Eşim ile 1990 yılında tanıştım. Okul sonuna doğru Evlenmek üzere sözleştik ve bunu tüm arkadaşlarımıza ilan ettik. Eşim ile tanıştığımız günden ve özellikle çalışma hayatına başlamamız ile birlikte her şeyimiz ortaktı. Ben 1994 yılında çalışma hayatıma başladım. Eşim ise 1997 yılında çalışma hayatına başladı. Benim yapmış olduğum tasarrufları Askere gitmeden önce eşime ve annesine (vefat etti) teslim ettim (BANKADAN ÇEKİM YAPILDIĞINA DAİR HESAP CÜZDANLARI var.) Bu duruma inkar da etmemektedir. Ardından Asteğmen olarak Askerlik sürecimde yapmış olduğum birikimlerimi bir banka hesabında topladım ve yine eşime emanet ettim.
Bu esnada eşimin iş arkadaşları hazineden yeni alınan ve satılık olan 11 parsellik bir alanı almak için teşebbüse geçmiştir. Bu esnada eşim beni olaydan haberdar etmiştir. Eşim bir parselin tamamını alalım, hatta iki parsel alalım demesine rağmen ben önümüzde düğün ev gibi işlerimizin olduğunu paramızın ileride (Askerlik sonrası) ihtiyaç olacağını söyleyerek Bir parselin yarısını alma konusunda anlaştık. (Daha sonra bu arsanın üzerine 2006 yılında ev yaptı. Ama tapu halen arsa tapusudur.) Tapusu eşimin kızlık soyadı üzerine oldu. 07.12.1998 tarihinde İş Bankasından benim hesabımdan ……DOLAR,…….MARK çekilerek eşime elden teslim ettim. Sonra tapu işlemlerini 08.12.1998 tarihinde yapmışlar ve o süreçte resmi olarak nikahımız olmadığı için Tapu kaydı eşimin KIZLIK Soyadı üzerine çıkmıştır.
Askerlik süremin sonuna doğru evliliğimiz ile ilgili olarak ailelerimizin de devreye girmesi ile süreç hızlanmıştır. 11.09.1999 tarihinde eşim ile şahitler huzurunda DİNİ Nikahımız kıyılmıştır ve buna ait bir de Nikah Akdi Düzenlenmiştir. Akid evrağımız halen elimdedir. 06.10.2000 tarihinde de resmi nikahımız oldu. Dini nikahımızdan hemen sonra da bir ev aldık. Ben bu evi de Eşimin üzerine yaptım ve Kızlık soyadına tapu kayıdı yapıldı. Bu olaya Şahitler ve Bankadan çekilen hesap işlemi ve evi satan kişi şahittir.
Tüm bu güzellikler olurken 20 yıllık birlikteliğimizerağmen, benim iş yeri değişikliğim sonucu işini bırakmak istememesine bağladığım bir sebepten dolayı son bir ay içinde eşim boşanma davası açmıştır. Bu esnada akraba ve arkadaşlarımıza sürekli çelişkili davranışlar içine girmiştir. Şu anda sanki iki düşman misali sürekli benim yapmadığım şeyleri dahi etrafında kim varsa söylemektedir.

1-) 8 ve 10 yaşında iki kızımız var. Eşimin maddi durumu özellikle yukarıda anlattığım arsa üzerine yapılan ev dolayısı ile benden daha iyi. Ben çocuklarımın velayetini almak için bir baba olarak ne yapmalıyım.
2-)Yukarıda anlattığım evler velayet için karar verecek hakimi etkiler mi?
3-)Eğer etkileme durumu var ise ben buralarda gerçekten yarı yarıya hak sahibiyim. Bunu özellikle Akraba ve Arkadaşlarım ile ispat edebilirim. Bu şekilde isbat kabul görür mü?
4-)Eşimin sağlıklı düşünmediğinden ve etki altında karar verdiğinden eminim. Bununla ilgili olarak Hakimden ne talep edebilirim?
5-)En önemlisi ben boşanmak istemiyorum. Çekişme denilen bir şey duydum. Kendimin haklı olduğuma eminim. Ancak nasıl olduğunu bilmiyorum ama eşim 2008 yılında alınmış bir rapordan bahsediyor. Ömrüm boyunca eşime elimi kaldırmadım. Kalkan elleri de Allah kırsın. 2008 yılından sonra birlikteliğimiz sürekli devam etti. İl değişikliği ile evimizi bile taşıdık. Bunu hakime nasıl anlatabilirim.
5-)Eşim bir ay önce sebepsiz yere evi terk etmişti. Ben de bu durumda noterden Eve dön çağrısı gönderdim. Ama çağrı dava tarihinden sonra yapılmış. Çünkü Davadan halen benim haberim yok.
Her şeyi iki kızım üzerine kurdum Herşeyi onlar için düşünüyorum.
Yardımlarınız için çok teşekkür ederim.