+ Konuyu Yanıtla
1 den 6´e kadar toplam 6 ileti bulundu.
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Sep 2007
    Nerede
    ankara
    İletiler
    3.294
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Babaların Dramı - Yukarılarda başka oluyormuş meğerse

    Sayın Reha Muhtarın yazısından alıntıdır...
    Babalığın sadece biyolojik bir eylem olmadığını bilen babalara, sırf kadına acı çektireyim canı yansın demeyen babalara, sırf dışarıdan bakıldığında ne duyarlı babaymış densin diye düşünmeyen babalara, çocuğunu hafta sonunda alıp anasının babasının evine bırakmayıp evladı / evlatları ile kaliteli vakit geçiren babalara ithafen... Ve tabiii bunun karşılığını tüm iyi niyeti ile çocuklarının geleceği için, huzuru için, mutluluğu için katlanan, çaba gösteren annelere ithafen.. Diğerleri üzerlerine alınmasınlar lütfen... Saygılarımla sunarım....

    Sadece benim mi canım yanıyor demeyin lütfen. Baba yüreği her yerde her koşulda her ortamda aynı işte... Örneğinde görüldüğü gibi.. Acı varmı ? evet var.. Hemde çoooook derinde belliki...

    "Dışarda fırtına ve kar var... Deniz taşıyor, dalgalar bütün şiddetiyle rıhtıma vuruyor...

    Köpük köpük deniz...

    Huzursuz, dalgalı, içi fırtınalı, dışı taşkın...

    Bir aydır görmemiştim çocuklarımı...

    Dün akşamüstü Derya isimli bir kız aradı beni...

    Çok dikkatli, sesini mümkün olduğunca kısarak konuşuyor, hiçbir şey olmadığını anlatırcasına, basit bir “formaliteyi” aktarmaya çalışıyordu...

    Formalite...

    Kızcağızın “formalite” diye aktarmaya çalıştığı şey, bir “baba”nın yaşamı boyunca belki de tüm inandığı şeyleri sorgulayacak, hayata karşı tüm inancını, duruşunu, yaşam güzergahını derinden yaracak bir “kırılma”ydı...


    ***


    “İki minik yazı gönderiyorum Reha Bey size” dedi... “Birini yarın imzalayıp vereceksiniz, diğerini imzalatıp alacaksınız ertesi günü... Formalite bu...”

    Yazı şöyleydi:

    “.... küçükler Poyraz Deniz Muhtar ve Mina Deniz Muhtar’ı 11.12.2010 saat 10.00’da aldım... Çocukları 12.12.2010 saat 17.00’da annesine teslim edeceğimi beyan ve taahhüt ederim. 11.12.2010.”

    İkinci bir belge daha vardı...

    Ertesi günü bu kez o belgeyi, imzalatıp ben alacak ve “herhangi bir duruma karşı suçsuz olduğumu” kanıtlayabilecektim...

    “... Küçükler Poyraz Deniz Muhtar ve Mina Deniz Muhtar ... tarafından 12.12.2010 saat 17.00’da annelerine iade ve teslim edilmiştir. 12.12.2010.”


    ***


    Bir mahkum gibi, suç işlemeye meyyal potansiyel bir azılı suçlu gibi, elektronik prangaya takılmış bir suçlu gibi hissediyordum kendimi...

    Kendi kanımdan, kendi canımdan, kendi tohumumdan, kendi yüreğimden dünyaya getirdiğim çocuklarımı bir suçluymuşcasına, suç işlemeye meyyal bir azılı şüpheliymişim gibi, “Çocukları aldım... Teslim edeceğimi beyan ve taahhüt ederim...” diyordum...


    ***


    18 ay önce hastanede “Sünnet ettirmek ister misiniz” demişlerdi...

    “Ettirelim” demiştik...

    Poyraz‘ı yatağa yatırdılar...

    Bir haftalıktı...

    Annesine “Siz girmeyin” dediler...

    “Babası girsin...”

    Yavrum daha bir haftalık minnacık haliyle doktora bakarken, aniden pipisinin üzerindeki deriyi alıverdiler...

    Kan fışkırmaya başlamıştı kesilen yerden...

    Ne olduğunu anlayamamıştı Poyraz...

    Ani acıyla deli gibi ağlamaya başlamıştı...

    Bir haftalık yavrumun önü kan olmuş, ağlıyordu...

    O anda gözümden damla damla yaşlar süzülmeye başladı...

    Tutamıyordum kendimi...

    Hayatımda ilk defa, yavrumun “acı”sının, kendi acımdan çok daha fazla olduğunu farketmiştim...


    ***


    Sabah saat 10’da eve geldiler...

    16 Kasım’da üç günlüğüne Paris‘e giderken evde bırakmıştım onları...

    Uyuyorlardı daha sabahın körüydü...

    Uyandırmamış yataklarında öpmüştüm onları...

    Sonra başka şeyler oldu göremedim çocuklarımı...

    Altın Mimir hafta başında mahkemeden çıkıp “müjdeyi!!” verdi...

    -”Onbeş günde bir, Cumartesi-Pazar alabilmenizi sağlayabildik...” dedi...

    Büyük bir başarı kazanmış gibi konuşuyordu...

    -”Onbeşte bir mi?..” diye sormuşum...

    -”Ne diyorsunuz Reha Bey?.. Karşı tarafın avukatı gece kalmaması için çok şiddetle itiraz etti... Bebeklerin gece kalmalarının çok sakıncalı olacağını söyledi... Hakim çok duyarlıydı, bir gece kalmalarına izin verdi...”


    ***


    Ortaokulda Edebiyat öğretmenim Türkan Hanım, “sen çok iyi bir avukat olursun” derdi...

    12-13 yaşlarındaydım daha...

    Türkan Hanım‘ı çok sevdiğimden ben de avukat olmayı bayağı benimsemiştim...

    Üniversiteye girerken, ön kayıtla Ankara Hukuk Fakültesi‘ne giriyordum...

    Babamla okula kayıt yaptırmaya gitmiş, son anda kapıdan dönüp, yanıbaşındaki Siyasal’ın Gazeteciliği’ne kayıt yaptırmıştım...

    Babasıyla yavrularının onbeş günde tek bir gece, “beraber kalmalarını sakıncalı” bulan o avukatı düşündüm...

    Sonra Türkan Hanım‘ı...

    O avukat bir baba mıydı bilmiyorum?..

    Acaba dünyada herhangi bir baba; “yavrularıyla tek bir geceyi beraber geçirmek isteyen” babayı sakıncalı bulabilecek bir savunma vicdanına sahip olabilir miydi?..

    Ben çocuklarıma bir şey mi yapmıştım ki “sakıncalı olabiliyordum?..”

    O avukat benim beraber olduğum kadından neden ayrıldığımı biliyor muydu?..

    Benim eşimden ayrılmamla, yavrularımdan ayrılma arasında ne gibi bir bağlantı vardı?..

    Eş bağlantım yoksa, “baba” olma hakkım elimden mi alınacaktı?..

    Sınırlanacak mıydı?..

    Kısıtlanacak mıydı?..


    ***


    Hiçbir hukuk, hiçbir müvekkil hakkı, hiçbir mahkeme taktiği bana bunu istetemezdi bir hakimden...

    Anlaşılıyordu ki ben iyi bir avukat olamayacaktım...

    Türkan Hanım‘a ve benimle kayıt için Hukuk Fakültesi’nin kapısına kadar gelen babama artık söyleyebilirdim:

    “İyi ki olmamışım avukat...”


    ***


    Çocukların gelmesine yakın babamı telefonla aradım...

    “Hazırlandık yavrum” dedi;

    Sesi heyecanlıydı...

    Mina‘yla Poyraz saat 10’da geldiler...

    Çocukları bir ay sonra görüyordum...

    Bana bakıyorlar, hiç ses çıkarmıyorlardı...

    Tanımışlardı ama bir tepki verip vermemekte kararsızdılar...

    Ne olduğunu ve daha doğrusu ne olacağını kestiremiyorlardı...

    Birlikteyken yaptığımız bir şeyi yapmam, ortak hayatımızı hatırlatacak bir anıyı yaşatmam lazımdı onlara...

    Sık sık onları yatakta yan yana yatırıp, gıdıklar “Beşiktaş’ım oley” diye ellerini havaya kaldırttığım bir tribün şarkısı söylerdim...

    Havaya kalkan elleri çok sever, hemen eşlik ederlerdi...

    Odamın kapısını kapattım...

    İki yavrumla üç kişi baş başa kaldık...

    Yan yana yatağa yatırdım onları...

    Gıdıklamaya başladım ikisini birden...

    İkisi de bir süre sonra gülmeye başladılar...

    Poyraz hatırlamıştı bu çok sevdiği oyunu...

    Ellerini kaldırdı...

    Hep beraber şarkı söylememizi bekliyordu...

    Ben de mutluydum...

    Çocuklar hatırlamıştı...

    Şarkıya başlayacak ve hayatı yeniden yaşayacaktık...

    O an boğazım düğümlendi...

    Sesim çıkamadı...


    ***


    Sonra babam geldi, annem geldi hep beraber oyunlar oynandı...

    Babaanneleri balon getirmişti...

    Kırmızı beyaz Türk bayrağı olan balonlar...

    Mina çok sevdi balonları...

    Onlarla oynadılar...

    Birkaç saat sonra yoruldular...

    Uyku saatleri geldi...

    Yukarıya çıktım, baktım bakıcı Mina‘yı sallıyor uyuması için...

    Poyraz sırasını bekliyor...

    Aldım onu, kendi yatağıma götürdüm...

    Yatağın başucundaki aynayı farketti...

    O aynada her sabah kendini seyreder, bağırır, gürler, havaya girer, gülerdi...

    Yine aynısını yapmaya başladı...

    Artık evine geldiğini anlamıştı...

    Mutluydu...

    Bir süre sonra, iyice yoruldu...

    Kafasını babasının omzunun yanına koydu...

    Sırtını ellerime dayamıştı...

    Güven vardı yüzünde...

    Huzurluydu...

    Beş dakika geçti geçmedi, yüzünde tatlı bir ifade uyudu kaldı...

    Bir süre elimi çekmedim üzerinden...

    Yorganı örttüm...

    Sonra çıktım Mina‘ya baktım yatağında uyuyordu...


    ***


    BUGÜN AYŞE NAZLI DA GELİYOR...

    Amerikalı siyahi boksör Rubin Hurricane‘nın hayatının filmleştirildiği 16. Round isimli bir film vardır...

    Denzel Washington oynar bu ünlü boksorü filmde...

    Rubin Hurricane haksız yere, 22 yıl hapse mahkum olur...

    Suçsuz yerde hapiste geçen uzun yıllardan sonra, Rubin Hurricane‘a sorarlar:

    -”Nasıl dayanıyorsun?..”

    Hurricane yıllar yılı hapiste kalmaya dayanmasını şöyle izah eder:

    “I do not allow myself to want or to need anything that is outside... (Kendimin dışındaki hiçbir şeye ihtiyaç duymamayı ve onu istememeyi öğrendim...)

    Than I free myself my desires... (Sonra kendimi arzularımdan azad ettim...)

    “O zaman onların silahlarını ellerinden almış oluyordum...”


    ***


    Dün sabah Ayşe Nazlı‘yı aradım...

    -”Kardeşlerin geliyor, sen de gel, geceyi beraber geçiririz...” dedim...

    -”Çok ödevim var baba...” dedi...

    -”Bitireyim geleyim... Çok özledim kardeşlerimi, yarın sabah erkenden geliyorum...”

    Keyifli bir Pazar geçirirsiniz umarım...

    Ben üç çocuğum ve annem babamla bir Pazar kahvaltısı için de olsa mutluyum... "



    Hukuki NET Güncel Haber

    Babaların Dramı - Yukarılarda başka oluyormuş meğerse konulu yargıtay kararı ara
    Babaların Dramı - Yukarılarda başka oluyormuş meğerse konulu hukuk haber
    "BİR ÜLKEDE NAMUS ERBABI OLANLAR DA NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMADIKÇA, O ÜLKE İÇİN KURTULUŞ UMUDU YOKTUR" İsmet İNÖNÜ
    NE ZULÜM, NE MERHAMET...SADECE ADALET...

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Sep 2010
    Nerede
    Türkiye
    İletiler
    1.574
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Babaların Dramı.. Yukarılarda başka oluyormuş meğerse....

    İnsanı anlamak zor adaleti anlamak dahada zor

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Jan 2010
    Nerede
    kocaeli
    İletiler
    195
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Babaların Dramı.. Yukarılarda başka oluyormuş meğerse....

    Arkadaşım bu yazdıkların ile hepimizin yaşadıklarını dile getirdin ve yine ağladık

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Sep 2007
    Nerede
    ankara
    İletiler
    3.294
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Babaların Dramı.. Yukarılarda başka oluyormuş meğerse....

    Ben yazmadım.. Sayın Reha muhtar yazmış. Tabii şimdi bu ülkede binlerce masum baba bu durumu yaşıyor. Toplumun belli bir kesiminde boşanmalar evliliklerde olduğu gibi belli toplumsal tabulardan ve teyammüllerden uzak yaşanıyor. Kavgasız nizasız yada olursa da bu kavga uluorta herkes içinde yaşanıyor. Toplumun belli kesiminde ise boşanmalar kavgalı gürültülü oluyor. Zira bu insanların, kalbur üstü tabir edilenlerin önünde maddi ve sosyal imkanları nedeni ile her boşanma sonrasında yepyeni ve canlı bir hayat başlıyor. Hatta bir çoğu için boşanma reklam niteliği taşıyor, bazan daha fazla para, yeni bir iş, daha fazla şan şöhret hatta yeni bir ilişki.. Hatta bir çoğunda boşanmadan önce yeni bir ilişki başlamış ve yaşanıyor oluyor. Bazan danışıklı döğüş şeklinde gelişiyor bu olaylar.Yeni albümden, filimden, programdan öncesine denk getiriliyor. Timsah gözyaşları akıtılıyor.. Kiminde ise cidden yara derin izler bırakıyor. Toparlanamıyor. Yıkılıyor.. Ama beri tarafta ise, ayrılmayı hayatının sonu sayan, yıkımların en büyüğü olarak algılayan, çocuklarını göremeyecek yada az görecek olmanın ölüme eşdeğer olduğunu düşünen babalar da var. Ayrılık bu insanları sosyal ekonomik ve psikolojik olarak yerle bir ediyor.Ve buna mukabil eski eşlerinden intikam almayı hayatlarının düsturu haline getirmiş eski eşler.. Birbirlerinin canını ne kadar yakacağının hesabını yaparken arada ezilen yıkılan sömürülen hayatları iki erişkinin yaşadığı kör döğüşüne bozuk para gibi harcanan çocuklar olduğunu unutan ebeveynler var.
    Her anne ve baba elbette böyle değil. Her anne ve babanın hepsi elbette masum değil.. Sözüm masum olanlardan yana. Aslında çocuklardan yana.
    Bu masum, içi yanan, evlatlarını göremediği için kahrolan binlerce baba hepsi bir araya gelseydi de Taksim meydanında eylem yapsaydı inanın Sayın Reha Muhtar'ın yarattığı etkiyi yaratamazdı. Medyatik olmanın, köşe yazarı sıfatıyla yüzbinlere ulaşmanın, ve dahi kalemini iyi kullanabilmenin, en önemliside elindeki medya fırsatını iyi kullanabilecek fırsatı yakalamanın avantajını kullanarak yazmış.
    Halkın içinden bir adam olsaydı feryadı ses getirirmiyidi ? Hayır...Şimdi ses getirirmi... Bilinmez.. Ama herkes acıdı.. İçi yandı.. Belki Anneye ve özelliklede karşı tarafın avukatına lanetler yağdı kimbilir...
    Reha Muhtara bu sayfanın linkini mesaj olarak gönderdim bile e-mail ile.. Kendisi gibi kaç bin babanın canının nasıl yandığını görsün. ilgilenirse ve hatta dilerse siteye üye de olsun. Belki medyatik bir üye sayesinde alınlarına HAFTA SONU BABASI damgası vurulmuş binlerce babanın feryadına ortak bir ses olur.
    Saygılar...
    "BİR ÜLKEDE NAMUS ERBABI OLANLAR DA NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLMADIKÇA, O ÜLKE İÇİN KURTULUŞ UMUDU YOKTUR" İsmet İNÖNÜ
    NE ZULÜM, NE MERHAMET...SADECE ADALET...

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Oct 2010
    Nerede
    istanbul
    İletiler
    73
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Babaların Dramı.. Yukarılarda başka oluyormuş meğerse....

    http://www.psikiyatridizini.org/view...rticle_id=9221

    ebeveyne yabancılaşma sendromu ...ortak velayet kavraı türkiyeye gelmeden dramlar sona ermeyecektir...

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Jan 2009
    Nerede
    Izmir
    İletiler
    123
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Babaların Dramı.. Yukarılarda başka oluyormuş meğerse....

    Ortak Velayet Kavramı;

    Türkiyeye acaba önümüzdeki ilk 20 yıl içinde gelirmi acaba? Bence gelmez.

    Gelir diyenler bence kendilerini kandırırlar derim. Sonuçta 5 yıl, 10 yıl veya 20 yıl sonra gelse ne olacak bu zamana kadar bu durumdan mağdur olan babayı veya çocuğun durumunu düzeltecekmi? Tabiki hayır. Bence buna birisi biran önce dur demesi lazım. Sonuçta bu zamana kadar bu kadar boşanan eşler arkasından %90 bu şekilde düşünse bu durum şuanki gibide olmazdı.

    Biz babaların hakkında hayırlısı diyelim,

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Erkeklerin ve anne babaların en az %70 i kadın şiddetine kurban
    Geçen tvde bir konuşma dikkatimi çekti Yapılan bir araştırmaya göre anne babaya %80 kız çocukları bakıyormuş diğer bir deyişle erkek anne babasına...
    Yazan: ismail32 Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 1
    Son İleti: 16-06-2014, 03:29:54
  2. Çocuklar; biz babaların en zayıf yanları
    Herkese Merhabalar; Sitede çok yeniyim ancak öncesinde de şimdi de çok faydalandım. Biz babaların en zayıf yanları; çocuklarımız... İki yıla...
    Yazan: serenity Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 7
    Son İleti: 18-09-2011, 02:20:22
  3. Babaların velayet hakları
    Ben 36 yaşındayım 8 yıllık evliyim 5 yaşında erkek bir çocuğum var.Maddi durumum iyi sayılır.Aylık ortalama gelirim 4000YTL(Bordrolu) ve bunu...
    Yazan: yokmuçaresi Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 57
    Son İleti: 18-09-2011, 02:10:02
  4. Sezonluk işçilerin dramı
    Herkese merhaba. Ben bu yaz sezonluk bir işe başladım.Bildiğiniz üzere bu takım işler hafta sonunuda çalıştırmayı gerektiriyor.Bizde hafta sonu...
    Yazan: reverni Forum: İnsan Kaynakları
    Yanıt: 1
    Son İleti: 19-07-2011, 12:38:08
  5. Ekşi Sözlük meğerse mahkeme tarafından kapatılmış
    http://sozluk.sourtimes.org/ bu adrese hemen her gün uğramak benim ve pek çok kişi için bir alışkanlıktı yıllardır. fakat bir süredir siteye bu...
    Yazan: microcosmos Forum: Hukukçular İçin Bilgisayar ve İnternet
    Yanıt: 15
    Son İleti: 25-07-2008, 20:57:02

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.