16 YILLIK DEVLET MEMURLUĞU YAPIYORUM.Öğretmenken çok muhattap olmadığım için problem olmuyordu. Ama bir hatıramı anlatmadan geçemeyeceğim; 1997 Yılında Sinop-Dikmen ilçesinin yayla köyünde 50 km in gitme cin gelmez denir ya babam rahmetlisi gelirken ağlamış ben çocuğumu bunun için mi okuttum diye. diyarbakır licede masa altlarında yatmalar çatışmalar.... 1997 yılında Kaymakam vekili Yakın köye 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamak için gelmişti.Bizde İki köy öğretmeni Cumartesi günü olduğu için (ertelenmiş program) hem arkadaşları görmek hem programı izlemek için ve top oynarız diye kot pantalon ve spor ayakkabı ile gittik. Programı vatandaş olarak izledik... kaymakam vekili bizlerin okuluna geçmek istedi benim okul; 6 km ileride arkadaşın ki 12 km de biz duyumu alınca okullara geçtik apar topar ve kaymakam geldi ikimize de Grur, lakayıtlık neyse büyüğümüz kabullendik. Pazartesi oldu ne olsun İkimizin hakkında da soruşturma açmış sivil okula geldiler diye söylenecek lafları söylersiniz.....Yine günlerden bir gün okulu ziyarete geldi 10 Kasımdan birgün sonra okulu gezdi birşey bulamadı herşey yerli yerince gariban köy birleştirilmiş sınıf öğretmeni yakaladıya birşey söyleyecek o yokluk ve yanlızlığını lanete dönüştürecek çalışma azmini yok edecek kendini tatmin edecek ve buldu ne mi; Okul bahçesinde Atatürk Büstü ben gittiğimde harap haldeydi onardım kendim boyadım güzelleştirdim imknlarımla... Baktı baktı büst ter temiz bir örümce çeneden aşağı bir ağ uzatmış onu gördü bu ne niye temizlemiyorsunuz dedi ben de " Dün temizledim ama bizim burada örümcekler hızlı ve çalışkan dedim" grururuna dokundu bir kaç laf yaptı gitti...ne diyeyi ... ne dersini... Ordu ilinin bir ilçesi okul müdürüyüm Kaymakam geliyor ve nerede ksiklik bulurum deyip işe girişiyor koca okul eksiksiz olur mu bulamıyor. Çorbalara takılıyor 3,5 yıl görev yaptım çorba davası devam etti. Müdür odasına tekme vurarak giriyor sürekli bayrakla sicil dosyaları ile tehdit ediyordu ben de lafımı usullere uygun konuşma ile esirgemeden söylüyordum. Konuşmamı istemiyor susup kölesi olmamı istiyordu. Kendini tatmin ediyordu. Ben de "İstifa Dilekçemle geziyordum." Ama ben ne onun ne başkası için bu görevi yapmadığım bilincindeydim ne kadar ezilsemde en yüksek moralle işimi yapmaya ve vatan evlatlarını yetiştirme vazifesine devam ediyordum. Araç oluru aırdım araç şoförü yoktu ben sürme olurumla sürerdimama oluru imzalar benim ismimi çizerdi. !!!??? ya bir insan aldığı vazifede bu kadar kendi ego ve yaşantısını kullanıp kendini tatmin eder mi??? ve benden başka kimse direnç göstermedi herkes teslim oldu yüzünü kızarttı azarı yedi ve sustu.... kaybeden ben miyiim bence hayır ben kişilik makam ve dirayetimle hareket ettim kendi üstümde tatrmin olamadı bende memur olarak bir çok şeyden mahrum oldum tabiki olsun önmli olan şeyler benlik ve kişiliğini tatmin aracı olarak kullandırmamada...
Yakın zamanda olan bir hadise daha; 2009 yılında çalıştığım okulda bir öğrencinin ailevi problemi oldu mahkemeye bizde bilgi verdik öğrenci ile ilgili ikinci bilgiistemede yeni görev yerim de 2010 çağrıldım adliyeye gittim; Uykusuzum,yorgunum, açım cenazemiz var yegenimin düğünü var ....kafam allak bullak...; Adliyeye girdim geldim dedim. Hakim odasına yönelen bir bey bana neydi diye sordu ben ön hafıza hazırlığı yapmak için lafa "Bak şimdi" diye başladım ama farkında değilim tabi bana dedi bak şimdi ney yok dedi...neyse meramımı anlattım bekle dedi. saat;09:00 da duruşma olacak bekledim sonra dediler öğleden sonra 14:00 da gel iyi ondan önce 1 saat gecikmeli geldim savunma almadılar anladık zamanında geldik neyse..git gel.. Tekrar geldim Kalem Müdürü odasından çağırdılar ben yorgun argın ayakta zor duruyorum. Kalem müdürünü de öncede görmüşlüğüm ve merabalığım var. İçeri girdim oturdum. " Orada sandalyede oturan kim olduğunu bilmediğim genç 27 yaşlarında bir bey Oturamasın burada ayağa kalk diye şiddetle uyardu. Ben de niye ne oldu ki dedim oda burası mahkeme salonu dedi. Ben de burası kalem mahkeme salonları karşı odalar dedim siz kimsiniz dedim ben Hakim ... .. dedi bana kendinizi tanıtmadınız ben nereden bileceğim dedim kalem müdürü gözle işaretle boş ver işaret ve iması yaptı bende yutkundum...ama normal cahil ve memuriyeti olmayan biri olsaydım susmazdım. Gariban evini geçindirmeye çalışan memuruz çoluk çocuk perişan olmasın düşüncelri ile kendimi susturdum çenem titriyor kendimi sıkıyorum. Neyse iki cümle davayla ilgili söyledim ve çıktım. ... Şimdi kendi egosunu okul müdürü üstünde bile (ve kapı açık vatandaşlarda bakıyordu) tatmin eden yeni göreve başlamış bu insanlar ne yaptıklarını bilmiyorlar mı daha düne kadar birşey öğrensin diye kıvranan ve sevgiyle başını okşaya öğretmene bir makam a oturdum diye böyle rencide edici tavır ve davranışta bulunmak ne diyeyim ne dersiniz...!!!!????? Kusuruma bakmayın biraz uzun oldu bu anlattıklarım bir kaçı: Eğer boynun bükük ve yüzün kızarıp her şeyi hazmedebilirsen bir sorun yok. Yok benim gibiysen Türkiyede vay haline... Vatandaşa ne yapıyorlar acaba...!!!!!????