Bilirkişi Raporunda Olmasi Gereken Nitelikler •Yargitay Denetimine Elverişli Rapor• Dayanaklari Gösterilmeyen Raporun Geçersizli⁄İ • Ba⁄Imsiz Bölüm Malikinin Aidat Borcu • Faize Faiz İşletilememesi
YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ
E: 2005/14887 K: 2006/1828 T: 07.03.2006
Bilirkişi Raporunda Olmasi Gereken Nitelikler •Yargitay Denetimine Elverişli Rapor• Dayanaklari Gösterilmeyen Raporun Geçersizli⁄İ • Ba⁄Imsiz Bölüm Malikinin Aidat Borcu • Faize Faiz İşletilememesi
Özet: Somut olayda her ne kadar bilirkişiden rapor alınmışsa da, bu raporda; varılan sonucun hukuki dayanakları, dökümleri ve ayrıntıları gösterilmemiş, rapor Yargıtay denetimine elverişli bulunmamış olmakla; yeniden oluşturulacak (an az birisi yeminli mali müşavirden oluşan) kuruldan rapor alınması gerekir.
Bağımsız bölümlerin uhdelerinde bulunup bulunmadığı araştırılmadan sahipleri için aidat alacağı tahakkuken de doğru görülmemiştir.
Takip talebinde asıl alacak işlemiş faiz toplamına faiz uygulanması istenildiği gözetilmeden faize faiz oluşacak şekilde itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi de yasaya uygun bulunmamıştır.
Dava dilekçesinde itirazın iptali icra inkâr tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili: tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü.
HUMK'un 438. maddesine göre tebligat gideri yatırılmadığından duruşma isteminin reddi gerekmiştir.
Davada, müteahhit ve kat maliki olan davalının 2001–2004 yılları arasında ortak gider payını ödemediği, yapılan icra takibine itiraz ettiği ileri sürülere itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesi istenilmiş; mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, somut olayda her ne kadar bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor temin edilmiş ise de raporda varılan sonucun hukuki dayanakları, dökümleri ve ayrıntıları gösterilmemiş, böylece Yargıtay denetimine elverişli olmayacak şeklide soyut kavramlara dayalı rapor düzenlenmiştir. Bu haliyle rapor her türlü kuşkudan uzak mahkemeye, tam kanaat verici nitelikle olamayacağından hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. (Bilirkişilerin somut hukuki ve bilimsel verileri ortaya koyarak denetime elverişli rapor hazırlamaları gerekir.) Bu husus değerlendirilerek mahkemece yeniden oluşturacak (en az birisi yeminli mali müşavirden oluşan) bilirkişiler kurulundan rapor alınarak deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye ve yetersiz rapora dayalı hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, yönetim planındaki hükümlerin iptal edilinceye kadar kat maliklerini ve yönetimi bağlayıcı olduğu, uyuşmazlığa konu siteye ait yönetim planında 16. maddede yer alan yapımcı müteahhitler uhdesinde satılmamış boş bağımsız bölümlerin genel giderlere 1/2 oranında katılacağı hükmü dikkate alınmadan mevcut rapor doğrultusunda karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan davaya konu bağımsız bölümlerin (aidat alacağı tahakkuk eden dönemler itibariyle) davalılar uhdesinde bulunup bulunmadığı tespit edilmeden ortak giderden sorumlu tutulmaları nedeniyle eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
Kabule göre de, takip talebinde asıl alacak işlemiş faiz toplamına faiz uygulanması istenildiği gözetilmeden faize faiz oluşacak şekilde itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.