Terk Sebebine Dayalı Boşanma
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 2-10-2005 | Kategori: İçtihat | Not
Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ
SAYI:ESAS: 2003/9149 KARAR: 2003/10891
Olayda, tarafların kendilerinin seçtikleri bağımsız bir konut bulunmamaktadır. Davacı kadın, kayınvalidesi ve kayınbabasıyla birlikte oturdukları evi terk etmiştir. Bu durumda; bağımsız, ortak konut seçiminden kaçınarak, eşini, rızası hilafına kendi anne ve babasıyla oturmaya mecbur bırakan koca, eşini terk etmiş sayılır. Terk edilen kadındır. Bu halde terk sebebiyle boşanma davası açma hakkının kadına ait olduğu açık ve tartışmasızdır.
Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ
SAYI:ESAS: 2003/9149 KARAR: 2003/10891
Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacının temyizine gelince;
Türk Medeni Kanununun 164. maddesine göre, terk sebebiyle boşanma davası açma hakkı terk edilen eşe aittir. " ... terk edilen eş boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır... " ( TMK: md. 164/1)
Olayda, tarafların kendilerinin seçtikleri bağımsız bir konut bulunmamaktadır. Davacı kadın, kayınvalidesi ve kayınbabasıyla birlikte oturdukları evi terk etmiştir. Bu durumda; bağımsız, ortak konut seçiminden kaçınarak, eşini, rızası hilafına kendi anne ve babasıyla oturmaya mecbur bırakan koca, eşini terk etmiş sayılır. Terk edilen kadındır. Bu halde terk sebebiyle boşanma davası açma hakkının kadına ait olduğu açık ve tartışmasızdır.
Toplanan delillerden; tarafların 6.9.2001 tarihinden beri ayrı yaşadıkları, davacı kadının, 8.1.2002 tarihinde mahkemeye başvurarak eşinin ihtar edilmesini istediği ihtar kararının davalıya 21.1.2002 tarihinde tebliğ edildiği davanın ise 26.03.2002 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Terk olgusunun gerçekleştiği tarihten itibaren 4 ay geçtikten sonra ihtar isteğinde bulunulduğu ve ihtar kararının tebliğinden itibaren 2 ay geçtikten sonra dava açıldığına göre mahkemenin "...ihtardan önceki ayrılık süresinin 6 ay olması gerektiğinden ve kanuni süre geçmeden ihtar çekildiğinden... " bahisle davayı reddetmesi doğru değil ise de; Davalıya gönderilen ihtar "... davalının ortak konuta dönmesi gerektiğine... " ilişkin olmayıp, davalıya "... sosyal ve ekonomik durumuna uygun bağımsız ev temin etmesi ve bu eve davacıyı çağırmasına " ilişkindir. Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesiyle artık, ortak konutu seçmek münhasıran kocanın yükümlülüğünde olan bir husus değildir.(TMK.186/1) Eşler oturacakları konutu, birlikte seçerler. Eşlerin birlikte seçtikleri bir konut bulunmadığına göre, ihtar geçersizdir.Davanın reddi, açıklanan gerekçe ile sonucu itibarıyla doğrudur.
SONUÇ: 1-Davalının temyiz itirazlarının yukarıda (1) bentte gösterilen sebeple REDDİNE,
2-Davacının temyizi yönünden, yukarıdaki gerekçe ile sonucu itibarıyla doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, oybirliğiyle karar verildi. 16.07.2003
(YKD, 2004/I, s. 40) Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI:
ESAS KARAR
2004/13745 2004/14686
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ :K. Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi
TARİHİ :3.5.2004
NUMARASI :180 - 235
DAVACI :Erdal
DAVALI :Ayşe
DAVA TÜRÜ :Boşanma
TEMYİZ EDEN :Taraflar
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün * duruşmalı temyiz eden davalı tebligata rağmen gelmedi. Karşı taraf temyiz eden Erdal ile vekili geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde yer alan terk sebebine dayanmaktadır. Terk sebebine dayanan boşanma davasında, davalının "davayı kabul" beyanı sonuç doğurmaz. ( TMK. md. 184/1-3) Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanılarak açılmış bir davada Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesindeki şartların varlığı halinde kabulün hukuki değeri vardır. Dava, bu sebebe dayanmamaktadır. Bu bakımdan tarafların gösterecekleri deliller usulünce toplanıp, dayanılan hukuki sebep çerçevesinde değerlendirilerek hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken boşanma davasının davalı tarafından kabul edildiğinden bu halde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılması gerektiğinden söz edilerek yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre de; Davalının bizzat dinlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda l. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer ve davacının temyizinin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.12.2004 çrş.
Başkan Üye Üye Üye Üye