Hukuki.NET


25/04/2024  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
CHP: Ülke toprakları ayağımızın altından kayıyor
Lawless1 Konu cok onemli oldugu, haber de oldukca uzun oldugu icin Turkiye nereye gidiyor basligindan ayri koydum. Haber soyle: CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, yabancıların son dönemde Türkiye'de çok büyük araziler satın aldığını bildirerek, “Ülke toprakları ayağımızın altından kaymaktadır” dedi. Koç, bir grup milletvekili ile birlikte Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan sonra 1984 yılına kadar ülke topraklarının yabancılara satışına izin verilmediğini anımsattı. Bugün “Lozan'la perçinlenen Anadolu topraklarının korunması konusunda duyarlılık gösterenlerin paranoya ile suçlandığı” bir dönemden geçildiğini kaydeden Koç, ülke işgallerinin geçmişte olduğu gibi bugün de sadece topla tüfekle yapılmadığına dikkat çekti. TURGUT ÖZAL Ülke topraklarının korunmasını sağlayan yasal düzenlemenin iki kez ”Küreselleşme döneminin ilk siyasi aktörü” olarak nitelendirdiği eski Başbakan Turgut Özal tarafından delinmek istendiğini ifade eden Koç, bu yasaların Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini anımsattı. Geçen yıl da “Karşılıklılık olmak ve yasal sınırlamalara uymak” kaydıyla yabancı uyruklu gerçek kişilerle ticari şirketlere Türkiye'de mülk edinme hakkı tanındığını belirten Koç, CHP'nin bunun iptali için de Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğunu anlattı. “Ülke toprakları bu getirilen uygulama ile ayaklarımızın altından kaymaktadır” diyen Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: EKONOMİK İŞGAL “(Bu tehlikeye kulak verin) demek bazıları tarafından paranoya olarak adlandırılabilir, dinozorluk olarak görülebilir. Dinozorluk, paranoya bu değildir. Geçmişten bugüne bu uygulamanın Türkiye'yi topsuz, tüfeksiz, silahsız bir ekonomik işgalin pençesine götüreceğini söylemek yurtseverliktir, bu ülkeyi sevmek, bu ülkeye sahip çıkmaktır. “KİMSE BİZİM KADAR CÖMERT DEĞİL” CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç da basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bir yılda vatan topraklarından 277 bin dekarlık kısmı elden çıktı” dedi. Kılıç, bu miktarın sadece gerçek kişilerin aldığı bölüm olduğunu da belirtti. SURİYE-YUNANİSTAN Kars Milletvekili Selami Yiğit de Suriye vatandaşlarının sınır bölgesinden, Yunan vatandaşlarının da Ege Bölgesi ve Trakya'dan büyük topraklar aldıklarını söyledi. “Hiçbir ülke bizim kadar cömert değil” diyen Yiğit, şunları kaydetti: “Karşılıklılık ilkesi bu yasada olmasına rağmen işlemiyor. Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya tarım ve orman arazilerinin yabancılara satışı 2010 yılını kadar yasaklamıştır. Polonya'da ise bu süre 12 yıldır. Litvanya ve Estonya'da AB'ye girmeden önce yabancılara arazi satışı yasaktır. Rusya Federasyonu sınır bölgelerinde arazi satışına asla izin vermiyor. İsrail'in topraklarının yüzde 80'i devlete aittir. Bunları kendi vatandaşları bile satın alamaz. AB'den müzakere tarihi bile almamış Türkiye'nin bu kadar aceleci davranmasını ülkenin bütünlüğünü tehlikeye sokacak bir uygulama olarak görüyoruz. Anayasa Mahkemesi'nin kararını sabırsızlıkla bekliyoruz.” ADALET BAKANLIĞI'NIN GİZLİ GENELGESİ CHP Grup Başkanvekili Koç, 2 Kasım 2001 tarihinde Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün, Cumhuriyet Başvsavcılıklarına gizli bir genelge göndererek, Yunan uyruklu kişilerin kıyı ve sınır bölgelerinde mülk edinmelerine izin verilmemesini istediğini bildirdi. Bu duyarlılığın gizli genelgeyle geçen hükümet döneminde gösterildiğini kaydeden Koç, “Adalet Bakanı zina ile uğraşacağına bir an önce bu konuda neler olduğunu açıklasın. Üç maymunu oynayarak siyaset yapamazsınız. Ülke topraklarında kabadayılık yapmak kolay, kabadayılığı ülkeyi koruyarak yapın” diye konuştu. EN FAZLA YUNANLILAR CHP Milletvekillerinin dağıttığı haritalara göre yüzde 31.7 ile en fazla Yunan vatandaşları Türkiye'den mülk edindi. Yunanlıları yüzde 28 ile Alman vatandaşları, yüzde 12.2 ile İngilizler, yüzde 11.6 ile Suriyeliler izliyor.
av.senol Sevgili Lawless, konu gerçekten çoç çok önemli. Özellikle AB'den tarih almak için....... diye başlayan bir sürü saçmalık. Beğensekte beğenmesekte 3 kıtada hükmeden bir imparotorluğun torunları olarak bugün 2 bin tane ortodoks rumla bile baş edemiyoruz. Herkes her yerden birşeyler söylüyor. Ve maalesef sessiz çoğunluk birşey olmaz diye susuyor. Toprak satmak, bedenini satmaya benzer, bir kere başladın mı bırakmak çok zordur... Yazdıklarının tamamına katılıyorum. Sadece böyle bir konunun başlığında parti ismi kullanmasan bence daha iyi olurdu.
Lawless1 Senol, Basligi ve metni aynen Hurriyet gazetesinden almistim arkadasim, ben birsey eklemedim. Baslik CHP'nin ne dedigini soyluyor. ""Ülke toprakları ayağımızın altından kayıyor" diyen onlar o yuzden CHP baslikta. Demek televizyonda lobiciniz oluruz diyorlar. Gercek biraz daha farkli. Genel olarak kendi cikarlarini gozetliyorlar, vakif mallari, ruhban okulu o yuzden gundemden dusmuyor. Olusturduklari lobiler de Turkiye karsiti maalesef. Istanbul'a inatla "Konstantinople" diyorlar. Turkiye'ye olan ilgileri, bizler icin degil, hala eski vatanlari ve kendi topraklari olarak kabul ettikleri ya da oyle ima ettikleri Marmara, Ege, Antalya, Trakya, Pontus (Karadeniz bolgesi), Kapadokya (Nevsehir) gibi yerler icin. Nostaljik olsa anlariz ama agresif bir tutum icinde olanlari var, kilise liderlerinin daha gecen hafta dile getirdigi gibi. Boylesine suratle, yangindan mal kacirir gibi mulk edinmenin bir amaci olmali. Her neyse baskalarinin amaclarini tahmin etmektense, Litvanya, ve Estonya gibi AB'ye tam uye olduktan sonra boyle bir yasa gecirilinir, problem de ortadan kalkar. O zaman bile deragasyon alan ulkeler var. Bak yukardaki yazi da Polonya'da bu 12 seneymis. Yani 2016'ya kadar AB'li bir Alman, Polonyanin bir karis topragina dokunamazken, AB uyesi olmayan, AB icin muzakere tarihi bile verilmemis, verilirse de cok ozel sartlara baglanacak, 20 yil kadar cok uzun bir sure sonra belki uye olacak bir Turkiye'de bugun istedigi en guzel topraklari satin alabiliyor. Olacak is mi? Turk halkinin zengin AB'li ile bas edecek ekonomik durumu bile yokken. Bir sorum var: Anayasa mahkemesine basvuru hakki sadece milletvekilleri ve Cumhurbaskanina mi aittir? CHP, Anayasa mahkemesine basvurmus.
Av.Fırat Bayındır AŞAĞIDAKİ YAZI YENİÇAĞ GAZETESİNDEN ALINTIDIR İsrail GAP’tan sonra Konya Ovası’nı istiyor n Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, İsrail’in GAP bölgesine olan ilgisini doğruladı. Sami Güçlü, Türk kamuoyunu İsraillilerin toprak alımlarına hazırlamak için önce Konya Ovası’nı önerdiklerini duyurdu. Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, İsraillilerin Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere GAP civarına özel ilgi gösterdiklerini söyledi. 23 Avrupa ülkesinden daha büyük olan Ceylanpınar’ı ele geçirmek için gerek Türk vatandaşları üzerinden toprak alımları, gerekse de en üst düzey İsrail’li devlet adamlarının Türkiye ziyaretlerinin altında yatan sebebi Tarım Bakanı Sami Güçlü açıkladı. Haftalık Tempo Dergisi’ne konuşan AKP’li Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, Türk kamuoyunu İsraille işbirliğine hazırlamak için öncelikle Konya Ovası’nı İsraillilere önerdikleri söyledi. Güçlü, dergiye şu açıklamaları yaptı: “İsrailli firmaların GAP bölgesine yönelik ilgileri var. Bu inkar edilemez. Toplumun da İsrail’in o topraklarda, çok uzun geçmişe dayalı hedefleri olduğu konusundaki bilgileri birbirini besliyor... Ceylanpınar’da işbirliği yapabiliriz İsrail ile. Belli alanlarda ortak araştırma yapmak ya da teknoloji konusunda olabilir, bu işbirliği. Prensip olarak İsrail’den faydalanacağımız bir kısım alanlar vardır. Onlarla bu arayışlarımızı sürdürüyoruz. Yalnız ben onlara yeni bir öneri getirdim. Dedim ki, ‘GAP bölgesinde düşünceleriniz var, ama bu Türk kamuyonda bir kısım kanaatlerin oluşmasına neden oluyor. Türkiye-İsrail ilişkilerine daha bir rahatlama sağlamak üzere başlangıç faaliyetlerimizi İç Anadolu’ya kaydıralım. Orada çok kurak bölgelerimiz var. İç Anadolu’da sulama teknolojisini Türk kamuoyuna sunalım. Bu Türk kamuoyunda güzel gelişmelere neden olacaktır. Bu sayede, kamuoyunda oluşan çekingen hava kırılabilir. İsarail geleceği için inanılmaz bir birliktelik içinde çalışıyor. İkili görüşmelerin ortaya çıkardığı gerçek, Türkiye’nin İsrail ile olan ilişkisine verdiği önemden kat be kat fazlası İsrail için geçerli. İsrail çok önem veriyor Türkiye ile olan ilişkisine.” YABANCI İLGİSİ BÜYÜK Bakanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana Türk çiftçisi ile yıldızı bir türlü barışmayan Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, yabancıların tarım alanında Türkiye’ye özel ilgi gösterdiklerini de itiraf etti. İki gün önce Türkiye’nin verimli tarım arazilerinin sınırlı olmasından yakınan ve yine çiftçiyi sorumluluklarını yerine getirmediği gerekçesiyle suçlayan Bakan Güçlü, yabancı ülkelerin Türkiye’de tarım alanında faaliyet göstermek için birbirleriyle yarıştığını söyledi. Güçlü, “Türkiye’ye ilgi büyük. Bu ilgi, tarıma bağlı dallarda kendini gösteriyor. Antalya bölgesinde pek çok yatırım var. Üstelik yabancı sermaye, Türkiye’ye yönelik yatırım isteklerini birçok kapsamlı projeyle birlikte gösteriyor. Örneğin bunlar arasında önemli bir talepde GAP’la ilgili. Büyük bir proje ve bölgede, tarım ürünleri işleme sanayi bölgesi kurulmasını amaçlıyor. GAP bölgesi ürünlerinin işlenerek, hem Türkiye’ye hem de orta Doğu ve Avrupa’ya satılması temeline dayanıyor. Yabancı sermaya gelmesinde de hiçbir sakınca yoktur” diye konuştu. İSRAİLLİLER İSTENMİYOR İsrail bir yandan Türk vatandaşları üzerinden toprak alımlarını sürdürürken diğer yandan da Çukurova ve GAP bölgesindeki ürünlerin yurtdışına pazarlanmasında Türk firmalarının işlerine karışmaya başladı. Tempo Dergisi, önemli bir bilgi vererek, organik tarım başladığında Türkiye’ye ilk önce İsraillilerin geldiğini ve Türk firmalarının İsraillileden zarar gördüğünü yazdı. Dergiye konuşan bazı Türk firma yetkilileri, “İsrailliler size danışmanlık yapalım diye geliyor. Malınızı İsrail aracılığı ile Avrupa’ya daha kolay satarsınız diyorlar. Malımızı alıp kendi etiketlerini yani İsrail etiketini koyarak satıyor. Birçok firma İsraillilerin bu tür uygulamaları ile karşı karşıya kaldı” dediler.Görünen o ki İsrail, kısa bir süre sonra Türkiye’den isteklerini artıracak. Tehlikeli bir oyun oynanıyor Saadet Partisi Şanlıurfa eski Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz Yeniçağ gazetesinin toprak alımlarıyla ilgili konuda gösterdiği duyarlılığın çok önemli olduğunu belirtti. Yanmaz, “Toprak alımlarında Yeniçağ gazetesinin göstermiş olduğu duyarlılık bizim açımızdan son derece önemli. Özellikle bölgemizde Dinler ve Kültürler Parkı’nın kurulması projesiyle başlamış olan sürecin Türkiye açısından da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle bölgemizde Yahudilerin toprak satın almaları ve diğer faaliyetleri Büyük İsrail oluşumunun bir parçası olarak algılanmalıdır. Bu GAP bölgesinde tehlikeli bir oyunun işaretidir. Bunun için kamuoyunun çok duyarlı olması gerekir” dedi. İYİ ARAŞTIRILMALI Şanlıurfa’da kurulmak istenen Dinler ve Kültürler Parkı’nın ne anlama geldiğinin çok iyi araştırılması gerektiğini de ifade eden Yanmaz, “Şanlıurfa’da eğer böyle bir park kurulacaksa her şeyden önce böyle cemaatlerin varlığı da sorgulanmalıdır. Ben inanç konusunda kimsenin karşısında değilim. Ancak Şanlıurfa’da bu dinlere mensup cemaatler hiçbir zaman olmadı. Bu nedenle bu projenin anlamının çok iyi sorgulanması gerektiğini söylüyorum. Şanlıurfa’da bu tür cemaatler varsa buyursunlar ibadetlerini yapsınlar. Ama yok” şeklinde konuştu. Kıbrıs da elden çıkıyor Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) toprakları bir bir yabancılara satılıyor. Milliyet gazetesi yazarlarından Taha Akyol, Türkiye’nin ve KKTC’nin parsel parsel satılmasına ‘Üç, beş dönüm toprak satmakla birşey olmaz” derken, kendi gazetesi, yabancıların Kıbrıs’ı ele geçirmek üzere olduğunu yazdı. Milliyet gazetesi haberinde, stratejik açıdan önemli olan KKTC’deki Beşparmak köyünün büyük bir bölümünün yabancıların eline geçtiğini duyurdu. 24 Nisan Referandumundan sonra Türk arazilerine özellikle Rum kökenli İngilizlerin satın almaya başladığı biliniyordu. Gazete haberinde, Girne’deki Beşparmak köyünün neredeyse tamamının yabanacılar tarafından satın alındığını, köylülerin elinde sadece 100 dönümlük bir arazi kaldığını bildirdi. Beşparmak köyü sakinleri, Rum kökenli İngilizlerin Türk arazilerine ilgisinin çok olduğunu, ancak buna hiçbir yetkilinin müdahale etmediğini vurguladı. Beşparmak köyü sakinlerinden Vahit Yürer, gazeteye oldukça ilginç açıklamalarda bulundu. Yürer, “Şimdiye kadar 1025 dönüm Türk arazisi yabancılara satıldı. Köyde Türk mallarını satan terekler (eski toprak sahibinin ölmesinden sonra mirasla ilgilenmesi için ailenin seçtiği kişi) Celal Bayar ve Salahi Gabit adındaki memurlar köylülere sormadan toprakları satmaya başladı. Ne yapmak istiyorlar bilemiyoruz. Bu gidişle bütün köyü satacaklar” dedi. Diğer yandan KKTC’nin diğer bölgelerinde de yabancı alımlarının arttığı ifade ediliyor. Bazı yazarların iddia etiği gibi bu yabancıların sadece ev almadığı, çok büyük arazileri almaya başladıkları dile getiriliyor. Yeniçağ Gazetesi Tarih: 05.09.2004 20:15:48 ceteris paribus
eyup Ne mutlu bize paronayaklar hiç eksik olmuyor. Avrupa birliği' ne gireceğim diye tutturan Almanya' da üç milyon Türk ve Alman Vatandaşı olup çifte vatandaş olanların orada mal mülk sahibi olanların çokluğuyla övünen bir ülkenin vatandaşları aman yabancılara toprak satılmasın diye ortalığı ayağa kaldırıyor. Yetmiş milyonluk egemen ve hakim devlet birkaç bin kişiye arazi satılmasıyla dağılacaksa ayakta durmasın daha iyi. neyi tartıştığımızın adını daha doğru koysak. doğrudur bunu hiçbir yahudi ikar etmiyor Tevrat' ta fıratın doğusuna kadar İsrailloğullarının zürriyetine verildiğinden bahsediliyor. Bu zaten onlar için kutsal mesela o zaman meseleye Yahudiler bizim için potansiyel tehdit olması noktasından bakıp tüm ilişkileri gözden geçirmeyi denesek bunu yabancılara toprak satılması olarak bakmasak.... benna
Lawless1 Sayin Eyup, Ulkenin cikarlarini gozeten, ulkeye karsi kotu bir niyeti olmayan milletvekillerine kulak asmak da fayda var. Yabanci ulkede dogup, buyuyup, yasadiniz mi, bahsedilen gruplari ne kadar yakindan taniyorsunuz? Satilan sizin sahsiniza ait topraklar degil, butun Turkiye'nin gelecegidir. Verdiginiz Almanya ornegi ile Turkiye ile hicbir baglantisi olmayan Yunanli arkadasin alakasini goremiyorum. Turk, Almanya da dogup buyumus, Alman vatandasi, orda calisiyor, okuyor, dili Almanca, kulturu Almanlasmis. O, Almanya da ev almasinda kim alsin? Hukumet duzeyinde yabancilara su gun icin toprak satilmasinin Turkiye ve Turk insani acisindan ne yarari oldugunun arastirilinmasi ve cevaplanmasi gerekir. Boyle kanunlar, yabancilar istiyor diye degil, kendi insanlarimiz ve memleket icin bir faydasi varsa cikarilinir. Alim gucu sifirlanmis, fakir Turkiyeliyi cebi para dolu AB'li veya baska zengin yabancilarla karsi karsiya birakan bu yasaya karsi cikmak, "paranoyaklik" ya da milliyetcilik degil, akilliliktir. AB'ye girmeye gelince de, verilen yanitlarda bu olasilik cevaplandi. Siz konuyu baslatan haberi de tam okumamissiniz cunki orada Polonya gibi AB uyesi olan ulkelerin bu konu da gecici deragasyon aldiklarini yaziyordu. Onlara da paranoyak demeniz gerekiyor anlayacaginiz. Polonyanin AB'ye tam uye oldugunu unutmayin. Akilli ulkeler ve vatandaslari kendi cikarlarini korumayi biliyorlar. Biz de ise ulusal cikarlar bile soz konusu olunca bir birlik yok.
Lawless1
Alıntı:
Alıntı yapılan üye ; eyup: Sayın LAWLESS Ben bir cok yabancıyı tanıdım ben uzun yıllar turizmcilik yaptım sizin referansınız Haluk KOÇ sa zaten başka mesele kalmamış demektir. benna
Konuyu baslatan yaziyi dogrudurust okursaniz, Haluk Koc'un yaninda daha bir cok isim gorecekseniz. Kars Milletvekili Selami Yiğit gibi. Sizin aksinize benim derdim isimlerle degil. Haluk Koc'u tanimiyorum, ama soylediklerinde gercek payi oldugunu biliyorum. Ulusal meselelerden bahseden Milletvekillerinin ne soyledigine kulak verin dememe verdiginiz cevap oldukca ilginc. Birbirine dusman olmus insanlardan ulkelerini korumak beklenebilir mi? Tabi ki hayir. Siz siz olun, sakin Haluk Koc'a guvenmeyin, Angela Merkel'a guvenin. Kalktiniz Almanya'da dogmus buyumus arkadaslar hakkinda bile ahkam kestiniz. Sizin onlarin tecrubesini "turizm" yapmakla anlayabilmeniz mumkunmus gibi. Biz derin meselelerden bahsediyoruz, turist gezdirmekten degil. Bu sitede herkese sabir gostermeye calisiyorum ama karsilastigim insanlar beni saskinlik icinde birakiyor. Lutfen cevap vermeyin, konusulacak bir sey kalmadi.
Av.G.A Arkadaşlar, yazın ve düşünce bakımından güdük , kalitesiz iletilere cevap verip hem sinirlerinizi bozmayınız , hem de vaktinizi boşa harcamayın. İletiler sağlıklı okunun ca kimin konuya hakim olduğu, kimin demogoji yaptığı, kimin salla paça aklına geleni yazdığı belli oluyor. Görmezden gelin gitsin. Zaten adam vakit geçirmek için şöyle bir uğramış...
Av.G.A Bu konu MGK nın gündemine girdi, Genel Kurmay Hükümeti uyardı, MİT konuyla ilgili araştırma yapıyor, Gazate ve Dergiler sütun sütun yazı yazdı. Bir hükümet uyuyor bir de siz. Ben ne yaparım ona da cevap veriyim ; Davul Zurna çalarım ama size az. https://www.hukuki.net
av.senol ** Türkiye genelinde Yunan uyruklulara ait 12.562 adet taşınmazın 11.508'i Türk asıllı Yunan uyruklulara aittir. *** Türkiye genelinde 133 adet taşınmaz İsrail uyruklulara ait olup, GAP Bölgesinde İsrail uyruklular adına kayıtlı taşınmaz bulunmamaktadır. Yasal değişiklik öncesinde toplam 37.342 adet taşınmaz, yabancı uyruklular tarafından edinilmiştir. 19.07.2003 tarihli yasal değişiklikten sonra bu rakam toplam 43.353 olmuştur. https://www.tkgm.gov.tr/tapunet/atkgmgovtr/yab_mal_ed/bilginotu.htm 26 Ağustos 2004 tarihi itibariyle ülkemizdeki yabancı taşınmazların ülkelere göre oranı: Yunanistan: %31,7 Almanya : % 28,0 İngiltere : %12,2 Suriye : %11,6 Hollanda :%4,1 ...... Toplam, Cumhuriyet tarihi boyunca (26/08/2004'e kadar) edinilen mülk 260.963 dönüm. Haluk Koç'un dediği gibi bir yılda 227 bin dekar değil. İsraillilere ait toplam taşınmaz sayısı 133 ve toplamı 63 dönüm. Bahsedilen yasanın çıkış tarihi olan 19.07.2003 tarihinden bu yana yabancıların aldığı taşınmazın toplamı ise Sayın Haluk Koç'un söylediği gibi 277 bin dekar değil 3.426 dönüm. (https://www.tkgm.gov.tr/tapunet/atkgmgovtr/yab_mal_ed/2608html/Yabancilarturkiye2.html) Sevgili arkadaşlar, mutlaka itiraz eden arkadaşlar olacaktır. Bu foruma bende ilk başta çok sinirli bir yorumda bulunmuştum. Olayın vehametine de kesinlikle katılıyorum. Ancak bende diğer tüm arkadaşlar gibi araştırmadan, söylenenlere inandım. Ta ki geçen hafta Hulki Cevizoğlunun programını izleyene kadar. Bu kadarda olamaz dedim ama oluyormuş; sayın milletvekilinin bir yılda satıldı dediği arazi Cumhuriyet tarihi boyunca dahi satılmamış ve son bir yılda sadece 3.426 dönüm arazi satılmış. Verilerin tamamı tapu kadastro genel müdürlüğünün resmi web sitesinden alınmıştır. https://www.tkgm.gov.tr/tapunet/atkgmgovtr/yab_mal_ed/2608html/index.htm
Lawless1
Alıntı:
Alıntı yapılan üye ; av.senol: Bahsedilen yasanın çıkış tarihi olan 19.07.2003 tarihinden bu yana yabancıların aldığı taşınmazın toplamı ise Sayın Haluk Koç'un söylediği gibi 277 bin dekar değil 3.426 dönüm. (https://www.tkgm.gov.tr/tapunet/atkgmgovtr/yab_mal_ed/2608html/Yabancilarturkiye2.html)
Ama Senol siz de dogru okumamissiniz. Dekarlik bolumu soyleyen CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç. Haluk Koc degil. Her neyse ikisi de ayni partiden, kim oldugu farketmez. Haber tamamiyla Hurriyet'ten alinma ben boyle seylerde hata yapabileceklerine inanamiyorum. Malatyalinin memlekete kasti mi var? Bu haberi biz 1 senedir yabanci kanallardan izliyoruz. Yunanlilara 15,000 konut satildigini Yunanlilarin kendi soyluyor. 1 sene icinde bu rakam cok fazla. Bu kanun bu asamada gereksiz. Turk insanina faydasi nedir, bu soru cevaplanmadan bu kanunun cikarilmasi hatadir. Asil konu da budur, simdi dekarlarla ugrasip, konuyu saptirmayalim. 6000 Israilli dogumu Alisinkay soyledi, o da mi yanlis. Eyup, Ulusal cikarlar soz konusu olunca Turkiyeli herkesin, biraraya gelip konuyu kavga etmeden konusabilmesi lazim. Sizin tavriniz yanlis. Buraya ayak bastiniz, ilk kelimeniz "paranoyak" oldu. Simdi de "Komunist". Ya dusunme ve anlama ozurlusunuz, ya da bu ulkeye bir kastiniz var. Beni de en sonunda boyle konusturdunuz.
Lawless1 Bu arada 1 donum ile dekar'in oranini bilen var mi? Dekar ile hesaplayinca biz cevresi 16 ya 16 km olan bir alan cikardik. 100,000 nufuslu ufak bir sehir gibi.
av.senol Sevgili Lawless'ten Alıntı: 'Ama Senol siz de dogru okumamissiniz. Dekarlik bolumu soyleyen CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç. Haluk Koc degil. Her neyse ikisi de ayni partiden, kim oldugu farketmez. Haber tamamiyla Hurriyet'ten alinma ben boyle seylerde hata yapabileceklerine inanamiyorum. Malatyalinin memlekete kasti mi var? Bu haberi biz 1 senedir yabanci kanallardan izliyoruz. Yunanlilara 15,000 konut satildigini Yunanlilarin kendi soyluyor. 1 sene icinde bu rakam cok fazla. Bu kanun bu asamada gereksiz. Turk insanina faydasi nedir, bu soru cevaplanmadan bu kanunun cikarilmasi hatadir. Asil konu da budur, simdi dekarlarla ugrasip, konuyu saptirmayalim. 6000 Israilli dogumu Alisinkay soyledi, o da mi yanlis. ' Sevgili Lawless, haber tamamıyla hürriyetten alınma, böyle konularda hata yapabileceklerine inanmıyorum, memlekete kastları mı var demişsin. Birincisi buraya taşıdığımız bilgiler hakkında asgari bir araştırma yapmalıyız diye düşünüyorum. İkincisi memlekete kastları var mı yok mu bilmiyorum ama benim verdiğim rakamlar hürriyetten falan değil bizzat olayın muhatabı olan resmi kurumdan. Gelişmeleri nereden izlediğin ve yunanlıların ne dediği de beni ilgilendirmiyor. Dekarla uğraşıp konuyu saptırmayalım diyorsun ama sözkonusu olan fark 10 dönüm değil, 273.000 dönüm. Ben resmi rakamlar veriyorum, sen hala böyle bir konuda hata yapabileceklerini düşünmüyorum diyorsun. Adamın 1 yılda satıldı dediği rakam cumhuriyet tarihi boyunca satılmamış. Nedense sevgili Av.G.A. da aynı tepkiyi verdi. Önce bu sitedeki bilgiler yanlış yada güncel değil dedi, sonra rakamların güncellenme tarihinin 26/08/2004 olduğunu öğrenince neyse canım 3 dekar 5 dekar ne farkeder dedi. Arkadaşlar olayın içeriği hakkında sizlerle aynı fikirdeyim, ben Yunanistanda, Almanyada, Suriyede hangi şartlarla taşınmaz sahibi olabilceksem, onlarda benim ülkemde aynı şartlarla taşınmaz sahibi olsun. Buna bir itirazım yok. Ulusal güvenliğimiz için en sert tedbirleri alalım, bu da tamam. Ama bir konuyu kamuoyuna taşırken böyle bir abartı olamaz. ayrıca Lawless'in ilk yazısı üzerine bende oldukça sert bir ileti göndermiştim. Ama sonra biraz araştırınca olayın ne kadar abartıldığını gördüm. İnsan bir konuda yanlış bilgi sahibi olabilir veya bir gazetenin yada milletvekilinin açıklamalarına güvenip ortaya çıkabilir. ama gerçeği görünce 'şimdi dekar hesabı mı yapacağız' gibi bir yaklaşım hiç hoş değil bence. Şimdi soruyorum size CHP'li vekilin amacı ne acaba?
Lawless1 Arkadaslar, sizleri kendi aranizda tartismaya birakiyorum. Herkese iyi gunler, ve hersey icin tesekkurler.
av.senol Sevgili Lawless, 1 dönüm=1 dekar=1.000 metrekaredir. Kimi neye bırakıyorsun bilemiyorum ama sana tavsiyem okuduğun her gazete haberine balıklama atlama. Soruyorum size CHP'li vekilin amacı nedir?
Av.G.A Böyle bir konuyu ayrıntılara takılarak tartışmaya çalışmanızı , esas konuyu gözardı etmenizi anlamıyorum. Her forumda bu oluyor. Arakadaşlar burada dikkat çekilmek istenen konu şu : Yabancılara toprak satışını kolaylaştıran yasanın Türkiye açısından faydalarını ve zararlarını ortaya koymak. BU yasanın faydalı olduğunu savunuyorsanız gerekçelerinizi yazın lütfen. AB ye yaranmak için mütekabiliyet ilkesinden taviz vererek böyle bir yasal düzenlemenin gerekliliğini ben anlayamadım. Hani hükümet kamuoyu bunu istiyor da ondan çıkardı desek (Zina olayında olduğu gibi) o da yok. Bizim toprak satmaya ihtiyacımız mı var? Bir kaç fırsatçı zengin olacak diye milli güvenliği tehlikeye mi atmalıyız? Bugün tehdit olmayabilir yarın bunun bize faturası ne olur? Filistin-İsrail örneği ortada. Ne zamandan belli ülke yararına uzun vadade düşünüp, birşeylere dikkat çekmek paranoyaklık oldu. Günlük yaşayanlar bunu göremiyorlar bence. Her konuda AB nin kucağına oturduğumuz şu günlerde RTE yine çok savunduğu hatta Anadolu kadını istiyor dediği (?) zinanın suç olmasını düzenleyen yasayı rafa kaldırdı. Anadolu kadınını AB ye sattı. İşte böyle bir hükümetin attığı her adımı dikkatlice incelemek lazım. Saygılarımla https://www.hukuki.net
av.senol Sevgili Gökhan, olayın özü hakkındaki fikirlerimi zaten belirttim. ayrıntılara takıldığım falan da yok çünki ortaya koyduğum veriler ayrıntı değil. Burada tamamen bir provaksyon var. 273.000 dekar(cık)lık bir hata yapılmış. Ben bu abartının hata olduğuna inanmam, kasıtlı olarak çarpıtılmış bir haber. Söz konusu kanunu savunmak adına değil ama, bu kanunla ilgilide mi kamuoyu vardı diyosun. Evet zina olayından daha büyük bir kamuoyu vardı bu konuda. Birincisi devlet kimseye zorla toprağını sat demiyor, kominist bir rejimde değiliz, herkes özel mülkünden yapıyor bu satışları. İkincisi ben Fethiyeli olmam hasebiyle olay hakkında biraz daha pratik bilgi sahibiyim. Söz konusu yasadan önce satamazsın diye birşey yoktu, yine yabancılar mal edinebiliyordu fakat prosedür aylar sürüyordu. Yerel halkında yöre milletvekillerinden bunun kolaylaştırılması yönündeki taleplerini birçok yerel tv. de bizzat izlemişimdir. Toprak satma olayına bende karşıyım ama olayın birde böyle yönleri var. Mütekabilyet esasına gelince, bizim gibi az gelişmiş ülkeler hangi konuda mütekabiliyet esasını uygulayabiliyor ki? Keşke olsa, her konuda uygulayabilsek, inşallah o günleri de görürüz. Fikrimizin yanlış olduğunu anladığımız zaman kabul edelim, yapışıp kalmayalım.
mitos Arkadaslar,tartısmalarınızı basından beri takip ediyorum,bu noktada kucuk bir ekleme yapma ihtiyacı duydum. Yukarıda resmi kayıtlar baz alınarak rakamlar verilmis. Ancak 2B kapsamında olan ya da zilliyetli arazilerin yabancılara satısının bu kayıtlara gectigini sanmıyorum........ cunku bunların halihazırda Muhtar Senediyle satısları gerceklesiyor.... Resmi tapu kayıtlarında gorunmuyorlar... Bu yoldan yabancılar tarafından edinilen tasınmazların resmi miktarları bilinebilir mi? Soylemek istedigim,yapılan tartısmalara gayri resmi satısların da eklenmesi olacaktır.... Saygılarımla olympos
Av.G.A Kucağa oturma hususunda ben hükümeti kastetmiştim. Sevmesemde bu hükümet benimde hükümetim. Bu arada zina hususundaki düzenlemeyi Anadolu kadınının değil Milli (?) Görüşçülerin istediği ortaya çıktı. RTE de ne yapacağını şaşırdı. Şişi de yaktı kebabı da. Tutarsızlığın ve ne yapacağını bilememenin neticesi bu. AB'ye de takiye yapalım dediler ama AB bunu yiyecek gibi gözükmüyor. İnşallah RTE yüzünü kara çıkarmaz Sn. Eyüp. Yoksa bir daha sizi ortlıkta göremiyeceğiz herhalde. RTE'nin taklasını kullanmak için hemen damlamışsın siteye. Bu arada sayın Lawless'in yardıma falan ihtiyacı olduğunu sanmıyorum öyle bir isteğide yok. Önce sen bir kendini bir tart, ben neyim deyiver sonra insanları aşağılamaya kalk. Senden de ufuklar ötesi fikirler düşünceler okumadık. Sen nesin ki benim ufkumu , dünyamı değerlendiriyorsun. Yaz şuraya engin fikirlerini de seni görelim. Kahvehanede dedikodu yapar gibi yazı yazma. Yazacak bişeyin yoksa da defol git. https://www.hukuki.net
av.senol Sayın mitos, gayriresmi yoldan yapılan satışların kayıtlarda olmadığını söylemişsiniz. Ben hayatımda hiçbir yabancının muhtar senedi vs. gayriresmi yollarla taşınmaz aldığını görmedim. Taşınmazlar tapu kütüğüne şerh verilmekle el değiştirir. Muhtar senedi vs. yollarla kendi vatandaşlarımız dahi aldıkları yerleri sonra ikinci kez satın almak zorunda kalıyorlarken, hangi yabancı böyle bir yola tevessül eder. Yabancılar bizim gibi değiller, bir problem çıkınca değil, alışverişi yaparken hukuki yardım alıyorlar. Türk halkına Avukata ödediği ücret boşuna ödenmiş gibi geliyor, ancak yabancılar için hiçte öyle değil. Yani gayriresmi yoldan yapılmış bir satış olduğunu destekleyen delilleriniz nedir? Artı böyle bir şey varsa buna devlet ne yapabilir? Bunun istatistiğini kim nasıl tutabilir? Lütfen konuyu saptırmayalım. Toprak satışına karşı olmak başka, mütekabiliyet dahilinde olmasını istemek başka ama resmi kayıtları göz göre göre, kasıtlı olarak abartarak ortalığı karıştırmaya çalışmakta çok başka.
Av.G.A Toprak satışlarından miktardan ziyade kimin , ne amaçla ve organize biçimde toprak satın alıp almadığı önemli. Devletin bunları araştırması gerek. Toprak satışını kolaylaştırmanın mantığını ve yararını daha kimse açıklamadı bilen biri anlatsa artık. Veya toprak satışın husunda yaygara çıkaranların amacı ne, onların ne kayıpları var ki toprak satışının kolaylaştırılmasını istemiyorlar? Bizahmet... https://www.hukuki.net
jasmine2 Mitos 1'e katılıyorum.Tüm Türkiye'de gerçek satışlar yani gayriresmi satışlar tapudan yapılan satışların birkaç katı.Genelkurmaydan izni çıkmayan sırada bekleyen sürüyle satış.Ayrıca yabancıya satışların ülke egemenliğini tehdit ettiği de paranoyaklık falan değil gerçekliktir.Bunu anlayabilmek için Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarına bakmak gerek.İmparatorluğun parçalanmaya başlamasına yakın 1900'lü yılların sonunda yabancıya toprak satışları İzmir'de İstanbul'da okadar çok artmış ki.Hem söyler misiniz Fransızın İtalyanın hırsla Egede dönüm dönüm bağ bahçe tarla almasının ve aramasının sebebleri tamamen duygusal mı?
Nilgül Saraç CHP .nin başlattığı bu tartışmanın tamamen iktidara muhalefetlik olsun diye daha önceden mevcut olan bu durumu gündem boş kalmasın diye ileri sürdüyor bence. bundan kesinlikle iktidarı savunduğum anlaşılmasın ben chp. nin bu tutumunu eleştiyorum verilen rakamlar ve bazı hususlarda yanlış bilgilendirmenin yapıldığını düşünüyorum öncelikle tarım ve köy işleri bakanı sayın sami Güçlü yaptığı açıklamada Türkiye topraklarının 63.bin dönümlük yerinin yabancılara satıldığını ve sayın lawless.in yazısında belittiği chp milletvekinin verdiği bilginin aksine en fazla satışımın 32bin dönümle suriye.ye vatandaşlarına yapıldığını belitti. fakat bunda da kanundaki sınırlama gereği suriye vatandaşları Türkiyedeki bu topraklarını kullanamadıklarından sadece mevcut olan miras hakları gereği devletin yapacağı tasfiye sonucu gayrimenkulün para karşılığı değerini alırlar sayın LAWLESS ayrıca yazısında karşılık esasının pek çok ülke için uygulanmadığını yazmış bir hukukçu olmadığınızı düşünüyorum ya da ben bu konuda fakültemde yanlış bilgilendirildi hocamız hep şunu derdi ' karşılık esası siyasi bir şarttır devletler baz alınarak uygulanmalıdır kişiler değil fakat yasakoyucularımız bu kurala uymayıp karşığın olmaması gereken hususlarda da bunu benimsemiş ve sıkı şartlara tabi tutmuştur yasakoyucularımızın üzerinde hassasiyetle durduğu bir konudur' demişti köy ve tapu kanunlarına uygun olarak hem israilin hem de yunanistançın belli sınırlar dahilinde gayrimenkul edinme hakkı vardır çünkü oradaki türk vatandaşlarıda israilde g.menkul alabilmektedir bu ilke gereği. ülke toprakları elden gidiyorsa da bu da kanunlar dahilide olmaktadır o zaman yapılması gereken diğer ülkelerin üzerimizdeki entrikalarını tartışmak yerine yasal düzenlemelerde değişiklik yapmaktır. tabiki savaş sadece silahla olmaz ekonomik ve siyasi yöndende bugün için mümkün. bu konuda sayın eyup.a katılıyorum lütfen kendinize şu soruyu sorun : başlalarının bizi parçalamaya çalıştığı planlarından önce biz kendi ülkemize ne kadar dostuz vatanseveriz ve kendi toprağımıza ne kadar sadığız son olarak şunu belitmek istiyorum oldukça seviyeli bir ortam olduğunu düşündüğüm bu forum tartışmaların da bazılarımızın sınırı aştığını görmek üzücü lawless.in, sayın eyup için sarfettği fakat benim kendime yakıştıramayıp yazamayacağım sözlerini bir bayana ve bu siteye üye birine yakıştıramadım. karşınızdakinin bir avukat olduğunu size hatılatırım iyi günler dilerim nilgul
Av.G.A Sayın Nilgulsarac, 1) Yabancılara gayrimenkul satışını "kolaylaştırmanın" ülkeye faydası nedir? Sizin beğenmediğiniz vatanseverlerden biri olarak bu soruyu sizin tarafınızdaki arkadaşlara defalarca sordum. Bir de size soralım bakalım hararetle savunduğunuz bu yasanın benimde anlayamadığım faydaları neymiş? 2) Avukatlığını üstlendiğiniz eyup beyefendinin avukat olmadığı, uygunsuz ve edepsiz iletileri yüzünden site yönetimi tarafından uyarıldığı , bazı iletilerinin silindiği iyi bir hukukçu olarak dikkatinizden kaçmış. 3) Vatanseferlik ölçme cürretinize gelince ;bir hukukçu olarak bu vatanın dilini bile düzgün kullanıp, yazamazken katılımcıların vatanseverliğine laf etmeniz bence ayıp oluyor. Siz o yönelttiğiniz soruları hiç kendinize sordunuz mu? 4) Hocalarınızın anlattıkları birçok şey , anlatıldığı zaman dilimi için geçerlidir. Hukuk kuralları değiken olduğu için. Anlatılanların üzerine yenilikleri, değişimleri katmazsanız yanlış yorum yapmış olursunuz. Zira hocalarınız aynı derede iki kere yıkanılamayacağını da size söylemişlerdir. Saygılarımla https://www.hukuki.net
alisinkay Sayın Nilgül'ün bu konuda objektif olmaya çalıştığını biliyorum.Önyargısız yaklaşmaya çalıştığını da, keşke herkes onun kadar iyiniyetli olsa.Ama kaçırdığı nokta bu toprak alımları stratejik belli noktalarda toplanıyor.Elimizden tarımımız alınıyor.Konyada mavi akım projesi başlattı.Sayın Bakanımız da o toprakları teklif etti ceviz kabuğu programında ve İsrailde ilgileniyor. Sevgili Nilgül izin verirsen bir düzeltme yapmak istiyorum.İsrailde sadece İsrail vatandaşlığına alınmış ve yahudi kökenli Türkler toprak alabiliyor.İsrail vatandaşı olmayan hiçkimse İsrailde toprak alamıyor. Yapamam deme yapan senden iyi değildir
nurtenoz ya niye sakin olmuyonuz. koca koca adamlarsınız. Ben de hukuçukar aklıbaşında diye yardım istedim. eski kocam bile sizin kadar bağırmıyo özgürlüğümü kimseye vermem
Av.G.A Bak güzel kardeşim, gerilim istiyorsan , saçmalamak istiyorsan ideal hukuk sitesi midir , idealist hukukçular sitesi midir nedir, kafası bozulanlar oraya gidiyor. İstersen sende git. Bizde rahat edelim. Bu gidişle kovulacaksın. Demedi deme. https://www.hukuki.net
Nilgül Saraç sessiz kalma niyetindeydim fakat cevap vermem gerektiğini düşünüyorum forum tartışmalarının böylesine bir düello alanına dönüşmesinden dolayda üzgünüm.ister arkadaşım olsun ister bir başkası hiçkimsenin burada karşısındakini ezermişçesine ahkam kesmeye hakkı yok. sayın av. A.G. maddeler halinde yazdığınız yazınıza bende aynı şekilde cevap veriyorum 1)yazımda yabancılara gayrimenkul satışının nasıl kolaylaştırılabilineceğine dair herhangi birşey yazmadım. yazımı tekrar gözden geçirin lütfen, ben yabancıların özellikle israillilerin şu dönem ülkemiz üzerindeki oyunlarını kanunlar aracılığıyla yasallaştırdıklarını ve bunun içinde onları eleştirmek yerine bunlara sebep olan hukuki düzenlemelerde değişikliğin şart olduğunu belirttim. beğenmediğim vatanseverlerden biri olup olmadığınızıda ben bilemem. sorduğum sorulara cevabınız olumsuzsa sonuç ortadadır zaten 2)sayın eyüp'ün avukatlığını üstlenmiyorum ondan da böyle bir talep gelmedi zaten gelmiş olsa bile bu mümkün değil henüz mezun değilim. 3) yazım hataları bir ayıp olarak kabul ediliyor demek , sanırım bu yazımla bunu telafi etmiş oldum. sorduğum soruları hiç kendime yönelttim mi bölümüne gelince evet veya hayır demem sizdeki önyargı düşüncesini değiştirir mi acaba. ben bu sorunum cevabını sizin göremediğiniz bilmediğiniz icraatlarımla ve aldığım taktirlerle zaten beni tanıyanlara gösteriyorum 4) karşılık ilkesi ile ilgili bi değişiklik mi yapıldı son zamanlarda ben böyle bişey duymadım karşılıklı atışmaya dönen bu duruma bende bu yazımla olumsuz bir etkide bulunduğum için tüm okurlardan özür dilerim fakat kendimi cevap verme zorunluluğu içinde hissettim ve doğrusu çok kırgınım nilgul
Av.G.A 1. ve 4. cevaplarınıza cevap: Bilmediğiniz bir konu ve baştan okumadığınız bir forumda yorum yaptığınız anlaşılıyor. Dikkat çekmek istediğim klavye hatalarınız değil yanlış kurduğunuz cümleler ve yanlış kullandığınız kelimeler. Ben , benim bulunduğum forumda müsvette gibi yazılan iletileri kendime ve katılımcılara saygısızlık olarak görüyorum. Hele de topluma örnek olması gereken hukukçuların yazı ile anlaşılan bir ortamda buna dikkat etmemesi çok vahim. https://www.hukuki.net
Av.G.A Sitenin kabadayısı kullandığım bir deyimi aşağılık kelime diye nitelendirmiş. Bu deyimle ilgili biraz bilgi vermek istiyorum. "Kucağa oturmak" deyimi çoğu dilbilmezler tarafından veya aklı belden aşağıda olanlar tarafından yanlış bilinip yanlış kullanılsa da, bu deyim güdümüne girmek, her istenileni yapmak anlamındadır. TDK nın sözlüğünde "(birinin) kucağına oturmak" şeklinde deyimler ve atasözleri kısmında örnek olarak verilmiştir. "Oralar her saldırganlıktan korunmuş Türk kucağı idi."- R. E. Ünaydın. yukarıdaki cümleden sitenin kabadayısı ne anlıyacak acaba? https://www.hukuki.net
av.senol Gerek resmi verilerle gerekse pratik bilgilerle ortaya koyduğum yazılara hiçbir cevap gelmedi. Tek gelen cevap TKGM verilerinin gerçeği yansıtmadığı. Olayın abartıldığı boyutlarda olamadığı malum, olayın özüyle ilgili de hemen hemen herkes yakın fikirlerde. Bu uzayan tartışmalar niye? Arkadaşlar burası kişisel egolarınızı tatmin yeri değil, hakaret edip rahatlamak isteyenler maça gitsinler. Herşeyi bildiklerini zannedenler, gerçekler önlerine gelince böyle kişisel sürtüşmelerle konuyu dağıtmaya çalışmasınlar. Bakın konunun yazarı lawless yanlış bilgilendiğini kabul etti ve yazmadı bir daha.
Av.G.A Şenol, verdiğin bilgiler için teşekkür ederiz. Doğruluğuna inanıyoruz. Seni de yaptığın araştırmalardan dolayı takdir ediyoruz. 1 m2 arazi için kadastro mahkemelerinde açılan davaların haddi hesabı yokken kolay yoldan satılan topraklarımızın miktarı 1m2 de olsa benim için aynı 1 milyon m2 de olsa aynı. Bugün senin TKGM den aldığın rakam yarın yeni çağ gazetesinde yazılan rakama ulaşırsa ne olacak? Ülkemin satılan toprağı 1 m2 bile olsa niçin kolaylaştırılmış bir yolla satılıyor?
mitos
Alıntı:
Alıntı yapılan üye ; av.senol: Sayın mitos, gayriresmi yoldan yapılan satışların kayıtlarda olmadığını söylemişsiniz. Ben hayatımda hiçbir yabancının muhtar senedi vs. gayriresmi yollarla taşınmaz aldığını görmedim. Taşınmazlar tapu kütüğüne şerh verilmekle el değiştirir. Muhtar senedi vs. yollarla kendi vatandaşlarımız dahi aldıkları yerleri sonra ikinci kez satın almak zorunda kalıyorlarken, hangi yabancı böyle bir yola tevessül eder. Yabancılar bizim gibi değiller, bir problem çıkınca değil, alışverişi yaparken hukuki yardım alıyorlar. Türk halkına Avukata ödediği ücret boşuna ödenmiş gibi geliyor, ancak yabancılar için hiçte öyle değil. Yani gayriresmi yoldan yapılmış bir satış olduğunu destekleyen delilleriniz nedir? Artı böyle bir şey varsa buna devlet ne yapabilir? Bunun istatistiğini kim nasıl tutabilir? Lütfen konuyu saptırmayalım. Toprak satışına karşı olmak başka, mütekabiliyet dahilinde olmasını istemek başka ama resmi kayıtları göz göre göre, kasıtlı olarak abartarak ortalığı karıştırmaya çalışmakta çok başka.
Sn.Av.Senol, Bulundugum bolgede bizzat tanık oldugum satıslar var,Cogunlugu Ingiliz olmak uzere Hollanda ve Danimarka'lı insanlar bu tip yerleri hic cekinmeden alıyorlar.......... Zilliyeti elinde bulunduran sahısların verdikleri guvencelerle,yoredeki guvendikleri sahısların yonlendirmeleriyle en ufak bir tereddut gostermeden satın alıyorlar,devlete 2.kez bir odeme daha yapmak onları hic de huzursuz etmiyor,ustelik 2B nin ne oldugunu da cok iyi biliyorlar.... Yakın cevrem olarak ornek verebilecegim Mugla ve Antalyaya baglı ilce ve koylerinde ne kadar muhtar senedinin notelere onaylatıldıgının kayıtlarına rahatlıkla ulasılabilinir..... Noterlerin onayladıgı tum belgelerin devlet dairelerinde kabul gordugunu bilmeleri onların bir guvencesi olmaktadır...... Benim bu konuyu gundeme getirmemin nedeni toprak satısına karsı olmam- dan degil; basından beri surekli resmi kayıtları esas alarak bu satısların mütekabiliyet dahilinde olup olmadıgını tartısıyorsunuz. Resmi kayıtlar, mütekabiliyet esasına gore degerlendirilirse yanıltıcı olabilir......Bu durumda mutekabiliyet ilkesinden sozedilebilinir mi? Bu konuyu gundeme getirmekle saptırma yaptıgımın dusunulmesi bence yanlıs olur. Yabancıların koylerde gayrimenkul sahibi olabilecegi yonunde cıkarılan yasadan sonra bu uygulama hızla yayılmıstır. Bildiginiz gibi daha onceleri yabancılar, sadece belediye sınırları icinde kalan yerlerde mulk alabiliyorlardı...Ve bu yerler daima tapulu yerlerdi.... Oysa sozkonusu yasa cıktıktan sonra ozellikle koylere yoneldiler.Cunku tapusuz yerler o kadar ucuz ki;aynı yeri 2.kez devletten almaktan da bir sakınca gormuyorlar ve bunu cok iyi biliyorlar......... Zira her halukarda cok ucuza mal olacagından eminler........ Sn.Av. Senol,benden delil soruyorsunuz;sozkonusu yorelerin muhtarlık kayıtları ve en yakın noter kayıtları delil olarak kabul edilirse;iste delil........... Kasıtlı olarak konuyu abartmak ya da ortalıgı karıstırmak olarak algılamanıza uzuldum,hukukcu olmadıgım icin olaya duygusal yaklastıgımı dusundugunuzun farkındayım........... Akılcı ve tarafsız olmak icin hukukcu olmak gerekmediginin de bilincindeyim Saygılarımla olympos
Benna Sayın Gökhan AKSEL (Av.G.A.) dil konusunda bizi aydınlattığınız için size minnettarız.... bu kadar bilgi insanın sağlığına zarardır. KANA KAN İNTİKAM
av.senol Sevgili mitos, birincisi abartı itirazlarım size değildi. İkincisi hala söylediğimin arkasındayım, ben bir yabancının muhtar senediyle, haricen gayrimenkul alacağına inanmıyorum. Sizin şahit olduğunuz vakalar bence istisna. Çünki bende yabancıların oldukça yoğun gayrimenkul aldığı bir yörede yaşadığım için biliyorum, böyle bir olaya hiç şahit olmadım. Diyelim ki böyle bir durum var, buna hangi yasayla, nasıl engel olacaksınız? benim bildiğim hukuken buna engel olamazsınız. Olayın özüne dönünce bende bu olaya karşıyım ama olayın abartıldığı yönündeki itirazlarım devam ediyor. Bir de mütekabiliyet esasına gelince, uluslarası hukuk bilgisi olan arkadaşlardan rica ediyorum, diğer ülkelerde durum nedir?
Av.G.A Eski düzenlemeden vazgeçip yabancılara toprak satışını kolaylaştırmanın ülkeye faydası nedir? Hangi ülkeler Türkiye'ye toprak satışlarını kolaylaştırmış? Bunların cevabını alamadık daha.
mitos Sn.Av.Senol, Itirazlarınızda haklısınız,cunku akıl almıyacak bir konu........ancak bildiginiz gibi Antalya ve Mugla yoresi tapusuz arazilerin ya da daha dogru deyimle; 2B ve zilliyedin en yogun oldugu bolgeler......Henuz tapulamanın gecmedigi pek cok yer var....... Bu araziler yore halkının elinde tarım amaclı ve zeytinlik olarak kullanılıyor. Bu insanlar gayrimenkul zengini olmakla birlikte paraları yok..... yabancıların buralara ragbet etmesiyle ucuz da olsa ellerindeki arazileri satıp parasal ihtiyaclarını karsılıyorlar.... En ilginc tarafı da yabancıların bizim yasalarımızın bosluklarını cok iyi bilmeleri... Ben turizmciyim ve esimle birlikte cok rahat konustugumuz 2 yabancı dilimiz var,o nedenle bu konuda danısmak isteyen pek cok yabancıyla gorustuk, emlakcılara da tercumanlık yaptık...... Gorduk ki yabancılar yasalarımızı cok iyi bilerek,sonuclarına katlanarak arazi alıyorlar...... Ben de sizin gibi konuyu iyi bilen arkadasların acıklamalarını bekliyorum. Tekrar ediyorum;bu bolgelerdeki noterlerden dokuman elde etme imkanı herhalde vardır...... Saygılarımla olympos
Lawless1
Alıntı:
Alıntı yapılan üye ; av.senol: Olayın abartıldığı boyutlarda olamadığı malum, olayın özüyle ilgili de hemen hemen herkes yakın fikirlerde. Herşeyi bildiklerini zannedenler, gerçekler önlerine gelince böyle kişisel sürtüşmelerle konuyu dağıtmaya çalışmasınlar. Bakın konunun yazarı lawless yanlış bilgilendiğini kabul etti ve yazmadı bir daha.
Sayin Senol, Aksine, "yanlis" bilgi verdigimi kabul ettigim diye bir olay soz konusu degildi. Anayasa mahkemesine basvurmus, isi bu gibi konulari arastirmak olan milletvekilllerinin yanlis rakam verdigini, ve bu rakamlari BENIM ya da SIZIN duzeltebileceginizi iddia ettiniz. Kusura bakmayin ama ben kendimi bu konuda yetkili gormuyorum. Siz bir database'den cikma bilgiyle Turkiye capinda rakamlara hakim oldugunuza inaniyorsaniz, Hodri Meydan....Neden bugun Hurriyet'e yazip, hem gazetenin, hem de bu milletvekillerinin yanlis rakam verdigini ispat edip, haberi tekzip ettirmiyorsunuz? ... Herhalde benim nazik bir sekilde kendimi tartismadan cekmemin asil sebebi sizin nasil olduysa gozunuzden kacti. Sizin bana yazmis oldugunuz cevaptan sonra sizinle benim bilgi alisverisinde bulunmam mumkun degildi. Belki unuttunuz yazdiginizi, simdi geriye gidip yazininizdan alinti yapacagim ve bu iletiden sonra okursunuz.
Lawless1 Sayin Senol, ONceki yazinizda benim gelismeleri nerden izledigim ve benim ve baskalarinin konu hakkinda ne dusundugunun sizi hic "ilgilendirmedigini" yazmistiniz. O lafinizdan sonra soyleyecek bir sey kalmamisti. Simdi bulamadim, yukardaki yazilarinizi okursaniz kendiniz bulursunuz. Iyi gunler
Lawless1
Alıntı:
Alıntı yapılan üye ; Av.G.A: Sayın Nilgulsarac, 4) Hocalarınızın anlattıkları birçok şey , anlatıldığı zaman dilimi için geçerlidir. Hukuk kuralları değiken olduğu için. Anlatılanların üzerine yenilikleri, değişimleri katmazsanız yanlış yorum yapmış olursunuz. Zira hocalarınız aynı derede iki kere yıkanılamayacağını da size söylemişlerdir. Saygılarımla https://www.hukuki.net
Sayin G.A., Yazdiklarimi maalesef anlamamis bu okur (Nilgulsarac) zira soyledigim AB bunyesine girdikten sonra, uye olmus bir ulkenin kendisi icin pazarlik sonucu bazi kanunlara getirebilecegi gecici istisnalardi. Durustlukleri sorgulanan CHP'li milletvekilleri tarafindan Polonya ornek verilmisti, ben de onlari bu konuda alinan deragasyonlara ornek olarak gostermistim.
Lawless1
Alıntı:
Alıntı yapılan üye ; nilgulsarac: son olarak şunu belitmek istiyorum oldukça seviyeli bir ortam olduğunu düşündüğüm bu forum tartışmaların da bazılarımızın sınırı aştığını görmek üzücü lawless.in, sayın eyup için sarfettği fakat benim kendime yakıştıramayıp yazamayacağım sözlerini bir bayana ve bu siteye üye birine yakıştıramadım. karşınızdakinin bir avukat olduğunu size hatılatırım iyi günler dilerim nilgul
Sayin Nilgul Sarac, Afedersiniz hanimefendi, konuya inananlara "paranoyak" diye saldirmis olan, bana durup, dururken, beni hic tanimazken, "Nasilsin" mesaji cekip beni tedirgin eden bir kisiye, "Siz ya dusunme ya da anlama ozurlusunuz ya da ulkeye kastiniz var" demenin neresinde bir bayan'a yakismayacak uslup var bana gosterebilir misiniz? "Anlama/Dusunme ozurlu" lafini siz agziniza alamiyorsaniz, o zaman sizin bir probleminiz var demektir. "Dusunme", "Anlama", ve "Ozurlu" adli kelimelere gelince.....bakiniz Ali Puskulluoglu'nun Cagdas Turkce Sozlugunden birer, birer bulursunuz. Asil sınırı aşan sizsiniz, yukardaki ithamkar, yanlis, kompleksli, ve SACMA yazinizla.
alisinkay Vatan için tarihi gün Anayasa Mahkemesi, CHP''nin, yabancıların Türkiye''den toprak satın almalarının önünü açan 4916 sayılı kanunun bozulması istemini 6 Ekim''de esastan görüşecek. Anayasa Mahkemesi ''vatan'' topraklarının yabancılara parsel parsel satışını öngören 4916 sayılı yasanın iptal istemini 6 Ekim Çarşamba günü esastan görüşmeye başlayacak.CHP, geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren 4916 sayılı ''''Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığı''nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik yapılması Hakkında Kanunun'''' bazı maddelerinin iptali ve yürürlüklerinin durdurulması istemiyle dava açmıştı. Anayasa Mahkemesi, 6 Ekim Çarşamba günü yapacağı toplantının gündemine bu yasayı da aldı. CHP''nin yasanın iptalini ve yürürlüğünün durdurulmasını isteği maddeler arasında yabancılara bazı koşullarda taşınmaz satışını öngörün hükümler de bulunuyor. CHP, Yasa''nın Tapu Kanunu''nun 35.maddesinin birinci, ikinci, dördüncü ve beşinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci, ikinci ve üçüncü tümcelerinin iptalini ve bu fıkra ve tümcelerdeki bazı bölümlerin yürürlüklerinin durdurulmasını istiyor. İptali istenen hükümlerden bazıları şöyle:''''Karşılıklı olmak ve kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde taşınmaz edinebilirler. Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin otuz hektardan fazla taşınmaz edinebilmesi Bakanlar Kurulu''nun iznine tabidir. Kanuni miras yoluyla intikal eden taşınmazlar için bu hüküm uygulanmaz. Yabancı uyruklu gerçek kişilerin, kanuni miras dışında ölüme bağlı tasarruflar yoluyla otuz hektardan fazla taşınmaz edinebilmesi de Bakanlar Kurulu''nun iznine bağlıdır.''''Geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren ve CHP''nin iptalini istediği 4916 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yabancıların Türkiye''den toplam 269 bin 296 dönüm toprak ve 37 bin 336 adet taşınmaz mal edindiğini biliyoruz CHP ise yasayı Anayasa Mahkemesi''ne götürmüştü. Bıçak soksan gövdeme, sıcacık kanım damlar/ Gir de bir bak ülkeme, başsız başsız adamlar…
Lawless1
Alıntı:
Alıntı yapılan üye ; alisinkay: Vatan için tarihi gün ''Geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren ve CHP''nin iptalini istediği 4916 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yabancıların Türkiye''den toplam 269 bin 296 dönüm toprak ve 37 bin 336 adet taşınmaz mal edindiğini biliyoruz CHP ise yasayı Anayasa Mahkemesi''ne götürmüştü.
Ne kadar gereksiz yere vakit harcandi, ve bos yere laf edildi. Demek ki CHP'li Milletvekilinin verdigi, ve Hurriyet'in yazdigi haberde yanlislik yoktu. Anayasa mahkemesine basvurmus bir partinin yargiclara delil olarak sunacaklari rakamlari iyi arastiracaklarini beklersiniz. Benim buraya tasidigim orijinal haberde verilen rakam 277 bin dekar (donum), yukardaki haber de 269 bin dekar ya da donum. Bu rakamlarin yanlis oldugunu iddia eden Sayin Senol ise 3.500 kusur donumde kalmisti. CHP'ye davalarinda basarilar diliyorum ama umutlu degilim. Bu kanunun iptal edilmesi ulke icin hayirli olur ama Turkiye'de onun hayrini anlayabilecek, takdir edebilecek kapasite de yeterli miktarda vatandas var mi o da mechuldur.
av.senol Sevgili Lavless, hissiyatını anlıyorum ama gerçekleri görmemekte neden bu kadar ısrar ettiğini anlayamıyorum. Alisinkay'dan yaptığın alıntı da yanlış maalesef. Yarın bu dosyanın Anayasa Mahkemesi'nin gündemine geleceği doğru ama 'bu yasa çıktıktan sonra 269 bin dönüm arazi satılmıştı' bilgisi Alisinkayın malum CHP'li vekillerin kamuoyuna verdiği yanlış bilgi neticesinde edindiği izlenimden ibaret. Kişilere karşı hiçbir önyargım yok yalnız siyasetçilerin tümü böyle yapıyor. Yarın CHP iktidar olsun eminim ki diğer siyasiler de böyle davranacak. Maalesef Türkiye'de en büyük ilke ilkesizlik. Hep gümrük birliği kötülenir, dış ticaret açığımızın en büyük nedeni olarak gösterilir. Oysa Gümrük birliğinden önce AB ülkelerine olan ihracatın ithalatı karşılama oranı %65 iken bugün bu oran %72'dir. Yarınki gündeme gelince; 6 Ekim 2004 Çarşamba Günü Saat 14.00 de Yapılacak Mahkeme Toplantısı Gündemi 2003/70 Anamuhalefet Partisi (Cumhuriyet Halk Partisi) TBMM Grubu adına Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Prof. Dr. Oğuz OYAN ile Samsun Milletvekili Haluk KOÇ ........................ 3- 3.7.2003 günlü, 4916 sayılı “Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un: 19. maddesiyle değiştirilen 22.12.1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 35. maddesinin; a- Birinci fıkrasının, b- İkinci fıkrasının, c- Üçüncü fıkrasının birinci, ikinci ve üçüncü tümcelerinin, d- Dördüncü fıkrasının, e- Beşinci fıkrasının, iptallerine, karar verilmesi istemi. Anayasa Mahkemesi, sadece yasaların Anayasaya uygunluğunu denetler ve aykırılık varsa ilgili yasayı iptal eder. Kararlarında yasayla ilgili istatistiklere yer vermez. Bu yasa ile ilgili istatistiklere ulaşabileceğimiz tek resmi merci Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüdür. İki CHP'li vekilin nereden buldukları bilinmeyen iddiaları değil. Birde bu konuyla ilgili CHP Kars Milletvekili Selami Yiğit tarafından Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından cevaplanmak üzere verdiği, 18.08.2004 tarih ve 7/3525 sayılı yazılı soru önergesi mevcuttur. https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/sozlu_yazili_sd.onerge_bilgileri?kanunlar_sira_no=28517 bu linkten soru önergesinin cevabını takip edebilirsiniz. 4916 sayılı kanun çıktıktan sonra yabancıların edindiği gayrimenkul miktarı 27/09/2004 tarihi itibariyle 4.040 dönümden ibarettir, 269.000. dönüm değilll. Saygılar...
av.senol Aylardır tartıştığımız ama buraya yorum yazanların içinmden dahi hiç okumayanların olduğunu tahmin ettiğim kanun maddesi; Madde 35 (Eski hali) 'Tahdidi mutazammın kanuni hükümler yerinde kalmak ve karşılıklı olmak şartiyle yabancı hakiki şahıslar Türkiye'de gayrimenkul mallara temellük ve tevarüs edebilirler.' Madde 35 (Yeni hali) 'Karşılıklı olmak ve kanunî sınırlamalara uyulmak kaydıyla, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde taşınmaz edinebilirler. Karşılıklılık ilkesinin uygulanmasında, yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi vatandaşlarına veya yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerine tanıdığı hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına veya ticaret şirketlerine de tanınması esastır. Türkiye Cumhuriyeti ile arasında karşılıklılık olmayan devlet vatandaşlarının kanunî miras yoluyla edindikleri taşınmazlar ile kanunî kısıtlamalara tâbi alanlardaki taşınmazlar, intikal işlemleri yapılarak tasfiye edilir ve bedele çevrilir. Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin otuz hektardan fazla taşınmaz edinebilmesi Bakanlar Kurulunun iznine tâbidir. Kanunî miras yoluyla intikal eden taşınmazlar için bu hüküm uygulanmaz. Yabancı uyruklu gerçek kişilerin, kanunî miras dışında ölüme bağlı tasarruflar yoluyla otuz hektardan fazla taşınmaz edinebilmesi de Bakanlar Kurulunun iznine bağlıdır. İzin verilmez ise, fazla miktar tasfiye edilerek bedele çevrilir. Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri lehine, taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmesi halinde karşılıklılık şartı aranmaz. Kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından, bu maddenin uygulanmayacağı yerleri belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.' Ve halen yürürlükte olan 36. madde 'Yabancı hakiki şahıslar bir köye bağlı olmıyan müstakil çiftlik- lere ve köy sınırları dışında kalan arazinin otuz hektardan çoğuna ancak hükümetin izniyle sahip olabilirler. Kanuni miras bu hükümden dışarıdır. Adı geçen çiftliklere ve arazinin otuz hektardan ziyadesine vasiyet suretiyle veya mensup mirascı sıfatiyle yabancı hakiki şahısların sahip olabilmesi de hükümetin iznine bağlı olup izin verilmezse çiftlik ve bu fazla miktar tasfiye suretiyle bedele çevrilir.
av.senol TAŞINMAZ MAL EDİNİMİ KONUSUNDA TÜRKİYE İLE ARASINDA KARŞILIKLILIK BULUNAN ÜLKELER 1. ALMANYA 2. AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ 3. ANDORRA 4. ARJANTİN 5. AVUSTRALYA 6. AVUSTURYA 7. BAHAMALAR 8. BANGLADEŞ 9. BARBADOS 10. BELÇİKA 11. BELİZE 12. BENİN 13. BOLİVYA 14. BOSNA-HERSEK 15. BOTSWANA 16. BREZİLYA 17. DANİMARKA 18. DOMİNİK CUMHURİYETİ 19. EKVATOR 20. EL SALVADOR 21. ESTONYA 22. FİLDİŞİ SAHİLİ 23. FİLİPİNLER 24. FİNLANDİYA 25. FRANSA 26. GABON 27. GANA 28. GİNE 29. GRENADA 30. GUATEMALA 31. GUYANA 32. GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ 33. HAİTİ 34. HIRVATİSTAN 35. HOLLANDA 36. HONDURAS 37. İNGİLTERE 38. İRLANDA 39. İSPANYA 40. İSRAİL 41. İSVEÇ 42. İSVİÇRE 43. İTALYA 44. JAMAİKA 45. JAPONYA 46. KAMERUN 47. KANADA 48. KKTC 49. KOLOMBİYA 50. KORE (GÜNEY) 51. KOSTA RİKA 52. LETONYA 53. LİECHTENSTEİN 54. LİTVANYA 55. LÜKSEMBURG 56. MACARİSTAN 57. MALAWİ 58. MALEZYA 59. MALİ 60. MALTA 61. MAURİTİUS 62. MEKSİKA 63. MONAKO 64. MORİTANYA 65. MOZAMBİK 66. NİJERYA 67. NİKARAGUA 68. NORVEÇ 69. ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ 70. PANAMA 71. PARAGUAY 72. PERU 73. POLONYA 74. PORTEKİZ 75. SAN MARİNO 76. SENEGAL 77. SIRBİSTAN VE KARADAĞ (YUGOSLAVYA) 78. SİNGAPUR 79. SOMALİ 80. SRİ LANKA 81. SWAZİLAND 82. ŞİLİ 83. TANZANYA 84. URUGUAY 85. VENEZUELA 86. YENİ ZELANDA 87. YEŞİLBURUN ADALARI YUNANİSTAN- Yunan uyruklu gerçek kişilerin ülkemizde taşınmaz mal edinimine yönelik talepleri halen yürürlükte olan 22.3.2000 tarih ve 1361-121-T/302-317 sayılı genelge uyarınca sonuçlandırılacaktır. madde 35'e göre '....Karşılıklılık ilkesinin uygulanmasında, yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi vatandaşlarına veya yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerine tanıdığı hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına veya ticaret şirketlerine de tanınması esastır.' Bu madde hükmüne göre, parası olan ve kendisine gayrimenkul satacak birisini bulan herkes, yukarıdaki listede bulunan ülkelerde, tüm yabancılarla eşit koşullarda, taşınmaz edinebilir. Yani İngiltere taşınmaz satışında bir Alman ile bir Türk arasında ayrım yapamaz. Karşılıklılık ilkesinin uygulanmasını, diğer yabancılara tanınan haklara göre değil; direkt Türkiye'de o ülke vatandaşına tanınan hakkın, o ülkedede Türk vatandaşlarına tanınması seviyesine getirmek için çaba göstermemiz gerekmektedir. Ancak kanunun koyduğu bu kriter dahi pek çok alanda ulaşamadığımız bir seviye.
av.senol 35. maddenin son fıkrasında belirtilen 'Kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından, bu maddenin uygulanmayacağı yerleri belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.' hükmü karşısında yayımlanan genelge: T.C BAYINDIRLIK VE ISKAN BAKANLIGI TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜGÜ Yabanci Isler Dairesi Baskanligi SAYI : B091TKG0160001/1369-9/675 Ankara KONU : 23/08/2004 GENELGE NO: 1586 2004/15 TAPU VE KADASTRO BÖLGE MÜDÜRLÜGÜNE ILGI: a)-22.03.2000 tarih ve B021TKG0160001-1361-626/318-333 sayili genelge. b)-13.08.2003 tarih ve 2003-10/1567 sayili genelge. c)-15.10.2003 tarih ve 2003-12/1569 sayili genelge. d)-17.03.2004 tarih ve 2004-8/1580 sayili genelge. Bilindigi üzere, yabanci gerçek kisiler ile yabanci ülkelerde o ülkelerin kanunlarina göre kurulan tüzel kisilige sahip ticaret sirketleri 2644 sayili Tapu Kanununun 35.maddesine göre karsilikli olmak ve kanuni kisitlayici hükümlere uymak kosuluyla Ülkemizde tasinmaz mal edinebilmektedirler. Bu kanuni kisitlayici hükümlerden biri olan 18.12.1981 tarih ve 2565 sayili Askeri Yasak Bölge ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu uyarinca birinci ve ikinci derece askeri yasak bölgeler ile güvenlik bölgelerinde yabanci uyruklu gerçek ve tüzel kisiler tasinmaz mal edinemezler. Bu nedenle; ilgi (a) ve (d) genelgelerimiz ile, yabancilarin Türkiye'de tasinmaz mal edinme taleplerinin, yetkili askeri komutanliklardan sorularak, komutanligin satisa konu tasinmazin askeri yasak bölge ve güvenlik bölgeleri disinda bulundugunu bildiren cevabindan sonra akit ve tescil islemlerinin yapilmasi gerektigi duyurulmustur. Ancak, uygulama sirasinda meydana gelen gecikmelerden kaynaklanan ve basvuru sahiplerinin sikayet ve yakinmalarina neden olan hususlar hakkinda Genelkurmay Baskanligi ile yapilan yazismalar sonucu, yabancilarin tasinmaz mal edinme taleplerindeki islemlerin hizlandirilmasi amaciyla; Yabanci uyruklu gerçek ve tüzel kisiler tarafindan edinilecek tasinmaz malin askeri yasak ve güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgeler içerisinde olup olmadigi hususunun tasinmaz malin bulundugu yerdeki mülki amirlik vasitasiyla mahaldeki garnizon komutanligindan sorulmasi, …/… T.C BAYINDIRLIK VE ISKAN BAKANLIGI TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜGÜ Yabanci Isler Dairesi Baskanligi SAYI : B091TKG0160001/1369-9 Ankara KONU : /08/2004 Daha önce belirli bir islem nedeniyle yetkili komutanliklardan sorularak görüs alinmis bir parsel veya parsel üzerinde bulunan bagimsiz bölümün yabanci uyruklu gerçek kisiler ile yabanci ülkelerde o ülkelerin kanunlarina göre kurulan tüzel kisilige sahip ticaret sirketlerine satisinin talep edilmesi halinde, ilgi (d) genelgemizde belirtilen belgelerle birlikte mahaldeki mülki amirlik vasitasiyla mahaldeki garnizon komutanligindan sorulmasi, Yabanci uyruklu gerçek ve tüzel kisiler tarafindan edinilecek tasinmaz malin tapu sicilinde askeri yasak ve güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgeler içerisinde kaldigina iliskin serh olmasi halinde, bu konuda askeri makamlardan herhangi bir görüs istenilmeden taleplerin dogrudan reddedilmesi, Gerektigi belirlenmistir. Bu itibarla; yabanci uyruklu gerçek kisiler ile yabanci ülkelerde o ülkelerin kanunlarina göre kurulan tüzel kisilige sahip ticaret sirketlerinin Türkiye'de tasinmaz mal satin alma taleplerinin 2565 sayili Askeri Yasak Bölge ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu yönüyle yukarida belirtilen esaslara uyulmak suretiyle, ilgi (b) ve (c) genelgelerimizde belirlenen kurallar çerçevesinde sonuçlandirilmasi gerekmektedir. Ilgi (d) genelgenin bu genelgeye aykiri hükümleri ile ilgi (a) genelge yürürlükten kaldirilmistir. Bilgi edinilmesini ve is bu yazimiza titizlikle uyulmasi hususunun bölgenize bagli tüm tapu sicil ve kadastro müdürlüklerine tebligini rica ederim. M. Zeki ADLI Genel Müdür V.
av.senol Sevgili arkadaşlar, bu kadar yasal veri üzerine, hala 'bir milletvekili böyle bir konuyu bu kadar abartamaz, bence gerçekler gizleniyor, vekillerin söyledikleri doğru diyorsanız' size sadece PESSSSSSSS derim. Saygılar.
alisinkay Sayın Şenol.Yazınızı dikkatle okudum.Henüz bir hukuk öğrencisiyim ve gerçekten yararlı olabilecek yazınız için size teşekkür ederim.Ama bu tablo beni daha da çok endişelendirdi.Rndişelerim nedir.Bu ülkelerin çoğunun ekonomik durumu malesef bizden iyi.Toprak değerli.Bizde bu konuyu gündeme taşırken, hukukçuları ve bu kanunu eleştirmiyoruz.Bizim eleştirimiz siyasi, bu kanunun uygulanması bile Türkiyeyi ciddi risklere sokabilecektir.Örnek İsrail devletinin kuruluşu.Onun dışında bizim eleştirilerimizin büyük bir kısmı da Türkiye cumhuriyeti olan ve yabancı uyruklu kişilerin belli bölgelerde yoğunlaşarak o bölgelerden toprak almaları.1. Dünya savaşından önceki gizli anlaşmalara ve toprak paylaşımına dikkat çekmek istiyorum.Sanki şimdi de belli bir anlaşma var ve belli ırklara mensup kişiler bellii yerlerden toprak alıyor.Mesela ingilizlerin Gap bölgesinden toprak aldığını duymadım.Oradan toprak alanlar yahudi kökenliler.Bodrum ve izmir çevresi ingiliz kökenliler.Antalya çevresi Alman ve rus kökenliler.Trabzon çevresi Rum kökenliler. Bunların belli bölgede yoğunlaşmaları tesadüf müdür bilmiyorum.Türk vatandaşı olan yabancılarda toprk alıyorlar. Sayın Şenol siz herhangi bir yerden toprak alırken, ekonomik bir değeri olup olmadığına bakarsınız.İleride muhtemel değerleri de dikkate alırsınız.Siz tarım yapacaksınız 3 yada 4 milyara alabileceğiniz bir tarlaya 1 milyon dolar verip 20 yılda kullanım hakkı vermezsiniz.Bu toprak alımlarını Şanlıurfada yapılacak parka İsrailin yapacağı yardım için öne sürdüğü Sinagog koşulu da sizi düşündürmüyor mu?Hiç yahudi olmayan bir bölgede Sinagog üzerindeki dayatmanın amacı nedir. Kürt arkadaşların bir kısmından duymaya başladım.Kökenlerinin museviliğe dayandığını söylemeye başladılar.Aynı bölgede başlatılan bir de kültür emperyalizmi var.İsrail Türkiye Cumhuriyetinden iyi.Keşke yahudiler gelse diyenler var.Bilimsel gerçkelere kulaklarını tıkayıp, yahudi olduğunu düşünenler var.Onların üstünlüklerine inandırılmış ve gözleri boyanmış, kardeşlerimiz var.Birde bu çalışmaların 20 yıla yayılıp hızla arttığını düşünün.Aleviler ve misyonerlikle ilgili forumda gene genel konularda hristiyanlaşan alevi dedeler olduğu yazılı.Bunlar kendi ağızlarından söyleniyor. Biz olayı hukuksal karşılıklılık olarak değerlendirmiyoruz.Gelişmeler endişe verici olduğu için ve tarihten ders aldığımız için bu konunun yeniden düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz.Biz zaten istesek de İsrailden toprak alamayız.Sayın şenol maddi durumum iyi olsaydı.Bunu en azından denerdim, sadece tecrübe edinmek için.Mahkeme işi genel olarak değerlendirecektir.Bakalım Bıçak soksan gövdeme, sıcacık kanım damlar/ Gir de bir bak ülkeme, başsız başsız adamlar…
Lawless1
Alıntı:
Alıntı yapılan üye ; av.senol: Sevgili Lavless, hissiyatını anlıyorum ama gerçekleri görmemekte neden bu kadar ısrar ettiğini anlayamıyorum. Alisinkay'dan yaptığın alıntı da yanlış maalesef. Kişilere karşı hiçbir önyargım yok yalnız siyasetçilerin tümü böyle yapıyor. Yarın CHP iktidar olsun eminim ki diğer siyasiler de böyle davranacak. Maalesef Türkiye'de en büyük ilke ilkesizlik. 4916 sayılı kanun çıktıktan sonra yabancıların edindiği gayrimenkul miktarı 27/09/2004 tarihi itibariyle 4.040 dönümden ibarettir, 269.000. dönüm değilll. Saygılar...
Sayin Senol, Aslinda sizin konuya ilave ettiginiz bilgilere - sizinle ayni fikirde olayim ya da olmayayim - ben tesekkur etmek isterdim ama maalesef oyle olamadi. Sebebini onceki iletimde acikladim. Neyse onlari birakalim. Karsilikli esastan bahsetmissiniz diger ulkelerle. Ama en on siradaki ABD ve Avrupali ulkeler Turk vatandaslarini ulkelerine vizesiz bile almiyorlar. Kendiniz girseniz, akrabalarinizi getiremezsiniz. Alim gucu, turist vizesinin kisaligi bir cok faktor var. Arada bir esitsizlik oldugu kesin. Rakamlar konusunda, siz sirf donum miktarini degil, cikan her haberin yanlis oldugunu iddia ettiniz. Yunanlilarin 15,000 adet gayrimenkul aldigini kendileri soyluyor, Turk siyasetcileri degil. Benim bu rakama inanmamam icin bir sebep yoktu size anlatmaya calistigim. Sizin inanmamaniz tabi ki hakkinizdir, onu da anliyorum. Sayin Alisinkay, Trabzon'da Rumlarin toprak edinmesi tabi ki tesaduf degil. Eski Pontus Rumlarini ve kralliklarini hatirlarsiniz, bu topraklarin asil sahibi olarak kendilerini goruyorlar. Pontus Rumlari, Kemal Ataturk ve Turklerin kendilerini soykirim ettigini iddia ediyorlar ve bunun hakkinda bir kitap yazildi. Bu kitabi Turkiye'ye karsi kullaniyorlar. Karadeniz halkindan kan alip DNA'lerine baktiklarina dair haber cikmisti, koy halki kovalamis gelenleri. Karadenizdeki bazi muslumanlarin eski pontus Rum hristiyanlari oldugunu ispatlamaya calisiyorlar herhalde.
av.senol Sevgili Lawless, sen etmesende ben sana teşekkür etmek istiyorum. Bu konuda beni araştırma yapmaya sevkettin ve olay hakkında daha objektif bilgilere ulaştım. Ülkemizin uluslararası arenadaki ezikliği, bizi çok üzse de, malum. Ama ne ben kötüniyetliyim ne de bu sitedekilere bir kötüniyet atfederim. Ama komuoyu oluşturanlar genelde objektif davranmıyor ülkemizde. Bizleri bir tartışmanın içine itiyorlar ve kendileri bildikleri yolda kendi hesaplarına çalışmaya devam ediyorlar. saygılar...
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 25/04/2024 06:27:08