Kategoriler: İnternet Medyası

Nerede kalmıştık?

Covid-19 hastalığım nedeniyle bir süredir siz kıymetli okuyucularımdan uzakta kaldım. Bu süre zarfında günlük hayatın dikiz aynasından olup bitenleri izlemekten geri durmadım. Yazdan sonbahara doğru evrilirken korona vakaları hızlı bir artış gösterdi. Covid-19 ne yazık ki yine ülke gündeminin üst sıralarına yerleşti. Salgından korunma yolları belli: Temizlik, maske ve mesafe. Temizlik yerine “temizlikte titizlik” demek daha doğru olur. Birçok kişi temizliğe olması gerektiği şekliyle riayet etmediği halde kendini bu konuda yeterli hissedebiliyor. Bulaşma ve bulaştırma noktasındaki azami dikkate dayalı bir temizliktir buradaki kasıt. Maske de tek başına yeterli bir ifade değil, “Muhafazalı Maske” denmesi daha uygundur. Mesafeye gelince, bizim insanımız samimiyet ve akrabalık bağlarıyla değişmez sınırları olan bir ilişki biçimine sahiptir.
Adına ister ünsiyet ister samimiyet ya da mukarenet deyin iki insan arasındaki mesafenin virüs tehlikesi oluşturmayacak boyutlara gelebilmesi için daha anlaşılır bir ölçüt bulmak gerekiyor. Meselenin ciddiyetine binaen buna “Medikal Mesafe” demek duyarlığı artırıp güçlendirecektir. Delik bir kovada su taşımaya çalışır gibi eğreti maskelerle dolaşanlar hastalıktan korunma konusunda daha yanıltıcı olabilmektedirler. Kalabalık alanlar ve toplu taşıma araçlarında insanlar arası mesafenin tehlikesizlik standardı tespit edilip numune olarak gözler önüne serilmelidir. Halk sağlığı açısından temizlik hassasiyetinin en iyi temassızlıkla yerleştirilebileceğini akıldan çıkarmamak gerekir.
OKULLAR ÇİÇEKLERİNİ AÇIYOR21 Eylül’de okullar açılacak. Bu konuda MEB olarak yoğun tedbirler alındığını biliyoruz. Şayet hijyen şartları iyi oluşturulur, sınıf oturma biçimi mesafeye uygun biçimde ayarlanıp yerli yerinde maske kullanımına riayet edilirse önemli bir sağlık problemi yaşanacağını sanmıyorum. Tabi bu bakanlığın öngördüğü şekilde seyreltilmiş bir eğitimle mümkün olabilir. Ayrıca öğrencilerin okula gidip gelirken kullandıkları servis ve toplu taşıma önlemlerinin de hesaba katılması lazım. Yüz yüze eğitim velinin isteğine bağlı olup öğrencinin derse katılmama hakkı da olduğuna göre belki sınırlı sayıda olan öğrenciler evlerinden servisle de alınabilir. Yüz yüze eğitim dersin özelliğine uygun olarak havanın müsait olduğu zamanlarda açık alanda veya bahçede de verilebilir. Sınıfta yapılacak derslerde her türlü bulaş riskine karşı öğretmen ve öğrencilerin çok fazla konuşmaları yerine akıllı tahta marifetiyle sunumlarla dersin anlatı kısmı telafi edilebilir. Teneffüsler mutlaka kontrollü olmalı, mümkün mertebe az ders ve az teneffüsle öğrenci ve öğretmenin okulda geçirecekler zaman sınırlı hale indirgenmelidir. Yüz yüze eğitim ile EBA uzantılı uzaktan eğitim birbirini destekleyici olmalı öğrencilerin dijital ortamdan ve EBA TV ‘den dersleri takip etmelerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Öğretmenler bilgi pekiştirme amaçlı olarak öğrencilere sistemli ev ödevleri vermeli, takip ve kontrolünü yüz yüze eğitimde yapmalıdır. Şu hiç unutulmamalıdır ki uzak mesafeden de yakından -kalbe sirayet edecek şekilde- eğitim olabileceği gibi yüz yüze yakın mesafeden yapılan her eğitim de öğrencinin gönlüne ulaşmadığı nispette yakından eğitim değildir.
TANISA ÖYLE KONUŞMAZDIBir televizyon programında Erol Mütercimler’in imam hatip lisesi mezunları için sarf ettiği hakaretamiz ağır ithamlar haklı olarak tepki topladı. Erol Mütercimler’in televizyon ekranında milyonların karşısında söylediği galiz sözler sorumsuzca söylenen sözler olmanın da ötesinde özelliğe sahip. Siz evinizin penceresinden ya da balkonundan sadece sokağınızdaki sözgelimi mavi gömlek giyenlere hakaret etmiş olsanız başınıza kim bilir neler gelir. Sokakta hiç de azımsanmayacak sayıda mavi gömlek giyen insan vardır. Şayet siz yukarıdan aşağıdakilere bu şekilde bağırdığınızda tepki çekeceğinizi bilmiyorsanız ya toplumu tanımıyorsunuz ya da başka bir dünyada yaşıyorsunuz demektir. Erol Mütercimler imam hatip camiasından özür dilemiştir. Bundan sonrası -meselenin hukuki boyutu bir yana- hatadan dönmeyi fazilet bilerek aynı hataya bir daha düşmemesini temenni etmektir. Burada bir kesim sözde aydınlarla muhafazakâr kesim arasında ne denli büyük bir iletişimsizlik olduğunu da bir kenara yazmak lazımdır. Belki de bu meselenin en trajik tarafı budur: Tanımadığını önyargılarıyla tanımlamaya kalkmak! Diğer bir tabirle bilmediğinin düşmanı olmak. İnanıyorum ki Erol Mütercimler gibiler imam hatip liselerini ve orada okuyan ya da mezun olan kişileri tanımış olsaydı böyle bir cümle kurmak için elli kez düşünürlerdi. İmam hatip liseleri yönetici ve öğretmenleri bu kurumlarla ilgili peşin fikirlerle malul yazar, çizer, sanatçı kim varsa okullarına davet etmeliler, nasıl bir iklimde olduklarını bu insanlara da göstermelidirler. Tanışmak tanımak, tanınmak ve tanıma kavuşmak noktasında karşılıklı bir konsensüstür.
TEŞEKKÜRSinop Atatürk Devlet Hastanesi’nde Covid-19 tedavi sürecimde yoğun gayret gösteren, seferber olan doktor, hemşire ve tüm sağlıkçılara çok teşekkür ederim.
Boyabat’tan kalkarak Sinop’ta yattığım hastane odasının karşısında “Hüseyin Akın Candır” afişiyle moral veren Boyabatlı genç dostlarıma ve Boyabat Gençlik Merkezi Müdürü Hüseyin Köroğlu Bey’e jestleri için ne kadar teşekkür etsem azdır.
Gerek hastaneyi ziyaret ederek gerekse telefon ve mesajlarla geçmiş olsun dileğinde bulunup destek veren isimleri yüreğimde mahfuz her meslek ve her cenahtan arkadaş, dost ve kardeşlerime, saygıdeğer büyüklerime şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsınız.

Orijinal haber kaynağı için; Son Dakika Haber – Milli Gazete – Milli Gazete

Benzer haberler:

    yok

Terimler: kalmıştıkNerede