+ Konuyu Yanıtla
3 / 3 Sayfa İlkİlk 123
21 den 30´e kadar toplam 30 ileti bulundu.

Konu: Şair Hukukçular

Şair Hukukçular Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #21
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    Denizli, Turkey.
    İletiler
    29
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    NAİL V
    Ula 1910

    Tam adı Nail Vahdet Çakırhan dır. Ortaöğrenimini Konya Lisesi nde tamamladı. İstanbul Tıp Fakültesi ve İstanbul Hukuk Fakülteleri nde okudu. Hukuk Fakültesinde öğrenimini sürdürürken 1932 de Nazım Hikmetle birlikte tutuklanınca öğrenimi yarıda bırakmak zorunda kaldı. 1933 de çıkan af yasası ile serbest bırakıldı. Cumhuriyet, Tan, Yeni Gün gazetelerinde yazarlık ve sekreterlik yaptı. 1946 yılında Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi davasında yargılanıp dört yıl hapse mahkûm oldu. Muğla yöresinde yapılan Akkaya evleriyle Ağahan Mimarlık ödülünü aldı.
    Şiir Kitapları: 1+1 =1 (Nazım Hikmet le) (1930), Daha Çok Onlar Yaşamalıydı (1996).


    DAHA ÇOK ONLAR YAŞAMALIYDI

    Onları hep birer birer
    Tanıyorum.
    Onlarla yan yana,
    Boyanamadım diye kana
    Kendi kendimden utanıyorum
    Daha çok onlar yaşamalıydı,
    Daha çok onlar haketmişlerdi bunu.
    Daha çok onlar bilirlerdi
    Yaşamanın ne olduğunu.
    Ben onlardan öğrendim
    Sevmeyi sevilmeyi,
    Bana onlar öğrettiler
    Dostu dost, düşmanı düşman bilmeyi
    Kafamı onlar yoğurdular
    Orada yepyeni
    Taptaze
    Gıcır gıcır bir alemi
    İlk önce onlar kurdular
    O topraklarda ayrı gayrı bilinmez
    O topraklarda hep el ele tutuşulmuştur;
    Burcu burcu ekmek kokan baharda,
    Ağız dolusu gülünür o topraklarda.
    Daha çok onlar yaşamalıydı,
    Daha çok onlar haketmişlerdi bunu;
    Daha çok onlar bilirlerdi
    Yaşamanın ne olduğunu.
    Kavgam onların adıyla anılır.
    Onlar öyle aç
    Öyle çıplak
    Sanılır
    Ama;
    İlk önce onlar
    Altettiler yokluğu,
    Daha çok onlar yaşamalıydı.
    Daha çok onlar haketmişlerdi bunu;
    Daha çok onlar bilirlerdi
    Yaşamanın ne olduğunu.



    HE BE DALGALAR

    Dalgalar, ne Hint te ne Çin dedir.
    Dalgalar kürenin içindedir.
    Dalgalar, dalgalar ha be dalgalar!..
    Biri birine ana, biri birine gebe dalgalar!..
    Rüzgâr,
    Duracak değil gibi,
    Gittikçe kabarıyor;

    Dalgalar,
    Koca, kızıl bir dil gibi
    Ufukları yalıyor.
    Dalgalar, dalgalar, ha be dalgalar!..
    Biri birine ana, biri birine ebe dalgalar!..
    Dalgalar, Ne Hint te , ne Çin dedir.
    Dalgalar kürenin içindedir.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Şair Hukukçular konulu yargıtay kararı ara
    Şair Hukukçular konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #22
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    Denizli, Turkey.
    İletiler
    29
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    MUNİS FAİK OZANSOY
    1911 Midilli- 31 Mart 1975 Paris

    Şair Faik Ali Ozansoy#8217;un oğludur. Ortaöğrenimini Galatasaray Lisesi#8217;nde tamamladı. (1932) Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi#8217;ni bitirdikten sonra (1936) birçok devlet görevinde bulundu. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Başbakanlık Müsteşarlığı, Paris#8217;te Büyükelçi olarak UNESCO Türkiye Daimi Temsilciliği yaptı. Hisar Dergisinin kurucularındandır.
    Şiirleri; Şarkı, Çığır, Millet, Bayrak ve Hisar gibi dergilerde yayınlandı. Marmara adlı dergiyi babası Faik Ali Ozansoy#8217;la çıkardı. Daha çok şiirleriyle tanınan Ozansoy#8217;un eleştiri, çeviri, oyun ve deneme türünde eserleri de vardır.
    Şiir Kitapları: Büyük Mabedin Eşiğinde (1938), Hayal Ettiğim Gibi (1948), Yakarış (1959), Bir Daha (1959), Zaman Saati (1965), Yakınma (1968), Kaybolan Dünya (1971).

    GÖZLERİN DENİZLERİ DÜŞÜNDÜRÜR
    Gözlerin denizleri düşündürür insana,
    Ve nasıl, enginleri aşıp gelen gemiler,
    Fırtına akşamları, atılırsa limana,
    Kalbim kirpiklerine öyle sığınmak ister.

    Nedir, hiç düşündün mü, gemiler, için kıyı,
    Dalgalar ortasında ne demektir bir liman?
    Duydun mu tayfaların söylediği şarkıyı,
    Bir geminin sulara demir attığı zaman?

    Rıhtımda halat çözen çımacıya sorarsak,
    Rüya ufuklarını, düşündürür bir gemi...
    Yurdundan, karısından, çocuklarından uzak
    Kaptanın gözlerinde tüter dönüş özlemi.

    Bırak, bütün bir gece hayallerinle yorgun
    Gözlerim gözlerinin sularında uyusun!..


    ZAMANIDIR
    Yıllarca bir Burak sanarak tahtadan atı
    Sürdüm yorulmadan, sonu gelmez ufuklara;
    Artık kesildi dizlerinin sahte takatı,
    Artık mecali yok uzayan yolculuklara.

    Yelken açınca mavi denizlerde bir hayal,
    İnsan, bu yolculuk sürecek böyle hep, sanır;
    Farkeyleyince sahili bir gün hayal-meyal,
    Anlar ki yelken almanın artık zamanıdır.

    Artık zamanıdır, bilirim, yelken almanın,
    Hatta kürekle gitmek için yolculuk kısa.
    Ah, işlemezdi kalbe derinden uzak, yakın,
    Yaşlar ilerledikçe saatler yavaşlasa.


    ESKİ HİKAYE
    Sen, güzellikte namı şanı olan,
    Ben, bu halin esiri bir şair.
    Türlü adlarla söylenen destan
    Hep bu sevdayı anlatır gibidir.

    Yok, bu gün eski tipte bir Leyla,
    Yok masalarda duyduğun Mecnun.
    Yaşanan hep o vak#8217;adır hâlâ,
    Ta ezelden devam eder bu oyun.

    Bize kalmış değil mi Ademden,
    Onu cennetten attıran dava?
    Takma adlarla binbir alemden
    Gelenin aslı aynıdır: Havva




  4. #23
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    Denizli, Turkey.
    İletiler
    29
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    KERİM YUND
    1912 Silifke

    Ortaöğrenimini İstanbul Bahçeköy Orman Mektebi#8217;nde ve Ankara Gazi Lisesi#8217;nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi#8217;ni bitirdikten sonra uzun yıllar Tarım Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü#8217;ne bağlı olarak bu kurumların avukatlıklarını yaptı. Yeşil Türkiye, Çınaraltı, Türk Folklor Araştırmaları, Türk Dili gibi dergilerde şiir, inceleme ve folklor çalışmaları yayınlandı. Şiirlerinde hece ölçüsünü kullanır.
    Şiir Kitapları: Kokulu Çam (1940), Savaş Türküleri (1942), Orman (1949), İçel Dağlarında (1954)

    AĞACA
    Beşik oldun, ben anamdan doğunca,
    Meyve oldun bir yaşıma basmadan.
    Gâh gül oldun, gâh tomurcuk, gâh gonca;
    On altına neş#8217;e aldım asmadan

    Delikanlı oldum, barut kesildin.
    Aşık oldum, yar olmayı sen bildin.
    İpek oldun, yar omzuna serildin,
    Gönül aldın en değerli yosmadan.

    Asker oldum, tüfeğimde kundaksın,
    Eş bulunca, baktım bize kuraksın.
    Yokluğunla kalbimizde meraksın,
    Sen yok olma ölüm bizi sarsmadan.


  5. #24
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    Denizli, Turkey.
    İletiler
    29
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    FARUK EREM
    1913 İstanbul 15 Ekim 1998 Ankara

    Ankara Erkek Lisesini bitirdi (1932). Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 05.07.1935 günü pekiyi derece ile mezun oldu. Brüksel Serbest Üniversitesi Hukuk Fakültesi ni BÜYÜK TEMEYYÜZ DERECESİ#8221; ile tamamlayıp Hukuk Doktoru oldu. Daha sonra uzun yıllar çalıştığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi nde Doçent ve Profesör oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı, Cumhurbaşkanlığı Baş Hukuk Müşavirliği görevlerinde bulundu. 26 Temmuz 1972 tarihinde Üniversiteler Yasasını antidemokratik bulduğu için Üniversitedeki görevinden istifa etti. Hukuk Dünyasında HOCALARIN HOCASI olarak anılır.
    1934-1936 yılları arasında Büyük Millet Meclisi Kanunlar Kaleminde memur, 1939-1943 yılları arasında Ankara İcra Dairesinde, 1943 yılında Ankara Baş Müddei-Umumi Muavinliği yapmıştır.
    Meslek yaşantısının her döneminde avukatlık mesleğine önem verdi, emeği geçti. Türkiye Barolar Birliğinin Kurulmasında yakın çalışma arkadaşlarıyla bizzat uğraştı. 11.08.1969 yılında toplanan T.B.B Genel Kurulunda Birliğin Başkanlığına seçildi. 3 Dönem, 12 yıl aralıksız T.B.B Başkanlık Görevini yürüttü. 3. Dönemin bitmesine 2 yıl kala yeniden aday olmayacağını tüm Barolara açıkladı. Avukatlık Meslek Kuralları onun döneminde hazırlanmış olup, Erem in bilgi, düşünce ve emek birikiminin ürünüdür.
    Yoğun üniversite ve avukatlık meslek yaşantısında sanat ile, edebiyat ile hep iç içe yaşadı. Yazın dünyasında bilimsel kitaplarının dışında BİR CEZA AVUKATININ ANILARI isimli kitabının ayrı bir yeri vardır. Bu eser televizyon dizilerine konu olmuş, Devlet Tiyatrosu sahnelerinde oynanmıştır. Ayrıca Kültür Bakanlığı yayınları arasında yer almıştır.
    Türkiye Barolar Birliği Ocak 2001 yılında Av. Dr. Faruk Erem in anısına Anılar isimli Hoca ya layık bir kitap yayınlamıştır. Bu eserde Hoca ile ilgili yüzlerce anı, haber, bilgi vardır. Kitapta duygulu ve içten anılardan biri Hoca nın öğrencilerinden Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Dr. Eralp Özgen in, 1960 yılında Faruk Hoca nın müvekkilinden gelen bir telgraftan etkilenerek onun için yazdığı, ancak sağlığında kendisine veremediği şiiridir.
    Av. Dr. Eralp Özgen, bu kitabın Sunuş kısmında Prof. Dr. Faruk Erem i aşağıdaki satırlarla anmıştır.
    Hocamızı kaybedeli iki yıl oldu. Onun yaşamı, ilkeleri bizler için her zaman örnek olmaya devam edecek; her geçen yıl onu daha artan özlem, sevgi ve saygıyla anacağız

    AVUKATLIĞA ÖZGÜ
    -Hocam Av. Prof.Dr. Faruk Erem e-
    Bir bahar sabahı
    mesela Mayıs
    sabahın ilk ışıklarında
    uyandığın vakit
    gökyüzü masmavi değil mi hocam

    Baştan aşağı yemyeşil her yer
    insanın içine bir hoşluk dolar
    unutulur yeryüzündeki ikilik
    gökyüzü bir tatlı mavilik

    İnanma hocam
    hasboya değildir
    ondaki mavilik
    beni zindandan kurtardın diyen
    masumun
    hayır duasıdır

    İnanma hocam
    hasboya değildir
    ondaki mavilik
    yuvamızı kurtardın diyen
    Ahmedin, Mehmedin çoluk çocuğunun
    minnet hissidir.

    Bir bahar sabahı
    mesela Mayıs
    sabahın ilk ışıklarında
    uyandığın vakit
    gökyüzü masmavi değil mi hocam
    Av. Dr. Eralp ÖZGEN

    Şiirleri, Varlık, Şiir Defteri Dergisinde yayınlandı. Sağlığında Fantazya isimli şiir kitabı yayınlandı. Ölümünden sonra en son şiirleri ve Fantazya kitabındaki şiirleri Bu Sizin İçin Bir Şarkıdır isimli şiir kitabında yayınlandı.


    BAŞ LAR
    Siyasilerin koğuşu ayrıdır
    Orda baş lar bulunur

    Dağ başı
    Köprü başı
    Çeşme başı
    İnsan başı
    Çıban Başı


    MAPUSHANE DUVARI
    Mapushane duvarı yüksek yüksek
    Arpa boyunda istek
    Mızrak boyunda kin
    Ölünceye kadar katil
    Doğuncaya kadar kış uykusunda

    Kara tutkuların
    Bilinçte ucu
    Bizimki değil
    Bu
    Çiçeklerin,
    Kuşların,
    İnsanların suçu.



    ELLER
    Çizebilseydim
    El lerin resmini yapardım

    Kalem tutan
    Göz yaşını silen
    Barışı imgeleyen
    El lerin

    Sapan tutan
    Ekmeği bölen
    Toprak altında
    Kazma tutan el lerin

    Birbirine uzanan
    El sıkışan ellerin
    siyah - beyaz



    KARDEŞİM
    Ödünç kafeste kuş
    Tanrı evinde misafir
    Gölgesi kendinden uzun
    Aziz kardeşim
    Bir iş var bu işin içinde
    Bu ne senin
    Ne benim işim
    Aziz kardeşim
    İnsan kardeşim

    Nasıl olduysa bir kere
    Yanına gelmişim
    Sende yaşayan alemden
    Senden haberim yok
    Ben, ne biçim kardeşim?


    UMUT
    Doğa her zaman haklı değildir
    Ve siz
    Kuşların geçtiği yolda
    Neden geç kaldığınızı
    Bilemezsiniz.

    Yaşam
    Katil miras

    Ve ölümün suç ortağı insan.

    Bahçesinde çiçek yetiştirenlere
    Ve adam öldürenlere
    - Yalvarırım size
    Bunu neden yaptıklarını sormayınız.

    Hayatınızı
    Ama yalnız kendi hayatınızı
    Papatya falına bakarcasına
    Harcayın
    ahretin mutlaka bir kapısı
    O kapının da bir anahtarı olsa gerekir
    Umut, o kapının ötesindedir.

  6. #25
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    Denizli, Turkey.
    İletiler
    29
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    İSKENDER FİKRET AKDORA
    1914 İstanbul

    Kuleli Askeri Lisesi ni, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ;ni bitirdi. Etibank Toprak Ofisi gibi devlet kurumlarında çalıştı. Daha sonra ticarete atıldı. Yirminci Asır adında bir dergi çıkardı. (1947-1953) Yakın zamanlarda Adam Sanat Dergis nde yazıyor.
    Şiir Kitapları: Hatıralar Şehri (1945), Renkli Şiirler (1950), Gün Sonu (1953), Arakonda (1954), Kubbe Altı (1955), Ayda Bir Şey Yok (1955), Deli Dünya (1956), İnsanlar Arasında (1956), Kantaşı (1958), Vega (1963), Acı Gök (1965), Mavi Kan (1970), Kanda Leke (1991), Sağken (Bütün Şiirleri) (1988)


    AYRI DÜNYALAR
    Yalınkat aynasında Mor Menekşe nin
    Cırcır böceği yavrusunu arıyordu;
    Kızın umurunda mı, çıkmış denizden,
    Saçlarını tarıyordu.


    RENGİN ÖLÜMÜ
    Tutsaklığın gözleri yaşlı,
    Kalbe iner hıçkırığı;
    DÜLGER-BALIĞI nın gök bitiminde,
    Rengini yitirirken ki ÇIĞLIĞI...



    NAZIM#8217; DAN ÖTE...
    Ben sadece ölen babamdan ileri,
    Doğacak çocuğumdan geriyim. N.H
    Bir düş kuruyordu çocuk-
    Gözleri yarı kapalı;
    Düşten de öte, özlemdi,
    Beklentisiydi yaşamın-
    Başı göğe dayalı...

    Bir ata binmiş gidiyordu-
    Bulutlardan düşen ışığa;
    Yıldızmış, göktaşıymış... ne umuru?
    Değebildikten, tutabildikten sonra...

    Attan inip rüzgâra bindi,
    PEGAS a bindi, parıltılarla;
    Bir imgeye daldı çocuk-
    Gözleri açık, havada,
    Büyüyecekti daha.

    Düzenin-
    (Düzensizlik! demeliydi buna)
    Pençesinde ezilip tükenmeyecekti,
    Düş görmesi de bilerekti;
    Bu deyim yetmedi anlatmaya,
    Ayağı yere basıyordu sımsıkıya,
    Ne umut, yakarı, baş-eğme,
    Ne kendi kendini yeme,
    O, yerinden fırlamış bir yürekti,
    Yumrukları sıkılı koskoca erkekti.


    İNSANLAR ve ÖTEKİLER
    Yeter bu renklerdeki davet,
    Bu akşam vakti gülen kuş;
    Bu ufuklar ötesinde.
    Sonsuzluğa tırmanan yokuş...

    Yeter içimdeki korku,
    Ben miyim yeryüzündeki tek fani
    Yağmura, geniş göklere karşı,
    Şarkı söylediğim günler hani ?
    Çocukluğun masum insanları;
    Ki yemyeşil bir dağ üstünden,
    Her şeyi gören tanrıya şükür!

    Denizlerin ıslak aydınlığında,
    -Etinin lezzetinden habersiz-
    Balıklar var, insanlara küskündür.

  7. #26
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    Denizli, Turkey.
    İletiler
    29
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    OKTAY RİFAT
    1914 Trabzon-18 Nisan 1988

    Doğduğu sırada babası şair Samih Rifat Trabzon Valisi idi. Ankara Erkek Lisesi ni bitirip girdiği Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi nden 1936 da mezun oldu. 1937 de devlet sınavını kazanarak Maliye Bakanlığı hesabına hukuk doktorası yapmak üzere Paris e gitti. Üç yıl Paris Siyasal Bilimler Fakültesi nde öğrenim gördü. İkinci Dünya Savaşı yüzünden doktora veremeden yurda dönmek zorunda kaldı. Bir süre Maliye Bakanlığı nda, bir süre de Matbuat Umum Müdürlüğü nde çalıştı. Ankara da başladığı serbest avukatlığını, 1955 ten sonra İstanbul da sürdürdü. Sonunda gene memurluğa döndü. Devlet Demiryolları Birinci İşletme avukatlığından 1973 te emekliye ayrıldı.
    Şiir Kitapları: Garip (Orhan Veli ve Melih Cevdet le 1941), Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik Üstüne Şiirler (1945), Güzelleme (1945), Aşağı-Yukarı (1952), Karga ile Tilki (1954), Perçemli Sokak (1956), Âşık Merdiveni (1958), Elleri Var Özgürlüğün (1966), Şiirler (1969), Yeni Şiirler (1973), Çobanıl Şiirler (1976), Bir Cıgara İçimi (1979), Elifli (1980), Denize Doğru Konuşma (1982), Dilsiz ve Çıplak (1984), Koca Bir Yaz (1987).



    O GÜN BU GÜN
    İlk padişah Sultan Osman
    Sultan Osman dan
    Kalmış bize yadigâr bu vatan
    İleri, ileri, arş ileri;
    İran seferi Bağdat seferi Girit Seferi
    Estergon kalası bre dilber aman
    Niş, Kosova, Çaldıran
    Altım toprak, üstüm yaprak;
    İleri, ileri, arş ileri
    Kırım seferi, Rus seferi, Irak seferi
    İleri, ileri
    Pesarofça, Karlofça, Kaynarca
    Kaynarca, Pesarofça Karlofça
    Karlofça, Pesarofça
    İleri be kardeşim ileri
    İnebahtı, Pireveze, Pilevne
    Ilgıt ılgıt kanım damlar çimene
    İleri, ileri
    Mısır seferi, Yemen seferi, Kanal seferi
    Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet
    Dayan hey dizlerim dayan
    Viyana, Sevir, Lozan...
    Ve dünya kadar nutuk
    Ve dünya kadar ferman
    Gene köylümüzün elinde kara saban
    Yine halkımız yarı aç yarı tok
    Perişan.

    SON SÖZ
    Boğazından lıkır lıkır geçen
    Şu suyun kıymetini bil
    Nedir ki bu mavilik deme
    Pencereden görebildiğin kadar
    Göğün kıymetini bil
    Kıymetini bil çiçek açmış bademin
    Güneşli odanın çamurlu sokağın
    Beyazın siyahın yeşilin
    Pembenin kıymetini bil
    Dirilik öyle bir şey yürekte
    Sevinçle çırpınır
    Kavak yelleri eser insanın başında
    İnsanoğlu kızar öfkelenir savaşır
    Halk için girişilen savaşta
    O korkulu sevincin
    Öfkenin kıymetini bil
    Bil ki bu
    Budur işte
    Güneş yalnız dirileri ısıtır
    Güneşin kıymetini bil


    BEN MAKSADA BAKARIM
    Mademki maksat barış
    Yurtta barış
    Cihanda barış
    Salla gitsin atom bombasını
    Mister Fışfış
    İnsan dediğin nedir
    Abur cubur
    Olsa da olur
    Maksat barış
    Yurtta barış cihanda barış
    Kendi savaş
    Adı barış
    Ama yanarmış yıkılırmış
    Boş veeeeer
    Maksat barış


    FARELERLE İNSANLAR
    Şükret fare
    Bu kapana şükret
    Yüzüme bakma öyle acı acı
    Gözünü mü oydum
    Derini mi yüzdüm
    Hayanı mı burdum
    Şişlemek elimdeydi
    Gazlamak elimde
    Diri diri yakmak elimde
    Diri diri gömmek elimde
    Elini kalbine koyda söyle
    Karını mı astım
    Kızını mı kestim
    Yuvanı mı bozdum
    Yoo fare
    Olmaz fare
    Şunun şurasında minnacık bir kapan bu
    Ne tank
    Ne top
    Ne teyyare

  8. #27
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    Denizli, Turkey.
    İletiler
    29
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    MÜMTAZ ZEKİ TAŞKIN
    1915 Bayramiç

    İlkokulu Çanakkale de tamamladı. 1936 da İstanbul İstiklal Lisesi nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi nde okudu. 1941-1948 arası Emniyet Genel Müdürlüğü nde memur olarak çalıştı. Sonraki görevi Ankara da Küçük Tiyatronun Müdürlüğüydü. 1965 te İstanbul Şehir Tiyatroları na basın danışmanı oldu. Türk Tiyatrosu dergisini yönetti. Cumhuriyet Ansiklopedisi çıkarılırken Bir Yayınevi'nde çalışmaya başladı. Başka yayınevlerinde de görev aldı. Zamanla şiirden uzaklaşıp çalışmalarını çocuk kitaplarına yönlendirdiği görüldü. Çok sayıda masal kitabı, çocuk oyunları yayınladı.

    Gençlik, Yeni Ses, Servet-i Fünun, Uyanış, Edebiyat Dünyası, Şadırvan, Kaynak, Türk Dili dergilerinde şiirleri yayınlandı.

    Şiir Kitapları: Allo Allo (Mustafa Niyazi ile 1934), Köy Melodileri (Mustafa Niyazi ile 1936), Varyete (1949), Çocuklarımıza Resimli Şiirler (1959).


    AYAĞA DÜŞEN ŞİİR
    Ayağa mı düştü şiir
    Lostra Osman
    Ayak türabın olayım
    Parlat şu kunduraları

    Akşama randevum var
    Boyasız kundurayla randevuya gidilmez
    Dost başa
    Düşman ayağa bakar iki gözüm
    Parlat şu kunduraları

    Boyacılıkta bir cins şairlik
    Şairlik de bir cins boyacılık
    Sen boya
    Ben boyayayım
    Lostra Osman
    Allasen
    Parlat şu kunduraları

    Varsın altı patlak olsun
    Varsın üçüncü pençe de kopsun
    Senin nene gerek
    Vur cilayı
    Ayna gibi olmazsa para yok
    Ayak türabın olayım Osman
    Parlat şu kunduraları

    Sen parlat
    Ben parlatayım

    Varsın desinler kuzum
    Ayağa düştü Şiir
    Osman nur olsun ellerin
    Parlat şu kunduraları


    DAVET
    Öyle bir akşam gel ki çocuğum,
    Gözlerin huzurdan kapansın dizimde.
    Rüzgârın yasemin
    Havanın arzu koktuğu bir akşam.

    Avuçlarında özlenen mevsimlerin yemişleri
    Geldiğin yerin kokuları kucağında,
    Öyle bir akşam gel ki çocuğum,
    Dönmek olmasın.


    İTİYAT
    Beni arayanlar bulurlar çabucak
    Çıktığım kahvede.

    Aynı yollardan geçerim gece gündüz
    Yolumu değiştirdiğimi gören olmamıştır.

    Aynı tramvaya binerim sabahları
    Aynı yerde otururum vapurda
    Aynı kızı severim yıllardır.

    Cıgaramın markası değişmemiştir
    Aynı şapka başımda oldum olası.

    Aynı sokaktadır
    Altında ıslık çaldığım pencere.

  9. #28
    Kayıt Tarihi
    Oct 2005
    Nerede
    Denizli, Turkey.
    İletiler
    29
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    MÜŞTAK ERENUS
    1915 Şam/Suriye

    İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ni bitirdikten sonra uzun yıllar avukatlık yaptı. İstanbul da 1940 lı yıllarda Yücel dergisi çevresindeki şairler arasında yer aldı. 60 lı ve 70 li yıllardaki şiirleriyle yeni bir aşamaya ulaştı. Şiirlerindeki konu ve ana tema, insan sevgisi, yaşama sevinci ve toplumsal eleştiridir.

    Şiir Kitapları: Şiirler (1965), Ölmeye Vakit Yok (1976), Duyuru (1979), Çağırın Gidenleri (1987), Sermaye Destanı(1989), Kalk Geleceğe Oturdun(1991), Önce Umut Vardı (1995), Taşlı Yazı ( Bütün şiirleri, 1995).

    YÜREĞİN VAR YA YÜREĞİN
    Geceleri yıldızlar örter üstünü
    Bilirsin de yine üşürsün.
    Kaçışır boşluğa bu korkak sözcükler
    Kan ter içinde.
    Susar düşünürsün.
    Boşuna mı sana bu sevda yaşamda
    Bu yürek
    Bu insan onuru.
    Gölgelerimiz makaslanmışsa yollarda
    Silkele bi kez kendini
    At üstündeki kurumuş kalmışları
    Yaprakları yeniden güneşe
    Tut renkleri ellerinden.
    Ha şöyle.


    LORCA KARDEŞİM
    Ölmek istemiyorum diyordu içinden.
    İri taşlı bir duvar önünde
    Fazla bekletilmeden
    İki beyaz bulut geçti
    Ve iki beyaz kelebek
    Mavi bir diken üstünde
    Sevişemeden uçtular.

    Her şey ortada soğuktu
    Ve güneş
    Sabahları bilerek dikine çıkıyordu.

    Biz bütün bu olanları
    Anlaşılmaz bir uzaktan seyrettik
    Kapılarımız inadına üzerlerimize çiviliydi.
    Korkak sokaklarda sarı ışıklar
    Geceler boyu çekinmeden umutları yedi.
    Bilinen bir dua için eğri çıkıyorlardı tepeyi.
    Berikiler orta yerde durup
    Bir başka şarkı tutturdular
    Ve sabahları boşuna erkende
    Budalaca düşlerini anlatıyorlardı.
    Biri bir kuyu dibinde
    Dipten yukarı ışıklara bakıyordu
    Yukarda çırpınan bir böcek
    Boşuna suyu karıştırıyordu

    İki beyaz bulut
    Ve iki beyaz kelebek
    Mavi bir diken üstünde
    Sevişemeden uçtular
    Gün ertesi
    Çirkin bir ışıkta
    O yıkık taşlı kirli duvar önünde
    Koca kafalı bir koyun otlattılar.

    KARINCA
    Bir dağ üstünde karınca
    Durur
    Düşünür.
    İnsanlardan kurtardığı aklını
    Bu dağ başında yitirir.
    Gökler yine mavidir
    Geceleri yıldızlar doluşur
    Üşür aklı karıncanın
    Düşünür.
    Bir dağ üstünde karınca
    Durmuş bize karşı
    Büyür.

  10. #29
    Kayıt Tarihi
    Jul 2006
    Nerede
    İstanbul, Turkey.
    İletiler
    1
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Elinize sağlık, çok teşekkürler.. Bu arada ne çok hukukçu şair varmış, neredeyse şair olmayan hukukçular veya hukukçu olmayan şairler diye bir başlık olsa daha az kişi çıkacakmış

  11. #30
    Kayıt Tarihi
    Dec 2006
    Nerede
    Turkiye.
    İletiler
    2.302
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Necati Cumalı

    Necati Cumalı edebiyata yalın şiirlerle ve güçlü Sabahattin Ali etkileri taşıyan hikayelerle girmiş, giderek özgün bir soluk oluşturmuş usta bir Türk edebiyatçısıdır.

    1921 yılında bugün Yunanistan sınırları içinde bulunan Florina'da doğmuş, ailesi 1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi kapsamında Türkiye'ye göç ederek İzmir'in Urla ilçesine yerleşmiştir. Ortaöğrenimini İzmir Atatürk Lisesi'nde (1938), yüksek öğrenimini ise Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde (1941) tamamlamıştır. Ankara'da Toprak Mahsulleri Ofisi'nde (1941-1942), Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nde (1945) çalışmıştır. Askerlik sonrası Urla ve İzmir'de avukatlık ve memurluk yapmıştır (1945-1957). 1957-1959 yıllarında Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği Basın Ataşeliği'nde çalışmıştır. 1959#8211;1963 yıllarında İstanbul Radyosu'nda redaktörlük yapan Cumalı, sonraki yıllarda yaşamını roman ve oyun yazarlığı ile sürdürdü. 10 Ocak 2001 tarihinde yakalandığı karaciğer kanserinden kurtulamayarak İstanbul'da hayata veda etti.

    1940'lardan itibaren Varlık, Servet-i Fünun - Uyanış, Yeni İnsanlık gibi dergilerde şiirler yayımlamıştır. İlk kitabı "Kızılçullu Yolu" 1943 tarihlidir. İkinci kitabı askerliği esnasında terhisine yakın geçirdiği "zehirli sıtma" hastalığı yüzünden gönderildiği hava değişikliğinde yazılmış olan Harbe Gidenin Şarkıları'dır (1945). 1945 yılından itibaren şiir, öykü, roman ve tiyatro türlerinin hepsinde birden ürün veren Necati Cumalı, zaman zaman deneme alanına da el atmıştır.

    Eserleri

    Şiir
    1943 Kızılçullu Yolu,
    1945 Harbe Gidenin Şarkıları,
    1947 Mayıs Ayı Notları,
    1951 Güzel Aydınlık,
    1954 Denizin İlk Yükselişi (İlk üç kitabı ve yeni şiirleri),
    1955 İmbatla Gelen,
    1957 Güneş Çizgisi,
    1968 Yağmurlu Deniz (Son iki kitabı ile yeni şiirler),
    1970 Başaklar Gebe,
    1974 Ceylan Ağıdı,
    1980 Aç Güneş,
    1981 Bozkırda Bir Atlı,
    1982 Yarasın Beyler.

    Hikaye
    1955 Yalnız Kadın,
    1956 Değişik Gözle,
    1962 Susuz Yaz, (Kitaba adını veren ilk öykü Metin Erksan tarafından 1963'de beyaz perdeye aktarılmış ve büyük başarı kazanmıştır, ayrıca oyunlaştırılarak İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sahneye konulmuştur (1968).
    1969 Ay Büyürken Uyuyamam,
    1976 Viran Dağlar: Makedonya 1900,
    1976 Kente İnen Kaplanlar.

    Roman
    1959 (Zeliş adıyla 1971),
    1973 Yağmurlar ve Topraklar,
    1974 Acı Tütün,
    1975 Aşk da Gezer.
    ... Susuz Yaz Oyun
    1959 Mine,
    1959 Oyunlar I (Boş Beşik, Ezik Otlar, Vur Emri),
    1969 Oyunlar II (Susuz Yaz, Tehlikeli Güvercin, Yeni Çıkan Şarkılar),
    1969 Oyunlar III (Nalınlar, Masallar, Kaynana Ciğeri),
    1969 Oyunlar IV (Derya Gülü, Aşk Duvarı, Zorla İspanyol),
    1973 Oyunlar V (Gömü, Bakanı Bekliyoruz, Kristof Kolomb'un Yumurtası),
    1981 Oyunlar VI (Mine, Yürüyen Geceyi Dinle, İş Karar Vermekte, Yaralı Geyik).

    Deneme
    1971 Niçin Aşk,
    1976 Senin İçin Ey Demokrasi,
    1982 Etiler Mektupları.

    Günce
    1987 Yeşil Bir At Sırtında

    Ödülleri
    1957 Sait Faik Hikaye Armağanı (Değişik Gözle adlı kitabıyla)
    1969 Türk Dili Kurumu Şiir Ödülü (Yağmurlu Deniz adlı kitabıyla)
    1984 Yeditepe Şiir Ödülü (Bütün Şiirleri I ile)

    Kaynak: wikipedia.org
    ..................................

    BIR GÜL AÇIYORSA

    -1960 Devrim sehitlerinin anisina

    Bir gül açiyorsa simdi Türkiye'de
    Askla ümitle açiyor
    Adsiz unutulmus her bahçede
    Bir gül tomurcuklaniyorsa
    Sabaha karsi gecede
    Açmak için tomurcuklaniyor
    Askla ümitle
    Seviçle yasamak içim tomurcuklaniyor

    Kanin aktigi yerde
    Gözyasinin aktigi yerde
    Karanligi içinde kahrin
    Güller açiyor iste
    Güller isik aydinlik içinde

    Güller bütün güller bu sabah
    Bir agizdan türkü söyler gibi açiyor her bahçede
    Geceler gündüze dönüyor iste
    Karanlik isiga dönüyor iste
    Kahir sevince dönüyor iste
    Akan kan dökülen yas
    Güle dönüyor iste

    Hasetsiz korkusuz kinsiz
    Binlerce güller açiyor iste
    Dargin kardese dönüyor iste
    Artik yasamak bütün Türkiye'de
    Bir agizdan söylenen bir türküye dönüyor

    Necati Cumali
    ..................................

    AY ISIGI

    I

    Ben uzaklardan beklerdim,
    Sayarak günlerimi.
    Bu gece penceremden düsenay isiginda,
    Birden yanibasimda buldum
    Bir agaç gibi çiçeklenmis
    Anladim almis yürümüs
    Sarmis bu sevda içimi

    II

    Gece yarisi elbiselerim,
    Ayakkabilarim üstüne
    Düsen ay isigi,
    Insan Böyle mi olur
    Sevdaya tutuldu mu?

    Bütün eski kitaplari okudum,
    Yaslanmis güzellere sordum,
    Mutluluk bu mu?

    Ama bu sarisin
    Ötekine hiç benzemiyor.
    Ah, daha yeni yeni anladim
    O küçük elleri, gülen gözleriyle
    Beni bu kadar seviyor...

    Kalmadi baska korkum
    Düsünmeden eline biraktim kendimi
    Bütün dostlarim söylüyor
    Bu sefer mutlaka tutuldum

    III

    O yanindan döndügüm, gece yarilari
    Güler, konusurdum, kendi kendime
    Tutmasam, kucaklayabilirdim agaçlari.
    Kimbilir, gelen geçen,
    Görünce ne derdi halime

    Sizin de, sevistiginiz, kardesler
    Mevsim bahara rastlarsa
    Benim canim açilmak isterdi
    Mutlaka bir baskasina
    Öperdim evde ilk karsima çikani.

    Uzakta, simdi çol uzakta...
    O nar tanesinden taze
    Kustüyünden hafif geceler
    Kalbim ümit içinde yüzer
    Dünyam yikanir ay isiklariyla...

    Necati Cumali
    ..................................

    HÜRRIYETE ÖVGÜ

    Bosuna degil dökülen kan
    Hatiran daha aziz çikacaktir
    Bu felâket senelerinden
    Asirlardir bu böyledir
    Bütün kötülükler geçer
    Yasar iyi ve güzel olan

    Sen çalismanin ve düsünmenin hakkisin
    Kanunlarin, nizamlarin üstünde
    Talihisin insanligin
    Her sevgi hayatla biter
    Yalniz senin askin kalir
    Genç çocuga babadan

    Bosuna degil dökülen kan
    Sehirlerde, köylerde çocuklar büyüyecektir
    Daha zeki daha çaliskan
    Bütün acilar unutulacak
    Sarkilar daha yürekten söylenecek

    Yikilan evler köprüler
    Daha saglam kurulacaktir tekrar
    Yeniden fabrikalar yükselecek
    Tarlalar genisleyecektir

    Bosuna degil dökülen kan
    Tarihin akisindan anliyorum
    Kuvvet zamanla yikilir
    Yalniz senin ugrunda ölür insan
    Yarasi acimadan.

    Necati Cumali

+ Konuyu Yanıtla
3 / 3 Sayfa İlkİlk 123

Bu sayfada bulunan kavramlar:

https:www.hukuki.netshowthread.php8692-sair-Hukukcularpage3

hukukçu edebiyatçılar

hukukcu sairlerhukukçulardan edebiyat hukukcu bir sairhastane bırak geçmiş günleri gönlüm hatırlasınOdada yıgın yıgın gölgenin salkımları ne demekcamlarda yanan korun duser icime esi ne demekiskender fikret akdoraböyle yalçın dağlarda sessiz dolaşanlar kim burada hangi edebi sanat kullanmistir lametif kim yazmıstrorhan seyfi orhon guzelsin incesin tatlisin sensin siirköyler ufka dizilen şairi kimtahsin nahit siir mi istedniz siirihukukcu edebiyatcilartrabzonda doğmuş şair hukukçularusuraklı kardeşler
Forum

Benzer Konular :

  1. Şair Hasan Sancakın Hukuk Mücadelesi 8. Yılına Girdi!..
    ŞAİR HASAN SANCAK’IN HUKUK MÜCADELESİ, 8. YILINA GİRDİ!.. YENİ ADALET BAKANIMIZ BEKİR BOZDAĞ, YARGITAY 11. (ON BİRİNCİ) HUKUK DAİRESİ BAŞKAN...
    Yazan: REKLAM YAZARI Forum: Fikri/Sınai Haklar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 05-01-2014, 18:37:23
  2. Şair Hasan Sancaktan Şadiye Turhana Şiirli Övgü! ..
    Şair Hasan Sancak’tan Şadiye Turhan’a Şiirli Övgü! .. Alaçamlı Halk Şairi,Reklam Yazarı,Eğitimci, ve Gazeteci Hasan Sancak (56) Samsun’un Alaçam...
    Yazan: REKLAM YAZARI Forum: Üyelerimizin Şiirleri
    Yanıt: 0
    Son İleti: 10-08-2012, 09:52:41
  3. Reklam Yazarı Şair Hasan Sancak Kafiyeli Konuşturuyor!..
    Reklam Yazarı Şair Hasan Sancak Kafiyeli Konuşturuyor!.. Kafiyeli Konuşmak İster misiniz? HAYDİ!..HEP BİRLİKTE KAFİYELİ KONUŞALIM!.. ...
    Yazan: REKLAM YAZARI Forum: Kültür - Sanat - Edebiyat
    Yanıt: 0
    Son İleti: 10-08-2012, 09:40:17
  4. Şair Hasan Sancak’tan Şadiye Turhan’a Şiirli Övgü! ..
    Şair Hasan Sancak’tan Şadiye Turhan’a Şiirli Övgü! .. Alaçamlı Halk Şairi,Reklam Yazarı,Eğitimci, ve Gazeteci Hasan Sancak (56) Samsun’un Alaçam...
    Yazan: REKLAM YAZARI Forum: Kültür - Sanat - Edebiyat
    Yanıt: 0
    Son İleti: 20-07-2012, 21:05:42
  5. Şair ve yazarlar
    Hep düşünürüm neden bir şairin,bir roman yazarının gördüklerini bizde göremiyoruz.Bir şairin şiirlerinde doğayı anlatışı.denizi anlatışı,aşık olduğu...
    Yazan: feyyar Forum: Yaşam - Sohbet - Forum Oyunları
    Yanıt: 1
    Son İleti: 06-03-2010, 13:48:12

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.