Harun Gür
18-10-2008, 17:35:13
Şişirilen Mortgage kredileri beklendiği gibi patladı ve bir -izm'in sorgulanmasına vesile oldu...
Ee adı üstünde "mort" / "gage".. Rahmetli bir Cumhurbaşkanımızın pek sevdiği "fifty-fifty" hesabıyla yarısı bizden yarısı ecnebilerden çevirirsek, ne olur sonuç:
Ölüm / Kalibre (Mermi çapı)
Elbette böyle çeviri olmaz ama şaşırtıcı bir şekilde, sorgulanan izm'in sonuçlarına da cuk diye oturuyor. Demek ki; kıt kaynaklar hakça bölüşülemeyince, insan ihtirasına bir şekilde gem vurulamayınca, işe her seferinde mermi karışıyor.
Mermiyi ilk sıkan kim diye bakınca, nedense her seferinde aynı müttefik ve stratejik ortağımızı görmek bende mide bulantısından ülsere geçişi hızlandırsa da, bazı midesizlerin ısrarla bunu görmeyi reddetmesi, yaşananların göz hastalıklarına da "tamamen duygusal" nedenlerle davetiye çıkarması ile ilgili olabilir mi diye düşünmeden edemiyorum.
Ekonomik mermiyi bize sıkana bizim taraftan karşılık vermesi beklenenler 1950'lerde şehit düştüler.
Konvansiyonel mermiyi bize sıkanlara , bizim yandan karşılık vermesi beklenenlere ise bugünlerde reva görülenlere bakınca, "Taraf" ımı kıbleye çevirip eğilsem, mermi bana dokunmaz herhalde yanılsamasına düşmemek için şu aralar bayağı bir efor harcıyorum.
Sözün özüne gelirsek; ne İstanbul, ne Ankara...
İzm ayar' ı ("ayar" telaffuzu ecnebi dilinde "ir" ye tekabül eder) tutturulamazsa, ülkenin topyekün "mort" olması yakındır.
Ee adı üstünde "mort" / "gage".. Rahmetli bir Cumhurbaşkanımızın pek sevdiği "fifty-fifty" hesabıyla yarısı bizden yarısı ecnebilerden çevirirsek, ne olur sonuç:
Ölüm / Kalibre (Mermi çapı)
Elbette böyle çeviri olmaz ama şaşırtıcı bir şekilde, sorgulanan izm'in sonuçlarına da cuk diye oturuyor. Demek ki; kıt kaynaklar hakça bölüşülemeyince, insan ihtirasına bir şekilde gem vurulamayınca, işe her seferinde mermi karışıyor.
Mermiyi ilk sıkan kim diye bakınca, nedense her seferinde aynı müttefik ve stratejik ortağımızı görmek bende mide bulantısından ülsere geçişi hızlandırsa da, bazı midesizlerin ısrarla bunu görmeyi reddetmesi, yaşananların göz hastalıklarına da "tamamen duygusal" nedenlerle davetiye çıkarması ile ilgili olabilir mi diye düşünmeden edemiyorum.
Ekonomik mermiyi bize sıkana bizim taraftan karşılık vermesi beklenenler 1950'lerde şehit düştüler.
Konvansiyonel mermiyi bize sıkanlara , bizim yandan karşılık vermesi beklenenlere ise bugünlerde reva görülenlere bakınca, "Taraf" ımı kıbleye çevirip eğilsem, mermi bana dokunmaz herhalde yanılsamasına düşmemek için şu aralar bayağı bir efor harcıyorum.
Sözün özüne gelirsek; ne İstanbul, ne Ankara...
İzm ayar' ı ("ayar" telaffuzu ecnebi dilinde "ir" ye tekabül eder) tutturulamazsa, ülkenin topyekün "mort" olması yakındır.