşmayan işletmeler şeklinde tanımlanmıştır.
Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel
Şartlar Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinin (ı) bendinde de KOBİ’nin (banka ve mali
kurumlar nezdinde);
"Donuk veya şüpheli alacaklar hesabına intikal etmiş kredi borçlarının ilk açılış tarihi ile 31/10/2006 tarihi
arasındaki dönemde, iki yüz elli kişiden az yıllık ç alışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı ya da bilanço aktif
toplamı yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeleri" ifade ettiği belirtilmiştir.
5569 sayılı Kanunun Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları başlıklı 3 üncü madd esi
incelendiğinde, bankalar ile diğer mali kurumların ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile Tasfiye Halinde Türkiye Emlak
Bankası Anonim Şirketinin alacaklarını bu Kanun kapsamında yeniden yapılandırabilmeleri için genel şartları Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından belirlenmiş Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını
imzalamalarının şart olarak belirlendiği görülmektedir.
Nitekim aynı maddenin (2) numaralı fıkrasının son cümlesinde, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve
Anlaşmalarını imzalamayanlar (bankalar ve diğer mali kurumlar) tarafından yapılacak sözleşme ve işlemler için bu
Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Aynı maddenin (3) numaralı fıkrasında da, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümle ri
kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ’lerin, maddede belirtilen diğer
borçlarının tecil edilebileceği hükmüne yer verildiğinden, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile
getirilen düzenlemelerden, yalnızca anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca Finansal Yeniden Yapılandırma
Çerçeve Anlaşmaları kapsamında hazırlanmış olan finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini, borçlu oldukları
bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla imzalayan KOBİ’ler yararlanabilecektir.
Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine, anılan Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında borcu olmakla birlikte,
bankalar ve/veya diğer mali kurumlara borçlarının olmaması ya da borçlu oldukları bankalar ve/veya diğer mali
kurumların Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmasını imzalamaması nedeniyle finansal yeniden yapılandırma
sözleşmesi imzalayamayan KOBİ’lerin, madde ile getirilen tecil müessesesinden yararlanma imkanı bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 5569 sayılı Kan unun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile getirilen düzenlemelerden,
yalnızca finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayan KOBİ’ler yararlanabileceğinden, bu işletmelerin Maliye
Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları ile ilgili olara k, haklarında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu2 ile 6183 sayılı
Kanunda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle takibat yapılan mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni
temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin, sorumlu oldukları tutarlar iç in bu madde hükmünden yararlanmaları
mümkün bulunmamaktadır.
Ayrıca, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış KOBİ’lerin, Kanunun 3 üncü maddesinin (3)
numaralı fıkrası kapsamındaki borçları dışında, KOBİ kapsamında olsun ya da olmasın üçüncü şa hıslara olan
kefaletlerinden, ortaklıklarından, kanuni temsilci sıfatlarından kaynaklanan borçları ile mirasçı sıfatından doğan borçları
için Kanun hükmünden yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.
2- Alacağın Türü
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ( 3) numaralı fıkrasında, KOBİ’lerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi
dairelerine olan ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen
borçlarının tecil edilebileceği belirtilmiştir.
Madde hükmünde, alacağın türüne yönelik herhangi bir sınırlama getirilmediğinden, Maliye Bakanlığına bağlı
vergi daireleri tarafından bu kapsamda yapılacak tecillerde, amme alacaklarının türü açısından herhangi bir ayırım
yapılmayacaktır.
3- Alacağın Vadesi
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, "…31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği
halde ödenmemiş bulunan…" ibaresi yer almaktadır.
Buna göre, 31/10/2006 tarihine kadar (bu tarih hariç) vadesi geldiği halde, tecil başvuru tarihi itibarıyla
ödenmemiş bulunan amme alacakları tecil edilebilecektir.
Dolayısıyla, vadesi 31/10/2006 ve daha sonraki bir tarihe rastlayan amme alacaklarının anılan Kanun kapsamında
tecili mümkün bulunmamaktadır.
B- UYGULAMA ESASLARI
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının uygulamasına ilişkin esaslar aşağıda
açıklanmıştır.
1- Başvuru Süresi ve Şekli
Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3)
numaralı fıkrası hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin , sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde, sözleşmenin bir
örneği ile birlikte bağlı bulundukları vergi dairelerine ekteki örneğe uygun dilekçe ile yazılı olarak müracaat ederek tecil
ve taksitlendirme talebinde bulunmaları gerekmektedir.
Buna göre, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış olmakla birlikte, sözleşme tarihinden itibaren 2
ay içinde bağlı olduğu vergi dairesine başvurarak tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmayan KOBİ’lerin, bu tarihten
sonra yapacakları başvurular dikkate alınmayacaktır.
Diğer taraftan, anılan fıkra hükmünde, kapsam dahilindeki işletmelerin "çok zor durum" hali ile ilgili bir
düzenleme yer almadığından, vergi dairelerine yapılacak tecil ve taksitlendirme başvurularında, "Erteleme ve
Taksitlendirme Talep ve Değ erlendirme Formu" aranılmayacak, yazılı olarak yapılacak başvuruya sadece finansal
yeniden yapılandırma sözleşmesinin bir örneğinin eklenmesi yeterli olacaktır.
Aynı il veya farklı illerde birden fazla vergi dairesine olan borçları için madde hükmünden y ararlanmak isteyen
KOBİ’lerin, her bir vergi dairesine ayrı ayrı yazılı başvuruda bulunmaları ve sözleşmenin bir örneğini de başvurularına
eklemeleri zorunludur.
Madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’ler, kapsama giren toplam borçları için talepte bulu nabilecekleri
gibi sadece istedikleri dönem ve türler açısından da talepte bulunabileceklerdir. Bu durumda, tecil taleplerinin alacak aslı
ile birlikte fer’ilerini de içermesi şartı aranılacaktır. Ancak, motorlu taşıtlar vergisinden borcu olan KOBİ’lerin, bu madde
hükmünden yararlanmak üzere her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları
zorunludur.
5569 sayılı Kanun uyarınca yapılacak başvuruların, posta yoluyla yapılması mümkün olup, bu takdirde başvuru
dilekçelerinin taahhütlü posta veya APS ile gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi postayla gönderilmesi
halinde ise vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi olarak dikkate alınacaktır.
2- Tecil Süresi, Teminat ve Uygulanacak Tecil Faiz i Oranı
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, madde kapsamına alınan borçların, teminat
aranmaksızın kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle yirmidört aya kadar tecil edilebileceği belirtilmiştir.
Buna göre, anılan fıkra kapsamın da yapılacak tecil ve taksitlendirmelerde;
a- Teminat aranılmayacaktır.
b- Başvuru tarihini izleyen aydan itibaren (bu tarih dahil) azami;
-10.000,- YTL’ye kadar olan borçlara 12 ay,
-10.001,-YTL ila 50.000 YTL arasındaki borçlara 16 ay,
-50.001,-YTL ve üzeri borçlara 22 ay,
süre ile tecil yapılabilecektir. Ancak, amme borçlusu tarafından daha kısa süreli tecil talep edilmesi halinde talep
edilen süre dikkate alınacaktır.
c- Tecil kapsamına alınan borçlar, belirlenen sürelere göre aylık eşit taksit ler halinde ve faiz ödemesi yapılacak
şekilde yapılandırılacaktır.
d- Verilecek sürelerin hesabında her bir vergi dairesine yapılacak başvuru ve her başvuru dilekçesi ayrı ayrı
dikkate alınacaktır. Başvuru dilekçesinde tutar belirtilmemesi halinde borçlu nun başvuru yaptığı daireye olan tüm
borçları dikkate alınacaktır.
e- Bu Kanun uyarınca yapılacak tecillerde, başvuru tarihi itibarıyla uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil
faizi hesaplanacaktır.
Kanuni faiz oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Teme rrüt Faizine İlişkin Kanunun 1 inci maddesine göre
belirlenmektedir.
Anılan madde hükmünün Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden bu oran; 19/12/2005 tarihli ve 2005/9831
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık %9 olarak belirlenmiştir.
Kanuni faiz oranında değişiklik yapılmadığı sürece, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası
çerçevesinde yapılacak tecillerde uygulanacak tecil faizi oranı yıllık %9 olacaktır. Ancak, taksitlendirme süresi içerisinde
kanuni faiz oranının düşmesi halinde bu değişiklik dikkate alınacak, yükselmesi halinde ise başvuru tarihindeki kanuni
faiz oranına göre işlem yapılacaktır.
3- Borç Tutarının Tespiti
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasına göre tecil talebinde bulunan KOBİ’lerin, tecilini
talep ettikleri borç asıllarına (gecikme zammı tatbik edilen amme alacakları için), vade tarihinden tecil talep tarihine
kadar (bu tarih hariç) geçen süre için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme zammı hesaplanacaktır.
Tecil talebinin kabul edilmesi halinde ise borca, tecil talep tarihinden (bu tarih dahil), ayrı ayrı her bir takside
ödeme tarihine kadar (bu tarih dahil) geçen süre için kanuni faiz oran ında tecil faizi (yıllık %9) uygulanacak ve taksitlerle
birlikte tahsil edilecektir.
Kanuni faiz oranı esas alınarak hesap edilecek tecil faizi, taksit tutarları üzerinden 370 Seri No.lu Tahsilat Genel
Tebliğinde açıklanan esaslar çerçevesinde hesaplanaca ktır.
a- 5569 sayılı Kanun kapsamına girmekle birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce
tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olan borçlar
5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamına girmekle bir likte, finansal yeniden
yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi çerçevesinde tecil edilip de tecil şartlarına
uygun ödenmekte olan borçları için anılan madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’ler, kalan taksit tutarlarını n bu
madde kapsamında tecilini talep edebilirler.
Bu durumda, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil başvuruları kabul edilen
KOBİ’lerin, daha önce tecil şartlarına uygun olarak ödedikleri taksit tutarları için tecil hük ümleri geçerli sayılacak, ancak
kalan borçları için verilecek sürenin hesabında, daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca yapılan tecilin
talep tarihi dikkate alınarak bu tarihten itibaren anılan maddede belirtilen iki yıllık süre aşılmayacağ ı gibi, bu Tebliğin B-
2 bölümünde belirtilen süreler de aşılmayacaktır.
Örnek 1-
Borçlu (A) 20/01/2006 tarihinde müracaat ederek, 20.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talepetmiş, söz konusu borç Şubat 2006 ayından başlamak ve 20 ayda 20 eşit taksi tte ödenmek üzere tecil ve
taksitlendirilmiştir.
Borçlu, 15 taksidi süresinde ödedikten sonra, 15/05/2007 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine müracaat ederek,
mevcut tecilin geçerli sayılması ve kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü mad desinin (3) numaralı fıkrası
uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiştir.
Bu durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının toplamı olan 5.000,00 YTL için
Tebliğin B-2 bölümündeki düzenleme dikkate alınacak ancak, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlarının
tecilini talep ettiği tarih dikkate alındığında iki yıllık süre aşılamayacağından, borçluya en fazla Haziran 2007 ayından
başlamak üzere 8 ay süre verilebilecektir. Bununla birlikte son taksidin en geç 1 8/01/2008 tarihinde ödenmesi
gerekmektedir.
Örnek 2-
Borçlu (B) 20/12/2006 tarihinde müracaat ederek, 72.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talepetmiş, söz konusu borç Ocak 2007 ayından başlamak ve 18 ayda 18 eşit taksitte ödenmek üzere tecil ve
taksitlendirilmiştir.
Borçlu, 6 taksidi süresinde ödedikten sonra, 21/07/2007 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine müracaat ederek,
mevcut tecilin geçerli sayılması ve kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası
uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiştir.
Bu durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının toplamı olan 48.000,00 YTL dikkate
alınarak Ağustos 2007 ayından başlamak üzere azami 16 ay süre verilebilecektir. Bu süre, borçlunun 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlarının tecilini talep ettiği müracaat (20/12/2006) tarihi dikkate alındığında anılan
maddede düzenlenen iki yıllık süreyi aşmamaktadır. Dolayısıyla kalan taksit tutarlarının 16 eşit taksitte ödenm esi
mümkün bulunmaktadır.
Bu şekilde tecil edilen borçlar için, 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil talep tarihine (bu tarih hariç)
kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca belirlenen oranda, bu tarihten itibaren de
uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil faizi uygulanacaktır.
Daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca 5569 sayılı Kanun kapsamına giren borçlar ile vadesi
31/10/2006 tarihi ve daha sonraya rastlayan borçların birlikte tecil edilmiş olması du rumunda, borçlu KOBİ’nin talep
etmesi halinde, söz konusu borçların 5569 sayılı Kanun kapsamına giren ve girmeyen borçlar olarak ayrıştırılması,
kapsama giren borçlar için yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde yeni bir ödeme planı hazırlanması, kaps ama
girmeyen borçlarla ilgili tecilin ise o tecil için öngörülen şartlar çerçevesinde devam ettirilmesi gerekmektedir.
b- Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce yapılan tecil talepleri
Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden ön ce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca
başvuruda bulunulan, ancak 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil başvuru tarihi itibarıyla henüz
sonuçlandırılamamış olan tecil talepleri, 5569 sayılı Kanun kapsamındaki borçlar için reddedilmiş sayılaca k, 5569 sayılı
Kanun çerçevesinde yapılan tecil başvurusu üzerine işlem yapılacaktır.
Ancak, daha önce yapılan tecil başvurusu içerisinde vade tarihi itibarıyla 5569 sayılı Kanun kapsamına girmeyen
borçların da olması halinde, bu borçların 6183 sayılı Kan unun 48 inci maddesi uyarınca ayrıca değerlendirileceği tabiidir.
C- VERGİ DAİRELERİNCE YAPILACAK İŞLEMLER
1- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere başvuruda bulunan
KOBİ’lerden, ekteki örneğe uygun dilekçenin yanı sıra, bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla borçlu sıfatıyla
imzalamış oldukları finansal yeniden yapılandırma sözleşmeleri aranılacaktır.
Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzalayan bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile
KOBİ’ler arasında imzalanmış sözleşmeler için bu Kanun hükümleri uygulanacağından, Finansal Yeniden Yapılandırma
Çerçeve Anlaşması imzalamamış bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile yapılan sözleşmelere istinaden 5569 sayılı
Kanun uyarınca yapılan tecil talepleri bu Kanun kapsamında değerlendirmeye alınmayacaktır.
2- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere başvuruda bulunan
KOBİ’lerin tecil talepleri, amme alacağının nev’i ve tutarına bakılmaksızın Vergi Dairesi Müdürlükler i/ Malmüdürlükleri
tarafından değerlendirilerek, bu tebliğde yapılan açıklamalara göre sonuçlandırılacaktır.
3- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında tecil edilen borçlar için borçlulara;
ödenecek taksit tutarının, faiz tutarının ve taksitlerin vade tarihlerini gösteren yazı tebliğ edilecektir. Ayrıca gönderilecek
yazıda, teminat gösterilmesi istenilmeyecek, tecil edilen borçların tecil şartlarına uygun ödenmemesi halinde, tecil
şartlarının ihlal edilmiş olacağı ve amme ala cağının cebren takip ve tahsil edileceği hususuna yer verilecektir.
4- Borçlulara verilecek ödeme planlarında, ilk taksit başvuruyu izleyen aydan başlatılacak, her ayın son iş günü
taksit ödeme günü olarak belirtilecektir.
Öte yandan, borçlular tarafından, ödeme planlarında yer alan taksit ödeme günlerinden önceki bir tarihte ödeme
yapılmak istenilmesi halinde, ödeme planında ilgili taksit için öngörülen ödeme tarihine göre hesaplanan faiz tutarı
yerine, tahsil günü itibarıyla hesaplanacak faiz tutarının dikkate alınması ve buna göre tahsilat yapılması gerekmektedir.
IV - DİĞER HUSUSLAR
1- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, bu kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce
uygulanmış hacizlerin, yapılan ödemelere paralel olarak ka ldırılacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, anılan madde kapsamında tecil ve taksitlendirilen borçlarına karşılık ödemede bulunan KOBİ’lerin
mal varlığına daha önce tatbik edilmiş bulunan hacizler, bu malların bölünebilir nitelikte olması ve haczin devam e deceği
malların kamu alacağını karşılayacak değerde olması halinde, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacaktır.
Diğer taraftan, anılan madde çerçevesinde borçlarını ödemek üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerin bu borçları
taksitlendirilerek ödeme planına ba ğlanmış olacağından, haklarında bu borçlar nedeniyle uygulanmış hacizler ve bu
hacizlere dayanılarak yapılan satış işlemlerinin durdurulması gerekmektedir. Daha önce tatbik edilen hacizlerin
kaldırılmasını isteyen KOBİ’lerin talepleri ise borcu karşılayaca k tutarda teminat gösterilmesi suretiyle yerine
getirilebilecektir. Aynı uygulamanın istihkak ve alacak hacizleri için de yapılacağı tabiidir.
Öte yandan, borçları anılan Kanun gereğince taksitlendirilen borçluların, taksit ödemeleri konusunda bu tebliğde
öngörülen koşullara uymamaları halinde tecil ihlal edilmiş olacağından cebri takibat işlemlerine devam edileceği tabiidir.
2- 5569 sayılı Kanun uyarınca motorlu taşıtlara ilişkin vergi ve diğer amme alacaklarının da tecili uygun
görülmüş olmakla birlikte, bu türden borçları tecil edilmiş KOBİ’lerin, maliki oldukları taşıta ilişkin fenni muayene
yaptırabilmeleri, denize ve uçuşa elverişlilik belgesi alabilmeleri veya satış ya da devir yapabilmeleri için tecil edilen
borçlarını defaten ödemeleri gerekmekted ir.
3- 5569 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunan ve borçları bu Kanuna göre taksitlendirilen borçlular tarafından,
vergi borcu olmadığına dair yazı istenilmesi halinde, vergi dairelerince bu borçlar muaccel borç olarak
değerlendirilmeyerek gerekli yazı ve rilecektir.
4- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında yapılan taksitlendirmelerde,
taksitlendirme süresi içerisinde 2 (iki) den fazla taksidin hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde tecil ihlal edilmiş
sayılacaktır. Bu durumda, amme borçlusunun taksitlendirme süresi içinde 3 üncü bir taksidi ödememesi veya eksik
ödemesi halinde tecil ihlal edilmiş sayılacağından, borçlu hakkında 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre cebri takibat
işlemlerine başlanılacaktır.
Taksitlendirme süresi içerisinde ödenmeyen ve tecilin ihlaline neden olmayan taksitlerin (en fazla 2) ödendiği
tarih itibarıyla hesap edilecek kanuni faiz ile birlikte tam ödenmesi halinde, daha önce ödenmemiş olan bu taksitler,
taksitlendirme süresinin geri kalanında te cilin ihlaline ilişkin değerlendirmede dikkate alınmayacaktır.
Ancak, tecilin geçerli sayılması için taksitlendirme süresinin sonunda ödenmemiş taksit tutarının bulunmaması
şarttır.
Diğer taraftan, tecilin ihlal edilmiş olması durumunda, ödenen kanuni fa izler, tecil edilen borçların; gecikme
zammı uygulanan alacaklardan olması halinde gecikme zammına, gecikme zammı uygulanmayan alacaklardan olması
halinde ise borcun aslına mahsup edilecektir.
Tebliğ olunur.
———————————
1 28/7/1953 tarihli ve 8469 sayıl ı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
2 10/1/1961 tarihli ve 10703 - 10705 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
Eki İçin
Tıklayınız