On sekiz imde kaybettim babamı; ondan iyi arkadaşım henüz olmadı. Hadi gidin artık düğüne geç kalıyorsunuz, diyen sesi hala kulağımda; kendisinin daha uzağa gideceğini bilse bizi gönderir miydi! Ayakkabılarımı giymiştim, çıkarmaya üşendim, döndüğümde öpücüğümü isterim demiştim. Gelin salona, ben yangına girdim...Daha yirmi dakika olmuştu senden ayrılalı ve biz evdeydik; bahçe kapısı ardına kadar açık, bekledik, bekledik... hızla duran arabaya koştuk, önce annem indi sonra sen! sen miydin O! Kocaman mavi gözlerin açıktı ardına kadar, tam sevinecekken bir başkası diğer koluna girdi, ayakların tortop havada asılı ve her şey BİTTİ...............