Karşılaştığım durumu Hukuki.net forumlarında uzun uzadıya araştırmama rağmen maalesef bulamadım. Konu hakkında bilgilerinize danışmak istiyorum...

17.09.2008 tarihinde özel sermayeli bir bankada işe başladım. Bu süre zarfında bir kaç kez mevcut pozisyonumdan mutsuz olduğumu idarecime belirterek söz konusu durum hakkında yardımcı olmasını rica ettim. Ancak hiç bir değişiklik yapılmadı. Mutsuzluğumu, moral çöküntümü derinleştirecek davranışlar ve yaklaşımlarla yüz yüze kaldım. İş yerinde adeta psikolojik yıldırmaya maruz kaldım. İstifa edeceğim güne kadar hiç bir yazılı uyarı almayışıma rağmen, yetkilim ile yaşadığım bir sorun nedeniyle, yetkilim tarafımdan müdürüme aslı astarı olmayan iftiralarla şikayet edildim.( Dedikodu yapmak, pc ve fotokopi makinalarına vurmak gibi). Akabinde bana yazılı uyarı çekilmek istendi ve bu uyarıyı imzalamam gerektiği, imzalamasam dahi geçerli kabul edileceğini müdürüm bizzat kendisi tarafıma tebliğ etti ve Bölge Müdürünün söz konusu uyarıyı beklediğini ısrarla belirterek imzalamaya zorladı. Uyarı metnini imzaladım ve hemen istifa dilekçemi kendisine sundum. (Tarih 06.01.2011) Sonrasında gelişen olaylar şöyledir;

1. Müdürüm uyarı yazısını ve istifa dilekçemi bankanın İnsan Kaynakları Bölümüne aynı günün akşamı e-posta yolu ile gönderdi. (Tarih 06.01.2011)
2. 07.01.2011 tarihinde sabah işe geldiğimde tarafıma gişede oturmama gerek olmadığı ve bugün kasa açmayacağım söylendi.
3. Öğleden sonra İnsan Kaynaklarından bankanın hukuk bölümü ile görüşüldüğü ve tazminatsız ( ne ihbar ne de kıdem tazminatsız) işten ayrılacağımın, uyarının ise istifa dilekçesi dikkate alındığından geri çekildiğinin bilgisi müdürüme tebliğ edildiği bizzat sözlü olarak müdürüm tarafından bana söylendi. Ancak, yazmış olduğum istifa dilekçemde şöyle bir paragraf kullanmıştım;

" Söz konusu istifam ile ilgili, emeklerimin karşılığı olarak iş akdimin feshi yoluyla tarafıma tazminatımın ödenerek gerekli işlemlerin başlatılmasını rica eder, bilgilerinize arz ederim. "

4. 07.01.2011 tarihinde yani aynı günün öğleden sonrasında alel acele; müdürüm, kalan izin günlerimi gösteren bir kağıdı, herhangi bir alacağımın kalmadığına ilişkin yazının bulunduğu bir başka kağıt ile bir anket formunu bana imzalatarak İnsan kaynakları Bölümüne e-posta ile gönderdi ve ay sonunda sadece, 17 günlük kalan izin günlerimin paralarının ve 6 günlük çalışma günlerine ait olan meblağnın yatacağını söyleyerek artık bankadan ayrılabileceğimi söyledi.

Şimdi sormak istediğim ve çok merak ettiğim, kafamı karıştıran bir kaç noktayı öğrenmek istiyorum;

1. İstifamın son paragrafına yukarıdaki ibareyi yazmama rağmen, banka işten ayrılmamı hangi gerekçeye dayandırmış olabilir? Eğer istifa dilekçem kabul edildiğse - çıkış işlemlerim yapıldı - tazminat ödenmesi gerekmez midir? Kabul edilmeseydi, böyle bir dilekçe ile istifanın kabul olamayacağı ve yeni bir istifa dilekçesinin yazılmasını talep etmeleri gerekmez miydi? Bunlara rağmen tazminat tarafıma ödenmediğine göre, yapılan çıkış işlemleri ne kadar geçerlidir ve hukukidir?
2. Verdiğim istifa dilekçesinde kullandığım ibareye istinaden, kıdem ve ihbar tazminatlarım ödenmediği ve bunların tahsili için iş mahkemesinde bankaya dava açma hakkım doğabilir mi?
3. Böyle bir durumda istifa dilekçemi noter aracılığı ile bankaya göndermiş olsaydım daha farklı bir durum söz konusu olabilir miydi?
4. Davayı açmam halinde mahkemece haksız bulunmam ve davanın aleyhime sonuçlanması durumunda herhengi bir ödeme yükümlülüğüne tabi olacak mıyım? ( Dava parası ve avukat masrafları gibi)
5. Verdiğim istifa dilekçemin bir örneğini almadım. Pazartesi günü eski müdürümden bu dilekçenin bir kopyasını talep etmem ve red yanıtı almam durumunda ne gibi bir yol izleyebilirim? Yoksa bu evrak mahkemece dava yoluyla bankadan talep edilecek midir?

Olay henüz taze olduğundan ve hukuki boyutu hakkında ne yazıkki fazla bilgi sahibi olmamam nedeniyle görüşlerinizi ve izleyebileceğim yollları öğrenmek istiyorum.

Saygılarımla;