Kategoriler: Gazeteler

5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU KAPSAMINDA SUÇ DELİLLERİNİ YOK ETME, GİZLEME VEYA DEĞİŞTİRME SUÇU

Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu adliyeye karşı suçlardan biridir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 281. maddesinde düzenlenmiştir. “Gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla, bir suçun delillerini yok eden, silen, gizleyen, değiştiren veya bozan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kendi işlediği veya işlenişine iştirak ettiği suçla ilgili olarak kişiye bu fıkra hükmüne göre ceza verilmez. Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. İlişkin olduğu suç nedeniyle hüküm verilmeden önce gizlenen delilleri mahkemeye teslim eden kişi hakkında bu maddede tanımlanan suç nedeniyle verilecek cezanın beşte dördü indirilir.”[1]

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/812 Esas, 2016/2960 Karar ve 04/05/2016 Tarihli kararı

“Sanığın, oğlu tarafından işlenen kasten öldürme suçunu takiben olay mahallindeki mermileri, mermi çekirdeklerini ve boş kovanları cebine koymaya çalışırken yakalanması karşısında, icrai hareketleri tamamlayamayan sanığın eyleminin TCK’nın 281/1 maddesinde tanımlanan “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmeye teşebbüs” suçunu oluşturduğu ve bu suçla ilgili herhangi bir şahsi cezasızlık sebebi ön görülmediği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, kanuna aykırıdır. “[2]

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/4495 Esas, 2016/4130 Karar ve 20/06/2016 Tarihli kararı

“30.04.2011 tarihli yakalama, teşhis ve teslim tutanağına göre, kardeşi … tarafından suçta kullanılan silahı alarak olay yerinden ayrılmak isterken polis memurlarını görünce silahı park halindeki otobüsün altına attığı, kolluk görevlileri tarafından da silahın sanık tarafından otobüsün altına atıldığının görülmesi ve silahın muhafaza altına alınması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden, sanık hakkında tamamlanmış suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan hüküm kurulması kanuna aykırıdır.”[3]

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/511 Esas, 2019/121 Karar ve 21/02/2019 Tarihli kararı

“02.11.2010 tarihinde kolluk görevlilerince yakalanan ve hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen …’in, yapılan üst aramasında ele geçirilen daralı ağırlığı 3 gram gelen ve esrar olduğu değerlendirilen maddeyi inceleme dışı sanık …..’dan aldığını söyleyip teşhis etmesine rağmen aynı teşhiste bulunan sanıklar….. ve…..’ı tanımadığını beyan etmesi, inceleme dışı sanık ….. ile sanık …’ın ikametlerinde yapılan aramada yanmakta olan sobada ve banyo gideri etrafında ele geçirilen bitki kırıntılarının esrar olduğunun ancak azlığı nedeni ile orantısal çalışma yapılamayacağının kriminal raporunda belirtilmesi, sanık …’ın kayınpederi olan diğer sanık …’ın, ziyaret amacıyla evde bulunduğu sırada içtiği esrarı görevliler gelince sobaya attığını söylemesi, olay tutanağı ve bu tutanağı doğrulayan tutanak tanıklarının beyanlarına göre evde yapılmakta olan arama işlemlerinin devam ettiği sırada inceleme dışı sanık …..’un diğer sanık …’a “İyi attın mı, hepsi gitti mi” diye sorduğunda, sanık …’ın evet anlamına gelecek şekilde başını sallaması, uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu kabul etmediğini ve ele geçirilen uyuşturucu madde ile bir ilgisi bulunmadığını söyleyen sanık …’ın savunmalarının aksine, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilen ve eşi olan inceleme dışı sanık …..’un “uyuşturucu madde satma” ve “ticaret amacıyla uyuşturucu madde bulundurma” eylemlerine iştirak ettiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli bir delilin bulunmaması karşısında; kolluk görevlilerinin, inceleme dışı sanık …..’un evinde arama yapmak amacıyla mahkemeden karar almaları sonrasında, sanık … ve inceleme dışı sanık …..’un birlikte ikamet ettikleri eve gelmeleri üzerine, sanık …’ın görevlilerin arama yapmalarını engellemek için diğer sanık … ile beraber ikametin kapısını kapattığı, ardından inceleme dışı sanık …..’un ticaret amacıyla evde bulundurduğu, suçun delili olan, yapılan arama işlemi sonucunda kırıntılar hâlinde ve yanmış şekilde bir kısmı ele geçirilen esrarların, evde bulunması muhtemel olup ele geçirilemeyen suçun delili olabilecek diğer kısmını, adı geçenin de talimatıyla ve suçunun ortaya çıkmaması için yok etmek amacıyla banyo giderine döktüğü, bu hâliyle inceleme dışı sanık …..’un eylemlerine iştirak ettiğine ya da ele geçirilen suç konusu esrarlarla ilgisi bulunduğuna ilişkin yeterli ve kesin delil bulunmayan sanık …’ın sabit olan eyleminin, TCK’nın 281. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.”[4]

Av. Işıl SAĞER

KAYNAKÇA

https://karararama.yargitay.gov.tr/YargitayBilgiBankasiIstemciWeb/

https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5237.pdf

—————–

[1] 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu m.281

[2] Yargıtay 16.Ceza Dairesi 2016/812 E., 2016/2960 K.

[3] Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/4495 E., 2016/4130 K.

[4] Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/511 E.,2019/121 K.

Orijinal haber kaynağı için; Hukuki Haber

Benzer haberler:

    yok