Nejdet Evren
13-05-2008, 12:57:17
Empati, bilinen genel tanımı ile davranış bilimlerinde kişinin düşünce düzleminde bir davranışı değerlendirmeye tabi tuttuğunda kendisini o kişi ile özdeşleştirerek, kendisini o kişinin yerine koyarak, içselleştirme yapmak suretiyle ve belki de o-na ilişkin düşünceler ile bir değerlendirme yapması girişimidir.
Ne demiş atalarımız? '' yiğidi öldür, hakkını yeme!'' bu ata sözünde doğru olmayan iki yön ve bir empati var sanki... ?öldürmek? asla olmamalı. Bu eylem canlı türünün doğal seçmeciliğinde /seleksiyonunda gözlemlense de insan türüne yakışmamaktadır. Bu nedenle bu ata sözünü şöyle değiştirmek gerekir: '' canlıyı yaşatmalısın, eğer bunu başaramıyorsan, kenara çekil!''
Her sonuç bir yeni başlangıcı içinde taşırken her olgunun, düşünce ve davranışın bir değil birden fazla nedeni vardır. Neden ve sonuç sürekli eklenerek kesintisiz ve sarmal bir süreçte çoğalırlar.Ve düz bir çizgide ilerlemeleri söz konusu değildir. Fizik bilimlerindeki bazı kesinlikler, zorunlu sonuçlar sosyal olgularda her zaman ve çoğu kez doğrudan uygulanamazlar. Gerçi kuantum fiziği ile fizik dünyada da olasılığın geçerli olduğu ortaya konulmuş bulunmaktadır.
Su kaç derecede kaynar ? sorusuna hemen 100 derece yanıtı gelecektir. Oysa ki bu derece deniz seviyesi için belirlenen bir sabitedir. Rakım arttıkça su daha az derecelerde kaynar ve buhara dönüşür. Ancak her durumda H2O nun kaynama ve buhara dönüşmesi ile hidrojen ve oksijen elementlerine dönüşmeleri kaçınılmazdır.
Empati yapılırken kaçınılmazlık/determinist bir yaklaşım sergilendiğinde her davranışın benimsenmesi gündeme gelir ki o zaman haklı-haksız, yanlış-doğru, güzel-çirkin, iyi-kötü hiçbir zamana ayrıştırılmaz olur. Bu durumda yanlış olana sür-git olanak tanınmış olur ki empati olmaktan çıkar. Empati yapılırken yanlış olana sür-git izin verilmemesi için kişinin içinde bulunduğu etkiler karşı gösterdiği ve gösterebileceği tüm tepkiler sosyal ve psişik olarak değerlendirme kapsamına alınmalıdır. Yanlışa sür-ğit izin vermek aslında o kişiye yapılan bir haksızlık ile sınırlı değildir bu aynı zamanda kendine ve diğerine karşı yapılmış bir haksızlık olacaktır.
Ne kimseden kahramanlık beklenebilir ne de kahramanlığın bir ölçüsü vardır. ? hiç kahramana gereksinim duyulmaması daha iyi olmaz mıydı? ?
Bir kaya tırmanışında aynı ipe tutunan iki dağcının ipin kopmaya/aşınmaya başlaması ile gelişen yaşamsal risk üzerine, her ikisinin aynı ipe tutunmalarının olanaksızlaşması ve yalnızca birini taşımaya elverişli/elverişsiz duruma gelmesi halinde ?dikkat edilirse burada ?elverişsiz? tanımı ile gizli bir empati yapılmaktadır- birinin ipin bir ucunu kesmek suretiyle kendisini kurtarmasını sağlayan eylemi yadırganmayan bir koruyucu ve kaçınılmaz davranış olarak değerlendirilmektedir.Burada yapılan açık empati kurtulan kişi ile ilgilidir. - Bu ara örneğin dağcılıktan seçilmiş olması yanlış anlaşılmamalıdır. Örnek çok özeldir ve gizli empatiye önemli bir örnek sunmaktadır. Aynı şey ötenazi, ölüm anının belirlenerek organ nakli vb çoğaltılabilir.- İpin iki dağcıyı da kurtarmaya yetip yetmediği -somut olayda- hem objektif hem de subjektif olarak farklılaşacaktır. Bir de empati kurtulmayan kişi yönünden yapılacak olsa durumun daha karmaşık bir hal aldığı görülecektir. Örnek üzerinde değerlendirmeleri sürdürdüğümüzde ipin yetersizliğinin ancak her ikisinin de hem kendilerini hem de diğerini yaşatma yönündeki tüm çabalarının sonuç vermemesi ile kesinlik kazandığını söylemek mümkün olacaktır. Değilse bu durum hiçbir zaman kesinlik kazanamaz. Bu durum ile ilgili önceden bir takım objektif ölçüler konulmuş olması ve bunun çoğaltılarak her somut olayda değerlendirilmesi ile o andaki kişinin bu sonucu kaçınılmaz görmesi arasında çok büyük bir fark vardır. Kişi o an içinde bulunduğu çok sayıdaki etki altında yanılarak değerlendirme hatası yapmış ve yanlış karar vermiş olabilir.
Olay o an ve o kişinin etkilenme şekli ve nedenlerine göre bir değişkenlik gösterecektir. Etkilenme ve tepki o an ve o kişi ile ilgili olduğundan ne aynı an ve ne de aynı etkilenme sürecinin yenilenmesi söz konusu olmadığından bana göre sana göre ona göre diye bir tanım anlamını yitirecektir. Empati salt kurtulan ile değil diğeri ile de yapılmalıdır. Sonuçta bilinmezlerin sonsuzluğu karat ve yargıya varmaya elbette engel olmayacak genel ve objektif değerlendirmeler ışığında bir sonuca varılacaktır. Buradan çok önemli bir sonuç çıkmaktadır ki o da; empatinin bir değerlendirme ve yargıya varma süreci olmadığı, salt insanı anlamaya yönelik bir insancıl çaba olduğudur. Ve bunu iki yönlü yapmak da oldukça zordur.
Küçüksu,
12 Ekim 2007
Ne demiş atalarımız? '' yiğidi öldür, hakkını yeme!'' bu ata sözünde doğru olmayan iki yön ve bir empati var sanki... ?öldürmek? asla olmamalı. Bu eylem canlı türünün doğal seçmeciliğinde /seleksiyonunda gözlemlense de insan türüne yakışmamaktadır. Bu nedenle bu ata sözünü şöyle değiştirmek gerekir: '' canlıyı yaşatmalısın, eğer bunu başaramıyorsan, kenara çekil!''
Her sonuç bir yeni başlangıcı içinde taşırken her olgunun, düşünce ve davranışın bir değil birden fazla nedeni vardır. Neden ve sonuç sürekli eklenerek kesintisiz ve sarmal bir süreçte çoğalırlar.Ve düz bir çizgide ilerlemeleri söz konusu değildir. Fizik bilimlerindeki bazı kesinlikler, zorunlu sonuçlar sosyal olgularda her zaman ve çoğu kez doğrudan uygulanamazlar. Gerçi kuantum fiziği ile fizik dünyada da olasılığın geçerli olduğu ortaya konulmuş bulunmaktadır.
Su kaç derecede kaynar ? sorusuna hemen 100 derece yanıtı gelecektir. Oysa ki bu derece deniz seviyesi için belirlenen bir sabitedir. Rakım arttıkça su daha az derecelerde kaynar ve buhara dönüşür. Ancak her durumda H2O nun kaynama ve buhara dönüşmesi ile hidrojen ve oksijen elementlerine dönüşmeleri kaçınılmazdır.
Empati yapılırken kaçınılmazlık/determinist bir yaklaşım sergilendiğinde her davranışın benimsenmesi gündeme gelir ki o zaman haklı-haksız, yanlış-doğru, güzel-çirkin, iyi-kötü hiçbir zamana ayrıştırılmaz olur. Bu durumda yanlış olana sür-git olanak tanınmış olur ki empati olmaktan çıkar. Empati yapılırken yanlış olana sür-git izin verilmemesi için kişinin içinde bulunduğu etkiler karşı gösterdiği ve gösterebileceği tüm tepkiler sosyal ve psişik olarak değerlendirme kapsamına alınmalıdır. Yanlışa sür-ğit izin vermek aslında o kişiye yapılan bir haksızlık ile sınırlı değildir bu aynı zamanda kendine ve diğerine karşı yapılmış bir haksızlık olacaktır.
Ne kimseden kahramanlık beklenebilir ne de kahramanlığın bir ölçüsü vardır. ? hiç kahramana gereksinim duyulmaması daha iyi olmaz mıydı? ?
Bir kaya tırmanışında aynı ipe tutunan iki dağcının ipin kopmaya/aşınmaya başlaması ile gelişen yaşamsal risk üzerine, her ikisinin aynı ipe tutunmalarının olanaksızlaşması ve yalnızca birini taşımaya elverişli/elverişsiz duruma gelmesi halinde ?dikkat edilirse burada ?elverişsiz? tanımı ile gizli bir empati yapılmaktadır- birinin ipin bir ucunu kesmek suretiyle kendisini kurtarmasını sağlayan eylemi yadırganmayan bir koruyucu ve kaçınılmaz davranış olarak değerlendirilmektedir.Burada yapılan açık empati kurtulan kişi ile ilgilidir. - Bu ara örneğin dağcılıktan seçilmiş olması yanlış anlaşılmamalıdır. Örnek çok özeldir ve gizli empatiye önemli bir örnek sunmaktadır. Aynı şey ötenazi, ölüm anının belirlenerek organ nakli vb çoğaltılabilir.- İpin iki dağcıyı da kurtarmaya yetip yetmediği -somut olayda- hem objektif hem de subjektif olarak farklılaşacaktır. Bir de empati kurtulmayan kişi yönünden yapılacak olsa durumun daha karmaşık bir hal aldığı görülecektir. Örnek üzerinde değerlendirmeleri sürdürdüğümüzde ipin yetersizliğinin ancak her ikisinin de hem kendilerini hem de diğerini yaşatma yönündeki tüm çabalarının sonuç vermemesi ile kesinlik kazandığını söylemek mümkün olacaktır. Değilse bu durum hiçbir zaman kesinlik kazanamaz. Bu durum ile ilgili önceden bir takım objektif ölçüler konulmuş olması ve bunun çoğaltılarak her somut olayda değerlendirilmesi ile o andaki kişinin bu sonucu kaçınılmaz görmesi arasında çok büyük bir fark vardır. Kişi o an içinde bulunduğu çok sayıdaki etki altında yanılarak değerlendirme hatası yapmış ve yanlış karar vermiş olabilir.
Olay o an ve o kişinin etkilenme şekli ve nedenlerine göre bir değişkenlik gösterecektir. Etkilenme ve tepki o an ve o kişi ile ilgili olduğundan ne aynı an ve ne de aynı etkilenme sürecinin yenilenmesi söz konusu olmadığından bana göre sana göre ona göre diye bir tanım anlamını yitirecektir. Empati salt kurtulan ile değil diğeri ile de yapılmalıdır. Sonuçta bilinmezlerin sonsuzluğu karat ve yargıya varmaya elbette engel olmayacak genel ve objektif değerlendirmeler ışığında bir sonuca varılacaktır. Buradan çok önemli bir sonuç çıkmaktadır ki o da; empatinin bir değerlendirme ve yargıya varma süreci olmadığı, salt insanı anlamaya yönelik bir insancıl çaba olduğudur. Ve bunu iki yönlü yapmak da oldukça zordur.
Küçüksu,
12 Ekim 2007