Adliye koridorlarındaki gözlemlerimi, canım sıkılarak da olsa, aktarmak geldi içimden. Birşeyler yapmak, bu uçurumu kapatmak, avukatlık mesleğinin bu en önemli sorunlarından birini gidermek lazım ama nasıl... :
Şişli adliyesi asansörü, önünde, biri hamile bir bayan olan 2 avukatın olduğu bir sıra (demem o ki bekleyen herkese yer var). Bir bayan hakim, yanında bir polis memuru ile asansörün önüne geliyor. Polis memuru, hakime hanımı sıranın en önünden asansöre bindiriyor. Hakime Hanım bu durumdan son derece hoşnut. Üstelik bu dört kişilik asansöre sonuncu binen 4.kişi, aynı polis memuru tarafından, sıkışmayın isterseniz denerek nazikçe çıkartılmaya çalışılıyor.
İstanbul Aile Mahkemesi hakiminin odası. Avukat, çekişmeli olarak açtığı boşanma davasını anlaşmalı boşanmaya çevirecek. Ancak davanın özel bir durumundan dolayı hakimle görüşmesi gerekiyor. Daha cümlesinin başında yüzünü ekşitiyor hakim, "Lütfen kalemle görüşün". Avukat "Efendim diyor, bu kalem memurunun yorumlayabileceği bir husus değil". Ne var ki şu kesin yanıtı alıyor: "Ben davanın taraflarıyla görüşmüyorum. Yazılı dilekçe verin kaleme."
Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunun önü. Kalem, dilekçesine havale almak isteyen avukatı hakime yönlendirmiş. Dilekçe, mübaşir vasıtası ile, 2 dava arasında hakimin önüne gidiyor. Hakim yüksek sesle çıkışıyor avukata: "Görmüyor musunuz duruşma yapıyorum burada. Duruşmalarda havale vermediğimi biliyorsunuz!" "Hayır bilmiyorum." diyor avukat. Havalesiz dilekçesini alıp çıkıyor salondan.
Şişli adliyesi asansörünün önü. Bir hakim, yanında bir memur/mübaşir ile geliyor asansörün ve tam kapı açılacakken, bir pop yıldızının korumasıymışcasına, kollarını iki yana açıp, öndeki bayan avukatı dahi sertçe itekleyip hakimi bindiriyor asansöre. Hakimin bu kabalığa hiçbir müdahalesi olmuyor.
Şişli Sulh Ceza Mahkemesi. Duruşma açılmış, hakim yazdırıyor bir yandan, "taraf vekilleri geldi... Davacı vekili.." deyip susunca, avukat, hemen tüm duruşmalarda olduğu gibi kendisine söz verildiğini zannederek söze giriyor. Hakim, yanında müvekkili de bulunan avukata bir anda bağırmaya başlıyor: "Ben size söz verdim mi?!" Avukat, "özür diliyorum ben söz verdiğinizi sandım" "Ben söz vermeden nasıl konuşursunuz, duruşma adabı vardır, ben söz vermedim! vs vs vs" Avukat, "yanlış anlama için özür diledim" diyebiliyor ancak hakimin bağırtısına son verebilmek için..
Cevap: Hakim/Savcılar ile Avukatlar arasındaki uçurum
İstanbul .. İcra Hukuk Mahkemesi. Salonun önü her daim kalabalık, duruşma salonu her daim yüksek gerilimli.
Duruşma saati zaten geçmiş ancak sıra henüz kendisine gelmemiş olan avukat, hakimin tutumunu önceden bildiği için, sıralarını beklemekte olan meslektaşlarına, yetişmesi gereken çok önemli bir başka duruşmasının daha olduğunu söyleyerek, sıralarını kendisine verip vermeyeceklerini soruyor. Tüm meslektaşları anlayış gösteriyorlar. Halihazırdaki dosyanın görülmesinin hemen akabinde avukat durumu hakime bildiriyor, "meslektaşlarınızdan izin alın, onlar da bekliyorlar bakın..." yanıtını alınca, izin aldığını belirtiyor, salonda bekleyen tüm meslektaşları da izin verdiklerini belirtiyorlar. Hakim istemeye istemeye, bundan sonrakinde alalım dosyanızı diyor. Avukat yerini aldıktan sonra ise, "siz .. sıradaymışsınız, daha çok var, şimdi sizi alamam, alırsam karşı tarafınıza haksızlık etmiş olurum....." gibi uzun cümlelere başlıyor. (Bu uzun cümleler ve tartışmalar, koridorda tükenmek bilmeyen duruşma sırasının açıklaması aynı zamanda) Avukat, duruşma saatinin zaten neredeyse bir saat geçtiğini, davalının zaten davayı takip etmediğini, sıra konusunda meslektaşlarından da izin aldığını anlatmaya çalışsa da, "gidiniz şikayetinizi resmi merciler önünde yapınız" ile biten bir yanıt alıyor.
Böylelikle diğer duruşmasını kaçırıyor.
Cevap: Hakim/Savcılar ile Avukatlar arasındaki uçurum
Burada açılan konu başlığını yanlış bulduğumu ifade etmek istiyorum. Meslek hayatında karşılaşılan ve doğru olmayan davranış biçimlerini hakim ve savcıların tamamına şâmil eder tarzda bir ifadenin kullanılması yanlıştır. Yanlışın ne olduğuna dikkat çekilmesine yönelik konu ve içeriklerin, yanlışın falanca ya da filanca meslek grubu tarafından yapıldığı iddialarıyla anlatılan rivayetlerden daha önemli ve faydalı olduğuna inanıyorum. Sizin, tüm hakim ve savcıları, karşılaştığınızı iddia ettiğiniz adâba aykırı hareketlerle itham etmeniz yanlıştır.
Bu türlü yazı ve konuların hangi sebeplerle forum sitesinde yayımlanmasına izin verildiğini de anlayamıyorum. Avukatlık mesleğini yapanların hiç mi kusur ve kabahatleri olmuyor ? Ya da polisin, jandarmanın, borcunuzu yatırmaya gittiğiniz bir devlet dairesindeki veznedarın, belediyedeki su faturası tahsilatı yapan memurun, yangın yerine geç geldiği için fırçalanan itfaiye görevlisinin, bir vatandaşın mahrem hayatını teşhir eden basın mensubunun hiç kusuru, suçu yok mudur ? Eminim ki, hakim veya savcılar da bu konu başlığının altına meslek hayatında karşılaştıkları avukatlardan kaynaklı hem adâba hem de kanuna aykırı davranışlarından anlata anlata bitiremeyecekleri anekdotlarını yazsalar idi okuyabilirdik. Pekiyi bunun ne faydası olurdu ? Kanaatimce faydası olmazdı; sadece hakim ve savcıların avukatlara, avukatların da hakim ve savcılara olan kırgınlıklarını pekiştirirdi. Maksadınız üzüm yemek değil de bağcıyı dövmekse, derim ki ; kavga ile dövüş ile dertli olduğunuz konularda netice alamazsınız.
Cevap: Hakim/Savcılar ile Avukatlar arasındaki uçurum
Bu yazılanlar "rivayet" değil, yaşanılanlardır ve maksadı bağcıyı dövmek değil, avukatlar açısından mesleğin icrasını zorlaştıran, tatsızlaştıran sebeplerden bir kısmını paylaşabilmektir. Üstelik bunlar, saldırı değil, haklı eleştirilerdir. Bu nedenle doğrudan savunmaya geçmek yerine, en azından "kulak vermek" daha doğru bir yaklaşım olurdu kanısındayım.
Mesela, hakimin duruşma gün/saatini tayininde, dosyalar arasına 5'er dakika koymaması, avukatların adliye koridorlarında saatlerini boşa tüketmesine ve diğer duruşmalarını kaçırmasına engel oluyor ise, bunu aktarmak bir meslek grubunu karalamak/kavga-dövüş etmek değil, binlerce avukatın her gün yaşadığı bir sorunu dillendirmektir.
Bunları pek tabi ki forum sitelerinde paylaşacağız, avukatlarımız, hakimlerimiz, kalem memurlarımız, mübaşirlerimiz okuyacak, yanıtlayacak, tartışacak... Sizin yaptığınızın aksine, bunları kara çalmak olarak nitelendirmek yerine, kulak verenler olur ise, ne mutlu bana.
Gönül ister ki, hakim/savcılarımız da bu forumun altına yazarak, yeni forumlar açarak, avukatların, hakimlik mesleğini ifalarını ne şekilde zorlaştırdığını paylaşsınlar. Biz avukatlar da yaptığımız hataların farkına varalım.
Keşke bunları forumlarda tartışmaktan daha iyi bir yolu olsa. Ne dersiniz, mesela, müvekkilinin önünde "azarlanan" avukat, herşeyi göze alarak duruşma salonunda kavga mı etmelidir hakimle? Görüşmek istediği hakim tarafından, kendisine muhatap olarak kalem memuru gösterilen avukat, "hayır efendim, çıkmıyorum odanızdan, beni dinleyeceksiniz" diyebilir mi? 5 dakikaya 20'şer dosyanın konması yüzünden, 2,5 saat boyunca duruşma sırasını bekleyen avukatlar, adliye koridorunda eylem mi yapmalılar?
Gelin, savunma/karşı saldırı yerine kulak vermeyi deneyin. Varsa eğer aklınızda, forum dışında bunların dillendirilmesi seçenekleri onları paylaşın.
Zira bunlar dile getirilmedikçe, inanın ki avukatlık mesleği bizler için çekilmez boyutlara ulaşıyor.
Cevap: Hakim/Savcılar ile Avukatlar arasındaki uçurum
Bu konunun bir forum sitesinde yayınlanmasına izin verilmesinin anlaşılmamasını da ben anlayamadım.
Bir hukuk sitesinde, avukatların, hakimlik meslek grubunun kimi üyelerinin tutum ve davranışlarından dolayı yaşadıkları mağduriyeti aktarmalarından daha doğal ne olabilir? Kaldı ki okuduğum kadarı ile, yazılanlar ne meslek grubunun tamamına mal edilmiş, ne eleştiri sınırları aşılmış ne de sözü edilen hakimlerin kimliği ifşa edilmiş.
Yine okuduğum kadarıyla, anlatılanlar, hakimlik mesleğinin getirdiği gücün iyiniyetle kullanılmadığı örnekler. Elbette işin içinde insan faktörü var, elbette her meslekte çürük elmalar mevcuttur. Ancak buradaki önemli ve ayırt edici noktayı atlamamak gerekli: kamu otoritesi.
Bu nedenledir ki avukatların şikayet ettikleri bu olumsuzlukları, tarafından mağdur edildikleri hakimlerle birebir çözmelerini beklemek, safdillik olurdu.
Bu nedenledir ki, avukatların aktardıkları mağduriyetleri, "asıl siz avukatlar kendinize bir bakın" tarzındaki saldırılarla karşılamak yerine, dinlemek, pay çıkarmak, hiç değilse "acaba haklılık payı var mıdır?" diye sorgulamak daha doğru olacaktır.
Cevap: Hakim/Savcılar ile Avukatlar arasındaki uçurum
Öncelikle bir hukukçu değilim ama okulu bitiremediğim için diploması olmayan ama hukuki bilgisi olar bir vatandaş olarak yaşadıklarımı yazıyorum. Boşanma ve velayet/nafaka davaları nedeniyle adliye koridorlarının çok tozunu yuttum ve çok hakim fırçası yedim. Katipler ile çok mücadele ettim.
Duruşma saati olarak saat 08.30 belirtilmesine rağmen sayın muhterem hakim saat 09.45'de adliyeye teşrif ettiklerinden dolayı saatler boyunca beklemek zorunda kaldım. (Bu olay birden fazla olmuştur.)
Öğrenci olan şahidimi dinletebilmek ümidiyle günlerce adliyeye taşıdım. Şahidim günlerce okula gidemedi. Ancak her duruşmada, sayın hakim bey, şahidini bir sonraki duruşmada dinleriz dedi. Şahidimin öğrenci olduğunu ve durumu izah etmeye çalışsamda, sesimi ancak duvarlara duyurabildim. Bende mecburen ve mecburiyetten peki efendim dedim. Başka bir yolum varmıydı sanki?
Talimatla bir başka davada şahit olarak ifadem alınması sırasında, sayın hakim sadece sorduğum sorulara evet yada hayır cevapları vermemi isteyerek, ifademi benim ağzımdan kendisi yazdırdı ve imzalamamı istedi. Bende söyleyeceğim daha başka şeyler var, onların da ifademe girmesini istiyorum deyince, güzel bir fırça yedim ve hakimin tehditlerine ve azarlamalarına rağmen yılmayarak elimde yazılı olan ifade metninin ifademe eklenmesini zorlukla sağlayabildim. Sonuçta ifademi istediğim gibi verebildim ama bir saatte bir yıllık azar ve fırça yeme hakkımı doldurmuştum.
Başka bir yerde ikamet eden şahidim için masraf ödediğim halde, masraf ödenmedi diyerek talimat yazılmadı. Duruşmada hakim beni bir güzel fırçaladı. Her ne kadar ben masraf ödedim hakim bey dediysem de etkili olamadı. Hakim bey, kaleminin asla ve asla hata yapmayacağından çok ama çok emindi. Olsa olsa hatayı benim gibi garip vatandaş yapardı ve yalan söylerdi. Masraf yatırdığımı ısrarla söyleyince makbuzunu göstermemi istedi. Oysa, kaç kere masraf yatırdım ama hiç makbuz verilmemişti.
Bu arada şahidimin ikamet adresi değişti ve ödediğim masrafı yeniden ödemek ve bu adres değişikliğini bildirmek için adliyeye gittiğimde, katibin; adres değişikliği benim umrumda değil, ben dosyada ne görürsem onu yazardım inadı ile karşılaştım. Elimde bu konuyla ilgili dilekçe olduğunu belirttiğimde, hakimin havale etmediği dilekçenin bir anlamı olmadığını söyledi. Sonuçta, ben dilekçeyi hakim beye havale ettirmek tam 3 saat 39 dakika bekledim. Sonuçta bir dilekçe verip masraf yatırmak için bütün öğleden sonramı harcamak zorunda kaldım.
Bu arada merak ettiğim bir konu var; hakimler çok yüksek bir sınıftan insanlar mı yoksa bir şekilde adliyeye işi düşen vatandaşlar çok düşük seviyedeler? Neden böyle soruyorum biliyor musunuz? Sürekli olarak hakimlerin vatandaşı azarladığını gördüm. Demek ki hakim olmak, vatandaşı hakir görmek, azarlamak hakkına sahip olmak demekmiş!!!!
Ne yapalım "Bu benim kaderim yaşasın devletim" diyerek durumumuza ve hakkımıza düşen azara ve fırçaya razı olacağız.
Bunları neden mi yazdım. Hiç öylesine.... Sizden kesinlikle hiçbir şey talep etmiyorum sayın hukukçular. Allah beni sizin elinize düşürmesin ama Allah sizleri de eksik etmesin....
Cevap: Hakim/Savcılar ile Avukatlar arasındaki uçurum
Ekrem Sencer rumuzlu üyeden alıntı
Burada açılan konu başlığını yanlış bulduğumu ifade etmek istiyorum. Meslek hayatında karşılaşılan ve doğru olmayan davranış biçimlerini hakim ve savcıların tamamına şâmil eder tarzda bir ifadenin kullanılması yanlıştır. Yanlışın ne olduğuna dikkat çekilmesine yönelik konu ve içeriklerin, yanlışın falanca ya da filanca meslek grubu tarafından yapıldığı iddialarıyla anlatılan rivayetlerden daha önemli ve faydalı olduğuna inanıyorum. Sizin, tüm hakim ve savcıları, karşılaştığınızı iddia ettiğiniz adâba aykırı hareketlerle itham etmeniz yanlıştır.
Bu türlü yazı ve konuların hangi sebeplerle forum sitesinde yayımlanmasına izin verildiğini de anlayamıyorum. Avukatlık mesleğini yapanların hiç mi kusur ve kabahatleri olmuyor ? Ya da polisin, jandarmanın, borcunuzu yatırmaya gittiğiniz bir devlet dairesindeki veznedarın, belediyedeki su faturası tahsilatı yapan memurun, yangın yerine geç geldiği için fırçalanan itfaiye görevlisinin, bir vatandaşın mahrem hayatını teşhir eden basın mensubunun hiç kusuru, suçu yok mudur ? Eminim ki, hakim veya savcılar da bu konu başlığının altına meslek hayatında karşılaştıkları avukatlardan kaynaklı hem adâba hem de kanuna aykırı davranışlarından anlata anlata bitiremeyecekleri anekdotlarını yazsalar idi okuyabilirdik. Pekiyi bunun ne faydası olurdu ? Kanaatimce faydası olmazdı; sadece hakim ve savcıların avukatlara, avukatların da hakim ve savcılara olan kırgınlıklarını pekiştirirdi. Maksadınız üzüm yemek değil de bağcıyı dövmekse, derim ki ; kavga ile dövüş ile dertli olduğunuz konularda netice alamazsınız.
Kusur kadının kızında olur kadıda değil avukatı polisi vb savcıya şikayet edersiniz mahkemeye (hakime) verirsiniz bir avukat hakime zıtmı gitti gidemez haklıda olsa. Vatandaşın hali zaten içler acısı istisnalar kaideyi bozmaz ancak meslek tecrübesi olan her avukat haksızlıklara tanık olmuştur yaşamıştır bütün hakimler savcılar aynı olmadığı gibi kalıplaşan zihniyet aynıdır.
Cevap: Hakim/Savcılar ile Avukatlar arasındaki uçurum
Slm
Birde mahrem hayatı teşhir eden basın memurunu dava edebilirsiniz yeri gelir agır tahrik yüzünden gözlük bile taktırabilirsiniz ancak ortada nekadar ağır tahrik olsada sesinizi dahi yükseltemez birde özür dilersiniz.Sap ile samanı karıştırmayalım. Eleştiri olacakki iyiye güzele ulaşalım hataları kusurları görelim ayrıca forum kuralları içerisinde hakim ve savcılar yazamaz diye bir kural yok elbetteki onlarında sorunları vardır yaşadıkları olumsuzluklar vardır onlarda bu durumları dile getirirse bizde kusurlarımızı biliriz
Cevap: Hakim/Savcılar ile Avukatlar arasındaki uçurum
Yer İstanbul .. Asliye Ceza Mahkemesi. Duruşma salonunda epeyce bir avukat oturmuş sırasını bekliyor. Görülmekte olan duruşmada, müşteki asiller ve avukatları hazır. Belli ki hakim bu dosyadan -haklı veya haksız- bıkmış. Avukat ne söylerse söylesin, hakim, 7 yaşındaki çocuğu azarlarcasına azarlıyor avukatı. "Bu dosyayı siz bu hale getirdiniz" diyor, "Kısa kesin" diyor, "saatlerce sizinle mi uğraşalım", "hayrı efendim geçmiyorum zapta" diyor. Düşünüyorum. Müvekkillerinin önünde "azarlanan" avukat, hakime saygı sınırlarını aşmamasını mı söylemeli? Duruşma salonundaki avukatlar hep birlikte bir tepki mi ortaya koymalı, mesela toplu olarak duruşma salonunu mu terketmeli? Hiçbirisi olmuyor. Avukatlar susuyor.
Yer İstanbul ... Aile Mahkemesi. Çekişmeli boşanma davası, anlaşmalı boşanmaya çevrilmiş. Taraflar ve vekilleri hazır. Davacı kadın çocuk için 500 TL. nafaka istemişken, anlaşma neticesinde bu rakam 300-TL.na indirilmiş. Hakim boşanmaya ve anlaşma doğrultusunda nafakaya hükmediyor. Kararını zapta geçirdikten hemen sonra, davacı vekiline dönüyor ve şöyle diyor: "Oysa ki ben 500 TL. nafakaya hükmedecektim." Avukat kelimenin tam anlamıyla "şok" geçiriyor. Hakimin bu yaptığının bir izahı olmadığı gibi, bu durumu müvekkiline izah etmek ve müvekkilindeki "şansımı kaybettim" duygusunu ortadan kaldırmak da bir o kadar zor.
Cevap: Hakim/Savcılar ile Avukatlar arasındaki uçurum
Bir de savcılar ile ilgili anımı anlatayım.
Tarih .. Nisan 2010, küçük yaştaki kızım hava karardıktan sonra annesi tarafından evden kovulduğu için karakola gidip şikayetçi olmuş. Karakoldan arayıp haber verdiler ve kızıma sahip çıktım. Neyse uzatmayayım kızımı ve beni çocuk şubeye götürdüler. Kızım olayı anlattı ve ifadesini verdi. Bende kızımı götürmek için bekliyorum.
Cocuk şubede görevli polisler, nöbetçi savcının talimatını almak gerektiğini söylediler ve nöbetçi savcıyı aradılar. Nöbetçi Savcı Bey nöbetçi olmasına rağmen halı sahaya top oynamaya gitmiş. Eşinin yalancısıyız. Eşi telefonda öyle söyledi. Polisler acil bir konu olduğunu ve savcı bey eve gelir gelmez kendisiyle irtibat kurmaları gerektiğini savcı beyin eşin telefonda söylediler.
Gece saat 23.00 sularında polisler tekrar savcı beyi aradılar ve telefona yine eşi cevap verdi. Savcı beyin henüz gelmediğini söyledi. Saat 24.00 civarında tekrar arandı. Savcı bey eve gelmiş, banyo yapıyormuş. Eşi, ben söylerim size döner dedi.
O saatten sonra da polisler bir daha telefon etmeye çekindiler. Gece saat 01.30'da Savcı bey telefon etti. Durum kendisine anlatıldı. Çocuğun annesini getirin, annesi razı olursa çocuğu imza karşılığı babasına teslim edin, aksi takdirde Çocuk Esirgeme Kurumuna teslim edin talimatı vermiş. Kızımın annesinin karakola getirilmesini ve ifadesinin alınmasını bekledik. Neyse kızım bana teslim edildi ve biz eve dönüşümüz 04.30'u buldu. Kızımın konu ile ilgili gayet mantıklı sorularına verecek mantıklı bir cevap bulamadım.
Bir vatandaş olarak sayın savcıya, nöbetinizde halı sahada top oynamanız ve beni bırakın küçük kızımı gece 01.30'a kadar bekletmeniz ETİK midir? diye sorabilir miyim? Asla soramam. Haddim olamaz. Ben kimim ki? Altı üstü garip bir vatandaş.
Duamı ve temennimi tekrarlıyorum. Allah beni sizin elinize düşürmesin ama Allah sizleri de eksik etmesin....
,
hakim ile savcı arasındaki fark,
hakim savci iliskisi,
hakim savci farki,
avukat ve hakim arasındaki fark,
bayan hakime ne denir,
avukat savcı ilişkisi,
savciyla hakim arasindaki fark,
savcı hakim farkı,
avukat ile savcı arasındaki fark,
hakim avukat ilişkileri,
savcı avukat farkı,
avukat ve savcı arasındaki fark,
hakimin azarlama yetkisi site:www.hukuki.net,
savci mi hakim mi,
Avukat savcı hakım farkı,
bayan avukata ne denir,
hakim mi savcı mı avukat mı,
hakimmi savcımı,
hakim savcı farkı,
hakimmi üstün savcı mı
So little lowest price generic droxia sales online linezolid buy hydroxychloroquine without doctor prescription acetyl-l-carnitine online felodipine...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Having bronchitis platelets, canadian acetyl-l-carnitine cheap nebivolol pills jardiance prices nifedipine en ligne nifedipine diclegis online...
Avukatınız ile nasıl tanıştınız