+ Konuyu Yanıtla
1 / 2 Sayfa 12 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 17 ileti bulundu.

Konu: Adelet-ül RTÜK

Adelet-ül RTÜK Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Adelet-ül RTÜK

    RTÜK ün Türkiye için ne kadar gerekli bir kurum olduğu ve ne kadar adil olduğu gene ortaya çıktı. Ben gibi boş yere feryat edenler ise bu tokat gibi uygulama karşısında sustuk kaldık Yaşasın RTÜK yaşasın padişahlık... Opss Cumhuriyettik değil mi... Pardon.. pardon...,

    YSK ''Kanal Biz'' e seçim döneminden dolayı üç gün yayın yasağı koyar... Ve bu uygulama Kanal Biz in bir bomba haberi patlatacağı güne denk gelir ve de Hafta sonuna.. Tamamen tesadüf tabiiki Amma bomba haber öğrenildi..

    Frankfurt Bölge Mahkemesi Savcılığı, geçen ay sonunda Adalet Bakanlığı’na, adli yardım talebi içeren bir dosya göndermişti. Deniz Feneri e.V davasıyla ilgili dosya, Zahid Akman dahil 16 kişinin sorgulanmasını talep ediyordu. Bakan M. Ali Şahin önce dosyanın gelmediğini söylemiş, peşinden geldi ama Türkçeye çevrilmedi demiş, peşinden Alman savcılığın dosyayı Türkçe tercümesiyle birlikte gönderdiği ortaya çıkmıştı. Bakanlık dosyayı bir hafta oyaladıktan sonra Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Peki ne oldu !!! Şu olmuş dosyaya

    ''Savcılık 16 kişinin sorgulanma talebini içeren ikinci dosyayı usul eksiklikleri bulduğu için geri yollamış'' Yani en iyi şartla Altı ay sonrasına.....

    Tabiiki haber muhtemelen bu kadar öz olmayacaktı.. Kunu denbiz feneri olunca diye başlayacağı şüphesiz... Amma başlayamadı... Kapatıldı...

    Ve tesadüfün büyüğü Bu haftasonu olan Ankara Mitingi.. Kanal Biz Mitingi canlı yayınlayacaktı ... başkada yayınlayacak kanal çıkmaz sanırım umarım çıkar da ne tesadüf değil mi kanal kapalı... Adalet işte budur... Yaşasın RTÜK Aslanım İsmail Türüt...

    Ha bu arada saçma sapan yalan haber yapan Feto cu Samanyolku na ise ''hımmmm'' bile denmedi....

    Uyanın çok geç olmadan... Ya da hiç uyanmayın...



    Hukuki NET Güncel Haber

    Adelet-ül RTÜK konulu yargıtay kararı ara
    Adelet-ül RTÜK konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Turkey.
    İletiler
    1.580
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Adelet-ül RTÜK

    Bu arada izlenip dinleniyormuşsunuz sayın commodore gerçi bu gevezeliğiniz ile sizi dinleyenler yandı ama elçiye zeval olmazmış.

    dinleyenlere az küfür edin.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    5.000
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Adelet-ül RTÜK

    Engin Ardıç'ın yazısı...
    Pazar günü gene bir miting var, "cumhuriyet mitingi" diyorlar. Ankara'da,
    Tandoğan Meydanı'nda yapılacakmış.

    Milli Şef'in astığı astık kestiği kestik ünlü Ankara valisi Nevzat Tandoğan'ı hatırlatıp "yakışmış" demeyelim şimdi, bozuluyorlar...

    Mitingin adı "cumhuriyet" mitingi. Yani, "padişahçılara karşı" yapılıyor olmalı...
    Oysa ülkemizde, kimsenin ciddiye almadığı birkaç egzantrik mütefekkirden başka padişahçı yok.

    En koyu şeriatçı bile yönetimde "meşveret" istiyor, yani bir cumhuriyetten yana.

    Hayır, miting yapanların derdi, laiklik. Fakat bunun "monarşi" altında da sağlanabileceğini akılları kesmiyor. İspanya, İngiltere, İsveç, Norveç gibi ülkeleri tanımıyorlar.

    Niçin mitinge "laiklik mitingi" demiyorlar peki?

    Çünkü dertleri yalnız o değil. Dertleri, zart zurt düzeni. Cumhuriyetten anladıkları, "kendi kafalarına uygun", otoriter tek parti cumhuriyeti. Hani şöyle "gelip de onon beş yıl gitmemek" üzerine kurulu bir yaklaşım...

    İkiyüzlülüğe hiç gerek yok, bu miting, cumhuriyet falan ayağından "AKP'ye karşı" yapılan bir miting.

    Bundan öncekiler de öyle değil miydi?

    "Biz parti tutmuyoruz" palavrasını da kimse yutmaz, bunlar "esas olarak" otoriter rejim özlemi çeken bürokratlar, büyük ölçüde de CHP ya da MHP taraftarlarıdır. Aralarında az sayıda darbe yanlısı "şaşkın komünist" bile vardır.
    Bu mitinglerde Türk bayrağı kullanıyorlar.

    Sanki AKP kendi mitinglerinde yeşil zemin üzerine üç hilalli bayrak sallıyormuş gibi...

    "Biz üç renkli PKK bayrağına karşıyız" diyebilirler. O zaman adını öyle koysunlar, üniter devlet mitingi...

    I ıh, hem Türk bayrağını kullanacaksın, hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin seçimle oluşmuş meşru hükümetine uyuzluk edeceksin...

    Ortada seçim meçim yok, gündemde tepki gösterilmesi gereken önemli bir gelişme yok, bayram değil, seyran değil, hükümet niçin öpülüyor, bu miting niçin yapılıyor?

    Bir, Ergenekon davasında kovuşturmaya uğrayanlara "sahip çıkmak" için.

    İki, "moral toplamak" için. Seçimden sonra yerlere düşmüştü.

    Üç, yeniden bir sayım yapmak için. "Biz kaç kişiydik, bütün bu olup bitenlerden sonra şimdi kaç kişi kaldık?" sorusuna yanıt aramak için.

    Gene yanılacaklar, gene sayıyı kendi aralarında şişirecekler, sonra kendi uydurduklarına kendileri de inanacaklar, gene derin bir hayal kırıklığı onları kapıda bekleyecek.

    Zarar yok, mitinge siz de katılın gençler!

    Ama şunu hiç unutmadan: Bu miting, YouTube'dan sonra Internet sitesi Google'ın da kapatılması için dilekçe vermiş bir örgütün düzenlediği miting!

    Neyin ne olduğunu bilin de, sonra ağlamayın.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Adelet-ül RTÜK

    Sn. sdt23, bakıyorum da vardiyayı yine devralmışsınız.

    Ardıç kuşu ne eylerse güzel eyler anladık da, şu eklediğiniz iletinin konu başlığı olan RTÜK ile ilgisini çözemedim.

    Yoksa Arınç'ın "bir kaç edepsiz" tanımlaması eksik kalmasın diye mi , sporadik bir kuştan alıntı yaptınız?:o

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Adelet-ül RTÜK

    GÜNÜN SORUSU


    F Tipi Medya, günlerdir işi gücü bıraktı; tüm gücüyle yarın yapılacak Cumhuriyet Mitingi’ne katılımı azaltmaya çalışıyor...

    İyi de neden? Valiliğin izin verdiği yasal bir toplantı, onları neden bu kadar rahatsız ediyor?
    Mustafa Mutlu 16/05/2009 Vatan G.Z.T

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    İzmir
    İletiler
    600
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Adelet-ül RTÜK

    "Al sana fikir yazısı ulan puşt!!!" Engin Ardıç bu sözleri hangi yazar için söyledi?
    Akşam Gazetesi'nin sivri dilli yazarı Engin Ardıç medyada yeni bir kavganın fitilini ateşledi!!! İşte o yazı



    Akşam yazarı Engin Ardıç ve Vatan yazarı Necati Doğru arasındaki polemik gittikçe sertleşiyor. Bir süredir izinde olan Engin Ardıç, izin dönüşü yazdığı 'fikir yazısından' sonra Necati Doğru'ya sert bir gönderme yaptı verdi. İki yazar arasındaki polemik, Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine bir yazı yazan Necati Doğru için Ardıç'ın "Allah iyiliğini versin Necati" diye bir yazı yazmasıyla başlamıştı.

    Necati Doğru bu yazıya verdiği cevapta, Engin Ardıç'ı seviyesizlikle suçlamış ve "Hayatları boyunca dini siyasete alet etmişler son seçimlerde çok yüksek oy alınca sen de hemen rüzgâra uydun, Allah'ı kaleminden düşürmüyor, "Allah iyiliğini versin Necati" diye yazılar döktürüyorsun. Seviyeli olsa başımın üstünde. Seviyeyi düşürmeyi, vasatın altına inmeyi karakterin ve yazı üslubun haline getirip, bizim de senin düzeysizliğine düşmemizi bekliyorsun... Ama sen hep böyle yapıyor; "ya ölenlerin ya da köşesi elinden alınmışların arkasından" bol küfürlü, kin dolu, nefret saçan, içeriği boş, şahsileştirilmiş yazılar yazıyorsun... Senin fikrin ne? Nasıl açıklıyorsun? Fikrin varsa yaz. Küfür etmeden. Düzeyli..." şeklinde cevap vermişti.

    Engin Ardıç bu yazı üzerine ;"Vageçtim; Allah iyiliğini vermesin Necati" başlıklı bir yazıyla cevap vermişti. Ancak tartışmanın burada kapanmayacağı, Ardıç'ın bugünkü yazısıyla belli oldu. Kendisi için "İçi boş yazılar yazıyor" diyen Necati Doğru'ya yazdığı yazının son cümlesi ile öyle bir cevap verdi ki, bu cevap medya dünyasının en ateşli polemiğinin daha da sertleşeceğinin işaret fişeğini yaktı.

    İşte Ardıç'ın bugünkü köşesinde yazdığı "fikir yazısı"

    Bölünsün anasını satayım

    Belçika'dan sözediyorum, siz ne sanmıştınız? Belçika, 1831 yılında icat edilmiş yapay bir devlettir. Bir tampon devlettir. Amaç, Fransa'nın bir daha Hollanda ve Almanya'ya saldırmasını önlemekti. Belçika'yı icat eden devlet de İngiltere olmuştu.

    Daha sonra Almanya'nın bu kez batıya saldırmasını önleyeceği sanıldı ama Almanlar iki kere, hem 1914 yılında hem 1939 yılında bunu iplemediler, Belçika'yı ezip geçtiler.

    Almanya ile Fransa'nın barışmasından sonra hiçbir anlamı kalmayan Belçika da, bu kez Avrupa Birliği'nin yükünü taşıyacak bir tür merkez edildi.

    De Gaulle'ün NATO'yu Paris'ten kovması üzerine de ittifak karargâhı Brüksel'e taşınmış, Belçika'nın "bu gibi durumlarda" çok işe yarayacağı görülmüştü...

    Belçika başka bir işe yaramaz.

    Emperyalist "ağabeylerini" izleyerek, onların kuyruğunda Afrika'yı yağmalamış olmak gibi bir de pis geçmişi vardır (Kongo'yu ona hediye etmişlerdi.)

    Bir "Belçika milleti" yoktur. Bir "Belçika dili" de yoktur. Bu ülkede Flamanlar ve Valonlar yaşarlar, bunların birincisi Hollandalı, ikincisi de Fransız'dır bal gibi.

    Ve de birbirlerinden de nefret ederler...

    Tıpkı, Çekler ve Slovaklar gibi.

    Flamanlar çoğunluktadırlar ama ezildiklerini söylerler. Valonlar da onları savaşta Alman uşaklığı yapmış olmakla suçlarlar.

    Aklıma Jacques Brel'in ünlü şarkılarından biri geliyor: "Messieurs les flamingants... Nazis pendant la guerre"... Flaman demiyor, kelime oyunu yapıyor: Flamancıcıklar, Flamancılar, hani Alamancılar gibi... Brel onları aşağılıyor.

    Belçika sevimsiz, soğuk, külrengi bir ülkedir. Ağır sanayi ülkesidir, kıyısı çamurlu, doğusu ormandır. Patatesi ve midyesi meşhurdur. Başka da bir numarası yoktur, Waterloo savaş alanını ve de canlı ortaçağ müzesi Bruges kentini saymazsak. Yoksa Brugge mi demeliydim, onda da anlaşamıyorlar.

    Paris'e ya da Amsterdam'a göre Brüksel de, İstanbul'a oranla Ankara'yı hatırlatır.

    Şimdi gelen haberlere göre, üçe bölünecekmiş. Kuzeyde Flaman bölgesi (Flandres), güneyde Valon bölgesi (Valonya), Brüksel de tarafsız bölge, başlıbaşına bir şehir devleti! Avrupa Birliği'nin, hem herkesin hem hiçkimsenin olan başkenti.

    Bakarsınız bir süre sonra kuzey tarafı Hollanda'ya, güney kısmı Fransa'ya katılır.

    Ama bunu hiçbir yararı da yoktur, sakıncası da.

    Çünkü artık toprak almanın, toprak vermenin bir anlamı kalmamıştır.

    Toprak vermekten korkan, toprak alınca sevinen bizleriz... Türkler...

    O kadar ki, "demokrasi ve özgürlük götürmek" iddiasıyla ele geçirdiğimiz Kıbrıs adasının kuzey bölümüne otuz üç yıldır "aldık" diye bakıyoruz, vermeye de elbette yanaşmıyoruz.

    Bizimkisi bir Osmanlı refleksidir, elden çıkarmış olduğumuz çok büyük toprak parçalarından hiç olmazsa bu kadarcığını geri almayı başarmış olmak, bizi gönendiriyor.

    Belçika'da kişi başına yıllık gelir, Valonlar'da 32 bin dolar, ezildiklerini söyleyen Flamanlar'da da hepi topu 25 bin dolarcıkmış!

    Bizde de hükümetin ısrarla iddia ettiği gibi 10 bin dolara çıkarsa, meseleye daha serin bakacağız. Aldık diye tepinmeyecek, alacaklar diye korkmayacağız. Milli gelir 6 bin dolarda kaldığı sürece ölürüz ve öldürürüz.

    Al sana fikir yazısı ulan puşt.


    SEviyeli fikir adamı Engin Ardıç ı buraya alıntılayanı saygı ile selamlıyorum.
    Star döneminden çok sevdiğim bu sevgili maşa pardon fikir adamını oldum olası çok severim.

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    İzmir
    İletiler
    600
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Adelet-ül RTÜK

    Kıskandım bende; kopyala yapıştır fikir adamının Engin Ardıç alıntısı beni çok duygulandırdı. Başımda kel değil şükür. Buyrun bu da benden alıntı. Daha öncede yazdım ama daha uygun bir söz malesef hala bulamıyorum. Kılavuzu karga olanın..........

    Engin Ardıç'a,
    CEVABEN AÇIK MEKTUP

    Çağırıyorum: Gelip alnımı karışlasın!

    Sabah gazetesi yazarlarindan Engin Ardic, 14 Mart 2009 gunu gazetesinde yazdigi yazisinda, yazdiklarinin dogru olmadigini soyleyenlerin alnini karislayacakmis. Ben kendisine meydan okuyorum: gelsin alnimi karislasin!

    Bu sahis ya tarih okumuyor (ki cok yazik bir gazete yazarina) ya da okuyor; ama okuduklarini bilerek carpitiyor!.. Eger oyleyse, yalan soyluyor, demektir. Bu da Allah korkusu olan inancli bir kimsenin yapamayacagi bir seydir.
    Ne yazmis bu onemli yazar?

    -Ataturk’un pasaportu yokmus...

    Nasil olur! Istanbul’dan Samsun’a gidebilmek icin Ingilizler pasaport vermemisler miydi? Hatta, atinin bile pasaportu vardi! Onunla giden 19 arkadasinin da... Yalniz birine alamamislardi ve o da ancak atlarin arasina gizlenerek yola cikabilmisti. Bu cikisla savaslarda yorgun dusmus, yiginlarla insanini kaybetmis, ne yapacagini bilemeyen yorgun saskin bir milleti ayaklandirarak ulkeyi dusmanlardan temizledi ve boylece onlara buyuk bir gururla pasaport verenleri, Istanbul’dan kovdu. Yoksa yalniz Istanbul’ pasaportla girip cikmak degil, vatanimiza da pasaportla gidilecekti: eger elimizde bir parcasi kalabilseydi!..

    -Ataturk, Anadolu’yu sehir sehir dolasmaya kalkmis... Halbuki o zaman toplum o kadar donuk, ulasim o kadar yetersiz, bir yerden bir yere gitmek basli basina heyecan verici bir seruven gibi bir seymis. Onun yerine ucaga binip Atina’ya gitmeli, eski dusmanini kucaklamali imis!

    Bu kadar hayasizlik olamaz! Eger Ataturk o kotu yollarda butun sIkintilara katlanarak dolasip o donuk toplumu canlandirarak ve kadini-erkegi colugu-cocugu ile butun gayretleriyle ugrasarak ulkemizi dusmanlardan temizlemeseydi, bu beyefendi boyle Istanbul’da oturup dusunmeden agzina geleni de yazamazdi!

    Evet, Ataturk ucaga binip Yunan dostlarinin elini sIkmadi; ama o dusmani olan Venizelos, Ataturk’un esir aldigi kumandana ve ayagina serilen dusman bayragina gosterdigi insanligi anlayarak/takdir ederek onu Nobel Baris Odulu’ne namzet gosterdi. Diger taraftan, asker pilot olarak yetisen evlatligi Sabiha Gokcen’i tek basina ucakla Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’ya baris elcisi olarak gonderdiginde, o ulkelerdeki insanlar -inanilmayacak bir cosku icinde- sokaklara dokulerek onu karsiladilar ve ayrica devlet misafiri olarak buyuk bir torenle agirladilar. Ataturk, evlatligini bile kendisi gibi karsilattiracak bir saygi kazanmisti dunyada..

    -Ataturk, Milletler Cemiyeti’ne gidip konusarak kendini gostermemis.

    O, Milletler Cemiyeti’ne gitmedi; ama onlar, Turkiye Cumhuriyeti hukumetini taniyarak Cemiyet’e alacaklarini bildirdiler. Ataturk, hemen mal bulmus gibi kabul etmedi bu teklifi. Ancak bizim sartlarimiz kabul olunursa gireriz, dedi. Ataturk’un gidip boy gostermesine gerek kalmadan sartlarimiz kabul edildi ve boylece Cemiyet’e girdik.

    -Ataturk’un, Istanbul’a ve Anadolu sehirlerine gelis gunleri neden buyuk bir olay gibi pazarlaniyormus! Hitler, Mussolini, Stalin’in Stuttgart’a Venedik’e, Odessa’ya gidisinin bilmem kacinci yil donumu kutlamalari var mi?

    Bir kere bu sahsin Ataturk’u bu adamlara benzetmesi kadar “banal”, bu kadar aptalca bir sey olamaz. Bunlar, devletlerinin tarihine buyuk kara lekelerle girdiler. Ulkelerini, onarilmasi guc felaketlere suruklediler. Ataturk ise, ulkemizi isgal eden dusmani surup cikardigi sehirlere ayagini bastiginda, O’nu buyuk senliklerle karsilamisti halk... O aniyi unutmayan sehirliler anisini devam ettiriyorlar. Kime yalakalik ediyorlar? Ataturk coktan oldu...

    -Ataturk Beyaz Saray’a, Moskova’ya, Fransa’ya giderek baris gorusmeleri gibi hatiralar birakmamis...

    O oralara giderek kimsenin kicini yalamak istemedi. Hepsi yalakalik yaparak ne koparmak isteyecegini, onlar da bundan nasil yararlanacaklarini dusunecekti. Ataturk icin hem kendi onuru hem devletinin onuru her seyden ustundu; attigi adimlar ve sarf ettigi sozler de hep hesapli idi. Aklinin estigi gibi hareket etmez ve konusmazdi. O yuzden butun dunyada saygi gordu. Bunun en onemli kaniti, oldugu zaman butun dunya gazetelerinde hakkinda yazilan ovgulerdi. (Nuri M. Colakoglu tarafindan derlenen Dunya Basininda Ataturk kitabina bakilmasi...) Bu kitapta, yazarin buyuk adam olarak Ataturk’e gelmedigini yazdigi Hitler, Ataturk hakkinda neler soyluyor: Fuhrer, Ataturk’un yonetimindeki Turkiye’nin elde ettigi basarilarin, Nasyonal Sosyalistlerin iktidara gelme yolundaki ilerlemesinde kendisine ilham verdigini ve Turklerin vermis oldugu Kurtulus Savasi’nin kendisine yurudugu yolda isIk tutan bir ornek teskil ettigini, soyluyor.

    Bizim yazara gore Hitler ve Mussolini, Ataturk’e ziyarete gelen Afganistan, Iran ve Ingiliz kralindan daha ustunlermis! Bakin hele bu yazarin bilgicligine!?

    Ataturk, pasaport alip yurtdisina cikmamis; bu hem dogru hem yanlismis! Ataturk cikmamis; ama Mustafa Kemal cikmis... Libya’ya gitmis; ama o yurtdisi degilmis... Sofya’ya, Berlin’e gitmis; ama o zaman Osmanli subayi olarak gorevli gitmis...

    Bu adam hic tarih okumamis! Saptan dolma veya hinzirca konusmak buna denir. Mustafa Kemal Sofya’da yan gelip yatacagi, kadinlarla veryansin zevk edecegi yerde, askerlikten uzaklastirmak icin gonderildigi o yerden gonullu olarak Canakkale’ye giderek atesin icine atti kendini ve son anda Canakkale Savasi’ni kazandirdi ulkeye...

    Libya’ya ya da sanki keyif icin gitti! Trablusgarp’ta olan savasa katilmak icin gonullu olarak, Ingilizlerin oldurmesi tehlikesini de goze alarak, kilik-kiyafet degistirip gitti ve tam Italyanlari puskurttukleri zaman, Osmanli devleti onu hice sayarak teslim ediverdi orasini Italyanlara...

    Evet, bu gazeteci beyefendiye, dinimizin ongordugu gibi namuslu olmasini, kendisine bugunku durumunu kazandiran Ataturk’u -kim bilir hangi yararlari ugruna- utanmadan kucultecegim, diye tarihi kendine gore uydurmamasini, boylece genclere kotu ornek olmamasini tavsiye ederim. Bunu ne Allah ne de Peygamberimiz onaylar.

    Isterse gelsin benim alnimi karislasin; ama korkarim eli yanar!!!

    28 Mart 2009
    Muazzez İlmiye Çığ

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    5.000
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Adelet-ül RTÜK

    Engin Ardıç'ın cumhuriyet mitingi hakkında söylediklerini değil, Engin Ardıç'ı,
    sdt23'ün filanca konu hakkında söylediklerini değil sdt23'ü tartışanlara sevgi selam ve saygılarımı sunuyorum.

    Bu değerli büyüklerimin ellerinden öpüyorum.

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Adelet-ül RTÜK

    Alıntı sdt23 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Engin Ardıç'ın cumhuriyet mitingi hakkında söylediklerini değil, Engin Ardıç'ı,
    sdt23'ün filanca konu hakkında söylediklerini değil sdt23'ü tartışanlara sevgi selam ve saygılarımı sunuyorum.

    Bu değerli büyüklerimin ellerinden öpüyorum.

    Aynası copy paste ettikleridir kişinin lafa bakılmaz.:o

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Adelet-ül RTÜK

    Alıntı sdt23 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Engin Ardıç'ın yazısı...
    Pazar günü gene bir miting var, "cumhuriyet mitingi" diyorlar. Ankara'da,
    Tandoğan Meydanı'nda yapılacakmış.

    Milli Şef'in astığı astık kestiği kestik ünlü Ankara valisi Nevzat Tandoğan'ı hatırlatıp "yakışmış" demeyelim şimdi, bozuluyorlar...

    Mitingin adı "cumhuriyet" mitingi. Yani, "padişahçılara karşı" yapılıyor olmalı...
    Oysa ülkemizde, kimsenin ciddiye almadığı birkaç egzantrik mütefekkirden başka padişahçı yok.

    En koyu şeriatçı bile yönetimde "meşveret" istiyor, yani bir cumhuriyetten yana.

    Hayır, miting yapanların derdi, laiklik. Fakat bunun "monarşi" altında da sağlanabileceğini akılları kesmiyor. İspanya, İngiltere, İsveç, Norveç gibi ülkeleri tanımıyorlar.

    Niçin mitinge "laiklik mitingi" demiyorlar peki?

    Çünkü dertleri yalnız o değil. Dertleri, zart zurt düzeni. Cumhuriyetten anladıkları, "kendi kafalarına uygun", otoriter tek parti cumhuriyeti. Hani şöyle "gelip de onon beş yıl gitmemek" üzerine kurulu bir yaklaşım...

    İkiyüzlülüğe hiç gerek yok, bu miting, cumhuriyet falan ayağından "AKP'ye karşı" yapılan bir miting.

    Bundan öncekiler de öyle değil miydi?

    "Biz parti tutmuyoruz" palavrasını da kimse yutmaz, bunlar "esas olarak" otoriter rejim özlemi çeken bürokratlar, büyük ölçüde de CHP ya da MHP taraftarlarıdır. Aralarında az sayıda darbe yanlısı "şaşkın komünist" bile vardır.
    Bu mitinglerde Türk bayrağı kullanıyorlar.

    Sanki AKP kendi mitinglerinde yeşil zemin üzerine üç hilalli bayrak sallıyormuş gibi...

    "Biz üç renkli PKK bayrağına karşıyız" diyebilirler. O zaman adını öyle koysunlar, üniter devlet mitingi...

    I ıh, hem Türk bayrağını kullanacaksın, hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin seçimle oluşmuş meşru hükümetine uyuzluk edeceksin...

    Ortada seçim meçim yok, gündemde tepki gösterilmesi gereken önemli bir gelişme yok, bayram değil, seyran değil, hükümet niçin öpülüyor, bu miting niçin yapılıyor?

    Bir, Ergenekon davasında kovuşturmaya uğrayanlara "sahip çıkmak" için.

    İki, "moral toplamak" için. Seçimden sonra yerlere düşmüştü.

    Üç, yeniden bir sayım yapmak için. "Biz kaç kişiydik, bütün bu olup bitenlerden sonra şimdi kaç kişi kaldık?" sorusuna yanıt aramak için.

    Gene yanılacaklar, gene sayıyı kendi aralarında şişirecekler, sonra kendi uydurduklarına kendileri de inanacaklar, gene derin bir hayal kırıklığı onları kapıda bekleyecek.

    Zarar yok, mitinge siz de katılın gençler!

    Ama şunu hiç unutmadan: Bu miting, YouTube'dan sonra Internet sitesi Google'ın da kapatılması için dilekçe vermiş bir örgütün düzenlediği miting!

    Neyin ne olduğunu bilin de, sonra ağlamayın.

    Kalemini 250 bin euro artı o kadar değerde (maliyet değeri olması koşullu) beş villaya tahvil eden bir yazarın yazdığı kendi içinde çelişkilerle dolu sadece SALAKLARI kandırmaya yönelik yağdanlık yazısı...

    Cumhuriyet ve demokrasinin anlamını kavramamış çıkarı için her şeyi satabilecek bir yağdanlık yazısı , gerçi yağdanlığa hakaret oluyor buna böyle demek ama yağdanlık kusurumuza bakmasın...

    ''İspanya, İngiltere, İsveç, Norveç '' gibi ülkeler diyerek kafa karıştırmış... Bu ülkeler ''temsili'' olma haricinde ''monarşi''yi nerede kullanmışlar ? Bir tane örnek verebiliyor mu? veremez çünkü yok!!! Demokrasi beşiği İngiltere de yapılan savaşlardan da haberi yok bu enteresan çıkarcı kişiliğin ya da şöyle diyeyim tam tersinide yazmış olabilir rüzgar ve para oradan geliyor diye !!! İngiltere Kraliçesinin dünyadaki tek pasaportsuz dolaşan kişi olma özelliği dışında ''seçilen meclis'' in atadığı maaş haricinde yetkisinin olmadığını bilmeyen de yok ... İngiltere kraliçesi İspanya Kralı İsveç ve Norveç hanedanı nin hiç bir anlaşma yapma yetkisi yoktur.... Sadece parlementonun ve hükümetin onayladığı anlaşma ve kanunları ''formalite'' ilanı vardır... Adına pasaport verilen tek insan olan İngiltere kraliçesi'nin pasaportsuz Dünya yı gezme dışında yetkisi de yok... Yani yazı daha baştan palavra....

    ''Çünkü dertleri yalnız o değil. Dertleri, zart zurt düzeni. Cumhuriyetten anladıkları, "kendi kafalarına uygun", otoriter tek parti cumhuriyeti. Hani şöyle "gelip de onon beş yıl gitmemek" üzerine kurulu bir yaklaşım...

    İkiyüzlülüğe hiç gerek yok, bu miting, cumhuriyet falan ayağından "AKP'ye karşı" yapılan bir miting.

    Bundan öncekiler de öyle değil miydi?

    "Biz parti tutmuyoruz" palavrasını da kimse yutmaz, bunlar "esas olarak" otoriter rejim özlemi çeken bürokratlar, büyük ölçüde de CHP ya da MHP taraftarlarıdır. ''

    Evet mitingler AKP ye karşıdır. Çünkü AKP nini Laik demokratik sosyal hukuk devletine karşı odak olduğu ''mahkeme'' kararı ile sabittir... AKP Cumhuriyete, Laik düzene, Sosyal Hukuk devletine karşıdır... EEE Cumhuriyete karşı olanlara karşı yapılacak miting elbette Cumhuriyet mitingi olacaktır...

    Tek partili otoriter rejim safsatasına iyi bakarsanız. Tek partili dönem hariç CHP tek parti olarak iktidara gelmemiştir. MHP gelmiş midir ? O da gelmemiştir ? Kim gelmiştir ? Son yedi yılda '' otoriter tek parti rejimi siteyen'' kimdir ? AKP !! Bu kadar iki yüzlü aşağılık bir yazı terten yazılabilir mi? Evet yazılır Ardıç efendi yazar... Çünkü o sadece yeşil dolara endekslidir... O yoksa Tapu... Onları kim verdi Ardıç a? AKP eee tersini yazacak elbette... Utanma ardıç sende git mitinge en fazla yüzüne tükürürler... ha şeytan taşlanmışş ha sana tükürülmüş... eştir gerçek müslümana... Ha Cumhuriyetçiler Atatürkçüler ciddiye dahgi almazlar Ardıç ı... Çıkar için yalan söylemek yalan yazmak gerçekleri saptırmak en büyük günahtır amma Dincilerde devam....

    Bu kişi sözde demokrat... Valiliğin izin verdiği ''halkın '' en doğal hakkının kullanılmasını engellemek için elinden geleni yalan iftira demeden yapıyor... EE siz hala inanıyorsanız buna ben ne diyeyim size... İlle istiyorsanız diyeyim...

    Allah Ardıç ı ıslah etsin , size de akıl fikir versin...

+ Konuyu Yanıtla
1 / 2 Sayfa 12 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

ingiltere kralicesi pasaportsuz her ulkeye gidebilir

ingiltere kralicesi.neden her yere pasaportsuz gidebilir

Forum

Benzer Konular :

  1. [Ceza davaları] Türkiyede Adelet Var Mı ? ( TCK 299 )
    Merhaba arkadaşlar. Hakkımda TCK 299 Maddesi Gereği Cumhurbaşkanına vatan haini dememden dolayı dava açıldı. Bende bunları araştırırken bazı maddeler...
    Yazan: Smokietr Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 14
    Son İleti: 17-04-2018, 11:53:32
  2. Türkiyede adelet var mı?
    Merhabalar... Benim sormak isteğim şey Türkiye'de gercek adelet hukuk varmı.Gazetelerde olsun internetlerde olsun öle haberler okuyorum orda...
    Yazan: demonyoung Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 18
    Son İleti: 24-10-2011, 19:46:31
  3. RTÜK mahkeme salonunda
    RTÜK üyelerinin Zahid Akman'ın üyeliğinin düşürülmesi istemiyle açtığı davanın duruşması yapıldı. Mahkeme kararı sonraya bıraktı. ANKARA - Radyo...
    Yazan: Gökhan Kartal Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 0
    Son İleti: 12-05-2009, 19:38:05
  4. RTÜK AKP Kanaltürk Gelde Savun Bakalım
    AKP iktidarı, mecliste en büyüktür. AKP iktidarı, cumhurbaşkanı, başkomutan, başbakan, bakan, danışman, genel müdür, müdür, memurkadrolarını...
    Yazan: commodore1tr Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 1
    Son İleti: 04-02-2008, 22:17:02
  5. RTÜK ile ilgili makale
    RTÜKle alakalı bi ödev hazırlıorum bu gelin kaynana programlarının yayından kaldırılması ile ilgili. RTÜKle ve onun aldığı kararlarla ile...
    Yazan: adaletin_sesi_ Forum: Basın/Yayın Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 22-12-2006, 14:21:06

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.