Uluslararası Kriz Grubu’nun Türkiye-Kıbrıs Proje direktörü Hugh Pope, “bölünmüş, belirsiz, asker dolu ve yeni ekonomik kuvvetliklere gebe adada ne Kıbrıslı Türklerin, ne de Rumlar’ın potansiyellerini gerçekleştirebileceğini” söyledi. Kriz Grubu, Türk ve Rum liderlerin Birleşmiş Milletler gözetiminde yürüttükleri doğrudan görüşmelerin çıkmaza doğru ilerlediğini de savundu.
Kriz Grubu, Kıbrıs’ta ‘Çözüme Doğru Altı Adım’ başlıklı brifingde, karmaşık bir müzakere paketinden çok tarafları tek yanlı olarak güven arttırıcı adımlar atmaya çağırıyor. Önerilerin Birleşmiş Milletler’in başlattığı süreci etkilemeyeceğini savunan Uluslararası Kriz Grubu ayrıca Avrupa Birliği’nin taraflar arasında dürüst arabulucu rolünü sürdürmesi gerektiğini ve üye ülkelerin de taraflı açıklamalardan kaçınması gerektiğini belirtiyor.
Uluslararası Kriz Grubu’nun sözünü ettiği tek yanlı güven arttırıcı önlemler arasında, Kıbrıslı Rumların Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini engellemekten vazgeçmesi, Kıbrıslı Türklerin AB gözetiminde Gazimağusa limanından ticaret yapmasına izin verilmesi ve Ercan Havaalanı’nın charter uçuşlarına açılması bulunuyor. Bunun yanı sıra Maraş’taki gayrimenkullerin Birleşmiş Milletler idaresi altında Kıbrıslı Rum sahiplerine iadesi de isteniyor.
Orijinal haber kaynağı için; VOA News: Haberler