Kilitli Konu
1 / 3 Sayfa 123 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 21 ileti bulundu.

Konu: Boşanma ve Kadın-Erkek Eşitsizliği

Boşanma ve Kadın-Erkek Eşitsizliği Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Jan 2006
    Nerede
    Ankara, Çankaya, Turkey.
    İletiler
    16
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Boşanma ve Kadın-Erkek Eşitsizliği

    Sayın Yetkili
    Ben 39 yaşına gelmiş ve bu yaşıma kadar başından iki evlilik geçmiş, her evliliğinden birer erkek evladı bulunan, üniversite mezunu olarak bir bankanın halen büyük bir şubesinde çalışan, ..hayatını her okumuş insan gibi namusu ve bilgisi ile kazanmaya ve bu arada ilk evliliğimden olan dünya tatlısı oğluna bakmaya çalışan ... anlayacağınız sıradan okumuş bir Türk vatandaşıyım.

    Size burada aktarmak istediğim konu ise başıma gelen, daha doğrusu pişmiş tavuğun bile başına gelemeyecek, değişen Türkiyemizin ekonomik ortamında ortaya çıkan yeni bir dolandırıcılık türü, bir yeni gelişen meslek çeşidi ile ilgilidir:

    Bunu yapanlar bu işleri bulundukları konumu, çalıştıkları devlet kurumunun kimliğini kullanarak, adeta onlara sanki lütuf edilmiş görünmez bir dokunulmazlık ile ve daha önceki tecrübeleri ile de hukuktaki boşlukları, yargıyı, hakimleri kullanarak, daha doğrusu bu ülkede kanunların "ezilen!?" kadınlara hukuk alanında sağladığı !! "üstünlükleri!! " kullanarak, 'mazlum kadın' rolünü çok iyi oynayarak yapabilmekte ve bunlar esnasında her türlü çirkefliğe, kötülüğe de başvurmaktan çekinmemektedirler.

    Bunları size yazmak gereğini duymam geçenlerde bir gazetede iç sayfalarda çıkan "mecliste çalışan bir çaycının meclis etiketini kullanarak insanları iş vaadiyle kandırması, paralarını alarak dolandırması " ile benzer bir olayın başıma halen mecliste çalışan ikinci eşimin ilk eşimden sonra oğlumu da kabullenerek benimle evlenmesinden sonra,

    ancak iki yıla yakın evli kaldığımız süre içinde bana
    evlenmeden önce yapmış olduğu ve benim hiç mi hiç haberim bulunmayan bir dünya yükü-20 milyar TL. - kredi kartları, ve kredi borçlarını ödetmesi


    sadece iki ay evli kaldığı ilk evliliğinde amca oğlundan hamile kaldığı 5 aylık çocuğu aldıran ve bu yüzden boşanarak, 35 yaşına kadar yapamadığı çocuk özlemini de benimle evliliği süresinde gideren,

    ve bu arada ve bu borçların ödenmesi için son vade tarihine kadar benim sevgimi, aileye olan inancımı, özlemimi kullanarak son vade günü "çocuğunun bakıcısımıyım!" diye bir bahane ile evden ayrılan ve

    benim tüm birleşme çabalarıma karşılık bir de beni bıçaklatmaktan dahi çekinmeyen,[b]

    ..mahkeme salonunda bile hakimin önünde el, kol hareketleri yapabilen bir kadının

    mecliste etiketini kullanarak yaptığı, adaleti, yargıyı dahi bu etiketi ile kullanabilmesi olayıdır.

    Bu olay, belki sizce bir değer taşımayabilir, ancak sırf bu kadının kanunlarda bulunan

    "evli kadının borcundan dolayı, kocanın evine haciz gider!" md. ve

    "karı-koca arasında borç olmaz!" md. ile

    Borçlar Kanunundaki iyiniyetle ödenen borçlar geri istenemez! ..

    .. gibi dolandırıcılığa alenen kapı açan bir garip! maddelerini


    .. benim gibi dolandırdığı önceki işadamı kocasından gayet iyi bildikleri için, benim bu borçları saf bir iyiniyetle, tüm bunları bilmeden ödemiş olmam ve kandırılmış olmamdadır.

    Ne yazık ki! kadınlar bu ülkede kanun tarafından erkeğe göre açıkca "korunmakta" ve bu kanundaki, anayasadaki"kadın-erkek" eşitliğine, "insanların kanun önünde eşit olma" ilkesine sığmamaktadır.

    Dahası, ne yazık ki! tüm bu olanlara, yaşadıklarıma, karşılaştığım çirkefliklere rağmen, bu ülkede kurulmuş Aile Mahkemesi Medeni Kanunumuzdaki "Aile Toplumun Temelidir.!" ilkesine komik )olacak tarzda zıt bir şekilde kadının boşanma isteğini kabul etmiş ve beni bir de Manevi Tazminata mahkum etmiştir.

    Ben, halen güvendiğim Yüce!! Türk Mahkemesinin ve Yargıtay!!ın onadığı bir karar yüzünden, bu kadın yüzünden girmiş olduğum bunca borcun üstüne bir de Tazminat ödemekte ve geçimini sağlamak zorunda olduğum oğlumla zor geçinmekteyim!.

    Bu adaletmidir! ?. . .

    Bu kadın ise hala yine büyük bir borç batağı içinde, halen kendine yeni avlar peşinde, öyle ki boşanma duruşmaları sürerken bile yine mecliste de çalışan Evli ! bir erkek arkadaşını borçlandırarak kendisinin başka bir bankadan kullandığı ve kefil olduğu fakat ödeyemediği 10 milyar TLlık borcu yüzünden boşanmakta olduğu eşinin evine utanmadan haciz göndertebilmiştir!,

    .. bebek iken sadece 3 ay gördüğüm ve halen iki yaşında olan oğlumu da bana göstermeden, dahası nefretle büyüterek, benden daha fazla maaşla, ailesinin yanında sultanlar gibi yaşamaktadır.

    Güvendiğim yargı beni neye mahkum etmiştir. ?!!

    Kadının, meclis gibi bir kurumda her türlü yaptığı herkes tarafından,çaycısından, müdürü, ve personel başkanı tarafından bile bilindiği halde BİR ŞEY YAPILAMAMAKTADIR.!!!!

    Değişen, gelişen Ülkemde Ne Garip meslekler ortaya çıkmıştır....

    Sırf Evlenmeden önce yaptığı bir yığın kredi borcunu, Bankacı bir Kocaya ödetmek ve özlemini duyduğu çocuk sahibi olmak için evlenmiş ve borçları ödettikten sonra Bir Babayı çocuğundan, iki kardeşi birbirinden temelli ayıracak kadar insafsız, gözlerini sırf para bürümüş bu insanlara bu ülkede yapacak bir şey yok mudur?

    İLLA Kİ! HER AKŞAM ÜLKE TELEVİZYONLARINDA GÖSTERİLEN DİZİLERDE OLDUĞU GİBİ BİZ DE HAKKIMIZI SOKAKTA SİLAHLA, MAFYA İLE Mİ ARAMAK ZORUNDAYIZ.?

    BU ÜLKEDE KADINLAR GERÇEKTEN EZİLMEKTEMİDİR?.

    YOKSA, HERKES AYNI KEFEYE KONMAKTA ALTTA KALANIN İSE CANI MI ÇIKMAKTADIR.

    BU NASIL ADALET SİSTEMİ, BU NASIL AİLE KAVRAMI, . . NASIL BİR ADALETTİR!?.

    Ben, bakmak zorunda olduğum 7 yaşında oğlumun rızkını sırf mahkemelerin adaletsizce, sırf bu kadın çocuklu diye maddi gelirine, kusuruna bakmadan verdiği bir kararın kurbanı durumundayım.! Ben, kazandığım aylık maaşımın tamamını mahkeme kararı ile her ay bu kadına gönderdiğim gibi, bu tür işleri artık meslek edinmiş böyle bir kadının, benim üzerime yıkıp gittiği onca kredi borcunun da bir de taksitlerini ödemek zorundayım.!! Geçinemiyorum..!

    Bu ülkede kadın olmak varmış, .. hele bir de meclis gibi yüce bir kurumda çalışarak o etiketle her şeyi yapabiliyorsanız.

    Bu kadın hala beni ve ailemi arayıp, arattırıp tehdit ve hakaret etmektedir. !!!

    Ne yazık ki çalıştığım bankanın Genel Müdürlüğünde de Muhatap bulabilmiş ve benim mevkim ve kariyerimle oynamakta beni haketmediğim idari uygulamalara üst yönetimden kim olduğu belirsiz kişinin keyfiyeti ile iş hukukuna aykırı bir şekilde maruz bırakmakta, terfiimi engelleyebilmektedir.!! Bu ne rezalettir.

    Adıgeçen bu kadın geçmişi ve borçluluk durumu araştırılmadan hala meclis gibi yüce olması gereken bir kurumda barınabilmektedir.

    Acaba bu ülkede kanun ve adalet , zümre cinsiyet vb. ayrımı olmadan gerçekten var mıdır? . .


    SAYGILARIMLA
    N. G. D.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Boşanma ve Kadın-Erkek Eşitsizliği konulu yargıtay kararı ara
    Boşanma ve Kadın-Erkek Eşitsizliği konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    İstanbul, Turkey.
    İletiler
    3.628
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Çok zor bir dönem yaşadığınız anlaşılıyor. Yazdıklarınız elbette son derece üzücü ve hayret verici.
    Ancak, özellikle isimleri de vererek yazdığınız böylesi bir yazı, sizi bir dava ile karşı karşıya bırakabilir. (İçinizden "başıma daha ne gelebilir ki?!" dediğinizi duyar gibiyim.)
    Elbette içinizi boşaltma ve size bunları yaşatanları deşifre etme ihtiyacı duyuyorsunuz, bunu anlayabiliyorum ama yaşadıklarınızı paylaşırken biraz daha dikkatli davranmanız mutlaka sizin yararınıza olacaktır. (Bu yalnızca kişisel önerimdir)
    Size kolaylıklar diliyorum.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    DAHA ÖNcE GÖNDERDİĞİM "BOŞANMA & Kadın- Erkek Eşitsizliği" başlıklı yazımda bahsettiğim konu ile ilgili olarak;

    1) Eski eşin bana evlililiğimiz süresi içinde ödetmiş bulunduğu (daha doğrusu yazımda belirttiğim kanun maddeleri yüzünden benim ödemek zorunda kaldığım) 20 milyar TL. na yakın, evlenmeden önce yapmış bulunduğu borçlarının bana geri ödenebilmesi için ben "Evlilik Yoluyla Dolandırıcılık" ya da "Sebepsiz Zenginleşme" davaları ile bu paraları geri alabilir miyim ?

    2) Sürekli çalıştığım işyerinin genel müdürlüğünü, bölge müdürlüğünü arayarak beni şikayet eden bu kadın ve maalesef onu kaale almış bulunan ve benim terfimi 1 senedir engelleyerek, tarafıma özel hayatımı işyaşantıma karıştırdığım ..gibi bahaneler ile somut olmayan mesnetsiz uyarı yazıları yazan işyerim hakkında kişilik haklarımı korumak için ne yapabilirim?

    3) Boşanma aşamasında ailesinin, kendisinin ve annesinin özellikle sürekli ifade ettikleri şekilde ondan olan ve iki senedir görmediğim ikinci oğlumun benden olup olmadığını anlamak için "Babalık Davası" açarsam bu kadın yine kanunların bu ülkede vermiş olduğu güce dayanarak bana bir de "hakaret davası" açar mı?....

    4) Kadın yüzünden ödediğim borçlar yüzünden girdiğim geçim sıkıntısı yüzünden benden daha fazla maaş alan ve ailesinin yanında kalan kadına nafakanın azaltılmasını isteyebilirmiyim?... Yoksa yine kadınları koruyan bu kanunlara göre işim dahi olmasa benim de şu an baktığım ilk eşimden olan çocuğum olduğu halde bu kadına nafaka ödemek zorunda bırakılırmıyım !??..

    BU ADALETSİZLİĞİ İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE TAŞIYABİLİRMİYİM ! ? . .

    Yardımcı Olacaklara şimdiden Teşekkür Ederim. ÇARESİZİM..

    Saygılarımla N.G.D

    25.01.2006 13:06:22
    Soru sormuşsunuz galiba...
    .

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    May 2005
    Nerede
    İstanbul, Turkey.
    İletiler
    38
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Yalnız olmadığınızı ifade etmek için yazıyorum. Mahkemeye sunduğu dilekçelerle bana etmediği hakaret, iftira ve çirkin isnat bırakmayan eski eşim lehine mahkeme 45 bin YTL tazminat ve "yoksulluk nafakası" bağladı!! Bir dakika, yalnız o yoksulluk nafakası bağlanan eski eşim 3,000YTL net maaş alıyor. Olsun. Adalet böyle ülkemizde maalesef. Hakkınızı benim gibi çeşitli davalar açarak aramaya çalışacaksınız ama erkek olduğunuz için hiç şansınız yok bu ülkede. Lütfen bunun bilincinde olun ve beklentinizi düşük tutun ki daha büyük hayal kırıklıklarına uğramayasınız. Bu sitedeki hukukçular da bu durumu gayet iyi bildikleri için; akla gelmeyen, ufuk açıcı, umut verici herhangi yeni bir şey yazamazlar maalesef. Benim yazdıklarıma da bir tek allahın kulu çıkıp cevap veremedi örneğin..
    Sabırlar diliyorum size.

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Jul 2003
    Nerede
    Samsun
    İletiler
    5.785
    Blog yazıları
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Adalet şöyle, adalet böyle... Çekişmeli davalarda salona genellikle iki taraf girer ve genellikle de bir taraf mutlu ayrılır. Uzlaşma kurumunun uygulanamaması vs. konular yüzünden evet, adalet böyle tecelli etmektedir.

    Kanaatimce sebepsiz zenginleşme dolayısıyla parayı geri alamazsınız. Söylediğiniz gibi "karı-koca arasında borç olmaz!"

    Terfiniz haksız yere engellenmekteyse ve kamusal bir bankada çalışmaktaysanız idari dava açabilirsiniz.

    Babalık davası çocuğun velayeti konusunda açıklık kazandırır. Çocuğun sizden olup olmadığı hususunda dna testi vs. bir test gerekir, bunu da ancak çocuğa yaklaşarak ve (ör:en azından bir tel saç alarak) yaptırabilirsiniz. Fakat çocuk evlilik içerisinde doğduysa çocuğun sizden olduğu karinesi mevcuttur.

    Nafaka, tarafların ekonomik ye sosyal durumları nazara alınarak taktir edilmiş olduğundan, ödeme şartlarına uymayan borçlunun bazı hallerde hükmolunan nafakayı veremeyecek bir hale gelebileceği düşüncesiyle, nafaka borçlusunun nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda dava açılabilir.

    AİHM BAŞVURU KOŞULLARI
    Mahkemenin konuyla ilgili kararlarına başvurmaksızın sadece madde metninin kendisi çok fazla aydınlatıcı olmuyorsa da metinde(#8220;Hakkaniyete Uygun Tatmin#8221; isteminin incelemeye alınabilmesi ve başarılı bir şekilde sonuçlandırılabilmesi için) şu hususlar temel ölçüt olarak belirtilir.

    İhlalin Varlığı

    Başvurudaki şikayetler uyarınca Mahkeme tarafından yürütülen yargılama sonucunda, Sözleşmeyle korunan haklardan bir veya birkaçının, sorumlu ülke tarafından ihlal edildiğinin saptanması gerekir. İhlalin tespiti Mahkemenin konu üzerinde ki yargılama yetkisi için ön koşul niteliğindedir.

    Konuya ilişkin ilginç ve istisnai kararlardan birisi Caballero / Birleşik Krallık (1999 30 EHHR 643) kararıdır. Kararda tespit edilen herhangi bir ihlal olmamasına rağmen başvurucu lehine 1000 İngiliz Sterlini manevi tazminata hükmedilmiştir. Bu karar Mahkemenin kendi üyeleri arasında da oldukça tartışma yaratmış ve bir çok üye karara muhalif kalmıştır. Mahkemenin böyle bir sonuca varmasındaki temel nedenin, İngiltere#8217;nin nihai karar öncesinde Mahkemeye yönelik, #8220;başvurucunun şikayetlerindeki (Sözleşmenin 5/3 ve 5/4. maddeleri) haklılığının kabul edildiğini belirten bir mesuliyet kabul metninin#8221; etkili olduğu belirtilmektedir.

    Kısmi Telafi

    Mahkemenin konuya ilişkin bugünkü içtihatlarının oluşmasında, De Wilde, Ooms ve Verspy / Belçika 1 EHRR 438, kararı temel olmuştur. Belçika Hükümeti mahkemeye sunduğu görüşlerinde; AİHM#8217;nin başvurucu lehine tazminata hükmedebilmesi için sözleşmeye üye ülkenin iç hukukunun ileri sürülen ihlale ilişkin sadece kısmen bir telafi/giderim öngördüğü saptamasının asıl olduğunu; Başvurucunun, ihlalin varlığının AİHM tarafından tespit edilmesinden sonra, iç hukuka dönüp tekrardan giderim/tazminat yolları araması gerektiğini, şayet iç hukuktaki yeni tazmin/giderim başvurusu sonrasında uğradığı zarar kısmen telafi edilirse veya kısmen telafi edileceği anlaşılırsa Sözleşmenin 41.maddesi uyarınca mahkemeye tekrardan başvurabilme hakkının doğacağını belirtmiştir. Belçika Hükümeti, bu yorumun doğal sonucu olarak Mahkemenin de ilgili devletin iç hukukunda tazminat/giderim başvurusu açısından tekrardan inceleme yapması gerektiğini vurgulamıştır. Belçika hükümeti tarafından De Wilde, Ooms ve Verspy / Belçika 1EHRR 438, para.16) başvurusunda ileri sürülen bu görüşü mahkeme aşağıdaki gerekçelerle reddetmiştir.

    Söz konusu tazminat başvurusu yeni bir başvuru olmadığı için iç hukukta #8211;tazminat başlığı altında da olsa- yeni bir başvuru yapılıp, yeniden konuyla ilgili iç hukuk yolları tüketildikten sonra AİHM#8217;ne başvurulmasına gerek olmadığı, her iki başvurunun aslında aynı başvuru olduğu, kaldı ki Sözleşmeyi kaleme alanların kastı bu şekilde olsaydı bu hususun açıkça belirtileceğini;

    Sözleşmenin 41.maddesi uyarınca tazminat için ikinci kere iç hukuka dönülmesinin ve yeniden telafi yollarının araştırılmasının alacağı toplam süre -her iki başvurunun toplam sonuçlanma süreleri göz önüne alındığında, Sözleşmenin varlık koşulu olan insan hakları için etkili korumanın sağlanamayacağını, vurgulamıştır.

    Gereklilik

    Mahkemenin ihlalin varlığını tespit etmesi kendiliğinden tazminat hakkını doğurmamaktadır. Mahkeme bazı durumlarda örneğin prosedürel hakların ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat istemlerinde veya moral kaygılarla hareket ettiği zamanlarda, ihlal kararının kendisinin hakkaniyete uygun bir tatmin için yeterli olduğunu, dolayısıyla herhangi bir parasal tazminata gerek görmediğini belirtebilmektedir. Örneğin Nikolova / Bulgaristan (25.3.1999 tarihli karar, para.76) yargılamasında. Mahkeme başvurucunun 3.5 aylık tutukluluğu sonucunda, Sözleşmenin 5/3 ve 5/4 maddelerinin sorumlu devlet tarafından ihlal edildiğini tespit etmesine rağmen, başvurucunun (maruz kalınan üzüntü, keder vb. gerekçelerine rağmen) manevi tazminat istemini #8216;İhlal kararının kendisinin Hakkaniyete Uygun Tatmin açısından yeterli olduğu gerekçesiyle#8217; reddetmiştir. Mahkemenin benzer bir kararı Mccann / Birleşik Krallık başvurusudur. Başvurunun konusu üç IRA (İrlanda Kurtuluş Örgütü) militanının Cebelitarık#8217;ta bir bomba yerleştirme eylemi arifesinde İngiliz güvenlik güçlerince yakın mesafeden ve kerelerce ateş edilerek öldürülmesidir. Mahkeme, yargılama sonrasında Sözleşmenin 2. maddesinin İngiltere tarafından ihlal edildiği sonucuna varır. Başvurucuların tazminat taleplerini ise öldürülen 3 kişinin içinde bulunduğu eylem göz önüne alındığında herhangi bir tazminat hükmetmenin uygun olmadığı gerekçesiyle reddeder .(1995, 21 EHRR 97)

    Sonuç olarak gereklilik kavramının mahkeme tarafından değerlendirilmesinde, temel baz bir ihlalin mevcudiyeti olsa da, ihlali çevreleyen koşullar da, örneğin ihlal maddeleri, başvurucunun gerek iç hukuk gerekse de Mahkeme önündeki yargılamalar boyunca sergilediği tutum, başvurucunun kişisel özellikleri ve geçmiş bilgileri, işgal etmiş olduğu pozisyon, mahkeme üyelerinde yarattığı izlenim, ihlalin vahameti ve başvurucuda yarattığı tahribatın ciddiliği, sorumlu devletin tutumu ve sebep olunmuş benzer ihlallerin mevcudiyeti vs. gibi nedenler, tazminat başvurusunun ve istenen miktarların değerlendirilmesi ve başarıyla sonuçlandırılmasında önemli bir yer tutmaktadır.

    İlliyet/Nedensellik Bağı

    Mahkeme, talep edilecek zararlar ile tespit edilen ihlaller arasında sıkı bir illiyet bağının varlığının tazminata hükmedilebilmesi ve miktarının saptanabilmesi açısından ön şart niteliğinde olduğunu çeşitli kararlarındaki atıflarıyla belirtilmiştir. Mahkeme bu kriteri uygularken oldukça dar bir yorumu tercih etmiş ve talep edilen tutarların(, özellikle prosedürel hakların ihlali sonucunda) muhtemel veya spekülatif kazanç veya fırsat kayıplarına dayanan tazminat istemleri olması halinde parasal tazminata hükmetmek açısından pek istekli ve cömert olmamıştır. Örneğin Podbielski / Polonya (1999 27 EHRR CD19) yargılamasında; başvurucu iç hukuk yargılaması sırasında meydana gelen 5 yıllık gecikme dolayısıyla 17 milyon ABD doları tutarında bir kaybı olduğunu ve bu durumun şirketini iflasa sürüklediğini, şayet yargılama makul sürede sonuçlandırılsaydı bu kaybının olmayacağını iddia etmiştir. Mahkeme, ilgili kararının 44. paragrafında Başvurucunun iddiasının temel olarak kaybedilen iş fırsatlarına dayandığını , bu talebin kendi içinde spekülatif olduğunu ve kendisinin #8216;şayet başvurucu iç hukuktaki başvurusunun sonucunu( mahkeme kararını) zamanında alsaydı muhtemel neticenin ne olacağı konusunda#8217; bir araştırma yapamayacağını dolayısıyla başvurucunun isteminin reddine karar vermiştir.

    İstem

    Mahkemenin tazminat ve masraflar konusunda ( Şayet bu başlık altında usulünce veya zımni de olsa bir başvuru yapılmamış ise) hiçbir surette kendi inisiyatifi ile hareket etme şansı yoktur. Dolayısıyla tazminat istemlerinin Mahkeme iç tüzüğünde öngörülen süre ve usul uyarınca talep edilmesi gerekmektedir. Talep edilmediği takdirde Mahkemenin bu hususu kendiliğinden değerlendirmeye alma yetkisi bulunmamaktadır. Mahkemenin bu konuda oldukça titiz olduğunu, süresi içerisinde ileri sürülmeyen hiçbir tazminat istemini kabul etmediğini belirtelim. Brogan ve Diğerleri / Birleşik Krallık (28.10.1988 tarihli karar) yargılaması Mahkemenin bu konudaki yaklaşımını ortaya koyması açısından örnek verilebilir. Mahkeme, Başvurucunun masraflara ve ücretlerin tazminine dair herhangi bir isteminin olmaması üzerine bu hususta bir değerlendirme yapılmasına gerek olmadığına karar vermiştir.

    Önemli bir hususta süresinde tazminat isteminde bulunulmasına rağmen miktarın açıkça tanımlanmaması halidir. Şayet başvurucu tarafından usulüne uygun bir tazminat başvurusu yapılmış ve fakat miktarlar konusunda ki açıklama tatmin edici değilse, örneğin oldukça muğlaksa veyahut ta hiç mevcut değilse yani mahkemeye sunulmamış ise, Mahkeme benzer karalarındaki miktarları ve ihlalin taşıdığı özellikleri göz önüne alarak tazminata hükmedebilmektedir.

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Jan 2006
    Nerede
    Ankara, Çankaya, Turkey.
    İletiler
    16
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı


    emrah bey

    konuyla ilgilendiğiniz için teşekkür ederim. Mevcut kanunları iyi bildiğiniz anlaşılıyor. Ancak benim hala cevaplayamadığım en büyük soru şudur:

    "Bu olanlar ADALETLİMİDİR!?"

    MAİLLERDEN TAKİP EDEBİLDİĞİM KADARIYLA VE ETRAFIMDAN BİLDİĞİM KADARIYLA BENZER DURUMLARDA BENİM GİBİ HUKUK MAĞDURU OLMUŞ BİR ÇOK ERKEK VATANDAŞ VAR. NEDEN KADINLARA KANUNLARDA BİLDİĞİMİZ GİBİ "
    KARI-KOCA ARASINDA BORÇ OLMAZ!"
    "İYİNİYETLE ÖDENEN BORÇLAR GERİ İSTENEMEZ!"
    "EVLİ KARININ BORCUNDAN ÖTÜRÜ KOCANIN EVİNE HACİZ GİDER!"
    GİBİ GARİP KURALLAR VARDIR. BUNLAR AÇIKÇA KADINI KORUMUYOR MU?

    YAZIMDA BELİRTTİĞİM GİBİ BENİM KANUNLARA GÖRE ÖDEMEK ZORUNDA KALDIĞIM BORÇLAR KADININ EVLİLİK ÖNCESİ YAPMIŞ OLDUĞU ŞAHSINA AİT BORÇLARIDIR.

    BERABER BİR MAL EDİNMEDİK YA DA BU BORÇLARI EVLİLİK BİRLİĞİ SÜRESİ İÇERİSİNDE ORTAKLAŞA YAPMADIK.

    BEN SADECE BU ŞEKİLDE BENDEN PARA SIZDIRAN VE GEÇMİŞİ İLE SABIKALI BÖYLE BİR KADINDAN İÇİNE DÜŞÜRÜLDÜĞÜM BATAKTAN ÇIKMAK İÇİN HAKKIM OLANI NASIL GERİ ALACAĞIMI ÖĞRENMEK İSTİYORUM.

    BENİM DE ŞU ANDA İLK EVLİLİĞİMDEN BİR ÇOCUĞUM VAR VE BU ŞARTLARDA BEN DE GEÇİNMEYE ÇALIŞIYORUM.

    BU OLAYDA "EVLİLİK YOLUYLA DOLANDIRICILIK" SÖZKONUSU DEĞİL MİDİR?

    İNSAN ZATEN İYİNİYETLİ OLDUĞU İÇİN DOLANDIRILMAZ MI?

    KARIMIZA GÜVENDİK, "AİLE" YE İNANDIK, KANUNLARA GÖRE BORCUNU ÖDEDİK, ONA BAKTIK, DİYE BİR DE BİZ Mİ SUÇLU OLDUK DA BU CEZAYA MARUZ BIRAKILDIRK ?

    SİZCE BİR ADALETSİZLİK YOK MU ! . . . .


  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Jul 2003
    Nerede
    Samsun
    İletiler
    5.785
    Blog yazıları
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    emrah bey
    "Bu olanlar ADALETLİMİDİR!?"

    KARI-KOCA ARASINDA BORÇ OLMAZ!"
    "İYİNİYETLE ÖDENEN BORÇLAR GERİ İSTENEMEZ!"
    "EVLİ KARININ BORCUNDAN ÖTÜRÜ KOCANIN EVİNE HACİZ GİDER!"
    GİBİ GARİP KURALLAR VARDIR. BUNLAR AÇIKÇA KADINI KORUMUYOR MU?

    26/01/2006 : 15:25:31
    Türk toplumunun yapısına baktığımızda çalışan kadınların oranını hepimiz bilmekteyiz. Toplumumuzda kadınların çoğunlukla çalışmaması ve evliliğin sona ermesi durumunda ekonomik bir kaynağı olmayan kadınların korunması normal değil midir? Ülkemizde istisnai de olsa kişiye özel kanunlaştırma yapılmaktadır fakat aile hakkındaki kanunlar açıktır. Hükümler açısından baktığımızda adaletsizlik yoktur. Durumunuza bakarsak, eşinizin kastı vardır.

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Jan 2006
    Nerede
    Ankara, Çankaya, Turkey.
    İletiler
    16
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sn.Emrah bey

    Yazımda anlattığım şekliyle yaşadıklarımın eksiği yok, fazlası vardır. Bu kadın maksatlı bir şekilde evlenmiş ve kasıtlı boşanmıştır. Boşanmak için ailesini de katarak ellerinden geleni yapmışlardır. Konuşmaların kayda alınması, ağza alınmayacak hakaret ve tehditler, bu hakaretleri dolaylı vasıta ile yani annesi ve kardeşleri ile yapmış olmaları.Bıçaklanmam.. İş yerimin gn. md.nün aranması vs. akla gelmeyecek bir sürü daha çirkeflikler. Öyle ki, hakikaten bu kadın durşma salonunda bile oturduğu yerden açıkca ve defalarca el kol hareketleri yapabilmiştir. İşte ben bunları sorguluyorum. Bu kadar mı hoş görülüyor bu "zavallı!" kadınlar.!.. Bunlar önceki eşine de bunkları yapmışlar ve işadamını 100 milyar TL dolandırmışlar. 5 aylık çocuk sadece fiilen 2-3 ay süren evlilikte aldırılmaz. Böyle bir kadın, bundan fazlası da çalıştığı !yüce kurumda herkes tarafından da biliniyor.! Ama bir şey yapılmıyor. Kadın bu yöntemlerle benden boşandı, üstüne bir de manevi tazminat aldı. Hala da ödüyorum. Ben geçinemiyorum. Resmen Evlilik Yoluyla Dolandırıldım.! Bu konuyu defalarca Mahkemeye sundum, fakat.... işte sonucu.! Buyrun siz karar verin . Bu kadınlar mı zavallı! yoksa biz mi.... Saygılarımla NGD

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Jul 2003
    Nerede
    Samsun
    İletiler
    5.785
    Blog yazıları
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Ben sadece sorduğunuz soruların cevabını verebilirim. Eşinizi size karşı koruduğum söze konu olamaz. Yukarıda ayrıntılarıyla anlattığınız durumu okudum. Dilerseniz AİHM'ye gidebilirsiniz.

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Aug 2005
    Nerede
    Ankara, ORAN, Turkey.
    İletiler
    82
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Yaşınızın verdiği tecrübeyle benden çok daha iyi bilebileceğiniz gibi devlet insanlardan müteşekkildir. Hiçbir varlık kendi içine düşmanlık güderek, kendi içinde çelişerek iyi bir yapıya kavuşamaz. Hal böyleyken sizi daha sağlıklı düşünmeye davet ediyorum. Evet, yaşadığınız şeyler karşısında benim de bir an kanım dondu, lakin unutmamak gerekir ki kanun koyucudan "Kadınlar kötüdür ve buna istinaden önlemler alınmalıdır." gibi bir karine üretmesini beklemeniz pek de sağlıklı bir düşünce değildir. Zira ülkemizdeki bayanların sosyal ve ekonomik güçleri konusunda Sn. Emrah Yavuzcan kanaatimce yeterli açıklamayı yapmış.

    Maduriyetinizi anlıyorum ve saygı gösteriyorum ancak bizler hakim değiliz, zira eşinizi çağırıp bir de onu dinleyemiyoruz. Bunu size güvenmemek olarak addetmeyin, her zaman madalyonun öteki yüzünde de bir şekil bulunur. Ancak size tavsiyem adalete güvenin, her kurumun yanlış yapabileceği gibi adaletin de yanlış yapabilme ihtimaline karşılık temyiz hakkı ve üst mahkemeler kurulmuş olduğuna dikkat edin. Yılmayın, eğer hakkınız olduğuna inanıyorsanız aramaya devam edin. Ancak şunu da belirtmekte fayda var, kamuoyunda yanlış bir görüş var en üst mahkeme AİHM'dir gibi. Evet, AİHM milli hukuktan bağımsız olmasıyla sanki bir üst mahkemeymiş gibi gözükebilir ama AİHM'de elde edeceğiniz sonucun icrası diye birşey de zorunlu değildir. Yani AİHM'nin vereceği karar milli hukukun vereceği karardan üstün olarak uygulanmaz.

    Saygılar...

Kilitli Konu
1 / 3 Sayfa 123 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Kadın ve Erkek
    KADINLARIN ERKEKLERI REDDETME CUMLELERI 1. Arkadas kalalim. 2. Sozlum var. 3. Su siralar kariyerime konsantreyim. 4. Sorun senden degil, benden...
    Yazan: commodore1tr Forum: Mizah - Eğlence
    Yanıt: 128
    Son İleti: 05-08-2012, 21:55:27
  2. Kadın Erkek Diyalogları
    KADIN-Hıh,hım,şey…. ERKEK- Söyle. KADIN- . . . . . . . . . . . . ERKEK- Söylesene! KEDIN- Acelen varsa söylemiyim.
    Yazan: werther Forum: Mizah - Eğlence
    Yanıt: 4
    Son İleti: 10-04-2011, 13:21:39
  3. Kadın Erkek Eşitliği?
    Bir süredir forumu takip ediyorum. Ancak gördüğüm kadarıyla boşanma davalarında erkek ağzıyla kuş tutamıyorsa mantıklı nedenlere bakılmaksızın nafaka...
    Yazan: cok_uzgunum Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 11-01-2010, 17:33:55
  4. Miras'ta kadın erkek payı
    Öncelikle herkese selamlar. Karadaniz Bölgesinde sık yaşanan bir duruma değinmek ve bu konudakı hukuki hakları öğrenmek istiyorum.. Dedemin 9...
    Yazan: canumut Forum: Miras Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 05-03-2008, 13:38:53
  5. Boşanma & Kadın-Erkek Eşitsizliği II.
    DAHA ÖNcE GÖNDERDİĞİM "BOŞANMA & Kadın- Erkek Eşitsizliği" başlıklı yazımda bahsettiğim konu ile ilgili olarak; 1) Eski eşin bana evlililiğimiz...
    Yazan: luzumsuzbiruye Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 25-01-2006, 13:17:48

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.